BAKANINDAN milletvekiline, parti yöneticisinden yabancı misyon şefine kadar Ankara'da hemen herkesin birbirine yönelttiği tek soru var:
‘‘3 Kasım'da seçim olacağına siz inanıyor musunuz?’’
Başbakan Bülent Ecevit'in dün parti Meclis Grubu sonrasında yaptığı, ‘‘Seçimlerin en erken 2003 Nisan'ında yapılmasını istiyoruz’’ açıklaması da 3 Kasım'da seçimin olacağı kaygılarını artırmış durumda.
Buna, her ne kadar 3 Kasım'da seçim kararından memnuniyetini dile getirmiş olsa da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, ‘‘Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları’’nda değişiklik yapılması talebini de eklemek gerekiyor.
PARTİLERİN POZİSYONU
DSP, ‘‘3 Kasım'da seçime hayır’’ kararı ile pozisyonunu netleştirirken, parlamentodaki diğer partilerin tavırları şöyle özetlenebilir:
MHP: İktidarın büyük ortağı MHP, gündeme bizzat taşıdığı ‘‘3 Kasım'da seçim’’ kararından geri adım atma niyetinde değil. Bunun için de seçim kararı alınırken, AB ile ilgili yasalara karşı Meclis'te direnişini sürdürecek. AB karşıtı oyları sandığına taşıma gayretinde.
ANAP: AB yasalarının ağustosta çıkması kaydıyla, dünkü MKYK'sında aldığı karar doğrultusunda 3 Kasım'da seçime gitmekte ısrarlı. Bunun gerisinde ekim ayındaki AB İlerleme Raporu yatıyor. Ağustosta AB yasaları çıkması ve ekimde İlerleme Raporu'na Türkiye'ye AB'ye tam üyelik için müzakere tarihi verilmesi görüşünün konulması halinde ANAP seçim süresince bunu işleyecek. AB yasalarına karşı çıkanların Meclis'te başarılı olması halinde bunu da seçimlerde işleyecek. Bir diğer planı ise AB yasaları çıkmazsa hükümetin bozulup kendisinin de içinde bulunacağı yeni bir koalisyonla yola devam etmek.
DYP: Bir yanda öteden beri savunduğu AB yasaları, diğer yanda ise mevcut koalisyonun iktidarında bu yasaların çıkarılacak olması. DYP mevcut hükümetle AB yasalarının çıkarılmasının ve kaymağının ANAP tarafından yenilmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Hedefi, hükümetin yıkılması, kendisinin de içinde bulunduğu yeni bir koalisyonun yasaları çıkarıp 2003 Nisan'ına kadar yola devam etmesi.
AKP: AKP'de iki görüş çarpışıyor. Birinci grup; Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın 3 Kasım'da yapılacak seçime giremeyeceğinden yola çıkıp, 2003 Nisan'ında seçime gidilmesi, bu süre içinde Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması için çaba gösterilmesi gerektiğini dile getiriyor. İkinci görüş ise Erdoğan olmasa bile hemen seçime gidilmesi taraftarı. Seçimin nisana kalması halinde karşılarına şubatta siyasi yasağı bitecek olan Necmettin Erbakan önderliğindeki Saadet Partisi'nin çıkacağı, kendilerinden oy koparacağı düşüncesinde. Bundan dolayı şu an yelkenlerine doldurdukları rüzgár ile seçime bir an önce gidilmesini istiyorlar. AKP'de ikinci görüşün ağırlığı öne çıkmış durumda.
SP: Milli Görüş'ün ikinci temsilcisi Saadet Partisi, 3 Kasım seçimlerine olumlu bakmıyor. Erbakan'ın şubatta sona erecek yasağının hemen ardından partinin başına geçmesini istiyor. Nisanda da Erbakan önderliğinde seçime girip barajı aşacak oy oranına ulaşmayı hedefliyor.
YT: DSP'den ayrılan milletvekillerinin yarın kuracağı ve Yeni Türkiye adını alacak parti de 3 Kasım'da seçim istiyor. Bugün yakaladıkları olumlu havayı oya tahvil etme niyetindeler. Ancak seçim kararı alınmazsa bu hükümetin yıkılıp kendilerinin de içinde bulunacağı bir hükümetle Nisan 2003'e kadar da gitmeye de razılar.
İSYANCILAR: Bütün bunların ötesinde, liste dışı kalacak milletvekillerinin oluşturacağı grubu da hesaba katmak gerekiyor.
1980 sonrası gerçekleşen 1987, 1991, 1995 ve 1999 seçimlerinde bu grubun Meclis'i tekrar toplayacak sayıya erişip seçimleri iptal ettirmek için yaptıkları girişimler hálá hafızalarda canlılığını koruyor.
Geçmişte herhangi bir partinin desteğini almayan isyancıların şimdi DSP ve SP gibi destekçileri de olacak.
Bu nedenle Meclis, ağustosta toplanıp seçim kararı alsa da bir kez daha olağanüstü toplanmaktan kurtulamayacağa benziyor.