Nilüfer Pazvantoğlu

Sezonun “top 4” güzellik trendi

23 Ekim 2009
Tasarımcılar yeni sezonun trendlerini çoktan belirledi: Taranmış kaşlar, bantlı modern topuzlar, kan kırmızısı dudaklar ve porselen tenler... Peki, tüm bu trendleri nasıl uygulayacağız? ışte uzmanlarından ipuçları... 1- KALIN KAŞLAR: Önce inceydi, ardından kalınlaştı. Ve son olarak da kalemle iyice belirginleştirildi. Kaşlar son birkaç sezondur makyaj artistlerinin odak noktası... Üstelik bu sezon çok daha dikkat çekiciler.
Siz de trende uymak istiyorsanız; koyu ten ve koyu saç rengine sahipseniz kahve tonlarında, kumralsanız toprak tonlarında bir kaş kalemiyle kaşlarınızı ince dikey çizgilerle belirginleştirin.
2- NEON BANTLI TOPUZLAR: Ünlü modacı Christian Lacroix’nın şık örgü topuzu geçtiğimiz sezon çok beğenilmişti. Zac Pozen de bu kış örgü topuzları canlı tonlardaki bantlarla biraz daha dikkat çekici hale getirdi. Neon renkteki bantlarıyla ördüğü saçları balerin topuzu gibi sıkıca başın arkasına yerleştiren modacı, mankenlerinin bu görüntüsüyle en az koleksiyonu kadar alkış topladı.
3- KAN KIRMIZISI DUDAKLAR: Prada’nın Milano’daki defilesinde, iddialı koleksiyon kadar modellerin kan kırmızısı dudakları da dikkat çekti. Kırmızı ruj, tek başına seksi görünüm için yeterli bir makyaj malzemesi değil aslında. Ama doğru uygulama ile kadınlara bir anda bambaşka bir çehre kazandırabiliyor.
Ünlü makyaj artisti Pat McGrath de maskara ve fardan uzak durarak tüm dikkatleri dudaklara çekmeyi tercih etti bu sezon... Nude makyaj ve canlı kırmızının mükemmel kombinasyonu, Prada’nın sade çizgileriyle uyum içindeydi.
Ama şunu hatırlatalım: Canlı tonlar, kullanımda her zaman tecrübe ve yüksek konsantrasyon ister. Dudak çizgisinden taşmış kırmızı bir rujun hiçbir çekiciliği kalmaz!
4- PAMUK PRENSES TENLERİ: Gerçek olamayacak kadar güzel kızlar birbiri ardına podyumda sıralanıyor, Pamuk Prenses’i andıran kusursuz ciltleri, dudakları ve gözleriyle hayranlık uyandırıyorlar. Chanel’in yeni sezon koleksiyonu işte bu görüntüler eşliğinde tanıtıldı. Sezon makyajında, aydınlık tenler uçuk pembe ya da kayısı tonlarıyla oluşturuluyor. Bu etki, açık renk nüansları ve özel uygulama şekilleriyle veriliyor.
Siz de bu etkiden hoşlandıysanız, öncelikle ucu eğimli ya da yuvarlak kalın bir pudra fırçası kullanmanız gerektiğini aklınızda bulundurun. Allığı elmacık kemiklerinizin ortasından şakaklara doğru uygulayın ve kalın yuvarlak fırçanızla dairesel hareketlerle doğal bir görünüm yaratmaya çalışın.

Kendini hayatın akışına bırak

Hayatı dolu dolu yaşayan özgür ve modern insanın ruhundan esinlenilerek yaratılan “Ckfree”, rahat ve özgür ruhlu erkeklerin yeni gözdesi oldu.

