Nilüfer Pazvantoğlu

Daha aydınlık ve zinde bakıslar icin: Göz yogası

22 Mayıs 2010
Yoga herkesin dilinde... Peki ya göz yogasını hiç duydunuz mu?

Duymadıysanız birkaç küçük bilgi verelim; bu mucize teknik görme gücünü artırıyor, göz çevresini rahatlatıyor, ayrıca baş ağrılarını dindiriyor.

Günün büyük bölümü masa başında, bilgisayarın karşısında geçiyor. Öyle ki, yoğunluktan bazen gözlerimizi kırpmayı bile unuttuğumuz oluyor. Oysa bu gözlerimize yapacağımız en büyük kötülük. Vücudumuzun en önemli organına böyle bir işkence reva değil!

ÖğLE TATıLıNDE GÖZ YOGASI

1. DERSGözlerinizi rahatlatın
Bunun için göz kapaklarını biraz rahat bırakmanız gerekecek. Peki bu nasıl olacak?

Yazının Devamını Oku

Güzel bir kalça ve düzgün bacakların sırrı

21 Mayıs 2010
Yazla birlikte vücudumuzdaki küçük defoların da günyüzüne çıkması kaçınılmaz.

Ancak bazı S.O.S ipuçlarıyla tatile sıkı kalçalar, şimdikine oranla çok daha formda bacaklarla çıkmanız mümkün...

Sıkı bir popo ve düzgün bacaklar, tüm kadınların hayali. Celebrity Fitness’ın müdürü Raşit Demiryas, hazırladığı egzersiz programıyla kalça ve bacakların istenilen forma ulaşacağını belirtiyor ve ekliyor: “Yaza girmeden sıkı bir popo ve selülitsiz bacaklara sahip olmak hayal değil.”

Vücudun sadece bir bölgesinden yağ atmak ve zayıflamak mümkün değil. Selülit problemini ve vücudun genel yağ dokusunu azaltmak için şu faktörlerin bir arada olmasına dikkat etmelisiniz: 

Günlük beslenme düzeninizde düşük kalorili ve yağsız gıdalara yer verin

Yazının Devamını Oku

Cildinize leke düşürmeyin

15 Mayıs 2010
Pürüzsüz bir cilt hepimizin hayali. Ancak cilt yapısı dışında diğer faktörler de cilt yüzeyinde lekeler bırakabiliyor.

Uzmanlara göre cilt sağlığı açısından risk oluşturmasalar da cilt tonundaki bu dengesizlikler, yaşam kalitesini düşüren bir olumsuzluğa dönüşebiliyor. Peki çözüm ne? Buyrun cevaba...

Makyaj yaparken kullandığımız fondöten ya da kapatıcılar cilt lekesi sorununa çözüm sunuyor tabii ama sadece geçici olarak, sadece makyajınızı çıkarana kadar... Makyajı sildiğinde o lekelerle yeniden yüzleşeceğini bilmek ise son derece rahatsızlık verici...
Neyse ki bu sorunla ilgili son yıllarda önemli gelişmeler var. Dermatologlar ve kozmetik markaları, cilt lekeleri üzerine ortak çalışmalar yürütüyor. Ve hepsi de özellikle psikolojik açıdan yaşam kalitesini etkileyen bu lekeleri yok etmeye, en azından hafifletmeye çalışıyor.
Üstelik leke giderici bu tür ürünlerin bazıları birden fazla kremin işlevini görüyor; cildi nemlendirip kırışıklarla da savaşıyor.
GÜNEşıN YAPTIKLARI
Bilimsel araştırmalar, cilt lekelerinin oluşumunda büyük oranda güneşin sorumlu olduğunu ortaya koydu.
Güneş dışında bazı ilaçlar da bu lekelere yol açabiliyor. Örneğin doğum kontrol haplarının da bazı ciltlerde lekelenme yaptığı biliniyor.

Yazının Devamını Oku

Ayaklar yaza hazır mı?

14 Mayıs 2010
Ayakları fora etmemize çok az kaldı. Dolayısıyla mükemmel bir görüntü için yaz boyunca ayaklara ekstra bakım yapmak şart...

Elbette düzenli pedikürün yanı sıra evinizde yapabileceğiniz birtakım uygulamalar da var. Podiatrist Özgül ışgör’e sağlıklı ve bakımlı ayaklar için atılması gereken adımları sorduk.

