Mete Tamer Omur

O gün babası engelledi şimdi zincir oldu

3 Nisan 2017
Daha ilk adımında babasının engeliyle karşılaşır.

Üniversiteye kadar da babasının ‘senin görevin okumak, çalışmak değil’ sözüne uyar. Mehmet Geren, turizm okuduğu İzmir’de iş hayatına ilk adımını atar. Geren, uzun yıllar özel sektör deneyiminin ardından bir dondurma markasının bayiliğini alarak ticaret sayfasını açar. Bir süre sonra da 1994’te kurulan Waffle’cı Akın ile tanışır. Bayilikle başlayan süreç, 2014’te ortaklığa dönüşür. 2016’da ise markayı satın alarak büyüme başlar. Waffle’cı Akın’ı kısa sürede 25 mağazaya çıkaran Geren, şimdi de hem yurt içinde hem de yurt dışında farklı konseptlerde mağaza açmaya hazırlanıyor.

 

MEHMET Geren... Yeri gelmiş evini, arabasını satıp, borç alarak işini geliştirip ve büyüten bir girişimci. Zamanında tüm karşı çıkmalara rağmen büyük bir markanın tabelasını indirerek inandığı Waffle’cı Akın ile yeni bir yola çıkan Mehmet Geren ile hem girişimcilik serüvenini hem de geleceğe dair hedeflerini konuştuk. 1970 doğumlu Mehmet Geren, Çanakkale Biga’da mahalle bekçisi bir babanın 4 çocuğundan biridir. Çocukluk yıllarında çevresindeki arkadaşlarının bir şeyler satarak para kazanması Mehmet Geren’de de benzer bir refleks uyandırır. Geren, hikayenin devamını şöyle aktardı:


İŞTEN ÇIKARMAZLAR DİYE DÜŞÜNDÜ AMA...

Yazının Devamını Oku

Seyrek Bakırçay’ı bekliyor

3 Nisan 2017
HİÇ kuşkusuz üniversiteler bulundukları bölge için önemli bir itici güç...

Gelişimin baş aktörlerinden üniversitelerin geliştirdiği bir alan da gayrimenkul sektörü. Ege kentlerinde bunu somut olarak görmek mümkün. İzmir Seyrek de bunlardan biri. Son dönemde üniversitenin de etkisiyle bölgede ciddi konut hamlesi yaşandı. Ama 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Gediz Üniversitesi’nin kapatılmasıyla bu hareketlilik yavaşladı. Neyse ki vakıf üniversitesi olan kurum, Torba Yasa’yla devlet üniversitesi haline getirildi. Adı da Bakırçay Üniversitesi oldu. Kiralık, satılık tabelalarının dikkat çektiği ve bazı konutların boş olduğu Seyrek şimdi yine üniversite kenti olmak için Ankara’dan gelecek güzel haberi bekliyor.


Toplam 2 bin 700 konut var

Seyrek’te şu ana kadar yaklaşık 2 bin 700 konutun projelendirildiğini ve bunun da yüzde 75’inin tamamlandığını aktaran Yücesoy Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Cem Yücesoy, bölgedeki son durumu değerlendirdi. Yücesoy, “Yaz sonuna kadar Seyrek’te devam eden tüm inşaatlar tamamlanmış olacak. Bu 2 bin 700 konutun bin 600’ü bizim projelerimiz. Yeni üniversitenin açılmasıyla birlikte kısa vadede bin konutun daha inşaatı başlayacak. Bölgedeki başlıca projeler ise Yücesoy Studiocity, Yücesoy Mahalle, Konsept Seyrek, Kampüslife, Mia Life, Erdil Park, Ege Koop Keyifli Yaşam Evleri” bilgisini paylaştı.

 

En büyük beklenti üniversite

Yazının Devamını Oku

Yolları o mandırada kesişti

27 Mart 2017
Farklı iş kollarında çalışma hayatına adım atarlar.

Levent Pekimrekli toptan gıda, Cengiz Savaş küçük bir şarküteri, Özgür Pekimrekli ise yurt dışında turizm alanında kariyerine yön verir. Yollar ve ufuklar ise o şarküteride kesişir. Yeni bir hikaye yazmak isteyen üçlü, şarküteri-mandıra alanında ortaklık kararı alır. Ve ağırlıklı sokak aralarında faaliyet gösteren şarküteriyi cadde üstüne taşıyarak 2010’da Paşa Çiftliği’nin kurarlar. Bugün 11 noktaya ulaşan ve mağazada çalışanlarının tamamının kadın olduğu Paşa Çiftliği’nin genç patronları, yeni şubeler için ise çalışmalarını sürdürüyor.