“Ckfree”, aromalı, sıcak, odunsu bir koku... şaşırtıcı derecede ferah, aynı zamanda son derece doğal ve erkeksi... Yolculuk, esas notası olan pelin otu ile zihninizi özgür bırakmaya davetle başlıyor, alışılmadık baharatlarla devam ediyor. Kendine Ardından yolunu şehvetli ağaçsı notaların arasına çeviriyor.
Parfümün tepe notası Tayland yıldız çiçeği, pelin otu ve ardıç ağacı; kalp notası tütün yaprağı, kahve, Güney Afrika buchu bitkisi; dip notası ise silhat esansı, meşe ağacı ve demirağacından oluşuyor.
şişede okyanus renkleri
“Ckfree”nin şişesine gelince... Tasarım, markanın özgür ruhlu doğasını ve sembolik Ck sadeliğini ifade ediyor. Erkeksi, kavisli ince profili ve köşeleri, hareket hissi uyandırıyor. şişenin renk paleti, gökyüzünden, okyanustan, ağaçlardan ve yeryüzünden gelen mavinin ihtişamını yansıtıyor. Mütevazı ve hafif... Ambalajı ise şişeyi tamamlayan ve kokunun hafif, modern esansını çağrıştıran metalik mavinin iki tonundan oluşuyor.

EDİTÖRDEN

Gizli silahımız kapatıcılar

* Özenle yapılmış göz makyajı, bakışları her zaman ışıltılı ve dikkat çekici kılar. Tabii böylesi bir detayın altında iyi bir ön çalışma yatmaktadır. ışte, tam da o noktada devreye kapatıcılar girer. Bu ürünlerin, doğru renk ve uygulamayla bakışlara tazelik kattığı çok açık.
* Tıpkı fondötende olduğu gibi kusurları gizleyici ve aydınlatıcı ürünleri seçmenizde fayda var.
* Hangi varyasyonu olursa olsun, kapatıcının kendi cilt tonunuzdan bir ton daha açık olmasına dikkat edin.
* Kusurlarınızı örten, göz altlarındaki morlukları azaltan sarıya çalan tonlar idealdir.
* Aydınlatıcıların içeriğinde bulunan inci tozu pigmentleri, ışığı yansıtıcı özelliği sayesinde göz çevresindeki ve altındaki ince kırışıklıkları da gizleme etkisine sahip...
* Yassı bir fırça yardımıyla kusursuz bir şekilde uygulama yapmak mümkün. Böylelikle en ince çizgeler bile yok edilebilir.

Escada’dan baştan çıkarıcı bir parfüm
Escada’nın “Desire Me”si, kadınların vazgeçemeyeceği bir parfüm. Yoğun kokusu, “Incredible Me”den bile kalıcı... ıştah açıcı alt nota, kokunun gücünü oluşturuyor. Tiramisunun içindeki labne, kahve, bisküvi ve çikolata kokusunun birleşimiyle, son derece sıcak bir parfüm yaratılmış.
“Desire Me”nin farkı, orta ve alt notasındaki tatlı kremalı kokusundan geliyor. Parfüm içinde kolayca fark edilebilen narenciye esansı da alt notasındaki yoğunlukla tezat oluşturarak parfümün kalıcı ve farklı kokusunun oluşmasında önemli bir rol oynuyor. Parfümün 50 ml’inin fiyatı 167 TL...

En çok satılan cilt bakım ürünleri

Kış mevsimine girerken cildimize de özel bir ilgi göstermemiz gerekiyor. ışte Tekin Acar Cosmetics mağazalarında son dönemde en çok satılan cilt bakım ürünleri...

* Estee Lauder “Advance Night Repair Synchronized Recovery Complex”
* Transvital “Perfect Anti-Age Cream”
* Clinique “Repairwear Intensive Eye Cream”
* La Colline “Cellular Skin Ology 5Sets/Box”
* La Colline “Cellular Vital Eye Cream”
* Clinique “All About Eyes Rich”
* La Colline “Line Relief Cellular Matrix Serum”
* Estee Lauder “Idealist Xtra Refinisher”
* La Prairie “Skin Caviar Luxe Eye Lift Cream”
* Lancome “Renergie ML R.A.R.E Cream”

CEVAPLAYIN, KAZANIN

“Ckfree reklam görseli sizin için ne ifade ediyor?” sorusunun cevabını 23-25 Ekim tarihleri arasında www.tekinacar.com.tr adresine isim, soyadı ve adres bilgilerinizle birlikte gönderin, 100 ml “Ckfree” parfüm kazanan ilk 10 kişiden biri olun.

