Nilüfer Pazvantoğlu

Güneşli bir güne ‘günaydın ’

24 Nisan 2009
Kalın çorapların, uzun kolların ve boğazlı kazakların egemenliği güneşli günlerle birlikte sona erdi. Şimdi yeniden kusursuz tenlerin zamanı... Eğer vücudunuzun henüz kış uykusundan uyanmadığını düşünüyorsanız, yoğun etkili bakım kremleri bu konudaki en büyük yardımcınız.

GÜNAYDIN GÜZELİM!

Soğuk kış günlerinde vücudumuz kendini kabuğuna çekmişti. Dışarıdaki düşük, içerideki yüksek ısı ve sıkça yapılan banyolar cildi haliyle kuruttu, ince kırışıklıklara neden oldu ve belki de tahrişlere yol açtı. Onun dışında büyüyen porsiyonlar fazla yağlanmaya ve bağ dokusunda tembelliğe kadar götürdü işi. Artık vücudu bahar temizliğine hazırlamanın vaktidir. Değerli ve etkili içerikleriyle iddialı yeni bakım ürünleri hedefe odaklı bir şekilde problemi çözüyor. Cildi gerginleştiren, nemlendiren, bakım günahlarını onaran ve kırışıklıkları ortadan kaldıran ürünler, biraz hareket, egzersiz ve doğru beslenmeyle birkaç hafta içinde vücudu yeniden forma sokuyor.

NEMSİZ OLMAZ!

Vücut derisi yüz derisinden belirgin bir şekilde kurudur. Bu yüzden çoğunlukla mat, solgun ve hatta grimsi bir görünümde olur. Tıpkı yeni şifon üste yakışmayan bir aksesuvar gibi... Krem formundaki susuzluk gideren ürünler, nem depolayan gliserin ya da özel olarak kapsüllenmiş C vitamini içerikleriyle cilde enerji verir. C vitamini bağ dokularındaki kolajen liflerinin üretiminden sorumludur. Böylelikle cildin gerginlikl kazanmasını sağlar. Nemsiz ciltte önemli olan, kısa bir duşun ardından iyice kurulandıktan sonra cildiniz henüz ısısını kaybetmeden nemlendirici ürünü kullanmak. Gözenekler henüz açıkken nem içeren etkili maddelerin cildin alt katmanlarına inmesi çok daha kolaydır.

ONARIM AŞAMASI

Kış mevsiminin soğukluğu ve kuru kalorifer havasının bıraktığı izler... Cildin bariyer dokusu geçirgenleşir, nem dışarı doğru buharlaşır, buna karşın dışarıdan da zararlı maddeler cilde nüfuz eder. Bu da cildin nasırlaşması ve kırışıklıkların oluşmasının yanı sıra tahrişlerin, kırmızılıkların ve küçük sivilcelerin oluşumuna neden olur. Onarma etkisi bulunan kremler tıpkı bir ‘bodyguard’ gibi savunmasız cildi koruma altına alır. Kırılgan bölgeleri onaran bariyer tabakasındaki yağlara benzeyen ciltle uyumlu lipidlerin görevini görürler. Shea ve kakao yağı içeren ürünler cildin üst tabakasını yeniden güçlendirir. Serbest radikallere karşı ise A vitamini içeren retinoller etkilidir.

Estetik cerrahide güven önemli

Son yıllarda hızla ve kontrolsüz biçimde yaygınlaşan estetik uygulamalarla beraber güvenlik konusu da giderek önem kazanıyor. Özellikle anti-aging ve kozmetik cerrahi alanlarında ün yapmış bir isim olan Angelica Kavouni, güvenli estetik cerrahi konusuyla ilgili deneyimlerini paylaşmak üzere Türkiye’ye geldi. İngiliz erkeklerinin en çok tercih ettiği estetik cerrah sorularımızı yanıtladı.

