Mete Tamer Omur

Gençler farklı olanın peşinden

12 Şubat 2018
İzmir’deki en çarpıcı konut binasını inşa etme iddiasıyla yola çıkan Elçin ve Erdinç Kaya kardeşler, Soho ile New York tarzında tasarlanmış loft daireler üretti.


SON dönemde oldukça hareketli günler yaşayan İzmir gayrimenkul sektöründe gençlerin de ağırlığı iyiden iyiye hissedilmeye başlandı. Genç inşaatçılar farkındalık yaratıyor, müteahhitlik algısını değiştiriyor ve katma değerli işleri hayata geçirmek için yoğun mesai harcıyor. Bu akımın temsilcilerinden biri de ‘Farklı bir bakış’ sloganıyla hareket eden EKY’nin kurucularından Erdinç ve Elçin Kaya kardeşler. Erdinç ve Elçin Kaya ile hem çalışmalarını, hem gelecek hedeflerini, hem de İzmir’deki gayrimenkul sektöründeki gelişmeleri konuştuk.

İkinci kuşak iş başında

EKY’nin 1993’te Hasan Kaya tarafından kurulan Karden İnşaat’ın bir markası olduğunu ifade eden ikinci kuşaktan Erdinç Kaya, “Babam Hasan Kaya, 1980’den itibaren özel sektörde büyük projelerde proje müdürü olarak görev aldı. 1993’te ise İzmir’de Karden İnşaat’ı kurdu ve Karşıyaka’da birçok konut projesi üretti. ODTÜ Makine Mühendisliği’nin ardından ben de ani bir kararla 2010’da babamla çalışmayı seçtim. Daha sonra da ortaklı bir yapıyla ‘Siena’ markası altında bölgede ses getiren işlere imza attık. 2016’da ise ODTÜ İstatistik mezunu, Boğaziçi Üniversitesi’nde ekonomi ve finans üzerine yüksek lisans yapan, İstanbul’da ve İzmir’de çeşitli şirketlerde finans, denetim alanlarında çalışan ve yöneticilik görevlerinde bulunan Elçin Kaya da bize katıldı” diyerek, Karden İnşaat’ın tecrübe ve yenilikçi anlayışının ikinci kuşağın yönetimindeki EKY markasıyla sürdüğünü aktardı.

Standart yapılardan sıkıldık

Siena markasıyla proje üretmeye devam ettiklerini dile getiren Elçin Kaya, genç bakışla bunu bir adım daha ileriye taşımak adına çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti: “İzmir’de standart binalardan ve genel kabullerden sıkılan bir kitle var. Biz de İzmir’deki en çarpıcı konut binasını inşa etme fikriyle Soho’yu ortaya çıkardık. Tasarımından iç mekan özelliklerine kadar uzun saatler süren çalışmalar sonucunda projelendirildi.

Yazının Devamını Oku

Torna tesviyeyle başladı şimdi ise güzelleştiriyor

11 Şubat 2018
İŞ hayatında ilk adımı ortaokulda bir giyim mağazasında atar. ‘El alem ne der’ anlayışıyla büyüse de doğru bildiği yolda ilerler.

Hatice Nur Uzgenç, kısadan iş sahibi olabilmek için teknik lisede torna-tesviye okur. Stajyer olarak adım attığı fabrikada montaj şefliğine kadar yükselir. Uzgenç, evlilik nedeniyle iş yaşamından uzak kalsa da birçok kursa katılır. Bir süre sonra da kozmetik alanında pazarlama işine yönelir. Ürün satmak yerine üye yaparak büyür. Hatice Nur Uzgenç, 1997’de ise Manisa’da bileziklerini satarak 75 metrekarede güzellik salonu açar. 2000’de işini İzmir’e taşıyan Uzgenç, bir yandan işini büyütüp, bir yandan da kurduğu akademiyle sektörün ihtiyacı olan personeli yetiştirir. Bugün Nets Club markasıyla 6 şubeye ulaşan Hatice Nur Uzgenç’in gündeminde ‘köyde sağlık merkezi’ projesi bulunuyor.

