Bağımlısı olduğunuz şey asidi, köpüğü, içindeki kafein ya da aroması olabilir. Bağımlısı olduğunuz gazlı içeceği bu plan sayesinde bırakın. Bu plan sizi kötü alışkanlığınızdan uzak tutarken aynı zamanda bırakma sürecindeki semptomlarla savaşmaya odaklanıyor
1-Bir bırakma planı geliştirin: Diyet gazlı içecek bağımlılığınızı bırakmak için bir başlangıç tarihi belirleyin. Bir günde de bırakacak olsanız bir ayda da bırakacak olsanız bu günü mutlaka belirleyin kendinize. O tarih geldiğinde bir anda bırakmak yerine yavaş yavaş azaltarak başlayın. İlk hafta tüketiminizi yüzde 25, sonraki hafta yüzde 50 ve üçüncü hafta yüzde 75 düşürün. Dördüncü hafta tamamen bırakmanız gerek.
2-Diyet içeceği içme alışkanlığınızı başka bir şeyle değiştirin: Başlarken boş içecek kutunuzu yeşil çay veya buzlu kahveyle doldurun. Eğer gün içinde asitli bir şeyler içmekten ve otomatik makineden bir şey almaktan hoşlanıyorsanız vişneli veya limonlu soda almayı deneyin.
3-Şeker krizinizle başa çıkın: Diyet içeceklerde bulunan yapay şeker beyninizin gerçek şeker arzulamasını tetikler. Bu şeker arzusunu, bu isteği bastırabilecek sağlıklı bir yiyecek veya içecekle gidermeye çalışın.
4-Gelişiminizi takip edin: Eğer gazlı içecekten vazgeçmeye çalışıyorsanız bu durumu aile ve arkadaşlarınıza da söyleyerek size destek olmalarını ve yeni sağlıklı yaşam tarzınızı oturtmanız için size yardımcı olmalarını isteyin. Etrafınızdakiler hedeflerinizi bildiği ve zaferlerinizi kutlamanıza yardımcı olup, bırakmak istediğinizde sizi motive ettikleri zaman her şeyin üstesinden gelmek daha kolay.
Biberlerin gücü adına!
Bugünkü önerilerim bu durumdan kurtulmanıza, yorgunlukla savaşıp eski enerjinize kavuşmanıza yardımcı olacak
Dünyaya turuncu bakın
-Sorun: Uyumakta hatta bilgisayarın başından ayrılmakta zorlanıyorsunuz. Uyumadan önce telefonunuza bakıyor, televizyon açık uyuyorsanız bu cihazların yaydığı mavi ışık dalgaları uyku hormonu ‘melatonin’i salgılama kabiliyetinizi engelliyor...
-Ne işe yarıyor: Turuncu camlı gözlükler cihazlarınızdan yayılan melatonin emici ışınları bloke ederek daha iyi uyumanıza ve daha enerjik uyanmanıza yardımcı olur.
Nasıl kullanmalı: Uyumadan iki saat önce bilgisayar veya televizyon başındayken gözlükleri takın. İnternet üzerinden de uygun fiyatlara sipariş edebilirsiniz.
Kivi kaşıklayın
1-Güne nasıl başlamalı?
Sindirim sisteminizi bir an önce çalıştırmak için birkaç damla limon damlatacağınız bir fincan sıcak suyla güne başlayın. Bu, aynı zamanda detoks etkisi de yaratacak.
2-Kahvaltıda ne yemeli?
Güne bir smoothie ile başlayın. Yapılan çalışmalar protein zengini bir kahvaltının açlık hormonunuzu azalttığını gösteriyor.
Smoothie’nin yapılışı: 2 yemek kaşığı peynir altı suyu, 1 yemek kaşığı keten tohumu yağı, 1 fincan tatlandırılmamış hindistancevizi sütü, 1/2 muz, 1/2 fincan balkabağı püresi, 1/4 çay kaşığı vanilya özü, 1/2 fincan buzu blender’da çırpın.
3-Günün devamında ne yemeli?
Günün geri kalanı için kendinize protein ağırlıklı öğünler hazırlayın. Yüksek protein içeren öğünlerin sindirimi ve metabolize edilmesi daha uzun sürer; bu da öğünü sindirirken daha fazla kalori yakmanız demek. Ayrıca vücudunuz, sizi daha formda gösteren ve spor yapmadığınızda bile kalori yakmanıza yardımcı olan yağsız kas kütlesini oluşturmak için proteinlerin yapıtaşı olan amino asitleri kullanırlar. Öğünlerinizde ana protein kaynağı olarak kümes hayvanları, balık veya yumurta tercih edin. Günde 45 gram protein tüketin.
