×
Ortaokul yıllarında 6 cm’lik alana Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfini işler. Ağabeyleriyle birlikte önce Yalova, ardından da Adana’da açtıkları mağazalarda pipo üretir. Daha sonra ise kuyumculuk serüveni başlar. Ali Rıza Akdolu, asker dönüşü rotayı Bodrum’a çevirir. Yıllarca üretmeye ve tasarlamaya alışmış eller bu kez kuyumculukta fark yaratmaya başlar. Ve zamanla ARA Collection ile Ali Rıza Akdolu ve ağabeyi Cüneyt Akdolu, Amerika’ya ihracat yapar hale gelir. Akdolu kardeşler, bugün ise Amerika ve Bodrum’daki mağazalarıyla yola devam ediyor. Meteor taşından koleksiyon hazırlığı içinde olan Ali Rıza Akdolu’nun gündeminde Türkiye’de yeni mağazalar açmak yer alıyor.
ALİ Rıza Akdolu... Babadan gelen beceriye sıra dışı bir hal katarak tasarladığı takılarla ‘ünlülerin kuyumcusu’ unvanını almayı başarmış bir isim. Anadolu takılarından ilham alarak fark yaratan tasarımlara imza atan ve ünü sınırları aşan bir girişimci. ARA Collection’un kurucularından Ali Rıza Akdolu, hem girişimcilik hikayesini hem de yarınlara dair planlarını anlattı. 1970 Eskişehir doğumlu olduğunu söyleyerek söze başlayan Ali Rıza Akdolu, şöyle devam etti:
KÜÇÜCÜK ALANA 14 İNSAN
SÜHEYLA Kiraz... Kendini eğitime adamış bir isim. Öyle ki yılların birikimiyle aldığı evini dahi bu uğurda satarak sermaye yapan bir eğitim sevdalısı. ‘Yoğun çalışmaya alışan biri emekli olunca hayat amacı kalmıyor’ düşüncesinden hareketle eğitim serüvenine etüt merkezi ve özel eğitim kursunun ardından TAKEV Bodrum Özel Anadolu Lisesi’yle devam eden Süheyla Kiraz ile eğitimci hikayesinden sektörün durumuna kadar birçok konuyu konuştuk. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği mezunu olan Süheyla Kiraz, şöyle devam etti:
OKYANUSA BİR DENİZ YILDIZI
“İlk öğretmenliğimi Çorum Alaca’da yaptım. 1998’de ise Bodrum’a geldim. Burada iki devlet okulunda görev aldım. Mahinur-Cemal Uslu İlköğretim Okulu’nu ikinci yılda Bodrum’da en iyi kurumu yaptık. Bir devlet okulunu marka yaptık. 5 yıl çalıştıktan sonra 2010’da emekliye ayrıldım. Emekli olunca da bir kenara çekilmedim. ‘Okyanusa bir deniz yıldızı da ben atayım’ diyerek, eğitim sektöründe yeni bir kıvılcım ateşledim. 2011’de Kiraz Etüt Merkezi’ni kurdum. Önemli başarılara imza attık. Daha sonra lise öğrencileri için özel öğretim kursu açtık. Son dönemde dershanelerin kapanması ve şekil değiştirmesiyle yeni arayışlara girdim. Daha önce devlet ayağında olsa da iki okulun kuruluşunda görev aldım. Aklımda hep bir okul açma planı vardı.”
EVİNİ SATTI, SERMAYE YAPTI
İki yıl önce bir arkadaşının aracılığıyla İzmir’de TAKEV ile tanışan Kiraz, “Kurumu ziyaret ettim ve aşık oldum. Benim Atatürkçü nesiller yetiştirmek gibi bir misyonum var. Ayakları üzerinde duran, kendini bilen, amacı olan gençlere ihtiyacımız var. Tüm çabam bunun için olunca, birikimlerimi ortaya koyarak, hatta evimi satarak zor da olsa TAKEV’in Bodrum ayağını 2017-2018 eğitim-öğretim döneminde Anadolu lisesi olarak açtık. Çok para kazanmak için bu işe girmedim. Sadece geleceğimiz için bir adım atım. Bugün yetiştirdiğimiz gençlerin yarın Türkiye’yi yönetmesini arzuluyorum. 25 öğrenciyle hazırlık sınıfı olarak başladık. Öğrencilerimiz 25 saat Almanca, 10 saat İngilizce eğitimin yanı sıra matematik, edebiyat ve müzik dersleri alıyor” diyerek, lise kısmının kendi öğrencisiyle büyüyeceğini söyledi.