Her zaman plastik ve kozmetik cerrahi sanatından büyülendiğini ifade eden Kavouni, güvenlik konusunun önemini şu sözleriyle vurguluyor: “Estetik cerrahi aslında Helen kültürel mirasının estetik prensipleriyle modern tıbbın kesişme noktasında yer alıyor. Yine de kozmetik prosedürler hafife alınmamalı. Gerçekten memnun edici bir sonuca ulaşmak için alınması gereken büyük bir sorumluluğun yanında aşılması gereken pek çok engel bulunuyor. Bu yüzden de kozmetik cerrahi ancak doğru amaçlara hizmet ettiği sürece hayatı değiştiren bir deneyim olabilir.”
Estetik operasyon yaptırmak için doğru zaman ve koşullar nedir?
- 45 yaşlarına doğru yüzde yer çekiminin ilk etkileri görülmeye başlıyor. Bu duruma estetik açıdan müdahale etmek gerekiyor. Bu yaşlarda cilt halen iyi durumda olduğu için yaralar hızla iyileşiyor. Ayrıca büyük ameliyatlar gerekmediği için yüz doğallığını koruyabiliyor ve büyük değişimler gözlemlenmiyor.
Son yıllarda hasta profilinizde çarpıcı bir değişim gözlemlediniz mi?
- İlginçtir, erkeklerin estetik operasyonlara ilgisi inanılmaz derecede hızla artıyor. Bugün gerçekleştirdiğim operasyonların yüzde 30’unu erkekler oluşturuyor. En çok da botoks ve dolgunlaştırıcı ürünlere yöneliyorlar. Bunun yanında boyun gerdirme ve liposuction erkeklerin en çok istediği operasyonlar arasında. Kadınlar cephesinde ise yaş giderek aşağıya iniyor. 10 yıl öncesine kadar kadın hastalarımın yaş ortalaması 60’ları bulurken bugün 45 civarında.
Genel olarak rastlanan aşırı estetik müdahale hataları nelerdir?
- Kişiler bir anda tamamen değişmek istedikleri için çok kısa zamanda ardı ardına operasyonlar gerçekleştirmek gerekiyor. Bu da iyileşme süresini uzattığı için çok yorucu bir süreç. Ayrıca İngiltere’de bu tip ameliyatları gerçekleştirdiğimiz bir TV şovu da yaptığım için çok fazla vaka ile karşılaştım. En sık rastlanan sorunlar tahmin edilenin aksine fiziksel değil. Ameliyat geçiren kişiler eski hayatlarına kısa sürede dönemedikleri için ilişkileri bozuluyor ve ayrılıklar aşırı estetik operasyonların en olumsuz sonucunu oluşturuyor.
Madonna’nın yaptırdığı uygulamalarla ilgili söylentilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Yaşlanmayla beraber kırışıklıkların artmasındaki en büyük rolü yüzdeki çökme oynuyor. Vücuttaki kolajen üretiminin azalması yağ oranının da düşmesine ve dolayısıyla cildin dolgunluğunun yok olmasına neden oluyor. Bunun üzerine Madonna’nınki gibi aşırı kilo kaybı da eklenince yanaklar çöküyor ve kırışıklıklar derinleşiyor. Bu gibi durumlarda elmacık kemiklerini dolgunlaştırmak, yanakları doldurmak derin kırışıklıkları yok ettiği gibi yüze gençlikte sahip olunan yuvarlaklığı geri kazandırıyor. Madonna da bedenen aşırı zayıf olmasına rağmen kalkık elmacık kemikleriyle ve neredeyse sıfır kırışıklıkla yüzünü dolgun tutmayı başardı. Bunu da sıradan dolgu malzemeleriyle yaptığını düşünmüyorum.

Cildimiz sağlığımızın aynası

Türkiye’nin uzman hekimlerinin katılımıyla düzenlenen “Cildimiz Sağlığımızın Aynasıdır” seminerleri, cilt sağlığı ve hastalıkları konusunda halkı bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
Türkiye’nin önde gelen uzman hekimleri Nisan ve Mayıs aylarında alışveriş merkezlerinde “Cildimiz Sağlığımızın Aynasıdır” sloganıyla halkı bilgilendirici cilt sağlığı ve hastalıkları toplantıları düzenliyor.
“Cildimiz Sağlığımızın Aynasıdır“ seminerlerinin ana başlıkları arasında;
- 18 yaşından itibaren cildimizin yaşlanmaya başladığı,
- Cildimize uyguladığımız pek çok nemlendiricinin cildimizi tembelleştirdiği ve sağlıklı hücre üretimini yavaşlattığı,
- Yaşlanmanın ve cilt kanserinin en büyük nedenlerinden UV ışınlarından ne zaman ve nasıl korunmamız gerektiği konuları yer alıyor.
Ayrıca cilt sağlığı ve hastalıkları hakkında merak edilen pek çok sorunun cevabını uzman doktorlardan alma fırsatı sunuyor.
Seminerler günlüğü;
Bugün Cevahir AVM 14.00-15.00
08 Mayıs 2009, Cuma Profilo AVM 14.00-15.00

