Paylaş
Bir de dün İspanya’yı devirmesiyle finale uzanan yolda Ruslar daha bir coşkulu şimdilerde doğal olarak. Geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğim St.Petesburg’ta bu müthiş heyecan fazlasıyla hissediliyordu. Ruslar’ın şampiyonayı sahiplenmesi bir yana, düzenlenen sokak organizasyonları, birbirinden ilginç cadde şovları, dev ekranda izlenen maçlar, dünyanın dört bir yanından buraya akan turistler için de son derece güzel bir izlenim bırakıyor. Bir nevi gönül bağı kuruyor turist, bu kentle ve insanıyla. E bu da ‘ben birkaç kez daha gelirim buralara, uluslararası ortamlarda laf söyletmem bu memlekete’ demek oluyor ki özellikle bizim ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu işte bu gönüllü PR çalışması.
Yani şehirlerde gönülleri hoş edecek atraksiyonlar düşünmek ve hayata geçirmek gerek. Kaldırımları kurumuş, meydanları sadece kalabalık olan kentler son derece can sıkıcı, onca yolu kat ederek gelip dolaşan turistler için. Benim St. Petersburg ’a gidişimde sıkı karşılaşmalar vardı elbette ama ben sadece futbola odaklanmadım burada. Kentin ta kendisine tav oldum arkadaş. Şöyle ki!
Gazprom ’un dev kulesini Türkler yaptı
Koskocaman Rusya haritasının batı ucundaki bir anahtar ya da bir kilit kent burası. Rusya’nın ikinci, Avrupa’nın dördüncü büyük kenti. Kente Finlandiya Körfezi’nden tatilbudur.com’un ortak çalıştığı Costa Magica cruise gemisi ile girdiğimiz için ilk gördüğüm devasa bir yapı oldu. Son derece modern, son derece büyük bir yapı. Zaten Avrupa’nın da en uzun gökdeleni. 462 metre. Adı Lakhta Center.
Bu Gazprom’un merkez binası. İnşa eden bir Türk firma. Rönesans İnşaat. Son derece gururlandım bunu duyunca. Helal olsun. Tarihin nakış nakış işlendiği kentin uzağına böylesi modern bir dokunuş son derece güzel açıkçası. Kentse dediğim gibi son derece ihtişamlı. Hem de cadde cadde sokak sokak. Hiç boş bir gereksizlik yok.
Petro’nun hayali Ruslar’ın kaderini değiştirdi
St. Petesburg kültürel bir merkez evet ama o zarif binaların kente nakşedilişi, işte bu kültür başkentliğini hayal dünyasına çıkarıyor. Haliyle, tavrıyla fazlaca şaşırtıcı. Saraylar, tıklım tıkış müzeler, konser salonları, meydanlar, heykeller… Mimarisi tek kelimeyle eşsiz. Deli Petro diye bildiğimiz Çar Petro dehasıyla hayal gücünü bir araya getirmiş ve bu kenti sıfırdan kurmuş. Çalıştığı mimarlar Rus değil, genelde İtalyan. Dolayısıyla İtalyan ve biraz da kuzeyli havayı her bir köşede hissetmek mümkün. Bu imparatorun beyninin kıvrımlarında yarattığı hayal dünyasına giriş yapıp, cadde cadde, sokak sokak, bina bina düş gücüne tanıklık etmek yeryüzünde yaşam süren nacizane bir kul olarak beni doyumsuz bir şaşkınlığa sürükledi desem yeri. Ben Alice Harikalar Diyarı'ndaki şaşkın Alice, bu kent dediğimiz yerde tastamam bir Harikalar Diyarı. Petrograd ya da Leningrad olarak da bilinen St. Petersburg dünyasını keşfetmek için bir kaç gün ayırmak yetmeyecek size baştan söyleyeyim.
Şimdi Beyaz Geceler zamanı
Neva Nehri ve 42 ada üzerine konumlanan köprülerle bezeli yer yer Venedik, yer yer Amsterdam’ı andıran ama fena halde Rus olan kenti yürüdükçe daha çok seveceksiniz. Bu aralar ‘Beyaz Geceler’ yaşandığı için hava pek kararmak bilmedi. Kışınsa durum değişiyor beyaz geceler, siyah gündüzlere dönüşüveriyor. Sanırım tek dezavantajı da bu. İnsanları son derece rahat ve huzurlu, meydanlarda, cadde köşelerinde orkestrasını kurup şarkı söyleyen, dans eden tiplere rastlıyorsunuz ki neşe kaynağınız oluveriyorlar hemen. Bakınız, inanılmaz büyüleyici ve çok fazla şaşırtıcı bir şehir St. Petersburg. O kadar ülke, bir o kadar köy, kasaba, şehir gezdim gördüm böylesi yok. Vallahi de yok, billahi de yok! Nasıl ki futbolun Maradona'sı, Pele'si varsa; nasıl ki fiziğin Einstein’i, heykelin Michelangelo'su, satrancın Şah'ı varsa yeryüzünün de St. Petersburg 'u var. Bu kadar açık ve net konuşuyorum. Aslında sadece şehir deyip geçmek fena halde haksızlık olur bu şahaneliğe. Tatilbudur.com' la yaptığım muhteşem Baltık Başkentleri Turu'nun ışıltılı parlaklığıyla göz kamaştıran bir Rus pırlantasıydı burası. O yüzden bu elmas kente ayrı bir sayfa ayırdım. Şunu bir kez daha vurgulayayım ki kesinlikle tavsiyemdir o net.
Paylaş