Ayaklarınızı her gün ılık ve sabunlu suyla yıkayın. Ardından serin suyla durulayıp bir havlu yardımıyla ve parmak aralarını atlamadan iyice kurulayın.
Eğer sandalet veya parmak arası terlik giydiyseniz, güneşe çıkarken ayaklarınızın üst kısımlarına mutlaka koruyucu etkili güneş kremi sürün.
Topuklarınızı ponza taşıyla düzenli şekilde temizleyin. En ideali duşta, ayak derisi iyice yumuşamışken ponzalamaktır. Bu sayede ölü hücrelerden arının, bebek gibi ayaklara sahip olun!
Yatmadan önce yıkadığınız ayaklarınıza, özellikle de topuklarınıza nemlendirici sürün. Ama parmak aralarına kaçırmamaya gayret gösterin çünkü nemli kalan bölgelerde mantar oluşabilir.
Yatmadan önce ayaklarınıza yoğun bir krem sürün ve ardından yün çorap giyin. Yazın uygulaması biraz zor ama gerçekten işe yarıyor! Sabaha pamuk gibi ayaklar garanti!
Ayaklar yorgun olduğunda tabanlar ağrır, yere zor basarsınız. Böyle zamanlarda tam rahatlayabilmek için tercihen birinden size ayak masajı yapmasını rica edin. Ya da kendiniz yapın. Deneyince vazgeçemeyeceksiniz. Ayrıca tazyikli soğuk su da yorgun ayaklara çok iyi geliyor.

Yazının Devamını Oku

Kaşlarda mükemmel kavisler

8 Mayıs 2010
Her kadın için geçerli ve aynı zamanda mükemmel bir kaş formu maalesef yok.

İdeal kaş formu çoğunlukla gözler, yüz hatları, saç rengi, saç cinsi ve tenle yakından alakalı çünkü. Genel anlamda söylenebilecek tek şey, doğru şekillendirilmiş kaşların gözleri optik olarak büyüttüğü...

Kaşların kavis yükseklik ölçüsü için (normal şartlarda) geçerli ilk kural; kaşların kesinlikle yukarıdan alınmaması. Uzmanlar kavisi kısaltmanın da doğru olmadığını belirtiyor. ıdeal kaş yüksekliği ve genişliği için şimdi aşağıdaki notlara bir göz atın...
Kaşların alt kısmındaki tüyleri tek tek almaya başlamadan önce kaşlarınızı bir kaş fırçasıyla yukarı doğru tarayın. Ancak bu şekilde kaşlarınızın doğal formuna ulaşabilirsiniz.
Bir tüy almak istediğinizde, kaşınızdaki en yüksek kavis noktasının kesinlikle orta kısımda olduğunu sanmayın. Çünkü kaşların üçte ikisi yukarıya doğru kavis çizerken üçte biri aşağıya doğru iner.
Kaşlarınızı alırken tüm sırayı aynı anda temizlemeye dikkat edin. Böylelikle kaşlar arasında boşluklar oluşmasını engellemiş olursunuz.
Her zaman göz kapağının üzerindeki bölgede temizlik yapın ve arada formun bozulup bozulmadığını kontrol etmeyi ihmal etmeyin.
Unutmayın; çok ince kaş formu tercih etmek yüzde çok geniş bir alan görüntüsü yaratır ve anormal bir görünüme neden olur.

Yazının Devamını Oku

Bize enerji lazım

7 Mayıs 2010
Hiçbir maske ve hiçbir saç modeli, pozitif enerjinin görüntümüze kattığı ışıltıyla aşık atamaz.

Ne var ki, enerjiyi elde tutmak özellikle ona en çok ihtiyacımız olduğu anlarda pek de kolay olmayabilir. Peki onu nerede ve nasıl bulacağız?

Vücudumuz enerjiyle dolup taştığında cildimiz parlıyor, gözlerimiz ışıldıyor ve genel olarak canlı bir görünüme bürünüyoruz. Enerjinin getirdiği doğal güzellikten nasibinizi almak için:

Enerji patlaması yaratın

Biberiye, adaçayı, portakal ve limon özü yağları, enerji verici ve canlandırıcı özelliklere sahiptir. Sabahları bedeninizi ve ruhunuzu canlandırmak için banyo suyunuza herhangi birinden birkaç damla ekleyebilirsiniz. Ya da giyinirken bir aromaterapi kabında kokulu mum veya tütsü yakabilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Kendinizi sevin...