ÜRÜN MARKET

Sofistike ve seksi

Karşı konulamaz cazibe arayan kadınlar için film yıldızlarının dünyasına açılan bir kapı, büyüleyici bir ihtişamla buluşuyor. Elmas taşlarla süslediği kırmızı gece elbisesini giymiş bir sinema yıldızı formunda şişe tasarımıyla Absolutely Irressistable Givenchy, modern çiçeksi ve ağaçsı notalarıyla baş döndürüyor.
Kanal D’deki “Aşk-ı Memnu” dizisinde Beran Saat’in kullandığı parfüm, feminen, büyüleyici ve sofistike kadınlar yaratıyor.
Yazının Devamını Oku

Gençlik silahı genler

21 Nisan 2009
Genler, artık yaşlanma ve kırışıklıklarla savaşta en önemli alan. Bunu keşfeden kozmetik bilimi, yaşlanma etkilerini yok etmeye bir adım daha yaklaştığını ilan ediyor. New York Times, son olarak Lancôme laboratuvarlarında geliştirilen genler arası iletişimin çözülen barkodunu sayfalarına taşıdı.

Bilim insanları yıllardır yaşlanma ile savaşta genlerin rolünü araştırıyor. Bu araştırmaların sonucunda da hangi genlerin cildin genç görünümü üzerinde etkili olduğunu belirlendi. Bu buluşun sonucunda artık cilde genç bir cildin özelliklerini veren ürünler tasarlanabiliyor. Kozmetikte de bu araştırmaların sonuçları yeni cilt bakım ürünü gelişiminde kullanılıyor. Günümüzde ise bu konuda Lancôme’un ciddi araştırmaları bulunuyor. Marka 3 binden fazla araştırmacı ile çalışıyor ve bu bilim insanlarının yarısı kadın. Ürünler kimya formülleri yerine biyolojik araştırmalarla geliştiriliyor. Araştırmaların bilimsel sonuçları yayınlanıyor ve marka birçok üniversite ile de ortak çalışmalar yürütüyor.

CİLT KENDİNİ SÜREKLİ YENİLİYOR

Cilt çok farklı bir yapıya sahip ve sürekli bir değişim halinde. Cildi oluşturan hücreler sürekli hareket halindeler ve cildin alt katmanlarından üst katmanlarına doğru yukarı çıkıyorlar. Üst katmana ulaştıktan bir süre sonra ise ölüyorlar. Cilt hücrelerinin oluşturduğu üst katmana epidermis, alt katmana ise dermis adı veriliyor. Kırışıklıklar, cildin alt katmanı olan dermis tabakasında oluşuyor.
Kaz ayağı, mimik çizgileri gibi ince çizgiler ise ciltteki protein eksikliğinden dolayı oluşuyor. Örneğin, kolajen ve elastin liflerindeki protein eksilmesi de sarkmalara ve kırışıklıklara sebep oluyor. Bütün proteinler genlerin komutlarıyla çalıştığından işte bu noktada bilim devreye giriyor. Ne zaman ki bilimadamları proteinlerin genç ve canlı görünen bir cilt için kritik öneme sahip olduğunu keşfettiler, o zaman, cilt yaşlanmasına sebep olan proteinleri araştırmaya başladılar. Proteinler de genler tarafından üretildiği için aslında bu güzellik genlerini belirlemeyi hedefleyen bir çalışmaydı. Ve sonunda bilim dünyasında çığır açan bir gelişme gerçekleşti ve güzellik genleri bulundu. Peki bu güzellik genlerinin keşfi, cildimizi nasıl canlı ve genç görünümlü kılacak?
Bu araştırmaların sonucunda üretilen, ciltteki gençlik proteinlerini aktive ederek, üretim sayılarını artıran ilk ürün, Lancôme tarafından geliştirildi. Böylelikle ciltte maksimum protein üretimi sağlanacak ortam sağlanarak, cilt elastikiyeti korunuyor ve daha genç bir görünüme kavuşuyor.

