Paylaş
Cezaların caydırıcı olması için burada pozitif ayrımcılık yapıldığı biliniyor. Ama sanki hayatın her alanında eşitlik ve adalet varmış gibi, iki madde üzerinden yapılan hukukun üstünlüğü analizleri pek de inandırıcı gelmedi. Başına bir şey gelmemesi dileğiyle, teklifin mayıs ayının ikinci yarısında yasalaşacağını söyleyenlere inanmayı tercih ediyoruz.
Gelelim bu sorunun çözümüne katkı sağlayacağını söyleyip de yapmayan kuruluşlara. Yasal düzenlemeler nüfusu yüz binin üzerinde olan belediyelere sığınma evi açma yükümlülüğü getiriyor. Peki, yapıyorlar mı? Hayır. Üstelik yasadaki yükümlülüğünü yerine getirmeyen belediyelere ceza da uygulanmıyor. Konu TBMM Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Komisyonu’nun raporuna da girdi. Raporda, sorumluluğunu yerine getirmeyen belediyelere caydırıcı cezalar verilmesi önerildi. Yani yasada yazan ceza uygulansın isteniyor. Sorunun saptanması konusunda eksik yok da eylem yok.
VEKİLLERİ TERLETEN TELEFONLAR
Emekli ikramiyesinin artırılmayacağının açıklanmasının hemen ardından, iktidar partisi kulisindeki milletvekillerinin telefonları çalmaya başladı. Emekli seçmenin serzeniş ve tepkisini yumuşatmaya çalışan vekillerin ter döktüğünü biliyoruz. Konu, bundan iki hafta önce AK Parti Genel Merkezi’nde art arda yapılan toplantılarda gündem oldu.
Bayramlarda verilen emekli ikramiyesinin artırılması, hatta bu rakamın 1100 TL’den 2000 TL’ye çıkarılması gerektiğini söyleyenler oldu. Bunun çok fazla olacağını dile getirip, ‘enflasyon oranında artış verelim, bunu da Meclis’te görüşülen yasalardan birinin içine koyalım’ noktasına kadar gelindi. Ne olduysa bundan sonra oldu. Kamuoyunun ve vekillerin dalga dalga konuştuğu bu konu, önce Maliye Bakanlığı’na sonra da Çalışma Bakanlığı’na takıldı.
Artıştan vazgeçilmesinde Maliye Bakanlığı’nın ‘kaynak yaratamayız’ gerekçesinin etkili olduğu belirtildi. Yapılan toplantılarda, emeklilere verilen 1100 liralık ikramiyenin iki bayram için maliyetinin 25 milyar lira olduğu, 100 liralık artışın 4-5 milyar lira ek maliyet yaratacağı bilgisinin paylaşıldığı öğrenildi. Şimdi milletvekilleri, seçmenlerinin kırgın ve kızgın telefonlarıyla muhatap olmak zorunda. İki gündür telefonlar susmuyor. Bütün bunlar, konunun çok kötü yönetildiğini göstermiyor mu?
Paylaş