LEVENT Pekimrekli, Cengiz Savaş ve Özgür Pekimrekli... Her biri kendi alanında sahip olduğu meziyeti tek çatı altında toplayıp başarıya odaklanmış üç genç girişimci... Farklı hikayeleri olan genç girişimciler, şimdi tüm enerjilerini Paşa Çiftliği’ne aktarmış durumda. Paşa Çiftliği’nin kurucuları Özgür Pekimrekli, Cengiz Savaş ve Levent Pemikrekli ile markanın doğuş öyküsünü, kendi hikayelerini ve gelecek planlarını konuştuk.


SEKTÖRE DEĞİL ÇEVREYE ODAKLI İŞ
İlk söz 1981 doğumlu olan Cengiz Savaş’ın. Liseden itibaren ufak da olsa kendi işini yapma isteğinin olduğunu anlatan Cengiz Savaş, Adnan Menderes Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra bir yıl avizecilik yapan arkadaşının yanında çalıştığını aktararak, “Daha sonra ise askerlik süreci oldu. Dönüşte evimizin altında boş bir dükkanımız vardı. Burada küçük de olsa bir şey yapmak istedim. Sektöre göre değil de çevreye göre iş arayışına girdim. Eksik olana baktım. Ve küçük bir sermaye ile 2007’de İzmir Bornova’da Şirince Mandıra’yı açtım” diyerek kendi hikayesini paylaştı.

Yazının Devamını Oku

Toprak, hava, su ve ateşi buluşturdu

20 Mart 2017
Her şey mesleğinde gelişip, tasarımdaki uzmanlığını toprağa işleme hayaliyle başlar. Fuar standı konusunda pek çok yurt içi ve dışı projede yer alır.

Ve mimar Ayşe Elçi, tasarımı üretimle buluşturma hayalini 1999’da İstanbul’dan İzmir’e gelerek hayata geçirir. Önce küçük bir atölyede çalışmaya başlayan Elçi, zamanla işleri büyütür. Büyük firmalara dekoratif seramik alanında özel tasarım butik ürünler üretir. Sürekli yenilik peşinde koşan Ayşe Elçi, Step Collection’un ardından ahşapla seramiği buluşturduğu ikinci markası Stil 44’ü piyasaya sunar. Bugün el yapımı pek çok özgün tasarıma imza atan Elçi’nin gündeminde hem mağazalaşma, hem de ihracat var.

 

AYŞE ELÇİ... Toplumun ‘garanti meslek ve iş’ baskılarına boyun eğmeyerek kendi yolunda yürüyen bir girişimci. Toprak, hava, su ve ateş gibi önemli elementleri insan eliyle buluşturarak kendi hikayesini yazan Step Mimarlık’ın kurucusu Ayşe Elçi ile hem girişimcilik serüvenini hem de gelecek planlarını konuştuk. 1964 Amerika doğumlu olan ve hesap uzmanı bir baba ile ev hanımı bir annenin 4 çocuğunun en küçüğü Ayşe Elçi, çocukluğundan itibaren hep güzel sanatlar odağında bir takım işler yapmak ister. ‘Büyüyünce doktor olacağım’ söylemi yerine ‘bir dükkan açıp işleteyim’ mantığında olduğunu söyleyen Ayşe Elçi, şöyle devam etti:


GARANTİ İŞİN OLSUN BASKISI
“Bu mantıkla ortaokul yıllarında boncuk dizip arkadaşlarıma satmışlığım vardır. Ailede herhangi bir girişimci olmamasına rağmen bu benim içimden gelen bir durumdu. Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni kazandım. İkinci sınıftan itibaren de hocalarımın bürolarının yolunu tuttum. Deneyim kazanmak adına boş vakitlerimi oralarda değerlendirdim. 3’üncü sınıfta ise İstanbul’da dekoratör bir kadının yanında çalışmaya başladım. Burada çok şey öğrendim. Okul bitene kadar burada çalıştım. Mezuniyet sonrası ise ‘garanti bir işin olsun’ baskısıyla kurumsal bir şirkete mimar olarak işe girdim. Ekibin en küçük mimarı olarak kısa sürede inşaattan sorumlu bir konuma geldim. Kendi işimi yapmalıyım isteği ağır basınca da 3 yıl sonra şirketten ayrıldım.”