GEÇEN HAFTANIN KAZANANLARI
* Givenchy kazananları
1- Nigar Soker
2- Dilek Görgülü
3- Nazmiye Bilecen
4- Reşadet Gökçek
5- şeyda Ergenekon
6- Jale şanlıer
7- Gökçen Gökçe
8- ırem Bayındır
9- Zeynep Güzeller
10- Kader Karagülle
* Loewe kazananları
1- Melek Ustabaşı
2- Hatice Özdemir
3- Yüksel Bilazer
4- Ayten Albayrak
5- şaduman Özsalih
6- Yasemin Güner
7- Yelda Aksu
8- Dilek Özerdal
9- Zeynep Efe
10- Arzu Aksakal
Yazının Devamını Oku

‘Gerçek kadınlar’ın muhteşem dönüşü

17 Ekim 2009
Dünya 0 beden kadınlara yavaş yavaş veda ediyor.

Bu durumda tasarımcılar da içine girmeye çalıştığımız daracık kıyafetlerinden vazgeçmek zorunda kalacak gibi görünüyor. Gerçek kadınlığa dönüşün öncüleri; bugüne dek hep incecik silüetleriyle gözümüzün önüne gelen Lindsay Lohan, Keira Knightley, Nicole Richie ve Mischa Barton’ın aksine seksi kıvrımlarıyla dikkat çeken Beyonce, Salma Hayek ve Monica Bellucci olacak.

Zayıflık artık mutluluk getirmiyor

“Zayıfım, mutluyum” söylemi tarihe karışıyor. Onun yerini kiloları giysilerle gizleme yöntemi almaya başladı. Yüksek topuklar ise kiloların gizlenmesinin en garantili yollarından biri.

Bugüne dek mutluluğu 0 bedende arayan, saatlerini ve enerjilerini fazla yağlarından kurtulmak için spor merkezlerinde geçiren, bir de üstüne aç kalmaya zorlanan kadınlar! Artık kilola-rınızla göğsünüzü gere gere gurur duyabilirsiniz. Çünkü beslenme uzmanlarının yıllardır yaptığı araştırma sonuçlarına göre düşük yağ seviyesinde yaşadığımız hayat, bir süre sonra ölçüsüz kilo alımlarına neden oluyor. Kısacası sürekli kilo vermek psikolojik baskının etkisiyle daha çok kilo aldırıyor.

Yazının Devamını Oku

Kırmızı cazibe

10 Ekim 2009
Ruj, dünyanın her yanında kadınların en vazgeçilmez makyaj malzemelerinden...

Ancak hâlâ birçoğumuz hangi rengin cildimiz için en uygun olduğundan emin değiliz.

ılk rujumu elime aldığımda 16 yaşındaydım. Annemin makyaj çantasını gizlice karıştırmak ve ürünlerini kullanmak en büyük hobilerimdendi. O zamanlar koyu kırmızı tonları kendime pek bir yakıştırırdım ve aynada kendimi çok beğenirdim. Bugün artık 30’lu yaşlarımda koyu tonların bana çok da uygun olmadığını düşünüyorum. Uzmanlara göre her saç rengi, her cilt tipi ve her yüz formu için uygun bir ruj rengi var.

Erkekler, çekim gücünüzü artırın

Davidoff’un ferahlığın sembolü olan efsanevi “Cool Water” parfüm serisi, yıllardır pek çok erkek gibi kadınların da favori kokuları arasında... Ne var ki marka bu kez yeni parfümü “Hot Water”la erkekler arasında ateşli bir rekabet yaratmayı hedefliyor.

“Hot Water”, Amerikalı topmodel Alyssa Miller ve Yunan asıllı model Alexi Papa’nın rol aldığı cinsel çekiciliği yüksek reklam filmiyle de dikkat çekiyor.
Miller, henüz 19’unda ve Kaliforniya doğumlu... Son dönemde gösterdiği performansla tüm tasarımcıların ve kozmetik firmalarının dikkatini üzerine çekmiş durumda...
2005 yılında modelliğe adım atan Miller, yeşile çalan gözleri, 1.75 boyuyla etkileyici bir görünüme sahip. ılk kez ünlü tasarımcı Rouland Mouret’nin New York’taki defilesinde görev alan Miller’ın yaklaşık 5 yıldır çok ciddi bir iş temposu var.

