1. Cildinizi parlatın: Bilim adamları yaşlı görünüme neden olan kırışıklıkların yanı sıra önemli bir şey daha keşfetti; cilt tonu yaşlanması... Cildin sahip olduğu ışıltı, kolajen liflerinin şekerlenmesi, karamelize olması ve sarı bir rengi dönüşmesiyle sönüyor. Işığı yansıtan pudra tanecikleri ya da altın partiküller içeren cilt bakım ürünleri, cilt tonunu dengeleyerek yeniden ışıldamasına yardımcı oluyor.
2. Teninizi serumla tazeleyin: Başka hiçbir cilt, yeterince nemlendirilmiş olanı kadar sağlıklı görünemez. Bu görünümün mimarları da şüphesiz yoğun içerikleriyle cildin katmanlarına inebilen serumlar... Sabah ve akşam kullanıldığında cildin susuzluğunu ortadan kaldırıyor. Hyolüronik asitler nem depolarını dolduruyor ve nemin hücrelerde tutulmasını sağlıyor.
3. Hücrelere oksijen pompalayın: Trambolinde zıplamak nasıl vücudun dayanıklılığını artırıyor ve koordinasyonu sağlıyorsa, aldığımız oksijen de aynı oranda cilt hücrelerinin mikro sirkülasyonunu harekete geçiriyor. Cilt, oksijen sayesinde sağlıklı bir parlaklık kazanıyor. Tabii böyle bir sonuç için her gün trambolinde zıplamak zorunda değilsiniz. 30 dakika egzersiz ya da yürüyüş de gerçek bir kalori düşmanı...
4. Makyajda doğru renkleri seçin: Günümüz makyaj ürünlerinin yapıları artık öylesine hafif ki, renk pigmentleri kolaylıkla cilt yüzeyinde eriyor. Yüze gergin bir görünüm kazandıran ‘lifting’ etkili makyaj ürünleri, içeriklerindeki yüksek teknolojili partiküller sayesinde ışığı yansıtarak ince çizgilerin görünmesini önlüyor. Açık tonlar yüz kontürünü belirginleştiriyor, koyu tonlar ise yüzün istediğiniz bölümlerini ince gösteriyor.
5. Kaşlarınızı forma sokun: İyi biçimlendirilmiş kaşlar yüzde mini bir lifting etkisi yaratıyor. Çünkü kaşlar zamanla düşüyor ve yüzün yorgun görünmesine neden oluyor. Dolayısıyla kaşların burunla buluştuğu bölgede daha kalın olması şart. Şakaklara doğru ise tıpkı bir yay formu çizerek hafifçe incelmesi gerekiyor.
Her kadın güzel olabilir
Bayan Estée Lauder, kendi adını taşıyan kozmetik imparatorluğunu her kadının güzel olabileceği inancı üzerine kurdu. Bu felsefe, markanın temel taşını oluşturdu ve bugün bu büyük miras geliştirilirken aynı inanç markanın gelecek için felsefesi ve vizyonu olarak belirlendi.
Estée Lauder, markasının yüzü olması için farklı etnik kökenlere sahip isimlerle anlaşmaya vardı: Fransız Constance Jablonski, Çinli Liu Wen, Porto Rico’lu Joan Small ve Amerikalı Hilary Rhoda. Dünyanın en iyi fotoğrafçılarıyla birlikte çalışan, en ünlü tasarımcıların defilelerinde çıkan modern ve güzel modeller, şimdi Estée Lauder’ın büyüyen, farklılaşan ve gelişen tüketicilerini temsil ederek markanın güzellik tarihinde yepyeni bir döneme adını yazdırmasına yardımcı oluyorlar.
- 1970’lerin başlarında makyaj, 60’ların izlerini taşıdığı için çok zengin ve parlak bir renk skalasına sahipti. Ayrıca yine bu dönemde geçmiş yılların mirası olarak son derece keskin hatlar vardı. Özellikle eyeliner’da bunu hissedebiliriz. Fakat yılların ilerlemesiyle renkler daha yumuşadı ve soluk pastellere döndü. Makyajda doğallık öne çıktı.
