Evet bu katili birileri kullanmış ama kim

İmamoğlu’na ‘suikast yapılacak’ diyen adam, dün herkesin gözünün önünde ana muhalefet liderine saldırıyor. Bu adamı birileri kullanıyor” sözleri saldırının arkasındaki karışık yapıyı gözler önüne seriyor. Özgür Özel’in en haklı konusu, “Bu adamı birileri kullanıyor” sözleridir.

Çünkü Özgür Özel’e yapılan çirkin saldırı her yönüyle provokasyon kokuyor. Kimse “bir meczubun işi” diyerek bunu geçiştirmesin, yoksa her ihmal bu tür olayların tekrarı anlamına gelir.

PLANLI SALDIRI KAMERADA

Saldırganın Atatürk Kültür Merkezi’ne girmeden önce basın mensuplarına açıklama yapan Özgür Özel ve beraberindekilerin sağ tarafında kollarını bağlayarak durması, Özel salona girdikten sonra dışarıda protokol çıkışının önündeki banklarda oturup beklemesi, oturduğu yerden ısınma hareketlerine benzer hareketler yapması, bir süre sonra banktan kalkarak protokol kapısının bulunduğu bariyerlere gitmesi ve burada beklemeye devam etmesi, Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni çıkışı Özel’e tokat atarak yüzüne vurması planlı bir saldırı olduğunu gösteriyor.

Olay yerini gören kameralara yansıyan bu görüntüler, saldırganın “Planlı bir eylem değildir. Ani gelişen bir olaydır. Ben, Sırrı Süreyya Önder’in cenazesinin orada olduğunu öğrendiğim için Atatürk Kültür Merkezi önüne gittim. Özgür Özel’in orada olduğundan herhangi bir haberim yoktu. Tamamıyla ani refleksle gelişen bir olaydır. Kimse bana talimat vermedi. Anlık gelişen refleks sonucu meydana gelmiştir” savunmasının da gerçeği yansıtmadığını gösteriyor.

İFADESİNDEKİ ÇELİŞKİLER

Basına yansıyan ifadesi ise kendi içinde çelişkiler taşıyor. Saldırganın “Sırrı Süreyya Önder’in Terörsüz Türkiye için yapmış olduğu çalışmalardan ve çabalarından dolayı sempati duyduğum için orada bulunmak istedim” deyip, Önder’e saygı için oraya gelmiş olan ve Terörsüz Türkiye sürecine destek veren Özgür Özel’e saldırması önemli bir çelişki.

İfadesindeki, “Özgür Özel’in Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanına, savcılarına, askerlerine, polislerine tehditvari konuşmaları... Ülkemizi yabancı ülkelere şikâyet etmesinden kaynaklanan tepkisel bir eylemdir” sözleri tam bir provokasyon kokusu yayıyor. Hayatının hiçbir aşamasında bu tür hassasiyetler taşımayan birisinin sözünü ettiği gerekçelerle Özgür Özel’e saldırması inandırıcı değil.

TANRIKULU’NUN AÇIKLAMASI

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun olayın hemen ardından saldırgan Tengioğlu’nun “Ben Osmanlı çoğuyum” dediğine ilişkin açıklamasının üzerinde önemle durulmalı. Kimileri “Ben Osmanlı çocuğuyum” sözünü söylemediğini iddia etse de Tanrıkulu bu konuda ısrarlı. Yalnız TV’lerde söylemiyor, sosyal medya hesabından şunu paylaşıyor: “Genel Başkanımız saldırıya uğradığında kendisini arabasına uğurladık ve ben saldırganın kim olduğunu merak ettiğim için götürüldüğü yere gittim. Bulunduğu yerde kontrol altına alındığını ve ambulansta olduğunu gördüm. Yanımda güvenlik görevlileri de vardı. Ambulansın basamağına basıp kendisiyle temas kurmaya çalıştım ‘Sen kimsin?’ dedim, ‘Ben Osmanlı çocuğuyum’ dedi. Ambulansın içerisinde merasim sırasında rahatsızlanan bir kadın yatıyordu, iki de güvenlik görevlisi vardı; beni engellemeye, araya mesafe koymaya çalışıyorlardı. Onların arasında oldu bu konuşma...”

KARDEŞİM İYİ BİR CHP’LİDİR

Kimi saldırganın “Ben Osmanlı çocuğuyum” dediğini kimi bunu Sezgin Tanrıkulu’nun uydurduğunu söylüyor. Her iki durum da saldırının toplumsal kaosu tetiklemek isteyenlerin provokasyonu olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Yani saldırgan bunu dediyse de provokasyondur, o söylenmediyse ve bu Tanrıkulu tarafından uydurulduysa da provokasyondur.

Provokasyon içeren “Ben Osmanlı çocuğuyum” sözü bir adresi işaret ediyor. İktidar ya da çevresinin, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’na saldırı düzenlettiği algısı yaratılmak isteniyor demektir. Oysa, saldırganın hayatının hiçbir bölümü “Ben Osmanlı çocuğuyum” ifadesini karşılamıyor. “Ben Osmanlı çocuğuyum” sözünün altını dolduracak, sağ milliyetçi ya da muhafazakâr bir tutumu yok. Bilakis ağabeyi Davut Tengioğlu, CHP’nin kanalı Halk TV’de kardeşinin böyle bir söz söylediğini sanmadığını belirterek, “Kendisi koyu bir Atatürkçü’dür. Osmanlı düşüncesine yakın biri olduğunu düşünmüyorum”diye açıklama yapmış.

İBB’DEN DE YARDIM ALMIŞ

Geçmişte başbuğ Alpaslan Türkeş’in özel korumalarından olan Davut Tengioğlu, İzmir’de Zafer Partisi safhalarına katılan bir isim. Saldırgan Selçuk Tengioğlu’nu ise “Kardeşim iyi bir CHP’lidir hem de çocukluğundan beri. Ben sağcı, o solcuydu” diye tarif ediyor. Saldırganın CHP ile bağı sadece aynı siyasi görüşü paylaşmasıyla sınırlı değil. Aynı zamanda şubat ayında yaptığı başvuru üzerine CHP’li Beyoğlu Belediyesi’nden 9 aydır ayni yardım alıyormuş, Beyoğlu Belediyesi tarafından 4 ayda bir de elbise yardımı yapılmış.

Sadece bu değil, saldırgan Tengioğlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden de yardım almış. Halk TV’nin haberine göre Tengioğlu, “Yoksulum, yardıma muhtacım” beyanında bulunmuş. Bunun üzerine İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından 2024-2025 yılları arasında Tengioğlu’na birkaç defada 12 bin lira nakit yardımı yapılmış.

Özgür Özel haklı, evet birileri saldırganı kullanmış, acaba kim?