KOALİSYONDA uzlaşı sağlanamayan Uyum Yasası, dün DSP ve ANAP'ın girişimi sonucu Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandı.
Koalisyonun diğer ortağı MHP; ANAP ve DSP'nin istediği değişikliklere karşı direnişini dün de devam ettirdi.
Başbakan Bülent Ecevit, yasanın Meclis Genel Kurulu'nda öncelikli görüşülmesi için oy verdikten sonra beraberinde Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile kulise gülerek çıktı.
Sohbet etmeye başladık.
Koalisyon içinde sıkıntı yaratan bir yasa olmasına rağmen Başbakan gülümsemekten kendini alamıyordu.
Bir ara duraksadı ve ‘‘Görüyorsunuz tarihin bana cilvesini’’ dedi.
Sözü, Türk Ceza Kanunu'nun 312'nci maddesinde yer alan DSP ile ANAP'ın değişmesi için bastırdığı, MHP'nin de direniş gösterdiği kelimeye getirdi.
‘‘Kamu düzenini bozma olasılığı...’’
Koalisyon ortağı MHP, bu kelimenin aynen kalmasını isterken, DSP ve ANAPbunun ‘‘kamu düzenini bozma tehlikesi’’ şekline dönüşmesini istiyordu.
İLK BEN KULLANDIM
Ecevit, gülerek şöyle devam etti:
‘‘1970'li yıllarda 'olasılık' ve 'olanak' kelimelerini ilk kez ben kullandım. O tarihte olanak ve olasılık kelimelerini Türkçe'ye yerleştirmek için uğraş verdim. Ben bu kelimeleri kullanırken, bazıları bu kelimelere karşı çıkıyordu. Olasılık ve olanak dediğim için beni eleştiriyorlardı.’’
Geçmişte ‘‘olasılık’’ kelimesini kullandığı için Ecevit'i eleştirenler, bugün bu kelimenin kanun dili olarak kullanılması için uğraş veriyordu.
Veya, geçmişte olasılık kelimesini Türkçe'ye kazandırmak için çabalayan Ecevit, bugün kanunda yer alan bu kelimenin kaldırılması mücadelesindeydi.
Ecevit, bu paradoksu anımsatırcasına şöyle devam etti:
‘‘Tarihin cilvesine bakın. 1970'li yıllarda Türkçe'ye yerleştirmek için uğraş verdim, şimdi kaldırmak için uğraşıyorum...’’
Ecevit'i, uzun aradan sonra ilk kez kahkaha atarken görüyorduk.