Bu sayfalara yeni başladığım zamanlardı. Çok az kişinin beni fark ettiğini düşünüyor, ama 2-3 senelik bir aradan sonra işime döndüğüm için de kendi çapımda bir heyecan yaşıyordum.
O günlerde zarif sesli biri aramış, benden randevu almış ve bir buket çiçekle beni karşılamıştı. Kendisi de 2 çocuk annesiydi ve açtığı yuvayı anlatmak istiyordu. Başak Kerimoğlu o kadar içime sinmişti ki, yuva uzak olduğu için kendi çocuğumu gönderememiştim ama en yakın arkadaşımın çocuğu oraya gitmişti. Şimdi hem çocukları hem kendileri arkadaş.
Bu Başak, oğlu koluna kardeşiyle kendisinin resmini tükenmez kalemle çizince, dövmeciye gidip bunu ölümsüzleştiren biri! Ki bu dövmenin resmini yine bu köşede sizlerle paylaşmıştım.
Bana okulda son yaptıklarından bahsetti. Sizinle paylaşmak istedim.
Uyguladıkları yeni yöntem, tüm dünyada Reggio Emilia yaklaşımı olarak tanınan ve okul öncesi dönemi kapsayan bir modelin uyarlaması.
Reggio Emilia yaklaşımı, İtalya’nın Reggio Emilia kasabasından çıkmış. Oradaki okul öncesi kurumlar bu deneyimlerini paylaşmak üzere çeşitli eğitim seminerleri, toplantılar düzenliyor. Katıldığım seminerlerden birinde "biz de yapmalıyız" duygusu yaşatan bir uygulama ile karşılaştım. Bu okullar da aynı bizim gibi farklı ve çeşitli malzemeye ihtiyaç duyuyorlardı ve bu ihtiyaçlarını karşılayacak bir "Geri Dönüşüm Merkezi" kurmuşlardı. Remida ismindeki bu merkez, kasabadaki çeşitli firmalarla, fabrikalarla ilişkiye geçmiş ve onları üretim sonrası artık malzemelerini çöpe göndermek yerine kendilerine göndermeye ikna etmişti. Remida içerisinde sağlığa zararlı olmayan onlarca çeşit malzeme bulmak mümkün oluyordu. Renk renk kağıt kırpıkları, telefon kabloları, kumaş kırpıkları ve daha niceleri...
Bu aynı zamanda çocuklara her türlü malzemenin değerlendirilebileceğini öğretmenin, geri dönüşüm, yeniden kullanım gibi aslında çocukların çok da kolay anlayamayabileceği soyut kavramların yerleştirilmesi için çok güzel bir uygulama biçimi.
İşte Başaklar da okullarında kullanmadıkları garajı, bir geri dönüşüm merkezine çevirmeye karar verdiler. Kendi merkezlerine Ivır Zıvır Dönüşüm Dükkanı ismini verdiler. Şu anda ilişkide oldukları 20 değişik firma tedarikçileri oldu. Deri parçaları, düğmeler, danteller, kumaşlar ve daha sayamayacağımız pek çok güzel artık malzemeyi bu çatı altında topladılar. Okulda çocuklarla çalışırken aşağıdaki "dükkana" gitmek ve orada ihtiyaçları olan malzemeyi aramak günlük rutinleri haline geldi.
Malzeme ne kadar fazlaysa, çocukların ürettikleri o kadar farklı ve yaratıcı oluyor. Velilerden de bu konuda destek görüyorlar. Her zaman için evden gelen boş tuvalet kağıdı rulosu, cam kavanoz, şişe gibi malzemeler okulda değerlendirilmek üzere önemli kaynaklar.
Yararlanmak isteyen çeşitli eğitim kurumları ve sanatçılar için de dükkanı açık tutuyorlar. Belli bir üyelik bedeli karşılığında malzemelerden yararlanmak isteyenler onlarla irtibata geçebilir. www.atolyecocukevi.com