GEÇEN yılı fiyat artışı ve yüzde 7 büyümeyle kapatan Ege gayrimenkul sektörü 2018’e de iyi bir başlangıç yaptı. Ege’nin 7 kenti Ocak 2018’de bir önceki döneme kıyasla yüzde 8.6 büyüyerek 15 bin 196 konut satışına imza attı. Türkiye genelinde konut satışları ise aynı dönemde yüzde 1.7 oranında artarak 97 bin 19 oldu. 2017’de 215 bin 713’le konut satışıyla Türkiye ortalamasının üzerinde büyüyen Ege kentleri yılın ilk ayında da benzer performansını sürdürdü.
Faizler etkili oldu
Konut satışlarında İzmir, 5 bin 841’le yine en yüksek paya sahip oldu. İzmir’i 2 bin 474 konutla Aydın izledi. Ege’de konut satış sayısının en düşük olduğu il ise 551’le Uşak oldu. Bankaların tüketiciye sunduğu en düşük oranlı konut kredisi faizinin aylık yüzde 1.15 ile son 20 ayın en yüksek rakamına ulaşması ipotekli satışlara yansıdı. Ege’de ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16.62 oranında azalış göstererek 4 bin 622 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 30.4 olarak gerçekleşti. Ege’nin 7 kentinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12.9 artarak 6 bin 627 oldu.
OCAK PERFORMANSI
Bir arkadaşıyla 2000’de Türkiye’nin ilk mobil oyun stüdyosunu kurar. Çeşitli girişimlerin ardından da doğduğu İzmir’e dönme kararı alır. Mustafa Özsakallı, 2011’de oyun yazma merakı ve becerisine kardeşi Nasuh ile onun çocukluk arkadaşı Can Erçelebi’yi de dahil eder ve Digitoy Games kurulur. Can Erçelebi ile Mustafa ve Nasuh Özsakallı kardeşler, şu an geliştirdikleri okey, poker ve 101 gibi masa oyunuyla Türkiye’de isimlerini ilk üçe yazdırdı. Milyarlarca dolarlık bir ekonominin döndüğü dijital oyun pazarında üç ortağın gündeminde ise yeni bir oyunla dünyaya açılmak var.
BU hikayenin üç kahramanı var. Mustafa ve Nasuh Özsakallı kardeşler ile Can Erçelebi... Geçmişte sıkıntılı günler yaşayıp kendilerince büyük paralar kaybetseler de DNA’larında bulunan inatçı yapıyla inandıkları dijital oyun pazarında başarıyı yakalamış üç genç girişimci. Digitoy Games’in kurucuları Mustafa Özsakallı, Can Erçelebi ve Nasuh Özsakallı’nın hem hikayelerini dinledik, hem de dijital oyun pazarını konuştuk. 1973 İzmir doğumlu olan Mustafa Özsakallı, her şeyin aslında İzmir Enternasyonal Fuarı’nda gördüğü bilgisayarla başladığını dile getirerek, şöyle devam etti:
AKLINDA HEP OYUN VARDI
“Uzun araştırmalar sonucunda 1984 yılında taksit kartla bir bilgisayar edindim. Sokaklarda bisiklet sürmek yerine bilgisayarla vakit geçirmeye başladım. Ve uzun süre oyun için kullandım. Daha sonra bilgisayarla ilgili farklı meraklar ortaya çıktı. Bu merakla da bilgisayar mühendisliği okumak istedim, ama çok çalışkan bir öğrenci olmadığım için Pamukkale Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’ni kazandım. Bir yıllık Denizli macerasının ardından orayı bırakıp, tekrar sınavlara girdim ve Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’ni kazandım. Üniversite sonrası profesyonel iş hayatına adım attım. Ama aklımda hep oyunla ilgili bir şeyler yapmak vardı. 2000’de bir arkadaşımla Türkiye’nin ilk mobil oyun stüdyosunu kurduk. Zamanla bu işin ana işim olacağını düşünerek profesyonel iş hayatını sonlandırarak oyun siteleri kurmaya başladım. 2010’da da İzmir’e dönme kararı aldım.”
