YÖK usulsüzlüğü tespit etti söz İstanbul Üniversitesi’nde

GERÇEKLERİN zamanla ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır, evet ama birilerinin gözünün önündeki o gerçekleri anlaması ve kabul etmesi için akıl, ahlak ve uzun bir zamana ihtiyaç vardır.

Haberin Devamı

Konu Ekrem İmamoğlu’nun usulsüz ve yasadışı yatay geçişle İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce Bölümü’nden aldığı diploması.

Ekrem İmamoğlu “siyasetçi” ama konu siyasi ya da herhangi bir ilkeye dayanmayan siyasetçiliği değil, kişilik meselesi. Yakından tanıyanların anlatımına göre; mizacı, baba parasıyla sahip olduğu gücü, hemşeri bağlantıları, reklamcısı, medya pazarlama ve en yakınındaki isimleri kullanarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun altından koltuğunu çekerek gösterdiği her türlü manipülasyona açık zihin dünyası ve verdiği sözleri unutmuş gibi yaparak “hatırlamıyorum, bilmiyorum” deyip, gerektiğinde çok rahat yalana başvurması onu temel özellikleri.

HER İŞİ ŞAİBELİ

“Şaibe” yalnızca usulsüz yatay geçişiyle aldığı diploma ya da başında bulunduğu İBB’nin kaynaklarını kullanma biçimi ve medya manipülasyonlarıyla sınırlı değil; CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın satın alınması konusundaki “para kulelerindeki” rolünden tutun, CHP’lilerin deyimiyle “delege pazarı” üzerinden şaibeli kurultayla CHP’yi ele geçirmesine, “demokrasi yarışı” diyerek tek kişilik önseçim tiyatrosuna kadar uzanıyor.

Haberin Devamı

BABASININ BİLDİĞİ DETAY

2 Ekim 2024 günü bu köşede, “Babası bile konuştu üniversite ve YÖK suskun” başlıklı yazımda Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu’nun oğlunun yatay geçişiyle ilgili konuştuğunu ama Yükseköğretim Kurumu (YÖK) ile usulsüz işlemin tarafı olan İstanbul Üniversitesi’nin suskun kaldığını eleştirip şu çağrıyı yapmıştım; “Tarafların bir süre sessiz kalmasından sonra Ekrem İmamoğlu ve çevresinin telaşla üst üste açıklama yapması da bundan kaynaklanıyor olabilir. Şayet, yatay geçiş hukuksuzsa sonrasında aldığı diploma da hukuksuz yani geçersiz olur. Ekrem İmamoğlu çok iyi bildiği algı operasyonları ve kendisine yakın medyacılarla gerçeği perdelemek isteyebilir ama İstanbul Üniversitesi mevcut yönetimi ya da Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) bu konuyu inceleyip ve kamuoyuna bir açıklama yaparak gerçeği tam boyutlarıyla ortaya koymalı." 

SORUŞTURMA 2024’TE BAŞLADI

Haberin Devamı

Basında çıkan haberleri ihbar kabul eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturma kapsamında YÖK üzerine düşen görevi yaparak titiz bir incelemeyle hazırladığı raporu İstanbul’a yolladı. Titiz bir inceleme dememin nedeni konunun her yönüyle incelenmiş olması. Üç kişilik heyetin incelemesi sonucu usulsüzlük çok boyutlu. YÖK’ün konuyla ilgili hazırladığı raporda yasadışılık ve usulsüzlüğün boyutları şöyle ifade edilmiş: “Araştırma konusu İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı tarafından tanınırlık, yatay geçiş, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve yatay geçiş kabulüne dair işlemlerin Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve usulüne uygun yürütülmediği kanaatine varılmıştır.”

Haberin Devamı

İstanbul Üniversitesi’nin aylardır sessiz kalmasının sebebi daha iyi anlaşılıyor. Çünkü yasalara aykırı işlemin sonuçlarından yararlanan ve usulsüz yatay geçişle diploma sahibi olan Ekrem İmamoğlu, ama buna dair usulsüzlükleri yapan da İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi yönetimi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu usulsüzlüklerde imzası olanlar ile ilgili soruşturmayı derinleştirecektir. Ancak hukuksuz işlemin sonucunda hukuksuzdur ilkesi gereği Ekrem İmamoğlu’nun sahip olduğu diplomayı iptal görevi de bugünkü İstanbul Üniversitesi yönetimindedir.