1 Mayıs 2010
Kendinizle konuşun, iltifat edilmeyi öğrenin, başarılarınıza odaklanın...

Hintli Terapist Jaspal Singh, bedenin sağlıklı yapısını korumak için işte bunları öneriyor. Singh, 28 Mayıs’a kadar Anantara Spa’da beden ve zihin bağlantısına dayanan özel metodlarıyla harika deneyimler yaşatacak. Gelin onun öğretilerine göz atalım...

Gün içinde hem fiziksel, hem psikolojik hem de zihinsel ve duygusal stres baskısı altında kalabiliyoruz. Stres sadece bir problem olarak hayatımızda yer almıyor; hayatımızın bir parçası olarak pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Fiziksel ve zihinsel anlamda bedenimizi yıpratıyor. Bu yüzden stresin her türlüsü ile mücadele etmeyi öğrenmek gerek. Bunun için...
1- Karşılaştırma yapmayın
Kendimizi başkaları ile kıyasla-dığımızda her zaman kaybederiz. Bizim bir konuya bakış açımız, başkaları için önemli olmayabilir. Başkalarına karşı olan bakış açımız onları bizim gözümüzde mükemmelleştirirken, bizi kendi gözümüzde sıradanlaştırabilir. Kendinizi başkaları ile kıyaslamaktan kaçının. Kendi varlığınızı kabullenin.
2- Başarılarınıza odaklanın
Kendi kendinizi yargılarken, size özel olumlu yönleriniz üzerinde daha çok durun. Sahip olduğunuz yetenek ve davranışlar mükemmel bir insan olmanızı sağlayabilir.
3- ıltifat edilmeyi öğrenin

Yazının Devamını Oku

Pürüzsüz bir vücut hayal mi

24 Nisan 2010
İşte kadınların hiç sevmediği o tanım: Portakal kabuğu görüntüsü... ısmini duymak bile sinirlerimizi altüst ediyor, soluğu ayna karşısında alıyoruz. Neyse ki selülitler, yeni savaş yöntemleri sayesinde eski korkunçluğunu kaybetti. Zayıf ya da kilolu fark etmiyor, kadınların neredeyse tamamında karın, bacak ve kalça bölgelerine selülit problemi az ya da çok görülüyor. Ama bu problem artık çözümsüz değil.

SADECE YAŞLILAR DEĞİL GENÇLER DE RİSK ALTINDA

Yaz yaklaşıyor, havalar ısınıyor, modacılar mini eteği yine göklere çıkarıp koleksiyonların baş köşesine yerleştiriyor, mayo-bikini alışverişleri hız kazanıyor. Ama... Bir yandan da kara kara düşünüyor kadınlar, çünkü kış boyunca kat kat kıyafetlerin altına saklanan selülitleri gizleme şansı aynı hızla azalıyor. Üstelik bu sorun genç ya da yaşlı gözetmiyor.
Neyse ki o kabus eskisi kadar ürkütücü değil. Çünkü çıkış yolları, kurtulma yöntemleri mevcut... Yüksek teknolojinin nimetlerinden faydalanılarak geliştirilen anti-selülit silahları, cildi pürüzsüzleştiriyor, dokusunu inceltiyor. Kozmetik markaları da son teknoloji ürünleriyle bağ dokusundaki istenmeyen değişime, bilinen tabiriyle “portakal kabuğu görünümüne” savaş açıyor.