Yazının Devamını Oku

Yüzlerde doğal ışıltı

9 Ekim 2009
Fondöten, allık, pudra...

Kusursuz bir görünüm için bu ürünlere tabii ki ihtiyacınız var. Ama makyaja son noktayı koyarken, yüzünüzde “onlarsız” doğal bir etki yaratmanız da mümkün!

80’LER ETKİSİ

Kontur: Makyaj artistlerine göre yanakları vurgulamak için iki farklı tonla uygulama yapmak şart. Mat, koyu renk bir allığı elmacık kemiklerinin altına sürün ve eğimli bir şekilde yukarıya doğru dağıtın. Daha sonra fırçaya aldığınız açık tonlardaki bir allıkla üzerinden geçin.

Temel kural: Açık tonlarda yapılan makyaj optik olarak ön plana çıkar, koyu olansa geri planda kalır.

Kamuflaj: Geniş bir yüz, koyu tonlarda seçilmiş allık ya da saç diplerinden itibaren elmacık kemiklerinin altına dek uygulanan bronz bir pudrayla daha ince

Yazının Devamını Oku

60'ların retro saçları geliyor

3 Ekim 2009
2009-2010 kış sezonunda, moda ve makyajın yanı sıra saç trendlerinde de önemli yenilikler var.

Soğuk mevsimde kadınlar, sıcak sarı tonlarında, Bob tarzı kesilmiş saçlarıyla seksi karakterlere bürünecek.

Hepimiz değişimden hoşlanıyoruz. Özellikle de bu değişim saçlarımızla ilgiliyse... Tabii her radikal değişim öncesinde mutlaka görüşlerine başvurduğumuz saç tasarımcılarının fikirleri bizim için büyük önem taşıyor.
Biz de yeni sezona dair ilk ipuçlarını şenol Zeytinoğlu’ndan aldık...
RENKLER: 2010 kışının en hit tonları olan sıcak çikolata, çikolata karamel, altın karamel ve bakır karamelin üzerine farklı stillerde renk oynamaları uygulanıyor. Cilde ışıltı veren gölgeler, seyrek ve natürel olarak yapılan baleyajlar, bu tonları daha da öne çıkarıyor. Sarı tonlarında ise sıcak sarılar, sedef ve bal sarıları ile platin tonları çok popüler...
KESıMLER: Kısa saçlardaki bol katlar ve keskin kâküller, saçın daha kadınsı ve hoş görünmesini sağlıyor. Bu tarz kesimlere şekil vermek de çok kolay. Bu modelde saçlar ya öne ve bir yana doğru taranıyor ya da köpük, sprey ve fön yardımıyla arkaya doğru yüksek şekilde taranarak retro görünüm sağlanıyor.
Uzun saçlarda ise bozuk dalgalar, belirgin dalgalar ve yapılı ama düzensiz görünümler öne çıkıyor. Ancak düz ve fönlü saçlar her zaman olduğu gibi yerini koruyor. Bu sezon ayrıca burgu dalgalar yumuşayıp gevşek ve natürel dalgalara dönüşüyor.
TOPUZ MODELLERı: Bob topuz diye adlandırılan ve uzun saçın içe kıvrılmasıyla elde edilen 1960’ların favori topuz modeli, bu sezonun olmazsa olmazlarından... Ayrıca ensede, süngerli avangard, süngersiz spor abiye ve dağınık spor topuzlar da sıkça uygulanıyor. Ensede net, volümlü, düz hatlı, geniş topuzlar; içten destekli, volümlü atkuyrukları; dalgalı, natürel, romantik yandan toplamalar da vazgeçilmezler arasında.

Yazının Devamını Oku

Saat genleri ve cilt hücreleri

2 Ekim 2009
Sağlıklı cilt hücreleri, geceleri vücudun doğal döngüsü çerçevesinde zamanlaması asla şaşmayan bir onarım çalışması başlatıyor.

Bu onarım çalışmasının zamanlanması çok önemli. Dolayısıyla burada devreye, saat genleri olarak adlandırılan özel bir gen ailesi giriyor. şimdiye kadar düşünülenin aksine son yapılan araştırmalar, her hücrenin kendi DNA onarımından sorumlu olan kendine özel bir saat geni olduğunu ortaya koydu. Yaşın ilerlemesi ve duygusal stresin artması ile bu saat genlerinin çalışması bozulabiliyor. Bu da hücresel onarımı ve koruma sürecini yavaşlatıyor. Sonuçta cildin DNA onarımında sorunlar yaşanabiliyor.