Yazının Devamını Oku

Beş kıtanın merkezi İzmir

20 Mart 2017
BAŞTA İzmir olmak üzere Ege Bölgesi uzun süredir hem birçok yatırımcının, hem de yaşamak isteyenlerin yakın takibinde. İzmir-İstanbul Otoyolu, İzmir-Ankara Hızlı Treni ve Çandarlı Limanı ile bölgede ardı ardına yapılan yatırımlar Ege’nin reytingini yükseltmiş durumda.

Hal böyle olunca da Ege, onlarca artısıyla birçok kurum ya da kişinin gündeminde. Ama artık durum gündemin ötesine geçti. Hem yatırımcılar, hem de yaşamını Ege’de sürdürmek isteyenler birer ikişer gelmeye başladı bile. Hatta olay uluslararası hal almaya başladı. 5 kıtada faaliyet gösteren Realty TR’nin kurucusu Fatih Elibol da bunlardan biri. Dünyada 200 binden fazla kişiye gayrimenkul danışmanlık hizmeti veren Elibol, şirketin merkezini İzmir’e taşıdı. Realty TR Dünya Başkanı Fatih Elibol hem girişimcilik serüvenini, hem de İzmir gayrimenkul sektörüne ilişkin hedeflerini anlattı.

 

Kiralama sorunuyla başladı

1996’da New York Üniversitesi’ne 16 yaşında kabul edilen Elibol, burada politik ekonomi ve işletme alanında çifte lisans yaptığını belirterek, “O dönem üniversite öğrencilerinin sıkça yaşadığı ev kiralama problemini ben de yaşayınca çözüm arayışına gittim. Geliştirdiğim sistemle ev arayanla mülk sahiplerini ortak platformda buluşturdum. Böylece gayrimenkul sektörüne adım atmış oldum. Harvard Üniversitesi’nde işletme ve pazarlama üzerine mastırla birlikte AR-GE çalışmalarına ağırlık verdim. ‘Olmayanı yapma’ hedefiyle kurulan gayrimenkul danışmanlık şirketimiz Realty-TR’i global bir marka geline getirmeyi başardım. Bugün 5 kıtada 50’den fazla ülkede 200 binin üzerinde yerli ve yabancı yatırımcıya gayrimenkul danışmanlık hizmeti veren yapıya ulaştık” dedi.

 

Plazalar yerine 193 yıllık köşk

2010’da Türkiye’de konumlandıklarını anlatan Fatih Elibol, o dönem uluslararası açılım nedeniyle Marmaris’i tercih ettiklerini söyleyerek, “Marmaris bir yerde sistemin demo uygulamasıydı. Bu yıl ise global bir marka olan Realty-TR’nin merkezini İzmir’e taşıdık. Demo bitti, şimdi ana dönemin startını İzmir’den veriyoruz. Globali yerele, yereli de uluslararası platforma İzmir’den taşıyacağız. İstanbul yerine İzmir’i, plaza yerine de 193 yıllık bir köşkü seçtik. İzmir dünyanın en güzel kenti. Her şeye sahip kaliteli bir yaşam var. Gayrimenkul sektöründeki hareketlilikle birlikte nitelikli projelerin varlığı gibi etkenler bizi İzmir’e çekti” diye konuştu.

Yazının Devamını Oku

Yeşil çok önemli

13 Mart 2017
GİDEREK sıkışık bir hal alan kent yaşamıyla birlikte yeşile olan özlem de iyice arttı.

Hal böyle olunca da son dönemde hayata geçirilen birçok gayrimenkul projesinde yeşile vurgu yapan ifadeler dikkat çekiyor. Yeşile verilen önem yüzdesel oranlarla anlatılıyor. Tabii bu ne kadar yeterli, tartışılır. İzmir’de birçok kişiyi ev sahibi yapan Çiçek Kardeşler İnşaat da yeşili önemseyenlerden. Şirket, Güzelbahçe’de hayata geçireceği ‘yeşil bina sertifikalı’ projesiyle bunu taçlandırmak istiyor. Çiçek Kardeşler İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çiçek’le hem sektörü, hem de projelerini konuştuk.

