Paylaş
İyi bir şairdir ama edebiyata bütüncül yaklaşımı anılması gereken özelliklerinden biridir.
Tuğrul Tanyol’un yeni kitabı “Yazdıklarımı Unutmadan” bu saptamamı doğrular. Bir başka saptamayla kitap, yararlanacağımız, özellikle genç kuşağın okuması gereken bir toplamdır. Bu konuda az yazmasının gerekçesi olarak da şiirin yeter derecede mutluluk verdiğidir.
Edebiyat egemenliğini vurgularken, onun çağrışımlarını da irdeliyor.
Bazı yazılar bizi düşünmeye çağırıyor hem de nefes nefese. Bazı yazılar doğru saptamaların eskimediğini güncelliğini koruduğunu gösteriyor.
Yazı başlıkları sıralaması:
1980 Yılım
Benim Dört Semtim
Devriye Sokağı
Gençliğe ve Yaşlanmaya Dair
İlk Kitaplığım
Şarap ve Aşk
Yaşlanmak Bilgisi
İlk Tanıştığım Şairler
Bir Tutkunun Şairi
Can Yücel ile Bir Akşam
Cemal Süreya’dan Üvercinka’nın İznini Nasıl Aldık
Oğlumla Yolculuk
Kültür ve Yaşam
Dostunu Yemek
Mağara Resimlerini Okumak
Ütopyalar ve Distopyalar
Çağdaş Bilimkurgu
Sosyal Bilimkurgu
Serüven ve Yazar
Seyyar Satıcılar
Öpüşmeyi Nasıl Öğrendik
Lunapark
Üzülmeyi Unutmak
Evrensel Güzellik
Aylaklığa Övgü
Akdeniz Çağrışımları
Kültür, Edebiyat ve Dil
Milli Edebiyat Eğitimi Üzerine
Kültür Siyaseti
Türkçe Can Çekiyor
Kültür Bakanlığı’nın Kaldırılmasının Yararı Üzerine
Kültürü Paraya Çevirmek
Türkçe’nin Bir Geleceği Var mı?
Türkiye’yi Bir Kültür Adası Yapmak
Sefaletin Medyası Medyanın Sefaleti
Roman Edebiyata Düşman
Romanı Bekleyen Tehlike
Medya Çağında Edebiyat Yapmak
Bireysel Toplumda Bireyci Edebiyat Mümkün mü?
Dergici Kim?
Gelenek, Kurumsallaşma ve Edebiyat Yıllıkları
Edebiyat ve Hırsızlık
Edebiyatın Ölüm Çığlığı
Eşsiz Yapıt
Yazar ve Sorumluluk
Yazmak
Edebiyatın Sağı Solu Olmaz
Sigmağın Girişi
Feyyaz’a Son Mektup
Korkak Yeni Dünya
Tuğrul Tanyol
KİTABIN NİTELİĞİ ÜZERİNE ÖNSÖZ: ÖNSÖZ YERİNE
Yazılarımı toplarken şunu fark ettim; sandığımdan daha az yazmışım. Genelde şiir üzerine yazmayı sevmişim. 1980’lerde yazdığım denemeler hep talep üzerine kaleme alındı. Eğer benden bir şey istenmezse yazmaya pek de meraklı olmadığım açık ya da zorlama olması gerekiyordu. Şiir üzerine yazdığım kimi yazılar bile çıkacak bir dergi sayısına son anda yetiştirildi.
Yazı yazmam için mutlaka zihnimde bir sorunun belirmesi gerekiyordu. Havadan sudan konular üzerine yalnızca yazmış olmak için yazı yazmadım. Bunu başkalarını küçümsemek için söylemiyorum. Çok önemli olmayan konular üzerine keyifli denemeler yazabilen edebiyatçılara, yalnızca üslup sergileyen şair arkadaşlarıma söyleyecek sözüm olamaz.
Eğer zihnimdeki bir konu değilse, beni yazı yazmaya zorlayan bir başka neden de tartışmalar oldu. Şiir nedeniyle çıkacak bir tartışmadan, bir söz düellosundan hiç kaçınmadım.
Evet, daha çok yazabilirdim ve kendi kendime özürler bulmak zorunda değilim.
Açık olan bir durum var: Ben aslında son derece tembel bir adamım!
Yine de şöyle avutuyorum kendimi: Şiir yazmak öylesine büyük bir mutluluk ve doygunluk verdi ki başka bir şey yazma isteği uyanmadı içimde. Bu gerçekten bir avunma mı? Biraz öyle, biraz değil. Birçok kez güzel olduğunu düşündüğüm bir şiiri yazıp bitirdiğimde, o sırada yazmakta olduğum bir yazıyı buruşturup attığımı anımsıyorum.
...
Umarım belleğimde yeri olan bu yazılar okurda olumlu bir yansıma bulabilir. Yaş ilerliyor, yazdıklarım, ben onları unutmadan başka zihinlerde yer bulsunlar istedim.
Niçin bu kitap
“Yazdıklarım, ben onları unutmadan başka zihinlerde yer bulsunlar istedim.”
Tuğrul Tanyol, hafızasından satırlarla anılarını ve denemelerini bir araya getiriyor. Kültür-sanat yazılarıyla okuru farklı dönemlerdeki tartışmalara ortak ederken; şiir üzerine düşüncelerini, siyasal olaylara bakışını ve edebiyat dünyasındaki tartışmalara katkılarını ortaya koyuyor. Bir şair olarak kendini, ailesini ve dostlarını yazının akışında konumlandırıyor.
“Kitaplar birer birer anılarımın içinde solup gittiler. Tam karşı odada şarkı söyleyen annemin sesinde solup giden yıllar gibi. Ama nedense o ilk kitaplığımı ne zaman düşünsem bir koku, o ışık ve annemin güzel sesi içime aynı anda dolar. O eski kitaplarımı yeniden bulabilsem anneme sesini ve güzelliğini yeniden verebilecekmişim gibi gelir. İkisinin de artık mümkün olamayacağını bile bile.”
(Vapur Yayınları )
Paylaş