DNA HASARLARINDA YENı BULUşLAR

Cildimiz her gün çevresel stres gibi birçok olumsuz koşula maruz kalıyor. Bu da cilt hücrelerinde ve DNA’larında hasara yol açıyor. Alkilasyon hasarları daha çok duman, kirlilik ve özellikle toksin ve kimyasallardan kaynaklanıyor. Cilt, vücutta doğal olarak bulunan ‘Alkyl Guanine Transferase (AGT)’ onarım enzimi tarafından yeteri kadar çabuk onarılmazsa, kalıcı hasarlar oluşuyor.

SENKRONıZE ONARIM

Yazının Devamını Oku

Akıllı detoks stratejileri

26 Eylül 2009
Güzellik uzmanları, güzelliğin temizlikten geldiği konusunda hemfikir... Tabii bunun için sadece yüzeysel bir temizlik yeterli değil. Düzenli olarak detoksla bedeni arındırmak, size ışıltı ve enerji olarak geri dönüyor çünkü... İşte tanıdık bir senaryo: Cildiniz matlaşmış, kemeriniz sıkıyor, kendinizi yorgun ve enerjisiz hissediyorsunuz...

Hepimizin bedensel ve ruhsal anlamda kendimizi yorgun hissettiğimiz dönemler var... Bu dönemlerde çevremizdeki olumsuzluklar ve beslenme alışkanlıklarımız da yorgunluğumuzu artıran unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.

O zamanlarda şekerli yiyeceklere yöneliyor, sebze ve meyve yemeyi azaltıyoruz. Hücrelerin arasındaki tuz miktarı artıyor. Cilt matlaşıyor, vücut dengesi bozuluyor.

Bu durumda yapmamız gereken şey, toksinlerden kurtulmak... O da ancak uygulayacağımız özel bir bakım programıyla mümkün...

YETERLİ SU İÇİN: Günde en az 2 litre... En sağlıklısı su ya da şekersiz bitki çayı... Bu yolla organizma doğal yollardan temizlenir. Cilt ve saçlar neme kavuşur. Bu arada yeşilçayın, içeriğindeki mineraller, vitaminler ve oligo elementler sayesinde arındırıcı bir etkiye sahip olduğunu da aklınızdan çıkarmayın.

AKILLI BESLENİN: Detoks diyetinde vücudu toksinlerden arındırmak önemli olduğundan, yemek masanızda şekersiz meyve suları ve çaylar, organik sebze ve meyveler dışında bir şey bulunmamalı. Et, tatlı ve renklendirici kullanılmış ürünler kesinlikle tabu!

İYİCE TERLEYİN: Düzenli sauna ziyaretleri detoks programında etkilidir. Sıcak sayesinde gözenekler açılır ve zararlı maddeler cilt yoluyla atılmış olur. Bu sayede metabolizma da daha hızlı çalışmaya başlar ve cildin kan dolaşımı düzene girer.

BAĞ DOKUNUZU GÜÇLENDİRİN: Bağ dokusu vücudun en zayıf bölümüdür. Vücudun özellikle bazı bölümlerinde yağ birikir. Karın, kalça ve üst bacak kısımları, baskıya maruz kalmayan bölgelerdir. Hedefe yönelik bakım ve masaj sayesinde buralardaki bağ dokuları harekete geçer ve güçlenir.

Şişmanlığın sorumlusu evlilik

Uzmanlara göre medeni durumunuz, kilonuzu da belirliyor. Bekarlar, evlilere oranla daha zayıf... Üstelik yine bekarlar, evlilere göre diyette daha başarılılar...