Keşif nasıl gerçekleşti

Bilimadamları, genlerin en kritik sürecinin protein üretimi olduğunu gördüler ve araştırmalarını bu yönde yoğunlaştırarak sonuca adım adım yaklaştılar.

G en teknolojisinin temelinde ciltteki her bir proteini barkod ile belirlemek yatıyor. Vücudunuzdaki her hücre, genlerin bir bütününü taşıyor ve bu toplamda 25.000 gen demektir. Tabii ki, nasıl bir yemek kitabındaki bütün tarifleri aynı anda kullanmıyorsak, cilt de tüm genlerle aynı anda ilişki kuramaz. Cilt sadece kendi ile ilgili genler üzerinden ilerler. Cilt ile ilgili genleri de bulmak için bilimadamları, genlerin en kritik süreci olan protein üretimi üzerinde ilerlediler. Bu sürece transkripsiyon adı veriliyor. Ve bu sayede, canlı ve genç bir görünüm için, genlerin kimliklerini belirleme fırsatını yakaladılar.
Lancôme bilimadamları araştırmalarında, yaşlı bir cildin, genç bir ciltten farklı bir barkodu olduğunu gördüler. Ciltteki 568 gen, yaşa bağlı olarak ciltte çalışıyor bu genlerin içerisinde sadece 184 tanesi ciltteki genç görünümden sorumlu.
İşte bu barkod çözüldüğünde, bilimadamları da ciltteki gençlik genlerini keşfetmiş oldular.

Gecenin karanlığından siz de yararlanın

Gece kremleri giderek daha çok tercih ediliyor. Bronzlaştıran ya da saçlara bakım yapan yeni ürünler artık geceleri çalışıyor.

Bronzlaşarak uyanın: Artık ay ışığında bile taze ve sağlıklı bronz bir cilde sahip olmak an meselesi. Özellikle gece etkisini gösteren hafif bronzlaştırıcı ürünler giderek daha fazla ilgi görüyor. Kremi sürdükten sonra beş dakika bekleyin. Böylece ürünün giysinizi boyamasını engellemiş olursunuz.
Ve sabah parlayan saçlar: Gece yatmadan önce kuru saçlara sıkın. Özel kür gece boyunca saçlarda kalıyor ve nemlenmesini sağlıyor. Ayrıca sürtünmeden dolayı yıpranmasını önlüyor.
Tatlı rüyalar, kusursuz ciltler: Sabah uyandığınızda ayna karşısında sürpriz sivcilcelerle karşılaşmaya paydos! Yağ üretimi gece boyunca dengelendiği ve cilt anti-bakteriyel olarak desteklendiği için cilt temizliğini uzun süre koruyor.
Yumuşacık dudaklar: Onların özel bir bakıma gereksinim duyduklarını hatırlatmakta fayda var. Dudak bakımında özellikle üzüm çekirdeği yağı öne çıkıyor, bilginize.
Uykuda kusursuz eller: Elllerimiz gün içinde sürekli suyla temas halinde oluyor. Buna karşın onların geceleri vitaminler ve nemi huzurlu bir şekilde emerek bakımını yapmak mümkün. Böylelikle cilt ve tırnakların yeniden yapılandırılması mümkün oluyor.

Kusursuz bronzluğun sırrı

Güneşe henüz hasretiz ama cildimizde sağlıklı güneş dokunuşları için işte size birkaç ipucu...

Kış aylarında cildimiz çoğunlukla solgun görünür. Oysa bir tutam güneş dokunuşuyla ona daha genç bir görünüm sağlamak mümkün. Pudrayla bunu sağlamanın ne kadar kolay olduğuna inanamayacaksınız.

Kış aylarında cildimiz çoğunlukla solgun görünür. Oysa bir tutam güneş dokunuşuyla ona daha genç bir görünüm sağlamak mümkün. Pudrayla bunu sağlamanın ne kadar kolay olduğuna inanamayacaksınız.

