1 Ekim 2008’de yürürlüğe girecek olan yeni sosyal güvenlik kanunu, tüm çalışan grupları kapsamına almaktadır. Artık işçiler, esnaf ve devlet memurları aynı kanun kapsamında değerlendirilecek. Hepsine birden de sigortalı (sosyal sigortalı) diyeceğiz.
Böyle olunca, öteden beri ya da 2008/Ekim sonrası aynı ay içinde birden fazla statüde çalışan hekimin SGK’ye bildirimi nasıl yapılacak, hangi statüde sigortalı sayılacak?
Hekimin birden fazla işte çalışması mümkün mü?
Başlangıçta şunu soralım, kamuda devlet memuru olarak çalışan bir hekimin aynı zamanda dışarıda muayenehane açarak ya da özel bir sağlık tesisinde çalışması mümkün mü?
2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanunun 4. maddesine göre kamu sağlık hizmetlerinde çalışan sağlık personelinden, özel kanunlarına göre meslek ve sanatlarını serbest olarak icra etme hak ve yetkisine sahip olanlar istedikleri takdirde, kamudaki tazminat haklarından yararlanmamak şartı ile mesai saatleri dışında serbest olarak çalışabilirler. Bu olanak ise sadece kamuda çalışan hekim personel için değil, diş hekimi, hemşire, ebe ve sağlık memurlarına(toplum sağlığı bölümü mezunu) tanınmıştır. Şu halde, hekim, diş hekimi, ebe, hemşire ve toplum sağlığı bölümü mezunu sağlık memurları, kamudaki tazminat haklarından vazgeçmek kaydı ile mesai saatleri dışında muayenehane/sağlık kabinlerinde ya da özel hastane/özel tıp merkezi vb. sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışabilirler.
Belirtelim ki; kamu sağlık tesislerinde çalışan sağlık lisansiyeri olan psikolog, fizyoterapist, diyetisyen, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimcisi vb. sağlık personelinin böyle bir hakkı bulunmamaktadır.
Kısmi süreli (part-time çalışanlar) dikkat!
Son yıllarda ülkemizde de yaygınlık kazanan kısmi süreli çalışanları bir sürpriz bekliyor. Bilindiği gibi bunlar haftanın belli günlerinde ya da günün belli saatlerinde toplamda haftalık 30 saati geçmeyen çalışmalarından ötürü aylık sigorta günleri de 30 günün altında olmaktadır. Çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışanlar da bu kapsamada değerlendirilebilir.
Ekim 2008’den itibaren ise bu şekilde çalışıp 30 günün altında sigorta günü olanlar, diyelim; Kasım 2008’de sağlık hizmeti alamayacaklar. Örneğin; 2008/Ekim ayı sigorta gün sayısı 20 gün ise, genel sağlık sigortası primlerini bu ay içinde ceplerinden ödeyip 30’a tamamlamadıklarında sağlık hizmeti alamayacaklar.
Ekim 2008 tarihi itibariyle, sağlık tesisine başvurulduğunda geriye doğru bir yıl içinde 90 günü olanlar sağlık hizmeti alabilecekler. Ancak, kısmi süreli çalışanın sözü edilen sürede 90 günden fazla günü olsa bile genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlamadığı müddetçe sağlık hizmeti alması mümkün olmayacak. Hatta bu durumda olanlar arasında ev hizmetlerinde çalışıp 30 günün altında bildirilen sigortalılar da bulunmaktadır.
Öte yandan, diğer sebeplerle 30 günün altında sigorta bildirimi olanlar bu kapsamda değildirler. Örneğin; puantaj kaydı, ücretsiz izin gibi nedenlerle 30 günden eksik bildirilenler sağlık tesisine gittikleri tarihten önceki bir yıl içinde 90 günleri olması kaydı ile sağlık yardımı alabilecekler.
Konu 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi dördüncü fıkrasında aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:
"4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14’üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar için eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur. Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık sigortası primleri, 60’ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir."
Üç ayrı statüde çalışmanın sonuçları
Birden fazla statüde çalışmasının mümkün olduğunu gösterdiğimiz hekim ve diğer sağlık personeli, bu şekilde çalışır ise sigortalı bildirimlerini kim yapacak ya da primlerini kim ödeyecek. Şöyle bir örnek üzerinden gidersek; Kamuda devlet memuru olarak çalışan hekim, tazminat haklarından vazgeçmek suretiyle mesai saatleri dışında muayenehane açıp vergi mükellefi olursa, aynı şekilde bir de özel bir sağlık tesisinde hizmet sözleşmesi ile birkaç gün çalışır ise bu hekim hangi statüde sigortalı sayılacaktır?
Sosyal güvenlikte teklik ilkesinin sonucu olarak sözü edilen hekim tek bir statüde, o da "devlet memuru" statüsünde sigortalı sayılacaktır. Diğer çalışma ilişkilerinden elde ettiği kazançlar sadece vergilendirilecek, ayrıca sigorta primi kesilmeyecektir. Devlet memuru statüsü olmayan birisi, aynı şekilde bir taraftan vergi mükellefi olarak ya da şirket ortağı olarak çalışıp diğer taraftan başka bir işyerinde iş sözleşmesi ile çalıştığında ise, bu sefer hangi çalışma ilişkisi daha önce başladı ise o statüde sigortalı sayılacaktır.