Yeni bir kurum olsa da genel müdür koltuğunda 38 yıllık eğitim sektörü deneyimi bulunan Ali Pir’in bulunduğu okulun hedefleri arasında farklı loksayonlarda anaokulu açmak var. Orta vadede ise lise...
ÖZEL Çağın Elit Okulları... Dünyayla entegre, evrensel değerlere sahip, yurt sevgisiyle donanmış bireyler yetiştirme misyonuyla yola çıkan bir kurum. “Özgün eğitim anlayışı vizyonuyla analitik ve eleştirel düşünme becerilerine sahip işbirliği odaklı bireylerin yetişmesini misyon edindik” diyen kuruculardan Selen Boro Akis ile genel müdür Ali Pir ve okul müdürü Didem Temiz ile Özel Çağın Elit Okulları’nın kuruluş serüveninden eğitim sektöründeki gelişmelere kadar birçok konuyu konuştuk.
HALİT OLALI’NIN TORUNU
Eğitim sektöründe yeni olduklarını dile getiren Selen Boro Akis, “Asıl uzmanlığımız inşaat. Ama dedem ve anneannem öğretmendi. Özellikle merhum dedem Halit Olalı’nın fizik kitapları bir dönem okutuldu. Anneannem ise İngilizce öğretmeniydi. Dolayısıyla eğitimin içinde büyüdük. Ve aklımızda hep eğitimle ilgili plan vardı. Bu hayalimizi İzmir Bornova’da bulunan arsamıza bir okul yaparak ilk adımı attık. Geleceğe yön verecek nesillerin yetişmesine katkı koymak adına da bu sektöre girdik. 2017-2018 eğitim öğretim döneminde anaokulundan ortaokula kadar olan eğitim birimleriyle faaliyetimiz başladı” bilgisini verdi.
BU İŞ GÖNÜL İŞİ
GAYRİMENKUL sektöründe 20 yılı geride bırakan Biva Mimarlık, İzmir Bayraklı’da yeni projeye başladı. Şirket, 151 metre yüksekliğe sahip olacak Biva Tower’la Avrupa’nın en yüksek yapısal çelik binası unvanı talip oldu. 32 kattan oluşan projede toplam 96 daire yer alıyor. Biva Tower’ı Aralık 2019’da tamamlamayı hedeflediklerini dile getiren Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Yılmaz, hem yeni projelerini anlattı, hem de kentsel dönüşümle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yeşil binaya talip
Yıllarca konut, işyeri ve kurumsal işyerlerinin anahtar teslimi ile sanayi yapılarının kurulması gibi işlere imza attıklarını dile getiren Yılmaz, daha sonra konut sektörüne yöneldiklerini ve her yaptıkları projede, “Nasıl bir adım daha farklıya gidebiliriz?” diye düşündüklerini belirtti. Vahap Yılmaz, doğaya duyarlılık ve sosyal sorumluluk anlayışıyla ‘Gold Yeşil Bina’ sertifikasına başvurduklarını, Biva Tower’a yeni bir özelik daha kazandıracaklarını aktardı.
Farklı bir konsept
İzmir’e yeni bir simge ve değer daha kazandırmak için yola çıktıklarını ifade eden Yılmaz, Avrupa ve Türkiye’nin en yüksek yapısal çelik binasını İzmir’de yaşama geçirdiklerini söyledi, şöyle devam etti: “İnşaat aslında aile mesleğimiz. Yıllardır edindiğimiz bilgi birikim ve deneyimle alanında uzman bir ekiple çalışıyoruz. Bugüne kadar imza attığımız her projede öncelikle kaliteyi ön planda tuttuk. Biva Tower’da yeni ve modern bir yaşamın anahtarını müşterilerimize sunuyoruz. Projede ilk iki katta ticari alanlar, hava sirkülasyonunu sağlayacak şekilde tasarlanan açık otopark, sosyal alanlar, 200 metrekarelik yüzme havuzu bulunacak. Vale, oto yıkama, temizlik, resepsiyon hizmeti, akıllı ev sistemi, balkonda jakuzi, market ve güvenlik gibi pek çok hizmeti de bir arada sunacağız. Spor salonu konusunda ise ulusal çapta tanınan bir firmayla anlaşarak farklı konseptte hizmet vermek istiyoruz.”
