Emekli olup çalışandan kesilen destek primi

DAHA önceki yazılarımızda da değindiğimiz gibi, ülkemizde emekliler genel olarak hayat şartlarının zorluğu ve emekli aylıklarının düşük olması gibi sebeplerle çalışmalarını sürdürürler.

Ancak, anayasal bir hak olarak çalışma hakkı kanunla yasaklanamayacağından, tercih edilen iktisadi ve sosyal politikalara uygun olarak kanunlarla "zorlaştırılabilir".

Bu yollardan birisi de emekli aylığı alanların yeniden çalışmaları için bunlardan sosyal güvenlik destek primi adı altında prim alınmasıdır. Böylece, yurttaşın emekli aylığının kesilmemesi için çalışmaktan vazgeçmesi beklenir.

Örneğin, SGK, emekli olup da işyeri açıp vergi mükellefi olanlar ya da şirket ortağı olarak çalışmaya devam edenlerin, emekli aylıklarından destek primi kesmektedir.

Kesinti ne kadardır

Bu şekilde çalışanların emekli aylıklarından kesilen destek primi oranı genel olarak %15’tir. Ancak, bu orana kademeli bir geçiş sürecinde ulaşılacaktır. Şöyle ki; 2009 yılında bu oran %13, 2010 yılında %14 ve 2011 yılı ve sonrasında da hep %15 olarak uygulanacaktır. Şu halde, diyelim 700 TL emekli aylığı alan bir yurttaşımız, bir şirkete ortak olursa ya da işyeri açıp vergi mükellefi olur ise, 2009 yılında emekli aylığından (700x%13=91 TL) sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Bu kesintiyi SGK kendisi yapacaktır. Emekli aylığı arttıkça kesilecek destek primi ise artacaktır.

Kesintinin üst sınırı yok mu

Örneğin, Emekli Sandığı emeklisi olup 3000 TL emekli aylığı alan bir yurttaşımız şirket ortağı olarak çalışıyor ise, 2009 yılında aylığından kesilecek destek primi tutarı (3000x%13=390 TL) mi olacaktır!

Hayır diyebiliriz.

Çünkü; destek primi olarak emekli aylığından kesilecek tutarın bir üst sınırı vardır. O da; kesilecek destek primi tutarı Bağ-Kur emeklilerine ilgili yılın ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacağıdır. O da 2009 yılında aylıklardan kesilecek destek primi miktarı 253,43 TL’den fazla olmayacaktır.

Emekli çalışan faaliyetine

ara verirse ne olacak?

Soruyu daha uzun soralım: Emekli olup açtığı işyerinden dolayı vergi mükellefi olan bir yurttaşımız, yılın bütün aylarında faaliyet yürütmüyor ise SGK yine de emekli aylığından kesinti yapmaya devam edecek mi?

Bu durumda, vergi mükellefiyeti sona ermediği müddetçe SGK kesintiye devam edecek. Uygulama adaletsiz görünüyor şüphesiz. Ancak, bu durumda olanların kesintiden kurtulma imkanları da var!...

Örneğin, emekli yurttaşımız Çeşme’de bir işyeri açmış ve tatil döneminde faaliyet yürütüyor, yılın döneminde ise faaliyetine ara verip İzmir’e dönüyor ise, bu dönemde emekli aylığından kesinti yapılmaması için yapması gereken şu: İlgili vergi dairesinden alacağı belge ile faaliyette bulunmadığı / bulunmayacağı süreleri SGK’ya ispat eder ise bu sürelerde kesinti yapılmaz.

Bazı emekli avukat ve noterler

destek primi de ödemiyor!

SGK’nın genelgesi (2009/37) uyarınca Emekli Sandığı veya Bağ-Kur’dan emekli aylığı alan sigortalılar 2008 yılı ekim ayı başından önce serbest avukatlık ve noterlik mesleğini yapıyorlar ise bunlardan 2008/Ekim ayından itibaren sosyal güvenlik destek primi kesilmeyecektir.

2008/Ekim’den sonra niye destek primi kesilmiyor

Emekli Sandığı ve Bağ-Kur Kanunlarına göre emekli olup serbest avukatlık ve noterlik yapanlardan, 2008/Ekim’den sonra da destek primi kesilmiyor. Bunun sebebi ise, 5510 sayılı Kanunun geçici 14.maddesi. Buna göre; "...1 Ekim 2008’de sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir..." deniliyor. SGK’da bunu tersinden yorumlayınca, yani "1 Ekim 2008’den önce destek primi ödemeyenler ise şimdi de ödemez" yaklaşımı adaletsiz ve ikili bir yapı ortaya çıkarıyor.

Böylece, "norm ve standart birliği sağlamayı" hedefleyen "sosyal güvenlik reformları" bu hedeflerinden uzaklaşıyor gibi...

Yeni çifte standart yaratılıyor...
Yazarın Tüm Yazıları