KARABÜK Demir Çelik (Kardemir), 31 Aralık 1994 günü bir lira bedelle satıldığında, kamudaki özelleştirmeye emsal gösterildi.
Özelleştirilme yöntemine birçok kişinin karşı çıkmasına rağmen, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in kararlı tutumuyla satışın gerçekleşmesi sağlandı.
Erez'in ortaya koyduğu formülle Kardemir, işçiler ve sendika, bölgede bulunan ticaret ve sanayi odaları ile bir önceki seçimde oy kullanmış Karabük halkına yüzde 33'er payla satıldı.
Fabrika yönetimindeki ağırlıkta da satıştaki oranlar korundu.
Böylece, fabrika kapanmaktan, devlet de o günün rakımıyla 35 trilyon liralık zarardan kurtuldu.
Fabrikanın başına, demir çelik işinden anlayan, dünya piyasasını bilen profesyonel yöneticiler getirildi.
Kapanmak üzere olan fabrika ilk yılın sonunda kára geçti.
Hatta, kamuya ait İsdemir ve Erdemir'i geride bıraktı, emsal gösterildi.
Devlet, alamadığı SSK primleri ve vergilerini tahsil etmeye başladı.
SENDİKALAŞTI
Bir süre sonra, Kardemir'e hákim olan Öz Çelik İş Sendikası, işçilerden ve Karabük halkından topladığı hisse senetleri ve sermaye artırımlarıyla yüzde 33'lük payını yükseltip yönetimi ele geçirdi.
Fazla oranda işçi alınırken, yönetimde, ücretlendirmede ve faaliyet kurunda büyük hatalar yapıldı.
Sadece cevher aldığı Divriği İşletmesi'ne borcu 100 milyon dolar.
SSK, vergi ve diğer borçları hariç zararı ise 128 milyon dolar...
Özelleşmesinde emeği büyük olan Erez'in, fabrikanın bu duruma gelmesinin nedeniyle ilgili tespiti dün şöyleydi:
‘‘Profesyoneller uzaklaştırıldı. Fabrika geçmişte kötü duruma getirenlerin eline kaldı. Sendikanın istihdam yeri oldu. Devletleşmekten kurtarıp, sendikalaştırdık. Sonuçta bu hale geldi.’’
DYP lideri Çiller ise dünkü konuşmamızda farklı bir gerekçe gösterdi:
‘‘Devalüasyonun etkisinde kaldı. Ayrıca hükümet, bizim dönemimizdeki gibi denetim yapmadı. Yönetim ve liderlik eksikliği bu noktaya getirdi.’’
KURTAR BİZİ
Kardemir, şimdi ‘‘kurtar bizi’’ diyerek, bir zamanlar bir lira bedel ödeyip özgürlüğünü ilan ettiği devletin kapısına dayanmış durumda.
Ulaştırma Bakanı Oktay Vural dün, ‘‘Kurtuluşuna destek için demiryollarının tüm raylarını Kardemir'e yaptırma kararı aldık’’ dedi.
ANAP Lideri, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz da önceki gün TBMM kulisinde Devlet Bakanları Yılmaz Karakoyunlu ve Hasan Gemici ile uzun süre Kardemir'in kurtarılışının formülünü tartıştı.
Devlet Bakanı Karakoyunlu'ya göre Kardemir'in kurtuluş ümidi var.
Bunun için, İsdemir'in Erdemir'e devrinde uygulanan formül geçerli olabilir. Ancak, Erdemir ve İsdemir iki kamu kuruluşu olduğu için aralarında para aktarımında bulunabiliyor. Kardemir ise artık özel sektör.
Karakoyunlu, Hazine'nin para aktarımında bulunması halinde, soruna Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun bir çözüm formülü bulabileceğini söyledi.
KARDEMİR'DEN
DERS ALINSIN
Aktardığına göre, Kardemir son dönemde birçok işçinin işine son vermesine rağmen, işçi maliyetinde dünya standardının üç katı yukarısında.
‘‘Bir liraya aldılar, şimdi bir liraya satacak bulamıyorlar’’ diyen Karakoyunlu şöyle devam etti:
‘‘Emeğin verimliliğini dikkate almadılar. Türk-İş Başkanı, ‘Devlet işçi çıkarırsa 500 bin kişiyi Ankara'ya yığacağım' diyor. Dönüp Kardemir'e baksın ve ders alsın.’’
Karakoyunlu’nun son sözü ise yeni bir tartışma yaratacak nitelikte:
‘‘Bir büyük işletmede hem işçi hem patronluk yapılamaz. İşçi işçidir, patron da patron. İnanmayan Kardemir'e baksın...’’