- O yıllarda çiçek çocuklar tüm dünyaya müziğin evrensel tınısı ile barışı getirmeyi amaçlıyordu. Yaz aylarında yapılan müzik festivallerinde dans eden gençlerin sağlıklı bronzluğu, bir makyaj trendi olarak kendisini podyumlarda göstermeye başladı. Bu dönemi her şeyden önce “Az çoktur” anlayışı ile bağdaştırmalıyız. Az ürün, doğal tonlar ve sağlıklı sonuç...
- Pastel şeftali allıklar, sıcak karamel farlar, parlak yapıda ve pudra tonlarda rujlar ya da renksiz dudak parlatıcıları ile cilalanmış gibi bir sonuç...
- Kirpikler bu dönemde oldukça ön plandaydı. Maskaranın altın çağını yaşadığı 70’lerin başlarındaki takma kirpik efekti, dönemin doğallaşma etkisiyle yerini yoğun ve dramatik bir maskaraya bıraktı.
- Kaşlarda ise yine natürel bir görünüm hâkimdi. Fakat dağınık bir görüntü istenmediği için çoğu zaman düzgün bir şekilde inceltiliyordu. Kaş kalemiyle doldurma yoktu.
BRONZ ÇEKİCİLİK
70’lerde tüm kadınlar, dönemin güzellik ikonlarından Farah Fawcett, Veruschka, Jane Birkin, Barbi Benton ve Suzanne Somers gibi görünmek istiyordu. 70’li yılların en öne çıkan makyaj trendi, “bronz bir tanrıça” görünümüydü. Bu trendin de yaz sezonunda dönüş yaptığını görüyoruz. Her ne kadar güneş görmeyen ciltlerin sağlığına inandığımız için beyazlığın moda olacağı söylense de, bronzluğun çekiciliği yine o yılların pop-art akımına gönderme yapan parlak renkler ile harmanlanıyor.
Kış mevsiminde saç bakımı
Göğüsler, kadın vücudunun en önemli estetik ünitelerinden. Zaman, tüm vücutta olduğu gibi göğüslerde de bazı deformasyonlara yol açıyor. Özellikle doğum ve emzirme sonrası göğüs dokusunda oluşan boşalmalar ve sarkmalar, meme dikleştirme operasyonları ile düzeltiliyor.
Bunun yanında büyük göğüsler de sırt ve bel sağlığı açısından önemli bir sorun... Küçültme operasyonları ile omurga üzerindeki bu tür olumsuz etkiler önlenebiliyor. Küçültme operasyonlarının meme kanserine karşı koruyucu etkinliği olduğu da biliniyor.
Meme dokusunu şekillendiriyor
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah Dr. Tunç Tiryaki, tüm küçültme ve dikleştirme operasyonları için farklı teknikler tanımlandığını belirtiyor; “Aslında hasta için önemli olan iki nokta var. Birincisi iz, ikincisi ise operasyon sonrası süt verme ya da meme başı duyusu kaybı gibi fonksiyonel bir kayıp olup olmayacağı. Bu teknikte iz, meme başı çevresinde ve bu alandan meme altına inen hatta oluyor ve işlemler sonrasında memenin hiçbir fonksiyonunda kayıp görülmüyor.”
‘Internal bra’ memeyi istenilen şekilde ve diklikte sabitliyor
Tunç Tiryaki, meme şekillendirmede estetik sonuçların önemini vurguluyor; “Hastalar tarafından operasyon öncesinde en çok merak edilen bir diğer konu da memenin şekli ve daha sonra sarkmaların olup olmayacağıdır. Kullanılan teknikte meme dokusu iç sutyen yöntemiyle istenilen şekil ve diklikte sabitleniyor.