ÜRÜN MARKET

Koku ikizlerine özel


Azzaro Twin, parfümlerine feminen-maskülen, siyah-beyaz, yin-yang ve aydınlık-karanlık kontrastını katıyor. Kibirli, narin ve şaşırtıcı tarzıyla hem kadınlara hem erkeklere hitab ediyor. Aşkın, rengin ve parfümün kodu olarak tanımlanan yeni Azzaro Twin, kendi gücünü tenlere yansıtmaktaki ustalığını bu kez yeni notalarıyla ispatlıyor. Fiyatı: 50 ml. 132 TL
Yazının Devamını Oku

Bu rakamlar zayıflatıyor

18 Nisan 2009
Uykuda kilo vermek ve o bilindik “yoyo” etkisine maruz kalmamak mümkün mü? Kesinlikle...

Aşağıdaki rakamların bilimsel gücüne inanırsanız, kış mevsiminden kalan fazla kilolarla vedalaşmanız çok daha kolay olacaktır.

30     gram... Hergün lifli besinlerden almak hazmı kolaytırıyor. Ve açlık eskisi kadar hissedilmiyor. Bu değerli maddeyi iki havuç ya da dört elma yiyerek alabilirsiniz.
7     saatlik uyku... Aynı zamanda gerçek bir zayıflama reçetesi. Az uyku şişmanlama korkusunu tetikliyor. Bunun en büyük nedeni de vücudun leptin hormonunu daha az üretiyor olması. Bu hormon vücudun onarımı için gece yağ rezervlerinin hücrelere ulaştırılmasını sağlıyor.
88  cm bel kalınlığı... Beliniz bu ölçülerden daha kalınsa sağlık olarak da kriz çanları çalmaya başlıyor demektir. Erkeklerde 102 cm karın çevresi diyabet, yüksek tansiyon ve kalp krizi riskini artırıyor.
23 cm ortalama... Masanızdaki tabağın daha büyük olmamasına dikkat edin. Büyük şık tabakların masanızı süslediği doğru ama bacaklara, karın ve kalçalara yan etkilerini unutmayın. Masalarda büyük tabaklara yer açmak aynı zamanda büyük tabaklarda fazla besine yer açmak demek.
500 gr... Yoyo etkisine maruz kalmadan bir haftada yarım kilo vermek sağlıklı. Fazla kilolu olanlarda bu rakam haftada bir kiloya bile çıkabilir. Yavaş ama etkili... Uzmanlar yapılan diyetin günde 1500 kaloriden az olmamasını ve yemeklerin çeşitliliğine dikkat çekiyor.
60 dakika... Egzersiz öncesi bir fincan kahve yağ yakımını hızlandırıyor. Kafein, kasların yağ ve karbonhidrat depolarından enerjiye dönüşmesini kolaylaştırıyor.

Macera tutkunu erkekler

Yazının Devamını Oku

Yaza aknesiz girin

17 Nisan 2009
Aknelerden ve lekeden kurtulmanın yeni yöntemlerinden biri olan BDR sistemi (Beauty Defect Repair), cildi tahriş etmeden ve risksiz soyma işlemleri yaparak tatminkar sonuçlar veriyor.

Dünyada son dönemde yüz güldürücü uygulamalarıyla öne çıkan yeni bir sistem akne problemlerini ortadan kaldırmayı vaat ediyor. Uzman estetisyen Berna Bilir’e göre sistem, cildin en üst bölümünde bulunan ölü hücre tabakasını, önce meyve asitleriyle sonra çeşitli plastik başlıklarla soyarak bir sonraki adıma hazırlamaktan ibaret: “Cilt tipine göre farklı yüzdelikli meyve asitleri uygulanıyor. Plastikten iğne uçları bulunan başlıklarla cilt bir kademe daha soyuluyor. Plastik rende başlık ile leke üzerine yoğun soyma uygulaması yapılıyor. Bu rende aknede sivilce etrafına uygulanarak yağ ifrazatı rahatlatılıyor”.
 
Sistemin başarısı ise kombine bir tedavi içermesine dayalı. Meyve asitlerinin soyma gücü ve hücreleri bölünmeye uyarıcı gücü, plastik rende ve plastik soyma başlıklarının ölü hücreleri kopararak temizleme gücü ile birleştirilerek sinerji elde ediliyor. Bilir, uygulamada soymanın yanı sıra mezoterapiye çok benzer bir sistem daha olduğunu belirtiyor: “Plastik iğne uçları bulunan başlıklar ciltte mikro delikler açarak, ürünlerin hızlı bir şekilde derinlere ulaşmasını sağlıyor. Aktif gücü yüksek, hüyalüronik asit, kolajen, syn-ake, desaron, matrixyl gibi değerli aktif maddeler hem cilde yeni nem ve yeni esneklik veriyor, hem de hücre yenilenmesini sağlayarak cildin sağlıklı ve gençlik durumuna dönmesine yardımcı oluyor.”

