AYM’nin bitiş kararı: PKK propagandası ifade özgürlüğüymüş

Özgürlükler ülkesi ABD’de, New York’ta ya da Avrupa ülkesi Fransa’nın başkenti Paris’te “Yaşasın liderimiz Usame Bin Ladin” ya da “El Kaide halktır” veya “IŞİD tüm Müslümanlardır” gibi sloganlar atsanız, DEAŞ’ı öven marş söyleseniz başınıza kim bilir ne gelir?

Haberin Devamı

Ama Türkiye’de tam 1984’ten bu yana 14 binden fazla sivil ve resmi şehidimizin canına ve 40 yılda 2 trilyon dolardan fazla ekonomik kayba yol açan PKK terör örgütü elebaşını övebilir, terör örgütünü yüceltebilir ve marşını da “özgürce” söyleyebilirsiniz.

Size itiraz eden olur, hakkınızda terör örgütü propagandası yaptığınıza dair işlem yapan olursa Anayasa Mahkemesi’nin 10 Temmuz 2024 tarihli “Merve N. T. kararını” anlına yapıştırabilirsiniz.

Çünkü AYM’nin bu kararına göre; Türkçesi “Yaşasın başkan Apo” olan “Biji serok Apo”, “PKK halktır, halk burada”, PKK/KCK terör örgütünün sözde gerilla marşını okumak ifade özgürlüğüymüş!

2’YE KARŞI 3 OYLA SKANDAL

Yıllardır AYM’de verilen hatalı kararları ile 3.5 yıldır PKK’nın siyasi kolu HDP ile ilgili kapatma ya da tersi bir karar verememesini eleştirdim. Ancak insan haklarından, anayasadan, hukuktan, vicdandan, ahlaktan bu kadar uzak bir kararını görmedim.

Haberin Devamı

AYM’nin 5 üyesinin 2’ye karşı 3 oyu ile kabul edilen bu kararı verenler kendilerini hukuk tarihine geçirmeyi başardı, bu utanç o 3 üyeye yeter de artar bile...

10 YIL ÖNCEKİ DAVA

7 Mayıs 2014 tarihinde Diyarbakır Lice’de karakol yapımını protesto eden bir grubun çıkardığı olaylarda, polisler yaralanmış iki kişi de Emniyet kuvvetleri tarafından öldürülmüştü. 10 Mayıs 2014’te bu olayı protesto etmek isteyen PKK’nın siyası uzantısı BDP’ye bağlı olan ve aralarında Merve N. T.’nin de bulunduğu 100 kişilik grup, Türkçesi “Yaşasın başkan Apo” olan “Biji serok Apo”, “PKK halktır halk burada” sloganları attı, sonra da PKK/KCK’nın sözde marşını okudu. Tüm bunlar Emniyet’in 9 Temmuz 2014 tarihli ‘Görüntü Tespit Teşhis ve Analiz Tutanağı’nda yer aldı ve 15 Temmuz 2014 tarihli fezlekeyle savcılığa gönderildi. Yedi kişiyle birlikte yargılanan Merve N.T. sadece 6 bin TL para cezasına çarptırıldı. Yargıtay mahkûmiyet kararını 23 Mayıs 2021 tarihinde onarken Merve N. T., 11 Şubat 2022 tarihinde AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM, sanığı cezalandıran mahkemeden tüm fotoğraf, görüntü ve kayıtları istedi. Mahkeme tüm kayıtları Türkçe’ye çevrilmiş olarak yolladı.

Haberin Devamı

AYM’DEN SKANDAL CÜMLELER

AYM kararında bu durum, “Tutanaklara göre toplantıda “Biji serok Apo (Yaşasın başkan Apo)”, “Şehit namırın (Şehitler ölmez)”, “Kürdistan goristan ji faşistan (Kurdistan faşizme mezar olacak)” şeklinde sloganlar atılmış ve Cerxa şeroşe (Devrim Çarkı) isimli marş söylenmiştir” diye yer aldı.

