CHP’li milletvekili T.A. 200 bin doları almış “Rüşvetin belgesi olur” diye senedi imzalamamış

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında açık kimliği ile tanık ve şikâyetçi sayısı her geçen gün artıyor.

Haberin Devamı

Bunlardan birisinin “Mahkemenin tahliye kararını durdurma karşılığı 500 bin dolarlık rüşvet pazarlığı” başlıklı son yazımda Hüseyin Aydın olduğunu yazmıştım.

İmamoğlu’nun 2019’da İBB Başkanlığı’nı kazanması sonrası, İBB iştiraki olan KİPTAŞ, sözleşmeye aykırı kullanıldığı gerekçesiyle Necmettin Şimşek’in sahibi olduğu şirketin kiraladığı yerin tahliyesi için davası açmış, mahkeme 30 Aralık 2019’da tahliye istemini reddetmişti.

Mahkemenin tahliyenin reddi kararına rağmen 17 Ocak 2020’de şirkete ihtarname çeken KİPTAŞ, ardından da “kira sözleşmesinin feshi ve tahliye” için 30 Mart 2020’de yeni bir dava açmıştı. Mahkeme 11 Kasım 2020’de tahliye kararı verirken, İstinaf Mahkemesi’nin 13 Mart 2024 tarihli kararı ile dava KİPTAŞ lehine sonuçlanarak kesinleşti.

Haberin Devamı

TAHLİYENİN DURDURULMASI İÇİN RÜŞVET

Bu karardan sonra Necmettin Şimşek ve aracı Hüseyin Aydın, mahkemenin kararına rağmen tahliyenin durdurulması için İmamoğlu’na yakın milletvekili T.A.’ya ulaştı. Aydın, savcılık ifadesinde İBB şirketi KİPTAŞ’ın mahkemeden aldığı tahliye kararının durdurulması için İmamoğlu’na danışmanlık yapan eski bir milletvekilinin 500 bin dolar istediğini, 200 bin doları ödediklerini anlattı.

Parayı vermelerine rağmen tahliye kararını durdurmadıkları için peşin ödedikleri 200 bin doları geri istediklerini ancak alamadıklarını söyledi. Bu para yerine kendisine avukat R.A. adına düzenlenmiş senet verildiğini anlatan Hüseyin Aydın, 26 Mart tarihli ifadesi ile birlikte parayı veren işadamı Necmettin Şimşek için yaptığı T.A. ve R.A. ile toplantının ses kayıtlarını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdi.

NECMETTİN ŞİMŞEK ‘MÜŞTEKİ’ OLDU

Adı geçen işadamı Necmettin Şimşek “müşteki” sıfatıyla 21 Mart günü İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği ifadede hem tahliye işlemleri ile ilgili detayları hem de tahliyenin durdurulması için T.A.’ya yaptıkları para pazarlıklarını şöyle anlattı:

“2013 yılında KİPTAŞ A.Ş. ile Express Limited Şirketi (sahibi olduğum) arasında imzalanan bir kira sözleşmesi ile Başakşehir Mahallesi’nde 1285 Ada ve 5 Parsel arasında bulunan boş arsayı kiraladık. Söz konusu araziye yaklaşık 10 milyon dolar civarında yatırım yaparak lunapark/cafe, park işletmesi olarak kiralamış olduğumuz yatırımı 2014 yılında tamamladık ve faaliyete başladık. Mahalle sakinlerinin şikâyetçi olması nedeniyle lunapark yatırımını sökerek tekrardan KİPTAŞ A.Ş.’nin muvaffaktı ile 2015 yılında okul olarak kiraladığımız alanı kullanmakta iken, 2019 yılında başlayan tahliye davasının 2024 yılında kesinleşmesi ile tahliye aşamasında eski tanıdığım bir dostum Hüseyin Aydın (0532 311 .. .. numaralı GSM hattını kullanan) vesilesiyle 27. Dönem CHP Milletvekili Av. T.A. (0532 395 .. .. numaralı GSM hattını kullanan) ile kardeşinin Şişli’deki ofisinde mayıs-haziran gibi tanıştırıldım. T.A. ile iki kez görüştüm, birisinde kendisiyle tanıştım diğerinde işin kabulü oldu.  Bu konuda Hüseyin Aydın isimli arkadaşımın tavsiyesi ile tahliye aşamasındaki sorunlarımızı Kiptaş A.Ş.  ve Büyükşehir ile çözmesi için yardımcı olup olamayacağını konuştuk. İlgili şahıs T.A. bu konuyu gerek yargı sürecinde gerek siyaseten yardımcı olabileceğini, çözebileceğini ifade etti.

