×
15 yılın ardından da eşiyle yeni arayışlara girer. Metin ve Ayşe Çiner çifti, tekstil alanında büyük bir markanın bayiliğini alır. Metin Çiner’in mutfağa olan merakıyla da mağazanın yanına restoran eklenir. İki yıllık bu macera büyük bir zararla sonuçlanır. Çiner çifti de bu kez ‘iki kabuklu mucize’ dedikleri midyenin peşine düşer, dünyadaki mutfakları inceler. Sokakta büyüyen ‘midye dolma’ pazarına kurumsal bir bakışla ‘midyeli’yi kurarlar. Bugün 6 noktaya ulaşan restoran zincirini Çiner çifti, yıl sonuna kadar 11’e çıkarmayı hedefliyor. Orta vadeli planları ise global bir marka...
METİN ve Ayşe Çiner... Bugüne kadar ele aldıkları her işi büyük bir aşkla yapan iki girişimci çift... Ve yıllardır Çiner çifti, 7/24 yeni ne yaparızın peşinde koşuyor. Bu koşuşturmacanın en son duraklarından ‘midyeli’nin ortaya çıkış öyküsünü ve gelecek planlarını Metin Çiner’den dinledik. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce Ekonomi mezunu olan Metin Çiner, 1992’de girdiği üniversiteyi 8 yılda bitirme nedenini de borsaya olan merakına bağlıyor. Metin Çetiner, şöyle devam etti:
İLK DENEYİM ZARARLA SONUÇLANDI
“Bir kitapçıda tesadüf eseri denk geldiğim bir kitapla birlikte üniversiteye girer girmez borsaya merak saldım. Bir firmada, 1 yıl stajyer, daha sonra kadrolu çalışan oldum. Onun için de okul uzadı. Eşimle de bu aşamada tanıştım. 15 yıllık borsa maceramda çok para kaybettiğim gibi çok da kazandım. En sonunda kazandığımla da eşimle birlikte kendi işimizi kurma yönünde araştırmalara girdik. Bir tekstil markasının bayiliğini aldık. İzmir’de, İstanbul’da ve Bodrum’da mağazalar açtık. Mutfağa, özellikle de deniz ürünlerine karşı özel bir ilgim vardı. Bu ilgiyle birlikte Bodrum’da açtığımız mağazamızın yanına bir de restoran ekledik. İki yıllık restorancılık maceramızın sonunda bu işten ciddi zarar ettik.”
Gözler özellikle otoyolun geçtiği Balıkesir, Manisa, İzmir’deki gayrimenkul piyasasında yaşanan hareketliliğe çevrilmiş durumda. İzmir-İstanbul arasını 3.5 saate indireceği söylenen otoyol şimdiden geçeceği muhtemel hatlarda arazi fiyatlarını yükseltmiş durumda. Ekonomist’in haberine göre Gebze’den başlayıp Osman Gazi Köprüsü’nden Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa’yı takip ederek İzmir’e inen otoyolun geçtiği araziler kimi yerlerde 4 katına varan oranlarda değerlenmiş durumda. Otoyolun 2019’da açılmasıyla birlikte Manisa ve İzmir civarındaki arazilerin daha da değer kazanması bekleniyor.
BU DAHA BAŞLANGIÇ
Ekonomist, bölgede yaşanan hareketliliğe ilişkin şu bilgilere yer verdi: “Balıkesir’de fiyatlar Yalova ve Bursa’ya kıyasla daha düşük oranda. Burada otoyol inşaatının daha düşük seviyede seyretmesinin etkisi var. Ancak, Balıkesir’de son 5 yılda yüzde 100’ün üzerinde artış olduğu konuşuluyor. İzmir-İstanbul Otoyolu’nda çalışmalarının sürdüğü Bornova Viyadüğü ve Kemalpaşa Bağlantı Yolu’ndaki Pınarbaşı, Doğanlar, Yunus Emre’de gayrimenkul fiyatları yüzde 25 arttı. Projenin tamamlanması sonrasında fiyatların daha da artması bekleniyor. Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu’nun Manisa ayağının Şehzadeler, Soma, Kırkağaç ve Turgutlu’nun yakınlarından geçmesi nedeniyle bu bölgelerde arsa ve arazi fiyatlarında önemli artış bekleniyor. Soma-Kırkağaç’ta tarla vasıflı arazilerin metrekare satış fiyatları son 2 yılda ortalama 2 kat arttı.