DOĞRU BİR BESLENME PROGRAMI UYGULAYIN

“Eğer selülitlerinizden kurtulmak istiyorsanız, kilo vermelisiniz”... ışte bu cümlenin kesinlikle yanlış olduğunun altını çizmekte fayda var. Hatta uzmanlara göre aşırı kilo vermek, selülit oluşumunu kolaylaştırıyor! Çünkü diyet sırasında yağdan çok kas kaybediliyor. Bu da incelen vücuttaki yağ kütlelerinin daha belirgin hale gelmesine yol açıyor. Dolayısıyla sağlıklız bir şekilde zayıflamak yerine sağlıklı bir beslenme planının benimsenmesi çok daha etkili...
Tabii bu hoş olmayan portakal kabuğu kabusunda sadece yağ hücrelerinin ya da fazla kiloların suçlu olmadığını da belirtmek lazım. Zayıf bir bağ dokusu, en az bu iki faktör kadar etkili.
Peki, zayıf bir bağ dokusunu güçlendirmek ve elastikiyetini sağlamak için ne yapmalı? Yoğun etkili kremler kullanmak iyi olur ama yeterli değildir. Mümkün olduğunca hareket etmek, meyve ve sebze ağırlıklı beslenme programı uygulamak ve günde en az iki litre su içmek gerekiyor.
Etkili bir başka uygulama da soğuk-sıcak duşlar.... Bu yöntem, kan dolaşımını hızlandırarak yağ ve atıkların dokulardan atılmasına yardımcı oluyor. Bir fırça yardımıyla uygulanan masajın da benzer etkisi olur.
Bu arada mümkün olduğunca alkol, kahve, nikotin ve tatlılardan uzak durmanız gerektiğini hatırlatmamıza gerek yoktur herhalde!

SELÜLİTTEN KURTULMANIN DOĞAL YOLLARI

- Yağsız, meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme planına uymak, bu savaşın olmazsa olmaz silahıdır.
- Yürüyüş yapmak, yüzmek ve bisiklete binmek, portakal kabuğu görüntüsünü uzun vadede yok eden aktivitelerdir.
- Bir fırça yardımıyla yapılan vücut masajı kan dolaşımını hızlandıracağından selülit oluşumunu engeller.
- Günde en az iki litre su tüketmek, portakal kabuğu görünümünü hafifletir.
- Alkol ve nikotinden kesinlikle uzak durulmalıdır.
- Yoğun etkili kremler, pürüzsüz bir cilde kavuşmanızda size yardımcı olur.
- Hiçbir şeyden mucize beklemeyin: Portakal kabuğu görünümüne açtığınız savaşı kazanmak için zamana ihtiyacınız var!

Koşmanın dayanılmaz hafifliği

Bugüne dek koşmayı hiç denediniz mi? Eğer denerseniz, adrenalinin verdiği mutluluktan bir daha vazgeçemeyeceğinizi garanti ediyoruz. Bir de kendinize ulaşılabilir hedefler koyarsanız, bedeniniz sizi mutlaka kusursuz bir fizik, enerji ve mutlulukla ödüllendirecektir.

Yeteneklisiniz, sağlıklı bir özgüvene sahipsiniz, kaliteli bir yaşam standardınız var, üstelik bir parça çikolata yedikten sonra kendinizi suçlu hissetmeyecek kadar da cesursunuz. Çünkü siz hiç hareket etmeyenlere oranla haftada en az 100 kalori daha fazla yakıyorsunuz.
Ancak kendinizi hep aynı “level”da tutar, yani günün hep aynı vakitlerinde, aynı tempoda koşar, yeni riskler almaktan kaçınırsanız, birkaç ay sonra bu monotonluktan sıkılmaya başlayacağınızdan emin olabilirsiniz. Uzmanlara göre içindeki koşma aşkını uyanık tutmak isteyenler, değişikliklere, eğlenceye ve giderek artan tempoya kendini hazırlamalı. Çünkü ruh ve beden ancak bu şekilde zinde kalabiliyor.
Koşma sporunda zinde kalmanın en önemli koşulu sürekli yeni egzersiz teknikleri geliştirmek. Vücut yeni hedeflere ulaşmak istediği sürece yeteneğini geliştirir, siz de sıkılmaktan kurtulursunuz bu sayede...

Yaz makyajının iki yıldızı: GÖZLER VE DUDAKLAR

Grace Kelly, Audrey Hepburn, Uma Thurman, Liv Tyler... Bu isimlerin ortak noktaları, makyözleri... Bugüne dek Hollywood’un en güzel kadınlarına makyaj yapan ünlü makyaj artisti Gunter Hilgartner, sezonun öne çıkan makyaj trendlerini anlattı.