Birinci derece mahkeme kararı, Yargıtay’ın onaması, gönderilen tüm delilere rağmen AYM üyeleri inanılmaz bir skandala imza attı. Sloganların atıldığını PKK marşının okunduğunu belirten AYM, insanın saçını başını yolduracak biçimde, marşın içeriğinin ve şiddete teşvik edip etmediğinin belirlenmediğini kararında şöyle yazdı:

“İlk derece mahkemesi kararında, bahse konu marşın PKK terör örgütünün marşı olduğu ifade edilmis, ancak marşın içeriğine ve şiddete teşvik edip etmediğine dair hiçbir açıklamada bulunulmamıştır. Ayrıca kararda, başvurucunun hangi ifadesinin terör örgütü propagandasını oluşturduğuna yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.

Haberin Devamı

Bu nedenle farklı söylemleri nedeniyle yargılanan -ve aralarında başvurucunun da olduğu- şahısların mahkûmiyetlerine esas alınan ifadelerin ne olduğu, başvurucunun hangi ifadelerinin ne surette terör örgütünün şiddet ve tehdit yöntemlerini meşru gösterdiği veya övdüğü ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik ettiği anlaşılamamıştır.”

6 BİN TL CEZAYA 30 BİN TL TAZMİNAT

AYM, hukukla ve hakikatle ilgisi olmayan kararında, olayın “Açılım sürecinde” meydana geldiğine yer verip suçu hafifletmeye çalışırken şu cümlelerle suçlu olarak neredeyse Emniyet kuvvetlerini ilan etmiş: “Somut olaya konu toplantı uzun süredir devam eden terör olaylarının sona erdirilmesi amacıyla başlatılan, demokratik açılım olarak adlandırılan süreçte yapılmıştır. Olayda gerçekleştirilen basın açıklamasının, atılan sloganların ve okunan marşın iki hafta önce protesto eylemlerinde meydana gelen ve iki kişinin ölümüne, birçok kişinin de yaralanmasına neden olan olaya ve kolluk güçlerinin tutumlarına yönelik olduğu, ayrıca başvuruya konu eylemlerde herhangi bir şiddet olayının da yaşanmadığı görülmüştür.”

Haberin Devamı

Terör örgütünün şiddet eylemleri ile propagandasının ayrı ayrı suçlar olduğunu unutan AYM, hapse girmeyen sadece 6 bin TL para cezasına mahkûm edilen Merve N.T.’ye Hazine’den 30 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

İKİ HÂKİMDEN HUKUK DERSİ

Aslında Merve N.T. lehine karar veren 3 AYM hâkimini, karşı oy kullanan diğer 2 hâkim tarih önünde mahkûm etti. 

Karşı oy yazısında, okudukları PKK marşının örgüt üyelerince söylendiği, “Kürdistan’ın PKK terör örgütünün saflarında ölenlerin kanı üzerinde hayat bulduğu ve direnişe çağrıda bulunduğu, terör örgütünün amacı için ölenlerin yüceltildiği”ne dikkat çekildi. Bu nedenle ilk derece mahkeme kararında marşın sözlerine yer verilmesinin gerekmediği ifade edildi. İki hâkimin karşı oy yazısında benzer suçtan iki yıllık hapis cezası onanmış olan Kadri P. isimli şahsın hak ihlali başvurusunu reddeden AYM üyelerinin, Merve N.T. için verdikleri “ifade özgürlüğü ihlali” karanın nasıl hakka, hukuka, vicdana aykırı olduğunu şu sözlerle ifade ettiler: “Somut olayımızda da başvurucunun terör örgütü ve sözde lideri lehine slogan attığı, saygı duruşunda bulunduğu ve terör örgütü ile özdeşleşen marşa eşlik ettiği nazara alındığında isimleri birer sembol haline getirilmiş olan PKK terör örgütünü veya Öcalan’ı övmek, desteklemek veya yüceltmek ile cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlere başvurmayı teşvik etmek arasında bir mesafe olmadığı ve sayın mahkemenin Kadri Pervane içtihadından ayrılmayı gerektirir bir durum olmadığı kanaatindeyiz. Başvurucunun cezalandırılması zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiği gibi orantılı da olup, müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmadığı kanaatinde olduğumuzdan, başvurucunun Anayasa’nın 26. maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği şeklindeki çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.”

Haberin Devamı

Hukuku bu derece ayaklar altına alan bir AYM’den artık her şeyi bekleyebilirsiniz, nokta.

Yazarın Tüm Yazıları