İLK KARŞILAYAN BÖLGE
Taş ocağı, yol, baraj, maden sahası, doğalgaz hattı, inşaat temellerinde ‘delme-patlatma’ yapar. Hep ilklere imza atan Mehmet Güler, dünyada sayılı, Türkiye’de ise patlayıcı maddeyle bina yıkımı ve su altında patlatma yapan tek isim konumuna gelir. Mehmet Güler, şimdi de bugüne kadar patlayıcıyla bina yıkımı yapılmayan Hindistan’a bilgi birikimini aktarmaya hazırlanıyor...
MEHMET Güler, ‘patlayıcı maddeyle yapı yıkımı’ gibi dünyanın en ilginç mesleklerden birini yapıyor. Ve bu hassas işi yaparken de yeniliğin ve ilklerin peşinde koşuyor. Patlatma konusunda uzman bir isim olan Egenitro’nun kurucusu Mehmet Güler, hem girişimcilik serüvenini, hem sektöründeki gelişmeleri, hem de gelecek planlarını anlattı. Babasının karayolu müteahhitliği yaptığını paylaşan Mehmet Güler, ortaokuldan itibaren kendisinin de işin içinde olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
Ustaya kızdı kendisi yaptı
Devam edenler ise bahar kampanyalarıyla sektörün hareketine katkı sağlıyor. Bu ay projesini tanıtan firmalardan biri de Kılıçlar Group... Firma, Bornova’da 400 milyon liralık konut yatırımına imza atıyor.
Biri 42, diğer ikisi 33 katlı 3 gökdelenden oluşan Espada İzmir’de bin 100 daire yer alıyor. Projenin 4 katı AVM, 2 katı ise ofis olacak. Gökyüzüne uzanan 100 dönüm yeşil alan ve begonvil bahçelerinin de yer alacağı proje 2019’da tamamlanacak.
DİKEY BAHÇE ÖZELLİĞİ
Kılıçlar Group Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Kılıç, 40 yıldır ülke ve İzmir ekonomisine katkı sağladıklarını söyleyerek, şu bilgileri verdi: “Projemiz Bornova Altındağ’da hayata geçecek. Önümüzdeki ay temel atmayı planlıyoruz. Hem doğayı düşünen, hem de ekonomik katkıları olan bir proje hayata geçirelim istedik. Gökdelende otururken camları açılabilen teras büyüklüğündeki balkonların yanı sıra doğalgazlı yerden ısıtma ve iklimlendirme sistemleri yer alıyor. 210 bin metrekare brüt inşaat alanına üzerine 30 bin metrekare AVM alanı ve 145 bin metrekare konut alanından oluşacak. Espada İzmir sektördeki ilk yatırımımız. En önemli özellik ise dikey bahçemiz.”
Bu ve benzeri süreç, birçok ünlü şirketi ortaya çıkardı. Devir değişti, yeni mecra internet... Bu kanalın kullanıldığı birçok girişimcilik öyküsü yazılmaya başladı. Henüz kuluçka evresinde olsa da Deniz Çıvgın ve Oğuzhan Nacak da bunlardan biri. İkili kurdukları Ekmek Production ile popüler sosyal paylaşım sitesi youtube’da kanallar açıyor. Şu an youtube’da ‘Beliz Şen’, ‘Canberk Özsaraç’ ve ‘Kokla Dünyayı’ isimli üç kanalı olan ikilinin hedefi ise, youtube’un lisanslı şirketi olmak...
BUGÜN dünyada youtube’un kanal sistemiyle gelir elde eden birçok isim var. CharlisCraftyKitchen ve PewDiePie bunlardan sadece birkaçı. Deniz Çıvgın ve Oğuzhan Nacak da bu alanda İzmir’den dünyaya yeni bir öykü yazmak için yola çıkmış iki genç girişimci. Ekmek Production’un kurucu ortaklarından Deniz Çıvgın ile girişimcilik macerasını konuştuk. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme ikinci sınıf öğrencisi olan Deniz Çıvgın, riski pek sevmeyen öğretmen anne ve babanın çocuğu olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
O BOŞLUĞU GÖRDÜ VE...