Hatice Nur Uzgenç... Çocuklarıyla birlikte maddi yönden çok zor günler geçirse de asla pes etmeyen ve tek başına zorlukların üstesinden gelerek başarıyı yakalayan kadın girişimci. Mücadeleci ve güçlü biri olarak da hemcinslerine rol model olan iş insanı. Nets Club’ın kurucusu Hatice Nur Uzgenç ile girişimcilik serüveninden gelecek planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. 1964 Manisa doğumlu olan Hatice Nur Uzgenç’in hayatla mücadelesi gözlerini dünyaya açtığı ilk dakikalarda başlamış. Uzgenç, o süreci şöyle anlattı:

O ANLAYIŞA KULAK ASMADI
“Ev hanımı anne ile traktör tamircisi bir babanın üç kızından sonra dördüncü olarak ben ve ikizim Ali dünyaya gelmiş. İkizimin varlığı hayatımı yönlendiren önemli bir faktör oldu. Onun sayesinde önce aile içinde mücadele vermem gerekti. Mücadeleci bir yapıyla neredeyse çocukluğumdan beri çalıştım. ‘El alem ne der’ anlayışıyla büyüdük. Anneme, ‘Ne derlerse desinler ben yanlış yapmıyorum, iyi şeyler yapıyorum. Sen kafana takma’ diyerek, bildiğimi okudum. Ortaokulda da bir kotçuda iş bulup, yaz tatilleri ile hafta sonları orada çalıştım.”

ERKEK LİSESİNE GİTTİ

Yazının Devamını Oku

Ege’nin hedefi araştırma üniversitesi

9 Şubat 2018
Eğitim öğretim hayatına başladığı 1955’ten bu yana 100 binlerce mezun veren Ege Üniversitesi, kendine yeni bir rota çizdi.

 

Kurum, 2019 için araştırma üniversitesi olma hedefini koydu. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, hantal yapıyı ortadan kaldırarak yetişmiş insan gücüyle üniversitenin nanoteknolojiden yapaya zekaya kadar birçok konuda ülke ekonomisine katkı koymak için çalışacağını söyledi.

EGE Üniversitesi... 15 fakülte, 9 enstitü, 5 yüksekokul, 1 devlet Türk musikisi konservatuvarı, 10 meslek yüksekokulu, 6 bölüm ve 34 uygulama ve araştırma merkeziyle Türkiye’nin en büyük 4’üncü üniversitesi... “Zarar gören gönül bağını tekrar canlandıracağım” diyen ve alışılmışın dışında bir profil çizen Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile görevde bulunduğu 100’üncü gününde üniversiteyle ilgili birçok konuyu konuştuk. Göreve başladığı 18 Ekim’de moral ve motivasyon anlamında üniversitede ciddi bir sıkıntının olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Necdet Budak, o süreci şöyle anlattı:

MORAL MOTİVASYON TAKVİYESİ

“Hem öğrenci hem de akademik kadro anlamında bu durum söz konusuydu. Tabii, bunun başta 15 Temmuz’un yansımaları olmak üzere birçok nedeni vardı. Rektör değişimlerinin getirdiği belirsizlik, inşaat anlamında ciddi yatırımlar sonrası döner sermayede borç yükü bunlardan sadece birkaçıydı. Hemen 15 fakültemizle brifingler aldım. Toplantılar yaptım, sorunları dinledim. Bu görüşmeler sonucunda da moral ve motivasyonu belirli bir noktaya getirmeyi başardık. Huzurlu ve güvenli bir ortamda eğitim-öğretim faaliyetini sürdürme amacı doğrultusunda fakültelere hedefler koyduk.”

EKONOMİK SIÇRAMA İÇİN ŞART

Yazının Devamını Oku

Hareket var ama yol çok uzun

5 Şubat 2018
Gayrimenkul sektörünün İzmir’de son dönemde hareketli günler yaşadığına dikkat çeken Aryom İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Günday, “Ancak İzmir’in kat edeceği daha çok yolu var” dedi.


ARYOM İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Günday, İzmir’deki gayrimenkul sektörünün durumunu değerlendirdi, 2018 hedeflerini açıkladı. İzmir’in nitelikli insan göçü aldığını ifade eden Günday, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun tamamlanmasının ardından bu sürecin daha da hızlanacağını dile getirdi. “Ulaşım yatırımlarının ardından İzmirde konut talebi daha da artacak” diyen Mustafa Günday, şöyle devam etti:

İzmir’e yakışan nitelikli konut

“Sektör hızlanacak. Büyüme mutlaka planlı bir şekilde yapılmalı. Salt para kazanmak için değil, İzmir’e yakışan nitelikli ve donanımlı konutlar üretilmeli. Gayrimenkul tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de güvenli bir yatırım aracı olarak görülüyor. Çünkü gayrimenkul sanal bir yatırım aracı değil. Arsa ve konutların ne kadar değer kazanabileceği önceden görülebiliyor. İzmir’de inşaat sektöründe kat edilecek çok yol var. Yatırımların önünün açılması için yeni arsa üretilmesi çok önemli.”