 

Süreçten çok etkilenmedik

İzmir iş hayatının yeni merkezi olan Bayraklı’da geçen yıl hizmete sundukları Çiçek Plaza’da büyük oranda satış ve kiralamayı tamamladıklarını anlatan Çiçek, “Çiçek Plaza’nın 4’te 3’ünden fazlasının satışı tamamlandı. Bu, geride bıraktığımız 2016 piyasası için oldukça iyi bir oran. Çiçek Kardeşler İnşaat olarak biz de kendi öz sermayesi ile proje üreten bir firmayız. Bundan dolayı geride bıraktığımız 2016’nın sancılı sürecinden çok da etkilenmedik. Projelerimize devam ettik ve önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz projelerimizin çalışmalarına başladık” dedi.

 

Sertifikayla taçlandıracak

Yazının Devamını Oku

Kozmetikte ‘çığ’ır açtı

12 Mart 2017
Üniversite yıllarında gerçekleştirdiği ilk girişimcilik serüveni hüsranla sonlanır.

Ama o yılmaz. Bir süre sonra 5 ortaklı bir yapıyla kozmetik sektöründe ikinci adımını atar. Daha sonra ortaklarından ayrılan Cüneyt Çığ, 1987’de Özsoy Itriyat’ı kurar. Pazarlama ve dağıtım alanında önemli işlere imza atan Çığ, 2001 krizinde kendi markasıyla şampuan üretimine girer. Ama bu işten zarar eden Cüneyt Çığ, yine bildiği işi yapar. 2004’te ise ikinci kuşaktan aldığı güçle renkli kozmetik ve koku alanında markalaşmaya gider. Bugün kozmetik sektöründe yerli üretici olarak 6 markayla yoluna devam eden Çığ’ın gündeminde şimdi de mağazalaşma var.


CÜNEYT Çığ... Zaman zaman iş hayatında işler istediği gibi gitmese de çalışmaktan ve üretmekten vazgeçmeyen, bu azmiyle de başarıyı yakalayan bir girişimci. Ortağı Tayfun Ünüvar ile birlikte İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde global oyuncuların boy gösterdiği kozmetik sektörünün yerli temsilcisi Özsoy Kozmetik’in kurucusu Çığ’la hem girişimcilik serüvenini, hem de gelecek planlarını konuştuk. 1955 İzmir doğumlu olan ve öğretmen anne ile ecza deposu ortağı babanın çocuğu olduğunu anlatarak söze başlayan Cüneyt Çığ, hikayenin devamını şöyle anlattı:

 


İLK GİRİŞİMDE ZARAR ETTİ

Yazının Devamını Oku

Biz de memnun değiliz ama...

6 Mart 2017
KENTSEL dönüşümün Türkiye’de en fazla konuşulduğu kentlerin başında İzmir geliyor. Kent merkezi dahil büyük çoğunluğunda dönüşüme ihtiyaç duyulan İzmir’de, birkaç adımın dışında söylemin ötesine geçmeyen yapı var.

Beklenti, ada bazlı dönüşüm. Olan ise ‘yık-yap’ sistemi. Yani bina yenileme odağında dönüşüm yaşanıyor. Müteahhitler de bu durumdan rahatsız. Ama, ‘Ada bazlı dönüşüm vardı da biz mi yapmadık?’ diyen sektörün aktörleri, bugüne kadar İzmir’de yık-yap kapsamında 25 bine yakın bina inşaa etti. Yık-yap konusunda da farkındalığını ortaya koyan bir adım öne çıkıyor. Bunlardan biri de Biva Mimarlık.

 

Farkındalıklı çözüm

Yasayla birlikte 2012’de başladıkları kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında bugüne kadar 50’nin üzerinde projeyi hayata geçiren Biva Mimarlık A.Ş.’nin kurucusu mimar Vahap Yılmaz’la hem kentsel dönüşümü, hem de projelerini konuştuk. Ada bazlı kentsel dönüşüm hedefiyle yola çıktıklarını aktaran Yılmaz, “Bu kapsamda çalışmalar yaptık ama onay alamadık. Bazı kesimler tarafından eleştirilen bina bazlı yenilemeye ağırlığımızı verdik. Bundan memnun değiliz ama ada bazlı dönüşüm bizim elimizde değil. Burada da farkındalık yaratarak yolumuza devam ediyoruz” bilgisini paylaştı.

 

Güneş enerjili dönüşüm

Yazının Devamını Oku