”Balık masajıyla rahatlayın
“Yok daha neler! Balıklar masaj yapar mı?” dediğinizi duyar gibiyiz. Amerika, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere 26’yı aşkın ülkeye yayılan Dr. Fish SPA’daki balık masajının baş kahramanları, doktor balıklar... Uygulama Türkiye’de de yapılıyor.
Yeni yılı yepyeni bir yüzle, daha genç ve güzel karşılamak isteyenlerin sayısında ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken Estetik ve Plastik Cerrahı Doç. Dr. Tayfun Türkaslan’dan, hızlı ve kolay sonuç alınabilecek uygulamaların neler olduğunu öğrendik.
1- Kırışıklık tedavisi: Yaşın ilerlemesi kırışıklıkları artırır, artan kırışıklıklar kişiyi yaşlı gösterir. Özellikle alındaki kırışıklıklar, göz çevresinde oluşan kaz ayakları, bakışları ve yüz ifadesini yaşlandırır. Botoks ile bu ifadeden kurtulmak ise son derece kolaydır. Not: 31 Aralık’tan en az 10 gün önce yaptırılmalı.
2- İple kepçe kulak estetiği: Saçlarını yukarıda toplamak isteyen ama belirgin kulak ya da kepçe kulak problemi yaşayan kadınlar için çok hızlı ve kolay sonuç alınabilen bir yöntem; iple kepçe kulak estetiği... Lokal anesteziyle 20 dakikada her iki kulak iple çekilerek arkaya doğru yatırılabiliyor. Kesisiz ve iz bırakmayan işlem sonrasında kişi hemen normal hayatına dönebiliyor. Not: Yılbaşından 6-7 gün önce yaptırılabilir.
3- Dolgun dudaklar: Dudaklarınızın inceliğinden ve şekil bozukluğundan şikayetçiyseniz, dolgu işlemiyle ince ve şekilsiz dudak problemine son vermeniz mümkün. Elmacık kemiklerine ve çeneye yapılacak dolgu işlemiyle de daha genç ve gergin yüz hatlarına kavuşabilirsiniz. Not: 31 Aralık’tan en az 1 hafta önce yaptırılmalı.
15 dakikada kaş kaldırma
Doç. Dr. Türkaslan, bakışları doğrudan etkileyen kaşların pozisyonlandırılmasının da önemini vurguluyor: “Yaşlanmayla birlikte kaşlar aşağıya doğru yer değiştirir, bu da yüze yaşlı bir ifade verir. Ama hızlı ve pratik bir yöntem olan kaş askılama işlemiyle, lokal anestezi altında 15 dakikada her iki kaş istenilen pozisyona getirilebiliyor.”
ELLE Style ödül töreninin ardından...
Bu yıl ikincisi düzenlenen ELLE Style Awards’de ünlü isimlerin güzellik yarışına şahit olduk. Tam anlamıyla bir stil gecesi olan ELLE Style Awards’da benim misyonum gecenin en güzel kadınlarını belirlemekti. İşte, makyaj ve saçlarıyla radarıma takılan ünlüler...
Yıllardır aynı fondöteni mi kullanıyorsunuz? Ne yazık ki 20’li yaşlarda tercih edilen renkli nemlendiriciler, 30’larda aynı görevi görmüyor. Dolayısıyla makyaj artistleri, kadınların biraz daha yoğun kapatıcı özelliği olan fondötenleri kullanmaktan çekinmemelerini söylüyor. İçerikleri itibariyle cildin en küçük kusurlarını dahi kapatabilen bu tarz fondötenler, hem yılların izlerini hem de belirgin kusurları gizlemekte usta...
Teninize uygun fondöten seçmekte zorlanıyorsanız, önemli bir ipucu vereyim: Açık tonlar sizi daha genç gösterecektir. Cildinize en uygun fondöten tonunu seçmek, cildinizi hem aydınlatır hem de sağılıklı bir parlaklık kazandırır. İki tonu karıştırarak bir arada kullanmak da, hem yazın bronzlaşmış hem de kışın solgun görünen cildinizde yıl boyunca aynı tonu uygulamanıza yardımcı olacaktır.