Son yapılan araştırmalar, evlilerin kilo alma risklerinin bekarlara göre daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Chapel Hill Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, 5 yıl boyunca yaklaşık 8 bin genç incelenmiş. Yaş ilerledikçe insanların kilo aldığı, ancak evlenince kilo alma riskinin daha da arttığı ortaya çıkmış.
Konuyla ilgili görüş aldığımız Dr. Osman Nuri şenbayram, bu durumu şöyle açıklıyor. “Bunun birçok sebebi var. Evlenince eşler hem yemek yapmak hem de beraber yemek için daha fazla zaman harcıyorlar. Hele bir de bu televizyon karşısında yemek sohbetlerine dönüşünce, ne kadar yediklerinin farkına varmıyorlar. Ayrıca, tanışma yıldönümü, evlilik yıldönümü, doğum günleri gibi birçok kutlama da bunu tetikliyor. Eşler, çocuk sahibi olunca düzenli beslenmek ve gerekli fiziksel hareket aktivitesi için kendilerine daha az zaman ayırıyorlar.”

Yapılan bir diğer çalışma da obezitenin “sosyal olarak bulaşıcı” olduğunu, aşırı şişman arkadaşlarla beraber olmanın normal kilodaki kişilerin de şişmanlamasına yol açabileceğini gösteriyor. şenbayram, “Yine de obezitenin en önemli nedenlerinden biri, belki de en önemli nedeni genetik bileşenlerdir” diyor ve ekliyor:
“Özellikle çocuklukta alınan fazla kilolar yağ hücrelerinin sayısını artırdığından, ileride bu kişileri zayıflatmak daha da zordur. Çocukluk çağında oluşan obeziteye çok dikkat etmek gerekir. Çocuğunuz gereğinden fazla kilo alıyorsa, bunun önlemi alınmalı, aile bunu başaramıyorsa uzman hekime başvurmalıdır.”

Yeni trend: Kaşsız yüzler

Neden hep sahip olduklarımızı göstermek zorundayız? ıçinde bulunduğumuz ekonomik kriz döneminde trend (en azından kaşlar için geçerli) olmayana dikkat çekmek!

ıki lüks marka devi Prada ve Balenciaga’nın son defilelerinde podyuma çıkan mankenler, makyajla kamufle edilmiş kaşlarıyla dikkat çekti. Ünlü makyaj artisti Pat Mc Grath, bu yeni trend için “Ekonomik krizde insanlar deneysel ve sıra dışı görünümlerden hoşlanıyor” yorumunu yapıyor.

şüphesiz bu trend bize tarihin önemli isimlerinden birini de hatırlatmış oldu. ıngiltere kraliçesi I. Elizabeth, kaşlarını açmak ve kesmek konusunda son derece cesurdu. Daha yakın bir tarihe bakacak olursak, ilk kez 2006’da top model Lara Stone Fransız Vogue dergisinin editörü Carine Roitfeld’in önerisiyle kaşlarının rengi açtı. O günden beri Chanel, Jean Paul Gaultier ve Prada defilelerinin aranılan isimleri arasında...
90’ların moda ikonu Kristen McMenamy de kariyerini, ıtalyan Vogue kapağı olan kaşsız fotoğrafına borçlu.

Mutluluk denince akla gelen ilk marka: Clinique

Amerika’nın önemli marketing dergisi Brandweek, son sayısında Alloy Media&Marketing ve Harris Interactive şirketinin kolej öğrencilerine yönelik olarak yaptırdığı bir araştırmaya yer verdi. 18-34 yaş arası 1500 öğrenci arasında yapılan araştırmada, deneklerden kendilerine mutluluk hissi veren markaları sıralamaları istendi.

Araştırma sonucunda Clinique mutluluk hissini en çok çağrıştıran marka olurken, onu sırasıyla Apple, Mc Donalds ve Coca-Cola takip etti. Alloy Media&Marketing ve Harris Interactive şirketinin Medya Hizmetleri Başkan Yardımcısı Tammy Nelson “Araştırma sonuçları markanın mesajının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Mesaj o kadar güçlü ki her iki cinsiyetten öğrencilerde de en popüler cevap bu oldu” dedi.

Ojenin renkli tarihi

ınsanların vücutlarına ne kadar önem verdiklerini göstermek için mi yüzyıllar önce el ve ayak tırnaklarını boyadıklarını bilmiyoruz. Ancak Kleopatra’nın tırnaklarını boyadığı tarih kitaplarında yer alıyor. Sonrasında bakımlı tırnaklar, Avrupa’daki asil kanlı erkeklerin de dikkat çekici özelliklerinden biri haline geldi. Ancak o dönemde sürülen boyaların yeterince kalıcı olduklarını söylemek zor.