 
TERCİHLER DEĞİŞTİ

Yazının Devamını Oku

Kopyayla başladı ilk 10’a adını yazdırdı

4 Şubat 2018
İlkokulda gevrek ve su satışıyla başlayan ticaret macerası, makine mühendisliği okuduğu yıllarda pazarda zeytin satarak devam eder.

 

Üniversitedeyken gittiği Almanya’da profesyonel iş hayatı başlar. Şevket Karahan, 5 aylık yurtdışı deneyiminin ardından döndüğü İzmir’de çeşitli firmalarda görev alır. Üretim müdürlüğüne kadar yükselen Karahan, 1988’de tazminatını sermaye yaparak kendi hikayesini yazmak için Birim Makina’yı kurar. Yurtdışından gelen hurda metal işleme makinelerine odaklanır. Kopyayla başlayan makine üretiminde teknolojik atılımlarla ilk 10’a adını yazdıran Şevket Karahan, bugün 5 kıtada 55 ülkeye ihracat yapıyor. Gündemde ise yeni nesil hurda metal işleme makineleri var.

ŞEVKET Karahan... Mücadeleci ve çalışkan kişiliğiyle dikkat çeken bir sanayici. Üretime başladığı ilk yıllarda yabancıların makinelerini taklit etse de zamanla özgün olmayı başarmış bir girişimci. Birim Makina Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Karahan ile girişimcilik serüveninden gelecekle ilgili planlara kadar birçok konuyu konuştuk. 1948 Aydın doğumlu olan Şevket Karahan da iş hayatına küçük yaşta adım atanlardan. Babasının ilk başta çiftçilik, ardından da at arabasıyla taşımacılık yaptığını anlatan Şevket Karahan, hikayesinin devamını şöyle anlattı:


ÇAPADAN SU SATIŞINA

Yazının Devamını Oku

Yeni moda hamburger okul

2 Şubat 2018
Kendilerini ‘bilim ve liderlik okulu’ olarak tanımladıklarını belirten Özel Ege Lisesi Kurucu Temsilcisi Yansı Eraslan, eğitimin gelenekler üzerine inşa edilen bir iş olduğunu söyledi. “Bu felsefeyle hareket ediyoruz” diyen Eraslan, ancak bugün ‘hamburger okul’ modeliyle eğitim sektörünün zehirlendiğini savundu.

 

ÖZEL Ege Lisesi... Dünyanın her yerinde rahatlıkla yaşayabilecek, ulusal değerlerine bağlı, geleceğin güvenilir liderlerini yetiştirmeyi kendine misyon edinmiş bir kurum. “Mezunlarımızın siyasetten iş dünyasına, akademik çevreden fikir dünyasına kanaat önderliği yapacak yurttaşlar olmasını hedefliyoruz. Çevresini ve ülkesini bir üst eşiğe taşıma tutkusu olan, dönüştürücü lider adayları yetiştirmeye çalışıyoruz” diyen Özel Ege Lisesi Kurucu Temsilcisi Yansı Eraslan, eğitim sektöründeki gelişmelerden kurumun gelecek planlarına kadar birçok konuyu değerlendirdi.

KLASİK VE GELENEKSEL OLSUN

1987’de 340 öğrenci kontenjanı ve ‘Özel Anayurt Lisesi’ adıyla açılan okulun adı, 1988’de kurucu değişikliği nedeniyle ‘Özel Ege Lisesi’ olarak değişmiş. Eraslan ailesinin 1998’de devraldığı Özel Ege Lisesi, bugün okul öncesinden lise sona kadar eğitim veren bir kurum olarak İzmir Bornova’da yoluna devam ediyor. Eğitimin gelenekler üzerine inşa edilen bir yapı olduğunu ifade eden Yansı Eraslan, “Gelenek olması şart. Zor olan bu geleneği oluşturmak. İşte bizi biz yapan da bu gelenek. Burada önemli olan ise süreklilik. Biz klasik, konvansiyonel bir okuluz. Fazla modernist olmaya başladık. Şüphesiz birçok modern şeye ihtiyacımız var, Ortaçağ’da yaşamıyoruz. Fakat eğitimin klasik ve geleneksel kalmaya çok ihtiyacı var” görüşünü paylaştı.

HEM YAZILIM HEM DONANIM

Özel Ege Lisesi’nin en önemli farkının iyi insan yetiştirmek olduğunu aktaran Yansı Eraslan, şöyle devam etti:

Yazının Devamını Oku

Gayrimenkulde yüzde 7 büyüdük

29 Ocak 2018
 Türkiye genelinde 2017’de 1 milyon 409 bin 314 konut satış sonucu el değiştirdi. Yüzde 15.3 pay alan Ege’nin yedi kenti ise 2017’yi 215 bin 713’le kapattı.

