Bakkalı bakan denetleyecek

YEREL Yönetimler Yasası, 1998'den beri Meclis'in gündeminde. Yasanın hedefi, merkezi idarenin yetkilerini yerel yönetimlere bırakmaktı.

Hükümet, son olarak 94 maddelik tasarı hazırlayıp TBMM'ye sundu.

TBMM İçişleri Alt Komisyonu, tasarı üzerinde 4 ay çalıştı.

Kamuoyunun da beklentisi olan bazı maddeleri tasarıya ekledi.

Buna rağmen, 1998'deki içeriğinden oldukça geri olan tasarı, geçen hafta İçişleri Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı.

Bugün de görüşülmesine devam edilecek.

Tasarı ile merkezi idarenin yetkilerinin yerel yönetimlere devri beklenirken, Ankara'daki bürokrasi hazretleri kolları sıvadı...

Tarım ve Sağlık Bakanlığı'nın iki bürokratı, komisyonda üs kurdu ve yerel yönetimlere yetki devrini tersine çevirdi.

Bürokratlar, DSP ve MHP'li komisyon üyelerine verdirdikleri önergeler ile yerel yönetimlerin yetkilerini, merkezi idareye aktardı.

Sonuçta tasarı, Yerel Yönetim'den, Merkezi İdare Yasası'na dönüştü.

İki bürokratın girişimiyle tasarıdan çıkarılan maddelerden biri, belediyelerin gıda üretilen ve satılan yerleri denetlemesine ilişkin.

Hükümetten gelen tasarıda da yer alan ve alt komisyonda ‘‘ruhsat verme’’ bölümü de eklenerek genişletilen madde şöyleydi:

‘‘Görev alanlarına göre, Sağlık Bakanlığı'nca veya Tarım Köyişleri Bakanlığı'nca belirlenecek esaslara uygun olarak, belediye ve mücavir alan sınırları içinde halkın yiyecek ve içeçek maddelerinin üretildiği, satıldığı, tüketildiği ve muhafaza edildiği yerlere ruhsat vermek ve denetlemek. (Büyükşehir belediyeleri kendi görev alanları ile ilgili yerlere ruhsat verme ve denetleme yetkisine sahiptir).’’

Bu madde tasarıdan tamamen çıkarıldı.

ANCAK BEN YAPARIM

Şimdi, sayıları yüz binlerle ifade edilen bakkal, lokanta, fırın, manav da dahil, tüm gıda maddesi üretilen, tüketilen, satılan, depolanan yerlerin denetimini Sağlık ve Tarım bakanlıkları yapacak, ruhsatını verecek.

Sağlık Bakanı Osman Durmuş'a, ‘‘yetki aktarımına karşı çıkış nedenini’’ sorduk. Yanıtı aynen şöyle oldu:

‘‘Belediyelerin mikrobiyoloji laboratuvarı yok. At, eşek etinin gıdaya katılıp katılmadığını belirleyemez. Zaten belediyeler siyaset yapıyor, rant peşinde koşuyor. Un deposu fare pisliğiyle dolu fırını da, buranın nasıl ilaçlanacağını biz biliriz. Ruhsatı da bize ait olmalı. Belediye, pazar yerlerini denetlesin.’’

SU YOLU ANKARA'DAN

Tasarıdan çıkarılan bir diğer madde, kamu yatırımlarının il özel idareleri tarafından yapılması hükmünü getiriyordu.

Yani, okul, içme ve sulama suyu, spor, sağlık, kültür binaları, il ve köy yollarının yapımını il özel idareleri gerçekleştirecekti.

Bu yatırımlara ait ödenekler de ilgili kuruluş tarafından o il özel idaresi bütçesine aktarılacaktı.

Madde tamamen buharlaştı... Kilometrelerce ötesindeki köy yolunun nasıl yapılacağına, içme suyunun nasıl geleceğine yine Ankara karar verecek.

Tasarının sahibi İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen ise hükümetin hazırladığı metni korumanın peşinde:

‘‘Ben 94 maddeyi hükümetten gelen şekliyle kavgasız gürültüsüz çıkarma peşindeyim. Hele bunlar bir çıksın, adım atılsın, daha sonra başka düzenlemeler de gelir.’’

Bir haftadır Ankara'da üs kuran ve son olarak İçişleri Komisyonu'ndan kovulan seçilmiş belediye başkanları isyanda.

Ankara'daki bürokrasi hazretleri ise koltuğunu çevirmekte güçlük çektiği hantal, yönetilemeyen yönetim yapısını korumanın huzuru içinde...
Yazarın Tüm Yazıları