Modanın sanatsal tarifinin şekillendiği, otomobil endüstrisinin şaha kalktığı 1920’ler, aynı zamanda ojenin de Hollywood’da yıldızının parladığı yıllar oldu. şaşırmayın, çünkü erkeklerin en sevdiği oyuncak olan otomobiller sayesinde kadınlar da ojeyle tanıştı. Bu renkli otomobil boyası, Hollywood sayesinde çok geçmeden tüm dünyada tanındı. 1940’lı yıllardan itibaren de oje en kırmızı dönemini yaşadı. Çiçek Çocuklar’ın dönemi 1960’larda ise mat renkler gözde oldu. Parlak ve pembe, 1970’lerin tonları olurken, 1980’ler belirsiz tonların dönemiydi.

Bugünün bakımlı kadınının tırnaklarında her rengi görmek mümkün. Yazın daha neşeli tonlar tercih edilirken kış mevsiminde koyu tonlara yöneliyorlar genelde... Ve tabii temiz görünümü destekleyen “French Manicure”ü de es geçmemek lazım.

Parfüm her tende başka kokar

Uzmanlar bunun kesinlikle vücut kimyasıyla yakından alakalı olduğunu savunuyorlar. Hormonlar etkiliyor, beslenme ve yaş faktörü de belirleyici oluyor.

Fazla terliyorsanız ya da kuru bir cilde sahipseniz, yine kullandığınız parfümün kokusu teninizle etkileşime girerek size has bir koku oluşturuyor. Çünkü her parfüm vücut molekülleri tarafından farklı algılanıyor, bazı içerikler diğerlerine göre daha fazla emiliyor. Eğer bugüne dek kullandığınız parfümden memnun değilseniz, bir yenisi için asla geç değil.

Saçlara organik bakım

Organik bitki özsuları ve esansiyel yağlarla üretilen Organicum’un yeni ürünü Aktif Saç Kremi de eczanelerde satışa sunuldu. Saç kremi hidrosolünün yanı sıra içerdiği buğday proteini ve aloe vera, özellikle işlem görmüş saçları onararak canlanmasına yardımcı oluyor. Formülündeki tümü organik sertifikalı ısırgan, defne, zeytin ve adaçayı gibi bitkilerin vitamin ve esansiyel yağları, saç dokusunda değişim sürecini hızlandırıyor.
Yazının Devamını Oku

Çocukluğumuzun tokaları geri döndü

19 Eylül 2009
John Galliano, Dior şovunda modellerini sıra dışı topuzlarla podyuma çıkarırken bize de küçük çaplı bir nostalji yaşatmış oldu.

Çocukluğumuzun siyah renkli saç tokaları şimdilerde farklı renkleriyle yeniden hayatımızda...

Bu sezon moda şovlarında sıkça karşılaştığımız bu vazgeçilmez saç aksesuvarını çocukluğundan hatırlamayan var mı? Küçük tokalar, Hollywood’un ünlü kadınlarını da etkilemiş görünüyor. Mischa Barton, Rachel Bilson ve Nicole Richie, onu yeniden keşfeden isimlerden... Hatta gecelerde bile tokalı saçlarıyla görünmekten çekinmiyorlar.

NASIL KULLANILIYOR

Tokayı her zaman dalgalı kısmı üste gelecek şekilde kullanın. Böylelikle hem saçta kalması kolaylaşır hem de kafa yapısına göre saçları daha iyi kavrar.
Kalın bir tutam saçı bu küçük tokayla başınızda sabitlemeniz zor olabilir. Bu yüzden iki adet tokayı birbirinin üzerine binecek ve bir X harfi oluşturacak şekilde saçlarınıza iliştirebilirsiniz.
Biz daha çok siyah versiyonlarını biliyoruz ama şu sıralar renklileri de özellikle genç kızlar tarafından beğeniyle kullanılıyor.

Mischa Barton, perçemlerinin gözüne girmesini engellemek için kullandığı siyah tokalarıyla tarz bir görünümün de ipuçlarını veriyor.

Mischa Barton, perçemlerinin gözüne girmesini engellemek için kullandığı siyah tokalarıyla tarz bir görünümün de ipuçlarını veriyor.

Yazının Devamını Oku