Makyajdan önce kullanılan baz ürünler ise cilt dostudur... Nemlendirici sürdükten sonra, fondöten uygulamadan önce kullanıldıklarında cilde gerginlik kazandırır, pürüzsüz ve sıkı görünmesini sağlarlar. Tabii en önemlisi de fondötenin ciltte kalıcılığını artırır, ince çizgilerin ve genişleyen gözeneklerin içine dolmasına engel olurlar.
Yüzünüzde harikalar yaratın
Bronzlaştırıcı kullanmak yerine fondöteninizin bir ton koyusunu elmacık kemiklerinizin hemen altına, şakaklara ve göz çukurlarının çevresine uygulayın. Bu, cilde pudra uygulamanın çok daha modern bir yöntemidir.
Işıltılı göz makyajı için 4 ipucu
Sedefli farlar, sezon makyajının favorilerinden. Peki bu sıra dışı makyaj nasıl yapmalı? İşte 4 adımda ışıltılı göz makyajı...
1- RENGİ BELİRLEMEK:
Üzülmeyin, Hollywood’un en ünlü kadınları bile zaman zaman sizinle aynı dertleri paylaşıyor. Ancak onların bu sorunla ilgili çözümleri, aynı zamanda yepyeni bir trendin öncülüğünü yapmalarını sağlıyor. Tasarımcıların da defilelerinde sıkça uyguladığı bu trend, çocukluğumuza hoş bir gönderme yapıyor. İşte, milyonlarca kadının tarzlarına taptığı Taylor Swift, Georgia May Jagger ve Sienna Miller’ın küçük bir dokunuşla saçlarında yarattıkları mucizenin adı; toka...
Botoks ile kaş tasarımı
Botoks hayatımıza bir girdi pir girdi. Artık vücudun neredeyse her noktasına uygulanıyor. Tabii botoksa olan bu yoğun ilgi zaman zaman uygulamayla ilgi çeşitli hataları da gündeme getiriyor. Detayları Estetik Cerrah Op. Dr. Barış Çakır’dan öğrendik...
Botoks son dönemde neredeyse estetik uygulamalarla aynı kefeye konuyor. Özellikle yüz bölgesinde doğru noktalara uygulandığında çok etkili sonuçlar veriyor. Ancak yanlış uygulamalar zaman zaman çeşitli hataları da gündeme getiriyor.
Op. Dr. Barış Çakır, şunları söylüyor: “Yanlış noktalara uygulama yapılınca kaşların uçları şeytan kaşı gibi havaya kalkıyor. O nedenle öncelikle yüze yakışacak kaş şekli belirlenip, ondan sonra botoksla yüze genç, dinlenmiş, çekici bir hava vermek yerinde olur. Kaşların şeklini doğru şekilde değiştirerek daha taze bir ifade sağlanabilir. Bunu yapmak için klasik botoks noktalarını değiştirmek gerekiyor.”
Şeytan kaşlar’a dikkat
Op. Dr. Barış Çakır, özellikle son zamanlarda yapılan kaşta botoks uygulamalarının yanlış olduğunu söylüyor ve bu yanlış uygulamalar nedeniyle “şeytan kaş” diye adlandırılan kaş tipinin ortaya çıktığını dile getiriyor. Ona göre bu durumda en etkili çözümlerden biri klasik botoks noktalarının değiştirilmesi...
Kusursuz güzellik enerjisi yağlar
Bu besinlerin tümü içerdikleri pantotenik asit sayesinde saç tellerinin daha güçlü bir şekilde uzamasına ve renk pigmentlerinin yoğunlaşmasına yardımcı oluyor. Mezgit ve morina balıklarında bolca bulunan iyot ise kuru saçlara parlaklık kazandırıyor.
- Parlak saçlar: Yeşil salatanızı ya da soğuk mezelerinizi buğday tohumu, ayçiçeği ya da aspir yağıyla lezzetlendirin. Bu yağların içeriğinde yoğun olarak bulunan E vitamini, saçların eskisinden çok daha parlak olmasını sağlıyor.