“Hep garantici bir yaklaşımın olduğu ortamda büyüdüm. Bu ortamda girişimciliğin ilk adımlarını da yaz tatillerinde gümüş satarak yaptım. Lise yıllarında ise youtube ile tanıştım. Ve sitenin sıkı bir takipçisi oldum. Bu süreçte de sitenin bir süre sonra TV’yi geçeceğini düşündüm. Tabii dünyada birçok insan da bunu fark etmişti. O dönem daha çok müzik ve film için kullanılıyordu. Bir süre sonrada sizin ilginize göre videoların arasında reklam dönmeye başladı. Kanallar çıkmaya başladı. O dönem benim cesaretim yoktu. Kanal projesini, geçen yıl sporda tanıştığım Oğuzhan Nacak’a aktardım. Oğuzhan Nacak da Katip Çelebi Üniversitesi’nde işletme üzerine doktora yapıyor. Gezen tavuk çiftliği ve Denizli’de ürettirdiği çorapları yurtdışına göndermek gibi çeşitli girişim maceraları olmuş biri...”
Son dönemde hayata geçen her projede AVM de yerini alıyor. Almaya da devam edecek. İstanbul’a kıyasla başta İzmir olmak üzere Ege’nin bu alanda önü açık. Ağırlıklı ulusal ve global oyuncuların boy gösterdiği AVM pazarında sessiz sedasız büyüyen ve zincir olan Aydın Söke merkezli bir aktör var. Karakaşlar Group... Firma 2003’ten bu yana 6 şehirde 9 AVM’ye ulaşmış durumda. Karakaşlar Group Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kemal Karakaş, hem sektörü değerlendirdi, hem de gelecek planlarını paylaştı.
TUTMAZ DEDİLER AMA
Söke’de çeşitli ticari faaliyetlerle başlayan girişim sürecine daha sonra inşaatın eklendiğini ifade eden Karakaş, “Ege’nin en büyük mıcır-agrega tesisini kurduk. Santrallere betonun hammaddesini veriyorduk. O dönem Söke’de yol üstü mağazalarından birinde yaptığım alışveriş bende yeni çağrışımlara yol açtı. 2003’te AVM sektörüne adım attık. 12 mağazanın yer aldığı ilk AVM’yi Söke’de açtık. İnanılmaz talepler gelince 2’nci ve 3’üncü AVM’ler geldi. Ardından da Susurluk’ta Ulusoy Outlet Park’ı açtık. Orayı yaptığımızda birçok kesim ‘bu işin tutmayacağı’ gözüyle baktı. Ama bugün en fazla ciro yapan AVM orası. Zamanla Muğla, Kütahya, Salihli ve Uşak AVM’lerimiz eklendi. En son ise Nazilli’de Bamboo AVM’yi açtık” bilgisini paylaştı.
Profesyonel olarak adım attığı sektörde, daha sonra kendi işini kurar. 2009’da da ağırlığı büyük şirketler için yurtdışına yaptığı turların bir kısmını oluşturduğu yat filosuna kaydırır. ‘Parayı suya gömüyorsun’ eleştirilerine kulak kapatıp V For Voyage markasıyla kurumsal bir yapı oluşturan Fatih Aydın, bugün Göcek’teki lüks motor yatlardan oluşan filosuyla fark yaratıyor. Hedefi 2018’e kadar 8 olan motor yat sayısını 30’a çıkarmak.