Organik ürün arayışına girer. Hem yabancı sitelerdeki araştırmalarında hem de Moldovalı bir arkadaşından solucan gübresini duyar. Burçin Karababa, 2001’de 50 solucanla evinde gübre üretmeye başlar. Bu gübrelerle de terasında kızı için sebzeler yetiştirir. Uzun süre sadece kendi ihtiyacı için solucan gübresi üreten Burçin Karababa, 2009 ise finans sektördeki profesyonel iş hayatını sonlandırır ve Ekosol’u kurar. Bugün milyarlarca solucanla yıllık 2 bin 500 ton gübre üreten Karababa, şimdilerde bir yandan kapasiteyi artırma ve diğer taraftan da ihracat yapma hazırlığı içerisinde.
BURÇİN Karababa... Zorunluluktan da olsa adım attığı solucan gübresinin üretiminin Türkiye’de bir sektöre dönüşmesine öncülük etmiş bir iş insanı. Anne hassasiyetiyle girişimci olan Ekosol Tarım ve Hayvancılık A.Ş.’nin kurucusu Burçin Karababa ile girişimcilik serüvenini, sektörü ve gelecek planlarını konuştuk. 1968’de ziraat mühendisi bir baba ile zirai ilaç eczanesi olan bir annenin çocuğu olarak Elazığ’da dünyaya ‘merhaba’ diyen Burçin Karababa, babasının memuriyeti nedeniyle kent kent dolaştığını söyleyerek, o döneme ilişkin şu bilgileri paylaştı:
DERİN SU HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
“Liseye kadar hayatım Ankara’da geçti. Üniversiteyle birlikte İstanbul macerası başladı. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği okuduğum dönemde harçlığımı çıkarmak adına ufak tefek partime iş deneyimlerim oldu. İşletme üzerine yüksek lisansın ardından, finans dünyasında profesyonel iş hayatım başladı. Bir ara o dünyadan kaçış için turizm alanında girişimim oldu. Ama daha sonra tekrar finans dünyasına geri döndüm ve 2000’de anne oldum. Kızım Derin Su’yla birlikte hayatım değişti.”
Modern çağın öğrenci, öğretmen ve kurumlarına katkıda bulunmak amacıyla eğitimler kurgulayan Çağlayan, haritayla yön bulma sporuyla çocuklara Efes’i anlatıyor. Çağlayan’ın gündeminde bir de öğretmen kooperatifi bulunuyor.
ZİKZAK Eğitim, Danışmanlık, Organizasyon... Bugün hızlı bir büyüme trendi içerisinde olan özel eğitim kurumlarının sıklıkla yurtdışı kökenli sistemleri tercih ettiği bir atmosferde yerli olarak ‘ben de varım’ diyenlerden. Doğa, deneyim, kent kültürü, tasarım, iletişim, maker, problem çözme, eleştirel düşünme ve inovasyonun odağında hareket eden bir kurum. Zikzak Grup’un kurucusu Yusuf Çağlayan ile yapının ortaya çıkış sürecinden eğitim sektörüne birçok konuyu ele aldık. 1986 doğumlu olan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği mezunu olduğunu belirten Yusuf Çağlayan, şöyle devam etti:
21. YÜZYILIN ÇOCUKLARI
“Yan dal ise Türkçe öğretmenliği. O süreçte bir de Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi’ni bitirdim. Üniversite sonrasında özel okulda meslek hayatına adım atmış oldum. 10 yıla yakın çeşitli özel okullarda öğretmenlik yaptım. Bu süreçte mesleğime katkı anlamında yaratıcı dramayı hem çok önemsedim hem de kullandım. Aynı şekilde oryantiring yani haritayla yön bulma sporu da ilgi alanlarımdan biri oldu. 21. yüzyılın çocuklarını düşündüğümüzde belli anahtar sözcükleri oryantiringin karşıladığını gördüm. Macera, gizem, adım adım gitmek, doğada zaman geçirmek, bireysel ya da takımla hareket, bir sonraki adımı görmek ve ona göre stratejiler geliştirmek gibi kavramlar 21. yüzyıl çocukları için çok uygundu. Bu yapıyla öğrencilerimle denemeler yaptım. Ve bunun öğrencilere iyi geldiğini gördüm.”
APARTMAN ÇOCUKLARI ORMANDA