Haberin Devamı

500 BİN DOLAR İSTEDİLER

Hüseyin Aydın vesilesiyle bu konuyla alakalı 500 bin dolar bir ücret talebi oluştu. Biz de bu hizmetleri karşılığında avans olarak 200 bin dolar ödeme yaptık. Hüseyin Aydın aracılığı ile bu parayı verdim, Hüseyin Aydın da T.A.’ya ödemeyi yaptığını beyan etti. Temmuz ayının sonlarına doğru şirketime ait yerde faaliyet gösteren tüm unsurlar Kiptaş A.Ş.’nin icra marifetiyle tahliyesi gerçekleştirildi. T.A. bu sürede üstlenmiş olduğu hiçbir konuda netice alamadı ayrıca bizi oyaladı. Sonuçta cebren tahliye işlemi gerçekleşti. Bende aracı olarak Hüseyin Bey bizi tanıştırdığı için benden haksız olarak alınan 200 bin dolar paranın iadesini talep ettim. Ancak herhangi bir ödeme yapmayarak bizi 1 yıla yakın zamandır oyalayarak halen daha ödemelerini yapmadılar. Hüseyin Aydın kefil olduğu için bana bir miktar ödeme yaptı ve bu konudan rahatsızlığını her defasında dile getirdi. Hüseyin Aydın bu konuyu düzeltmek için T.A. ile görüşmeye gittiğini, bu esnada Hüseyin Aydın’ın borca karşılık senet talep ettiğini, T.A.’nın borcu kabul ettiğini ancak ‘Rüşvetin belgesi mi olur, ben niye senet imzalayacağım’ diyerek benim danışmanlık parası olarak verdiğim 200 bin doların ve vereceğim 300 bin doların rüşvet parası olduğunu ikrar etmesini öğrenmem üzerine bu şahıstan şikâyetçi olmak için Cumhuriyet Başsavcılığınıza geldim. Bahsetmiş olduğum bu olaya ilişkin ses kaydı mevcuttur. Bunu şikayetimle beraber dosyaya ibraz ediyorum. Hüseyin Aydın’ın da bu konuya ilişkin ifade verebileceğini düşünüyorum. Ben bu gelişmeler neticesinde dolandırıldığımı anladım, bu kişi mesleğini kullanarak benden söz konusu parayı almış ancak bu paranın rüşvet parası olduğunu da kendisi ikrar etmiştir.”

Haberin Devamı

GERÇEKLERİ KARARTMAYA ÇALIŞAN GAZETECİLER

Verdikleri ifadelerle, inceleme ve araştırmalarla, HTS analizleri ve MASAK raporlarıyla karşılaştırılan gizli tanıklar üzerinden İBB’ye yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu itibarsızlaştırmaya çalışanlar ne yazık ki 13 açık tanık ve 4 şikâyetçi ile başlayan, sayıları her geçen gün artan “tanık”, “müşteki” ve “Etkin pişmanlıktan” yararlanarak itirafçı olanların ifadelerindeki gerçeklere gözlerini kapatıyorlar. Özellikle yıllardır İmamoğlu ve çevresinin destekleriyle yandaşlık yapan bazı gazeteciler ise yalan, dezenformasyon ve algı operasyonlarıyla ortaya çıkan gerçekleri karartmaya çalışıyorlar.

Ama ne rüşvete ve yolsuzluğu bulaşanların ne de tetikçi kalemlerinin ortaya çıkan gerçekleri yok etmeye güçleri yetmeyecek. Çünkü hiçbir yalan, dezenformasyon ve algı operasyonu gerçeği yok edecek güçte değildir.

Yazarın Tüm Yazıları