Bembeyaz dişlerle gülümseyin

Yaz yaklaşıyor. Ağız ve dişlerin sağlığı kadar estetik ve temiz görünümleri de bu dönemde özellikle öne çıkıyor. İşte, bu önemli kozmetik detayıyla ilgili Estetik Dişhekimliği Akademisi Derneği EDAD’ın önerileri...

Beyaz dişlerin önemi

Diş beyazlatma uygulaması, dişlerinin renginden memnun olmayan kişilere önerilen kozmetik bir çözüm olarak sunuluyor. Dişlerin doğal renkleri, yıllar geçtikçe dış etkenlerle koyulaşıyor. Diş beyazlatma işlemi ile dişler 2-10 ton açılarak tatmin edici bir beyazlama ve güzel bir gülüş elde etmek mümkün. Bu işleme “bleaching” deniyor. Bleaching çeşitli nedenlerle renk değiştirmiş dişleri beyazlatmak veya kişiye özel diş rengini birkaç ton açmak için kullanılan bir oksijenasyon yöntemi. İşlemin profesyonel kontrol altında uygulanması önem taşıyor.

Dişlerdeki renklenmelere dikkat

Yazının Devamını Oku

Vücutlar yeni sezona hazır

10 Nisan 2009
Güneş ışınlarının bedenlerimizi ısıtacağı zamanlar uzakta değil. Doğru bir bakım programıyla cildi kış uykusundan uyandırmak ve yeniden nefes almasını sağlamak gerekiyor.

Tazeliğini kaybetmiş bir cilt, solgun görünen bir ten ve dekolte bölgesi ve sırtta yerleşmiş küçük siyah noktacıklar... İşte cildimizi yeniden canlandırmamız için birkaç neden. Tıpkı bir ipekböceğinin kozasından çıkması gibi bedenimizin de kış rehavetinden kurtulması gerekiyor. Bu sürecin başlaması için gerekli ilk bakım ritüeli şüphesiz derinlemesine bir temizlik. Bu da ancak özenli bir peeling uygulamasıyla mümkün. Hücrelerin yenilenmesinde önemli bir görevi olan peeling, cildin ölü deri hücrelerinden kurtulmasına yardımcı oluyor ve yeniden nefes almasını sağlıyor. Tuz, alüminyum ya da mikro kristaller, inci tozu ya da süt asidi peeling uygulamasının baş aktörleri. Uygulaması ise en iyi duş altında gerçekleştiriliyor. Vücudunuzu bir peeling ürünüyle ovun, ardından suyla durulayın. Bu konudaki en pratik yardımcılarınız duş altında kolaylıkla uygulanan duş peeling’leri. Hem derinlemesine arındırıyor hem de cildinize pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Hassas yüz cildi içinse yine birçok kozmetik markasının mikro granül içermeyen ürünlerini kullanabilirsiniz. İçeriğinde sadece pudra formunda minik süngercikler bulunan bu tarz ürünler ciltle temas eder etmez yüzeydeki kiri adeta bildiğimiz süngerler gibi emiyor. Ve ortaya bebeksi bir cilt çıkıyor.

PORTAKAL YERİNE ŞEFTALİ GÖRÜNÜMÜ

Aynadaki görüntü çoğu zaman bizi gerçeklerle yüz yüze getirmeye yetiyor. Gevşek bir cilt dokusu, baldır ve popo bölgesinde meydana gelen dalgalanmalar şimdi daha çok rahatsız ediyor. Bunun en büyük sorumlusu şüphesiz kış boyunca hareketsiz kalmak, karbonhidrat ağırlıklı beslenmek ve diğer olumsuzluklar olsa gerek. Spor ve dengeli bir beslenmenin yanı sıra gerginleştirici kremler de elastik, pürüzsüz ve sıkı bir vücudun habercileri. Masaj hücre metabolizmasını harekete geçirirken aynı zamanda kan dolaşımını da artırıyor. Krem kullanmadan önce cildinizi hafifçe kızanara kadar minik minik çimdikleyin. Ardından elinizi yumruk yaparak parmak kemiklerinizle üzerinde gezdirin. Artık anti-selülit ya da gerginleştirici etkili kremleri sürmenin zamanı. İçeriklerinde kafein, A vitamini ya da hindistancevizi ekstreleri sıkı bir bağ dokusu için birebir.