4-Ne sıklıkta yemeli?
Soğuk hava sizi eve hapsettikçe siz de burnunuzu çekmenize neden olan şeylerle daha fazla vakit geçirmeye başlayabilirsiniz. İşte kış mevsiminde başlayan alerjilerinizle başa çıkmak için birkaç ipucu
Bahar alerjilerinin nedenini saptamak genelde kolaydır; ancak sıra, iç mekân alerjilerinin sebebine geldiğinde işler zorlaşır. Bunun nedeni evinizdeki potansiyel alerjen kaynaklarının çokluğudur. Önemli olan dikkatli olmanız! Semptomları önemseyin. Günün hangi saati olduğuna, evin neresinde bulunduğunuza, sıcaklık, nem, kişi ya da hayvanların varlığı gibi faktörlere dikkat kesilin. Bu çevresel faktörler mevsimsel çileniz hakkında aydınlanmanıza yardımcı olacak.
Hayvanlara dikkat
Hayvan kepeği, bilinen bir alerji nedenidir ancak kış aylarında bu problem daha da büyür. Bunun nedeni iç mekânda daha fazla vakit geçirdiğinizden hayvan kepeğine daha çok maruz kalmanızdır. Bu da daha ciddi reaksiyonlara yol açar.
Ellerinizi yıkayın: Bu bildiğimiz bir kural olsa da önemini tekrar vurgulamak istiyorum. Çoğu insan ellerini yıkaması gerektiğini bilse de yalnızca erkeklerin yüzde 50’si, kadınlarınsa yüzde 78’i tuvaleti kullandıktan sonra ellerini sabun ve suyla yıkıyor. Gün içinde düzenli olarak ellerinizi yıkayın. Kim ne derse desin bu, enfeksiyonu önlemek için bilinen en iyi yöntem.
Hava soğuk olsa da spordan vazgeçmeyin: Havalar soğuyunca dışarı çıkıp yürümek, bisiklete binmek, spor yapmak çok zor geliyor. Ancak yapılan birçok araştırma fiziksel olarak daha fazla aktif olan insanların daha az hasta olduklarını gösteriyor.
Doğru beslenin: Bağışıklık sisteminizin hastalıklarla savaşması için ihtiyacı olanı, meyve ve sebzelerden daha iyi başka hiçbir şey veremez. Birçok kişi vitamin ve mineral alımını arttırmak için multivitamin tercih etse de vücudunuzun sağlığını koruması ve enfeksiyonlarla savaşması için ihtiyaç duyduğu besin maddelerini almasının en iyi ve doğal yolu taze sebzeler. Konu beslenme olduğunda altın kural, ‘çeşitlilik’. Tabağınızda farklı renkte sebze–meyveler bulundurmaya çalışın ve bu karışıma biraz da çiğ kuruyemiş eklemeyi deneyin.
İyi uyuyun: Yetersiz uyku çoğu zaman hastalığa yol açar. Bağışıklık sisteminin üzerine düşeni yapması için uykuya ihtiyacı olduğu kesin. Herkesin uyku ihtiyacı farklı ama ortalama bir insanın, günde yedi saatten az uyuyorsa, hasta olma riski artar.
Fakat uyarıları vaktinde fark etmek çoğu zaman hayat kurtarıyor: İşte kalbinizle ilgili aklınızdan hiç çıkarmamanız gereken 8 önemli bilgi!
-7-8 saat uyumak kalbi korur: Gece altı saatten az uyuyan insanlar, 7-8 saat uyuyanlara kıyasla iki kat daha fazla kalp hastalığı riski altında. Az uyku, hücrelerinizin insüline karşı daha dirençli olmasına yol açıyor, bu da kan şekerinin yükselmesi, kilo alımı ve kalp hastalığı sonucuna neden oluyor. Yorgunluk, kadınların çoğunlukla görmezden geldiği bir belirti. Eğer iyi bir uykudan sonra bile kendinizi sürekli bitkin hissediyorsanız, derhal doktorunuza danışın.