KONTENJAN ARTIŞI İMAMOĞLU İÇİN MİYDİ

Oğlunun Türkiye’de denkliği olmayan bir üniversiteden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne usulsüz yatay geçişle ilgili çok şey bildiği anlaşılan Hasan İmamoğlu, ilginç bir ayrıntı vermişti; “Yatay geçiş yapan sadece benim oğlum değildi. O zaman aynı fakülteden sanırım bir hafta- 10 gün içinde yaklaşık 11 kişi daha nakil yapmış. Bu nakiller şahsa ait bir durum değil. Yasadışı bir durum söz konusu değil. İki üniversite arasında yapılan bir geçiş. Ayrıca bu oğluma özgü bir durum da değil” dedi.

Haberin Devamı

YÖK’ün hazırladığı rapor bu konuya da açıklık getiriyor. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi yönetim kurulu, 27.06.1990 tarihli toplantısında İşletme Fakültesi Türkçe Bölümü 2’nci sınıf için 15, 3’üncü sınıf için 10, 4’üncü sınıf için 10 olmak üzere 40 kişilik kontenjan belirlemiş. İşletme İngilizce Bölümü 2’nci sınıf için 10, 3’üncü sınıf için 5, 4’ücü sınıf için 5 olmak üzere 20 kişilik kontenjan belirlemiş.

Yani Türkçe ve İngilizce bölümleri için toplam 55 kişilik yatay geçiş kontenjanı açılmış. Ancak Milliyet Gazetesi’nde 30 Temmuz 1990 tarihinde yayınlanan ilanda, İşletme Fakültesi Türkçe Bölümü 2’nci sınıf için 15, 3’üncü sınıf için 15, 4’üncü sınıf için 10 kişilik, İngilizce Bölümü 2’nci sınıf için 10, 3’üncü sınıf için 5, 4’üncü sınıf için 5 kişilik kontenjana yer verildi. Yani fakülte yönetimi 27 Haziran’da toplam 55 kişilik yatay kontenjan kararı alırken, 30 Temmuz tarihli ilanda 40’ı Türkçe, 20’si İngilizce Bölümü olmak üzere 60 kişilik ilana çıkıldı. İlanda son başvuru tarihi ise 14 Eylül 1990 olarak belirtildi.

Haberin Devamı

KONTENJAN KAYDIRILDI

Ancak İşletme Fakültesi yönetim kurulu, 12 Eylül 1990 günü yaptığı toplantıda, İşletme Türkçe ve İngilizce programları için ayrı ayrı ilan edilen toplam 60 kişilik kontenjanı yabancı ülkelerdeki üniversitelerden gerçekleştirilecek yatay geçişler için 1/3 oranında artırdı ve rakamı 80 kişiye çıkardı. Ayrıca İşletme Türkçe ve İngilizce kontenjanlarının İşletme İngilizce programında birleştirdi. Aynı gün, yani 12 Eylül 1990 günü aldığı 3 numaralı kararla yabancı ülkelerdeki üniversitelerden yatay geçiş müracaatı yapan 51 kişinin başvurularını kabul etti.

YÖK raporunda, kontenjanları nasıl belirlediği, Türkçe ve İngilizce bölümleri arasında kontenjan aktarımlarını ne suretle yapıldığı belirlenen kontenjanın 51’inin neden İngilizce programı için kullanıldığı, yatay geçiş başvurularının 14 Eylül 1990 Cuma günü resmi çalışma saatine kadar yapılacağı belirtilmesine rağmen neden başvuru tarihi bitmeden fakülte yönetim kurulunun 12 Eylül tarihli toplantısıyla yatay geçiş başvurularını değerlendirilerek karara bağlandığı hukuki gerekçesinin tespit edilemediği ifade edildi.

BAŞTAN SONA USULSÜZLÜK

YÖK’ün raporunda belirtildiği gibi denkliği bulunmayan KKTC’de bir üniversiteden usulsüz yatay geçiş yapılan İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı’nın tanınırlık, yatay geçiş, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve yatay geçiş kabulüne dair işlemleri Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve usulüne uygun yürütülmediğine dair her aşamasında şaibe olan bir işlemle gerçekleştirilmiş.

Savcılık konuyu derinlemesine ortaya çıkaracak ama Ekrem İmamoğlu’nun usulsüz elde ettiği diploması konusunda son sözü başından beri sessizliğe bürünen İstanbul Üniversitesi söyleyecek.

Yazarın Tüm Yazıları