Özgener söyleyince, “Proje” olan öneri...

“DHA”, şubat ayında Sayın Mahmut Özgener’in “12 projesi”ni duyurdu.

Haberin Devamı


İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olan Mahmut Özgener, “Hazırladıkları 12 projeyle hem İzmir’i hem de Oda’yı uluslararası marka haline getireceklerini” söyledi. Özgener, “İnovasyon üssünden gurme köylerine, atölye kentlerden veri bankalarının kurulmasına, festivaller kenti olmaya kadar bir çok konuda, İzmir ve İTO için projemiz hazır” dedi.
(12 denilmiş ama) medyaya yansıyan bu 14 proje başlığı şöyleydi;
“...İnovasyon Üssü, Yerel Lezzetler İçin Gurme Köyü, Kobilere Atölye Kent, Veri Bankaları Kurulacak, Spora Stratejik Plan, Hedef AB Fonları,
Çin’den Silikon Vadisi’ne, Dünya İle Entegre Olunacak, Finans, İhracat Ve Eğitim Desteği, Sinerji Artacak, Gençlere Girişimcilik Desteği, Alanındaki En İyiler Gelecek, Yepyeni Bir Kurum Ortaya Çıkacak ve Festivaller Kenti İzmir...”
Beni özellikle ilgilendiren, elbette ki, “Festivaller Kenti İzmir...” fikri, niyeti ve dokunuşu.
İzmir medyasında, bu öneriyi gündeme getiren ve ısrarla gündemde tutmaya çalışan “tek kalem”, benim çünkü...
Bu “çıkış noktamız” ısrarım yüzünden, “alaya alındığım” bile oldu.
Ama şimdi “bir kanaat önderi” dile getirdi ya, kıymete biner belki; umarım, dilerim.
Ben sonuca bakarım ve bu işe kim el atarsa atsın sevinir, desteklerim.
Proje tarif edilirken; “...İzmir’in yetenekli insanları tarih boyunca Ege ve dünya kültürüne yön verdiler. Gençlerimizin ilham almaları ve dünya sanat sahnesinde kendilerine yer bulabilmeleri için düzenlenen uluslararası festivallere destek verecek, yeni projelerle de dünyanın önemli isimlerini kentimizde konuk edeceğiz. İzmir’i bir festivaller kenti haline getireceğiz...” denilmiş.
İşin, “güleriz ağlanacak halimize” kısmı ise, “Ticaret Odası’nın üyeleri ve İzmirli girişimciler ile sanayici ve iş insanları”nın, (çoğunlukla) 14 maddenin içindeki bu çarpıcı başlığa, gerçekte inanmıyor olmasıdır.
Bilir misiniz ki, Özgener’e oy verecekler içinde, “pek az sayıdaki üye”, bu maddenin, “İzmir’i uçuracak kanatlardan biri olduğu”nun bilincindedir?
“...Kulağa hoş gelen bir fantezi, bizi uygar gösterecek bir vitrin süsü, ciddi işlerin arasında, bir yelpazelenme molası, meraklısı oyalansın diye bir oyuncak”tan fazlası değildir onlar için.
İşte “projenin yumuşak karnı” da budur!
Konser, opera-bale ve sinema-tiyatro salonlarını dolduranlara ait, başta “mesleki aidiyetleri” olmak üzere, ayrıntılı bir “demografik” veri tabanı olsa elimizde, “aydın geçinen kentlinin desteklemediği” bir tek kanadın, kenti uçurmak için yetmeyeceği gerçeğine ulaşırsınız.
“İzmir’i uçuracak kanatlardan biri” cümlesi, “ikinci kanadın ne olduğu” sorusu üstüne merak uyandırmalıdır...
O kanat, “değişim, gelişim ve farkındalığı” temsil eder.
“Bir gereksinim olmadığı”nı düşündüğünüz ve “gereksinim duymadığınız” hiçbir şey, “seçim beyannâmeleri”nden kendi kendine havalanıp, uçamaz!
Hazin olan şudur: (o her neyse) “...kendi kanadınızla uçabilirsiniz, ama tek kanatla asla!”

Yazarın Tüm Yazıları