- Mucizevi yardımcılar: A vitamini sağlıklı bir cilt için en az kozmetik ürünleri kadar gereklidir. Bu enerji kaynağı büyümeyi harekete geçiriyor ve hücrelerin yenilenmesini sağlıyor. Akne oluşumunu engellemek için de ette bulunan çinkoyu günde en az 5 mg almak gerekiyor.
- Antiaging stratejileri: Yaşlılığın en önemli belirtileri olan kırışıklıklara karşı en iyi “gençlik programı”, polifenol olarak da adlandırılan sekonder bitkisel yağlardır. Uzmanlar her gün yaklaşık bir porsiyon çilek, kiraz, turp ya da salatalık yemeyi öneriyor. Ayrıca polifenol içeren kırmızı şarap, çikolata ve meyankökü de beslenme listenizde olması gerekenler arasında. Kavun, kayısı, mango gibi turuncu renkli meyve çeşitlerinin yanı sıra brokoli, yeşil lahana da en az havuç kadar betakaroten zengini besinler olarak biliniyor. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için ise C vitamini açısından zengin kivi, papaya ve Frenk üzümü öneriliyor.
- Tırnak bakımı: Tırnaklarınız sık sık kırılıyor mu? Uzmanların önerisi doğal tırnak güçlendirici kalsiyum. Günde bir muz ya da bir bardak kefir, sağlıklı ve kırılmayan tırnaklar için yeterli. Biotin olarak da bilinen H vitamini içeren pişmiş yumurta, ıspanak ve bira mayası da güzellik programının önemli besinlerinden. Somon ve tavuk eti ise tırnaklara esneklik kazandırıyor.
- Selülitlere veda: Hem istediğinizi yemek hem de selülitlerinizle savaşmak mı istiyorsunuz? O zaman balık, yağsız süt ve taneli meyveler günlük mönünüzden eksik olmamalı. Bu besinlerde bulunan protein, bağ dokusunu güçlendiriyor. Çinko ve C vitaminiyle desteklendiğinde ise kollajen üretimini hızlandırıyor. Cildin elastikiyetini artıran bu besinlerin yanı sıra bacaklarınızdaki portakal kabuğu görünümünü azaltmak için pirinç, kuşkonmaz ve ıspanaktan yardım almanız mümkün. Tüm bu yiyecekler vücuttaki toksinlerin ve suyun atılımına yardımcı oluyor.
EDİTÖRDEN...
YSL’nin altın kahramanları
Her cilt tipine her mevsimde uygulanabilen bu peeling’in soyucu etkisi yok denecek kadar az olduğundan, işlemden sonra hemen günlük yaşama dönülebiliyor! Yöntemin detaylarını Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Saray’a sorduk.
- Enzim peeling cilt lekelerini nasıl tedavi ediyor?- Cilt lekeleri, derinin rengini oluşturan pigment (melanin) miktarının aşırı artmasından kaynaklanıyor. Enzim peeling ise melanin oluşmasını sağlayan tirozinaz adı verilen bir enzimi baskılıyor. Bu enzimin baskılanması ile birlikte lekeli bölgelerde melanin oluşumu azalıyor ve renk açılıyor.
- Hangi tip lekeler yok edilebiliyor?- Bu peeling ile yaşlılık lekesi olarak bilinen lentigolar, güneş lekesi ve hamilelik lekesi olarak bilinen melazma ile akne izleri gibi birçok lekenin tedavisi mümkün...
- Hangi bölgedeki lekelerin tedavisinde kullanılabiliyor?- En sık yüz, boyun, dekolte bölgesi, sırt ve el üzerlerine uygulanmakla birlikte vücudun leke bulunan her bölümünde kullanılabiliyor. Üstelik bilinen önemli bir yan etkisi yok.
Enzim peeling’in 6 avantajı
- Leke tedavisinde çok etkili
- Çok kısa sürede sonuç alınıyor