YÜZÜNÜZE DOPİNG ETKİSİ

Bahar yorgunluğu ve kış solgunluğuna rağmen fit bir görünüm elde etmek istiyorsanız yüz bakımınızı birkaç haftalığına sadece enerji veren kremlerle yapmalısınız. Yoğun nem içeriklerinin yanı sıra vitamin ve mineraller gibi önemli canlandırıcılara sahip bu ekstra bakımlar hücreleri yeniliyor ve buradaki oksijeni artırıyor. Sonuçta cilt pembemsi sağlıklı bir görünüm ve ışıltı kazanıyor. Bazı kremlerdeki inci ışıltısı veren etki de gün boyunca cilde parlaklık katıyor. Mevsim değişimi sadece organizmayı değil aynı zamanda cildimizi de bir süreliğine allak bullak ediyor. Cilt ya çok kuru oluyor ya da güneşe karşı hassaslaşabiliyor. Bu yüzden genel olarak baharda bile güneş ışınlarına karşı korunmak gerekiyor.

Bağır bağırabildiğin kadar!

Sezen Aksu’nun da şarkısında söylediği gibi içimizde biriktirdiğimiz olumsuzluklardan kurtulmanın bir yolu da çığlık atmak. Belki bu yöntem birçoğunuza çılgınca geliyor olabilir ama içinizdeki ağırlıkları hafifletmek için var gücünüzle çığlık atın. Ama fazla uzun olmasın yoksa komşularınız rahatsız olabilir. Bu birkaç saniyelik egzersiz aynı zamanda kasların gevşemesine yardımcı oluyor. Nefes alın, vücudunuzdaki tüm kasları üç saniye boyunca gerginleştirin ve derin bir iç çekişle yeniden gevşemelerini sağlayın.

Yaşlanmanın yapısı çözüldü

Yazının Devamını Oku

Yüzdeki çöküntülerin tamiri mümkün mü

4 Nisan 2009
30’lu yaşlardan itibaren cildimizin kollajen dokusu bozuluyor, mimikler ve kırışıklıklar derinleşiyor, dokular eriyor.

Kısacası zaman birçoğumuza iyi davranmıyor. Oysa yüzümüzde meydana gelen çöküntülerin tamiri mümkün. Detayları Prof. Dr. Onur Erol’dan aldık.

Yüze dolgu uygulaması gerekli mi?
- Zaman içinde yüzümüzde, kollajen dokusunun bozulması, kemiklerimizin erimesi ve mimiklerle kırışıklıkların derinleşmesi ile doku erimeleri, çöküntüler meydana geliyor. Bunların tamiri için de bu bölgelere dolgu yapılmasına ihtiyaç duyuluyor. Dolgu uygulaması, dudak çevresine ‘nazalobiyel oluk’ dediğimiz aslan çizgilerinin olduğu bölgelere, elmacık kemiklerine ve yüzün çeşitli yerlerine yapılabiliyor. Bu sayede derinleşmiş çizgiler yok edilip, yüze canlılık ve kontur kazandırılabiliyor.

Peki, en güvenilir dolgu maddeleri hangileri?
- Yüze uygulanan dolgu maddelerini internetten araştıracak olursak, karşımıza yaklaşık 500 farklı dolgu maddesi çıkar. Ama bunların çoğu zararlı dolgu maddeleri. Dolayısıyla dolgu maddelerinin seçimini hekimler yapmalı ve hastaya zarar verebilecek hiçbir dolgu maddesini kullanmamalı. Yaygın olarak kullanılan dolgu maddelerinden en güvenilir olanı, hiyalüronik asit içerikli olanları. Kendi vücudumuzdan bir madde olduğu için dokulara zarar vermiyor. Hiyalüronik asitle, gerek dudaklara gerekse yüzün diğer bölgelerinde 6-8 ay süre ile dolgunluk kazandırmak mümkün.

