Kız çocuklarının sağlık hakkı

ÖNCEDEN kolaydı; kız çocuk evli olmadığı veya çalışmadığı müddetçe, yaşı kaç olursa olsun anne ya da babası üzerinden sağlık yardımı alabiliyordu. Ama artık bu kadar basit değil!

1 Ekim 2008’den sonraki durum

1 Ekim 2008 sonrası uygulama kökten değişti. Kız çocuk 18 yaşını, lise eğitimi alıyorsa 20 ve üniversite eğitimi alıyor ise 25 yaşını dolduruncaya kadar yine anne ya da babası üzerinden sağlık yardımı alabilecek. Ama, bu yaşları doldurunca bu hakkı bitiyor. Artık kendi statüsüne göre sağlık yardımı alabilecek.

Bunun için de ya kendisi sigortalı olacak ya da koşulları var ise, yeşil karttan faydalanacak veya genel sağlık sigortası primini cebinden ödeyerek sağlık yardımı alabilecek.

1 Ekim 2008 öncesi sağlık hak sahibi olanların özel durumu

Sistem değiştirilirken, 1 Ekim 2008 öncesi koşullara uygun olarak sağlık yardımı alma hakkı olanlar bu haktan yararlanmaya devem edecekler. Örneğin; 1 Ekim 2008 öncesinde çalışmadığı ve evli olmadığı için babası üzerinden sağlık hizmeti alabilen 33 yaşındaki kız çocuk 1 Ekim 2008 sonrasında da sağlık yardımı alabilecek.

Taki "durumunda değişiklik" oluncaya kadar...

Yani, 33 yaşındaki bu kız çocuk 2009/Eylül ayında evlenir ya da çalışmaya başlarsa, babası üzerinden aldığı sağlık yardımı kesilecektir. Artık bir daha babası üzerinden sağlık yardımı alamayacaktır. Öyle ki, diyelim 2009/Aralık ayında eşinden ayrılsa veya işten çıksa, dönüp babası üzerinden sağlık yardımı alması mümkün olamayacaktır.

Anne babanın sağlık hakkı

Anne babanın çocukları üzerinden sağlık hak sahipliği de zorlaştırılmış görünüyor. Anne babanın sigortalı/genel sağlık sigortalısı çocuğu üzerinden sağlık yardımı alabilmesi için iki koşulun birlikte bulunması gerekmektedir:

1- Her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması,

2- Diğer çocuklarından sağlık yardımı almamaları.

Yurtdışında bulunanların isteğe bağlı sigortası

Ekim 2008 sonrası isteğe bağlı sigortaya girme şartları bütünüyle değiştirilmiş bulunmaktadır. Bunların başında da Türkiye’de ikamet etme şartı gelmektedir. Belirtelim ki, isteğe bağlı sigortaya girecek olanın Türk vatandaşı olması da gerekmiyor. Önemli olan ülkemizde ikamet ediyor olmak. Ancak, 1 Ekim 2008 öncesi SSK ya da Bağ-Kur isteğe bağlısına girmiş olup da yurtdışında bulunanların bu hakları korunmuştur. Bu durumda olanlar, ara vermeksizin isteğe bağlı sigorta primlerini yatırmaya devam edebilirler.

Prim azaltma işe yaradı mı

Ekonomik kriz sürecinde işsizlikle mücadele adına alınan önlemlerden birisi de, işverenin üzerindeki prim yükünü azaltmak olarak öne çıkıyor. İstihdam teşvik ediliyor! Doğrusu ne kadar işe yarıyor, kimin yarasına merhem oluyor, bunu halen işsiz olanlar sanırım en iyi görenler. Milyonlarca genç kendilerinin de istihdam edilmelerini, verilen teşviklerin işe yaramasını bekliyor.
Yazarın Tüm Yazıları