 

 

 

GEÇEN yılı fiyat artışlarıyla kapatan Ege gayrimenkul sektöründe konut satış istatistikleri belli oldu. TÜİK verilerine göre Ege’nin yedi kentinde konut satışları 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 7.22 artışla Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdü. Türkiye ortalaması yüzde 5.1 olarak gerçekleşti. Konut satışlarında 2017’de İzmir, 84 bin 184’le Ege’nin lideri, Türkiye’nin ise üçüncüsü oldu. Satış sayılarına göre İzmir’i 35 bin 33’le Aydın izledi. En az satış ise 6 bin 320 ile Uşak’ta gerçekleşti. Ege’de satılan konutların 75 bin 173’ü ipotekli satış türünde gerçekleşti. 2016’ya kıyasla ipotekli satışlar yüzde 7.3 arttı.

 

Sıçrama Denizli’den

 

Ege’de 2017’de konut satışında en iyi performans 2016’ya kıyasla satışlarını yüzde 21.18 artıran Denizli’nin oldu. Kentte 18 bin 149 konut satıldı. Balıkesir ise yüzde 2’lik büyüme ile yedi kent arasında sonuncu sırada yer aldı. Ege genelinde ilk defa satılan konut sayısı 2017’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 13.11 artarak 94 bin 132 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 43.6 olarak gerçekleşti. İlk satışlarda İzmir 34 bin 661 konutla birçok alanda olduğu gibi burada da birincilik kürsüsünde yer aldı.

Yazının Devamını Oku

İlham kaynağı berber oldu kolonyalı kremle büyüdü

28 Ocak 2018
ÇOĞU göç eden aile gibi onun babası da İzmir’de bakkal dükkanı açar.

 

Levent Kahrıman, iş hayatına bakkal dükkanında adım atar ve burada kimya sektörüne merak duymaya başlar. Üniversite tercihini bu yönde kullanır. Balıkesir’de kimya okuduğu dönemde birkaç formül kitabından edindiği bilgiyle işletmelerde deneyim kazanır. Tüm arkadaşlarının öğretmen olduğu bir ortamda Kahrıman, profesyonel iş hayatını seçer. Isparta’da gittiği bir berberin yüzüne kremle kolonyayı karıştırıp sürmesi Kahrıman’ın kendi işini kurma hayalinin ilham kaynağı olur. 2005’te 1.500 dolar sermayeyle Laber’i kurar. İlk ürünü kolonyalı krem olur. Kozmetik sektöründe basamakları birer birer çıkan Levent Kahrıman, bugün Iva Natura markasıyla organik kozmetik üretiminde önemli bir aktör. 14 ülkeye ihracat yapan Kahrıman, mağazalaşmayı planlıyor. Gündemde bir de ‘kozmetik köy’ projesi var.

 

LEVENT Kahrıman... Yaşamı boyunca hep zor olanın peşinden gitmiş bir kimyager. Adım attığı kozmetik sektöründe yenilikçi bakışla ilklere imza atan ve bu vizyonuyla başarıyı yakalayan bir girişimci. Laber Organik Kozmetik’in kurucusu Levent Kahrıman ile hem girişimcilik serüvenini hem gelecek planlarını hem de sektörü konuştuk. 1979 Kars doğumlu olan Levent Kahrıman, çiftçi bir ailenin 7 çocuğundan biri olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

İlk adım bakkalda

“Babam bir dönem Almanya’da işçi olarak çalışmış, daha sonra ise memlekete dönerek çiftçilik yaptı. Köyümüzde ortaokul yoktu. O nedenle ortaokul süresi gelen kardeşler genelde kentlerde bulunan akrabaların yanına gidiyordu. Ben de ortaokulda İzmir’de bulunan yakınlarımın yanına geldim. Babam eğitimi çok önemsiyordu. Bir süre sonra bunun böyle devam edemeyeceğini düşündü ve İzmir’e taşınma kararı aldı. Çoğu göç eden aile gibi babamda İzmir’de bakkal dükkanı açtı. Ben liseye gittiğim dönemde ağabeyim askere gidince babam bakkalda yalnız kaldı. O döneme kadar ara ara gevrek ile pazarda çanak çömlek satmışlığım vardı. Ama esas iş tecrübemi babamın bakkal dükkanında kazandım. Her gün 15.00’ten gece 12’ye kadar dükkanda çalıştım.”

Yazının Devamını Oku