Yazının Devamını Oku

Tenlerde yeşil mucize

3 Nisan 2009
Küçük bir zeytin tanesinin mucizevi bir besin olduğunu söylemeye gerek var mı?

İçeriğindeki maddeler sayesinde en doğal yollardan bakım yapan zeytinin, hem içeriden hem de dışarıdan vücuda etkileri inanılmaz!

Bilimadamlarının tahminlerine göre neredeyse 6 bin yıla yaklaşan bir geçmişe sahip olan zeytin ya da zeytin ağacı, Akdeniz florasında yetiştirdiği yemişleriyle sadece yemeklere tat katmıyor. Zeytinin yağı aynı zamanda geçmişten bugüne vücut sağlığı ve güzelliğiyle ilgili gerçek bir mucize damlası. 

İçeriğindeki doymamış yağ asitlerinin yanı sıra doğal E ve C vitaminleriyle zeytinyağı hem içeride hem de dışarıda vücudu agresif serbest radikallerden koruyor. Bunun yanında enfeksiyonları önleyici etkisi bulunuyor. Ayrıca cildin uzun süreli genç ve gergin görünümünü dengeliyor.

Mutfakta kullanıldığında ise içeriğindeki oleuropein maddesi kan dolaşımını düzenliyor. Kalp ve damar hastalıklarına karşı da koruyucu etkisi bulunuyor.

Yazının Devamını Oku

Dişetine de manikür yapılıyor

28 Mart 2009
Dişleriniz kadar dişetlerinizin de nasıl göründüğü önemli.

Güzel dişleriniz olsa da dişetleriniz dişlerinize gölge düşürebilir. Son dönemde yapılan yeni uygulama, güzel ve sağlıklı dişetlerine kavuşmayı sağlıyor.

Güzel bir gülüşün gerek sosyal hayatımız gerekse iş hayatımız için önemi azımsanamaz. Gülüşlerinden memnun olmayan kişiler, gülerken hatta konuşurken bile problemler yaşayabiliyor. Oysa doğal görünüme sahip pırıl pırıl ve güzel dişlere sahip olmak estetik diş hekimliğindeki son teknolojilerle son derece kolay. Diş hekimi Mehmet Zahid Kazandı, bunun için “gülüş tasarımı” olarak adlandırılan yöntemin kullanıldığını ve herkes için özel bir gülüş tasarlandığını belirtiyor: “Gülüş tasarımında beyaz ve pembe estetiğin bir uyum içerisinde olması gerekir. Sadece beyaz estetikle inci gibi dişleriniz olsa bile pembe estetik olmadan estetik açıdan çok güzel bir görüntüye sahip olmak zor.”

Nedir bu pembe estetik

Diş beyazlatma, laminate vener, metal desteksiz kuron, inley ve onley’lerin beyaz estetikte kullanılan dişlere uygulanan yöntemleri var. Bu yöntemler sayesinde hastalar çok kısa sürelerde hayalini kurdukları dişlere, pembe estetik uygulamasıyla beraber ise mükemmel bir gülüşe sahip olabiliyor.
Sadece dişlerinizin değil, dişetlerinizin de nasıl göründüğü oldukça önemlidir. Düşünün ki inci gibi sıralı dişleriniz var, ancak dişetleriniz güldüğünüzde fazlaca görünüyor ya da yer yer dişetlerinizin çekilmesinden ya da düzensizliğinden dolayı gülüş hattınızın da eğri olduğu izlenimini veriyor.
Beyaz estetikteki önemli gelişmelerle birlikte çevre yumuşak dokuların pembe estetiğin beklentilerinin de değiştiğini belirten Mehmet Zahid Kazandı, yumuşak dokuların restorasyonu sırasında kullanılan belirli yöntemler olduğunu ve bunların çok kolay bir şekilde uygulandığını belirtti.

Çözüm “gummy smile”

Diş hekimlerinin “gummy smile” olarak adlandırdığı, gülüş estetiğini bozan dişetindeki fazlalığın küçük bir operasyon ile düzeltilmesi işlemi.  Bu tedavi, estetik diş hekimi ile periodontolog tarafından uygulanıyor. Estetik diş hekimi, dişeti seviyesi ile biçiminin nasıl olması gerektiğini belirliyor. Periodontolog da bu seviyeye kadar dişetlerini düzelterek güzel bir uyum sağlıyor.

Yazının Devamını Oku