FATİH Aydın, bugüne kadar nimetlerinden pek yararlanmadığımız ‘denizin’ gücüne inanan ve bu alana yatırım yapan bir girişimci. Aynı zamanda sosyal sorumluluk kapsamında albümü de bulunan bir sanatçı. “Sadece para kazanmak için iş yapmıyorum” diyen V For Voyage’ın kurucusu Fatih Aydın ile hem girişimcilik serüvenini, hem sanat alanındaki çalışmalarını, hem de gelecek planlarını konuştuk. Babasının yıllarca Trakya’da mermer ocağı işlettiğini anlatan Aydın, lise yıllarının bu madende geçtiğini söylüyor. Üniversite seçiminde babasının bu işi devam ettirmesini istemesinin de etkisiyle Trakya Üniversitesi’nde maden okuduğunu ifade eden Fatih Aydın, şöyle devam etti:
Merakı daha ağır bastı
“Merhum babamın isteğiyle maden okudum. Ama o sektörü hiç sevmedim. 2’nci sınıfta da bıraktım. Açık Öğretim Fakültesi’nde işletme okumaya başladım. Gezmeye ve sanata merakım vardı. Bu iki ilgi ve turizmci ablamın da etkisiyle 1991’de bir otelde işe girdim. Daha sonra bir holding bünyesinde turizm koordinatörlüğüne kadar yükseldim. 90’lı yılların sonunda da kendi işimi kurmaya karar verdim. Planet İstanbul Turizm ortaya çıktı. İlk başta seminer ve kongre turizmi alanında faaliyet gösterdik. Daha sonra ise tamamen Türkiye’nin büyük şirketleri için yurtdışı turlar organize etmeye başladık. Yurtdışı ve kurumsal firmalar bize yeni vizyonlar kattı. 10’uncu yılın sonunda 98 ülkede turizm faaliyetinde bulunmuş, 80 bin kişiyi yurtdışında ağırlamış, 80 büyük şirketin yurtiçinde turistik ihtiyaçlarına cevap vermiş ve ortalama yıllık yüzde 27 büyümeyle Türkiye’nin en hızlı büyüyen organizasyon kuruluşlarından biri olduk.”
Bu alanda ekmek çok dedi ve...
Ama artık bu pazar belli bir doyuma ulaştı. Rota orta ve onun bir altına kaymaya başladı. İzmir’de lüks projelere imza atan Özdeker İnşaat da orta segmentli projelere odaklanmış durumda. Nedeni ise belli... Lüks konutu satmak artık daha zor. Özdeker İnşaat’ın ikinci kuşak temsilcileri Çetin Mustafa Özdeker ve Erdinç Özdeker’le hem İzmir konut piyasasını, hem de projelerini konuştuk.
ROTA ARTIK DEĞİŞTİ
53’üncü yılını kutlayan Özdeker İnşaat, bugüne kadar İzmir’in farklı lokasyonlarında birçok önemli projeye imza attı. Şirket ortaklarından Erdinç Özdeker, “Son 4 yılda Örnekköy’de 74 dairelik Sever Sitesi, Evka 3’te 72 dairelik Su Evleri, Çeşme Germiyan’da 26 villadan oluşan Çeşme Su Evleri, Tire’de 41 daire ve 24 dükkan, Ulukent’te 32 daire, İnönü Mahallesi’nde 43 dairelik projeleri başarıyla tamamladık. 1.5 yıl önce yeniden yapılandık ve odağımıza orta segment projeleri aldık. Yatırım için de Çiğli Harmandalı’ya yöneldik” bilgisini paylaştı.
SATMAK DAHA ZOR
Erdinç Özdeker, rotayı orta segmente kaydırma nedenlerini ise şöyle aktardı: “İzmir artık lükse doydu. Ve satış yapmak daha zor. Ama orta sınıfın büyük bir ihtiyacı var. Talep çok canlı. Karşıyaka Örnekköy’de bu kapsamda yaptığımız ilk projenin ardından şimdi ikincisine başladık: ‘Marka 333’... Gülümseten bir proje olduğu için bu ismi verdik. 338 konutluk projemiz 2 etaptan oluşuyor. İlk etapta yer alan ve 9 Eylül’de teslim edeceğimiz 110 dairenin 88’ini 7 ay gibi bir sürede sattık. İkinci etap 30 Ağustos 2017’de tamamlanacak. Aynı bölgede inşaatına başladığımız bir diğer projemiz ise ‘Marka City’. 270 dairelik bu projeyi de 29 Ekim 2017’de teslim edeceğiz. Teslim tarihleri için anlamlı zamanlar belirliyoruz.”
ALT MARKA