- Moda dünyasında bir efsane olan Givenchy’nin makyajında bu sezon hangi renkler ve ürünler öne çıkıyor?
Yeni sezonda daha revaçta olan renkler; gözlerde mavi ve mor tonları, yanaklarda ise naturel pembe ya da şeftali tonları. Moda tonlarına uyumlu olarak Mono’Eyes tekli farlar ve Printed Lips mat rujlar ön plana çıkıyor. Tabii maskara da unutulmamalı. Uzun kirpikler her zaman kadını daha seksi ve çekici gösteriyor.
- 2010 makyajında yüzün hangi bölgelerine ağırlık veriliyor?
Gözler ve dudaklar... Ciltte doğal bir görünüm hedeflenirken, gözler ön plana çıkarılıyor. Dudaklarda da ister mat, ister parıltılı ama mutlaka çekici dokunuşlar oluyor.
- Bugüne kadar hangi ünlülere makyaj yapma şansı buldunuz ve nasıl makyaj türlerini tercih ediyorlardı?
Birçok ünlüye makyaj yaptım, açıkçası şu an hepsini saymam mümkün değil. Ama unutulmazlarım arasında Audrey Hepburn, Grace Kelly, Carla Bruni, Liv Tyler var. Ayrıca Givenchy parfümünün yeni yüzü olan Uma Thurman’a da çekimler sırasında makyaj yapma fırsatım oldu... Tercihlerine gelince... Grace Kelly naturel makyajı tercih ederdi. Doğal tonlardan pek vazgeçmezdi. Audrey Hepburn’ün tercihi ise yoğun makyajdan yanaydı. Özellikle göz makyajının son derece koyu olmasını isterdi. ılerleyen yaşlarında bile bu tercihini değiştirmedi.
- Sezonun makyaj tonları, hangi ünlünün tarzına daha yakın?
- Dediğim gibi, Audrey Hepburn hep gözlerinin vurgulanmasını isterdi. Givenchy’nin mucize maskarası ve far serisi, onun tarzına yakın çünkü gözleri ön plana çıkarıyor. Uma Thurman’ın şeytani bakışları içinse Phenomen’Eyes maskaranın eşsiz özelliklerinden ciddi anlamda yararlandık.

Karşı konulmaz kadının kokusu

İşte sofistike ve karşı konulamaz bir cazibe arzulayan kadınlar için film yıldızlarının dünyasına açılan bir kapı: “Absolitely Irressistable Givench”...
Givenchy’nin ikonu Liv Tyler da bu parfümün çekimlerinde çok daha feminen, büyüleyici ve sofistike bir kadına dönüştü. Tıpkı hitap ettiği kitle gibi...
Koku, güçlü ve sofistike kodlarla bezenmiş modern ve çok özel bir tasarımla sunuluyor. Elmas taşlarla süslü kırmızı gece elbisesi giymiş bir sinema yıldızı formundaki şişesi bile baş döndürmeye yetiyor.

Katılın kazanın

“Aşk-ı Memnu dizisinde Absolutely Irresistible parfümünü hangi oyuncu kullanmaktadır?” sorusunun cevabı ile birlikte www.tekinacar.com.tr adresine ad, soyad, adres vs. bırakan her 50. kişi, Kırmızı Kol Çantası içerisinde 50 ml. Absolutely Iresistible Parfüm kazanacak. Bu uygulama web sitesinde 24-25 Nisan tarihleri arasında aktif olacak. Hediyeler 10 adet ile sınırlı.

Kaşların kavisi fazla

Bu fotoğrafa baktığınızda ilk dikkatinizi çeken bölge hangisi? Bana sorarsanız yanıtım net: Kesinlikle hem kalın hem de fazlasıyla kavisli olan kaşlar... Öyle ki, kameralara gülümserken bile kaş şekli yüzünden ifadesi çok sert duruyor. Oysa kaşlara küçücük bir dokunuş, Banu Sağnak’ın ifadesine hoş bir yumuşaklık kazandıracaktır. Bence bir an önce denemeli...

EDİTORDEN...

Hızı hissedin
Ferrari modelleri, Extreme serisinin de ilham kaynağı oldu. Seri, yeni heyecanlarla tüm limitleri zorlamada gerekli desteği veriyor. En temel duygulara etki ederek adrenalini hissetmeye yardımcı oluyor.

Fenomen bakışlar
Givenchy’nin yeni maskarası Phenomen’Eyes çabuk kuruyan formülüyle çok kullanışlı... Sofistike bir makyajın anahtarı olan ürün, ayrıca 360 derecelik kullanım kolaylığıyla kirpikleri tek tek ayırarak keskin bakışlar yaratıyor.
Yazının Devamını Oku