-4.5 kilo vermek bile riski azaltıyor: Kilonuz önemli ama bel ölçünüz kalp sağlığı için daha önemli. Kadınlarda 90, erkeklerde 100 santimin üzerinde bir bel ölçüsü, kalp hastalığı riski demek. Kilonuzun yüzde 5-10’unu verdiğiniz takdirde bile kalp sağlığınız önemli ölçüde gelişiyor. Haftada en az üç kez, 30-60 dakika aerobik, hele bir de bunu Akdeniz diyetiyle birleştirirseniz, kalbinizi güçlendirmeye, yüksek kolesterol ve tansiyonu düşürmeye yardım ediyor.
-Kahkaha atmak atardamarları rahatlatır: Gülmek, gerçekten en iyi ilaç. Vücudumuz, kahkahaya stres hormonu kortizolü azaltarak yanıt veriyor. Düşük stresli ve kortizollü olmak, tansiyonu düşürüyor; ruh halini ve bağışıklığı güçlendiriyor. Çalışmalar, depresyonda olan bireylerin kalp krizi geçirme olasılığının iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
-Günde bir kadeh kalbinizi güçlendiriyor: Günde bir kadeh kırmızı şarabın kalp sağlığınızın korunmasına yardım edebileceğini duymuşsunuzdur. Çünkü kırmızı şarap, kalp damarlarını korumaya yardımcı oluyor. Biranın da kalp sağlığında etkili olduğunu biliyor muydunuz? Yüksek miktarda B6 vitamini barındıran bira, bu özelliğiyle kalp hastalığına yol açan zararlı kimyasal homosisteinin çoğalmasına karşı mücadele ediyor. Ama normalde içki içmiyorsanız, bu bir içkiye başlama tavsiyesi değildir!
-Aspirin son dakika kalp krizi koruyucusudur: Kalp krizi, kalbi besleyen damarlarda kan akışı azaldığında meydana geliyor. Aspirin, kanın pıhtılaşmasına engel oluyor. Eğer kalp krizi belirtileri başladığını hissederseniz, 325 mg normal ya da düşük doz bir aspirini çiğnerseniz (yutmayın) bu, en kısa sürede tıkanıklığı gideriyor ve kalbe giden kan akışının tekrar normale dönmesini sağlıyor.
Kan şekeri seviyenizi düşürmek, sağlığınızı korumak adına yapacağınız en önemli şeylerin başında geliyor. 8 adımda tatlı krizlerinden, fazla kilolardan ve şeker tehlikesinden kurtulun. Diyabet veya prediyabetten mustaripsiniz. Ya da sadece diyabet riskinizi azaltmak istiyorsunuz. Her türlü kan şekeri seviyenizi düşürmek sağlığınızı korumanız açısından çok önemlidir. Bu kapsamlı plan, sizi kan şekerinizi düşürmek veya dengelemek için sadece şekeri kesmek, beslenmenizde değişiklikler yapmak, egzersiz programları uygulamak ve takviye almanın ötesine taşıyacak.
Kritik zaman: Öğle yemeği
Yemekten kalkıyor ama kısa sürede yine acıkıyor, kendinizi buzdolabının önünde buluyorsunuz. Nedeni, beslenme biçiminiz. Özellikle işlenmiş karbonhidratlar kan şekerinde kısa vadede ani yükselmelere neden olur. Öğünlerinize protein eklemek öğününüzü bitirdikten sonra daha uzun süre daha fazla tok kalmanıza yardımcı olur.
Sofranızda olsun: Öğünlerinize katkısız yerfıstığı ezmesi, kinoa, yoğurt veya haşlanmış katı yumurta ekleyin. Özellikle gün ortasındaki öğünlerinizde bunlar gibi besinler eklemek çok önemlidir.
Soğuk hava ve nem düşmanı ısıtma sistemleri bir araya gelince derinin kuruyup acımasına ve kaşınmasına ortam hazırlıyor. Cildinizin hem parıltısını hem sağlığını korumak, acıdan uzak durmak için kendinizi nasıl koruyacağınızı öğrenmeniz gerekiyor. İpuçlarını veriyorum
Duşta da strateji lazım
Yarım saat boyunca sıcak bir duş almak yerine 10 dakika ılık suyla duş almayı deneyin. Böylece kaynar suyun cildinizdeki nemi alıp götürmesiyle oluşan kuruluğu en aza indireceksiniz. Bonus öneri: Cildinizi havluyla nazikçe kurulayın ve ardından nemlendirici kullanın.
Nem aygıtı kullanın