Genleri kontrol edebilir misiniz?
DNA, gelişim sırasında açılır ve kopyalanır. Bu işlem gerçekleşirken yaşadığınız şeyler -yedikleriniz, maruz kaldığınız toksinler gibi- bu fotokopi makinesinin düzgünce çalışmasını durdurabilir. Hamilelik esnasında fit kalmanız çocuğunuzun genlerinin hayatı boyunca nasıl işleyeceğini önemli ölçüde etkiler. Ne yazık ki çoğu kadın embriyonal ve fetal dönemin ilk haftalarında sağlıklı bir aşama sağlama fırsatını kaybeder. Hamile kalma planlarınız yoksa bile basit adımlar atarak sağlığınızı düzeltebilir, böylece hamile kaldığınızda gelecekteki çocuğunuza en iyi başlangıcı sağlamış olursunuz.
İki kişilik mi yiyorsunuz?
Hamilelikte çok fazla kilo alınması gebelik diyabeti gibi, fetüsün sağlığını tehdit edebilecek zorluklar getirir. İlk üç aylık dönemde normal beslenme programınıza fazladan günlük 100 kalori ekleyin. İkinci üç aylık dönemde bunu 250 kaloriye kadar çıkarabilirsiniz. Son üç aydaysa günlük fazladan 300 kalori tüketebilirsiniz.
BOYUNUZ KISAYSA YAŞADINIZ!‘
National Academy of Sciences’da yayımlanan yeni bir çalışmaya göre boyu 1.57 m’den kısa olanların 100 yaşına kadar yaşama şansları daha yüksek. Araştırmalara göre, vücudun hücre hasarının onarımına yardımcı olan oksidatif stres, boyu belirleyen genle bağlantılı. Uzun boylular oksidatif strese kısa boylular kadar yanıt vermiyor.
Ne yapabilirsiniz?
Kardiyovasküler hastalığı egzersiz ile önleyin. Haftada en az 3 defa 30 dakikalık egzersiz yapın.mHer renkten sebze meyve tüketin. Bu sayede antioksidan zengini meyve-sebze tüketiminiz artmış olacak.
1- Bir kere solaryum salonlarına sık gidiyorsanız bundan derhal vazgeçin. Solaryum makinesini kanserojen olarak kabul edin. Eğer bronzluktan hoşlanıyorsanız başka bir alternatif olan bronzlaştırıcı ürünleri deneyebilirsiniz. Bu ürünler solaryum makinelerinin saçtığı kanser riskine maruz kalmadan benzer görüntüye kavuşmanızı sağlar. Bronzlaştırıcı ürünler daha sağlıklı alternatiflerdir çünkü cildin üstünde kalırlar.
2- Bizler günlük D vitamini ihtiyacını karşılamak için güneşe ihtiyaç duyarız. Birçok insanda bu vitaminin eksikliği vardır. Ancak güneşe aşırı maruz kalmak da zararlı. Bu yüzden cilt renginize bağlı olarak günde yaklaşık 15 dakika krem olmadan güneşte kalabilirsiniz. 10 dakikadan sonra güneş kremi sürmelisiniz. Üşenmeden yüzdükten veya terledikten sonra koruyucu kremi tekrar sürmelisiniz. Koruma faktörlü krem olmadan güneşte saatler harcamayın!
3- Her güneş kremi aynı değildir. Bir güneş kremindeki UV ışınlarına karşı korumada en iyi içerik çinko oksit, ikinci en iyi titanyum oksittir.Vücuda nüfuz eden güneş ışını miktarını ölçüp kişiyi uyaran UV bilekliklerini deneyin. Bu, ne kadar sürede bir güneş kremini tekrarlamanız gerektiğini görmeniz için uygun bir yöntemdir. Kremi tekrar sürmeniz gerektiğinde bant renk değiştirecektir.
KUVVET
- Test: 10 saniyede 3 kavanoz kapağı açmayı deneyin.
- Neden yapıyoruz? Kapak açma eylemi, genel kas kuvvetini ölçen basit bir testtir. Kavanoz açma gibi günlük işleri yapmak için yeterli kas gücüne sahip değilseniz bu, hızlı yaşlandığınızın bir göstergesi olabilir.
- Zamanı yavaşlatın: Kuvvetinizi artırın. Lastik bir topu, günde üç kere, 90 saniye boyunca sıkın. Hafif ağırlık kaldırma egzersizleri yapın. Kaslarınızı biraz da olsa kuvvetlendirmek, bilişsel gerileme oranını düşürmeyle ilişkilendirilmektedir.
DENGE
1 - BİBER YİYİN
C vitamini, vücudun kan basıncı ve şekerini artıran baş stres hormonu kortizolü temizlemesini sağlar. Ayrıca stresli durumlara tepki olarak kan basıncının artmasını engellemeye yardımcı olur. Peki vücudunuza tek harekette C vitamini pompalamak için ne yapmalısınız?Basit: Bir portakal, kivi, hatta mümkünse kırmızı biber tüketin.
2- BİR DAKİKA KOŞUN
Egzersiz yapmak stresle savaşmak viçin harika bir yoldur. Stresli hissediyorsanız bir dakikanızı bir egzersize ayırmak tekrardan kendinize gelip zihninizi sakinleştirmenize yardımcı olabilir. Eğer fazla vaktiniz yoksa gün içinde kısa ve hafif egzersizler işinizi görecektir. Bunun için spor salonlarına para harcamanıza gerek yok. 1 dakikalık kardiyo hareketi ya da kısa bir koşu iş görür!
1- Günlük egzersizi atlamayın
Yaşlanmanın etkilerini yavaşlatmak ve kalp hastalığı gibi sağlık problemlerini önlemek için kalbiniz ve kaslarınızı devamlı çalıştırmalısınız. Kaslarınızı kuvvetlendirmenin beyin sağlığını geliştirdiğini de unutmayın. Ancak her gün saatlerinizi spor salonunda kilometrelerce koşarak geçirmeniz gerekmiyor. Yürüyüş, yavaş koşu gibi hafif egzersizler vücudunuzun kuvvetlenmesi için yeterli olacaktır.
2- Suyu ihmal etmeyin
Her sabah su içmek yaşlanma karşıtı güzellik bakımının en önemli parçalarından biridir. Su, vücut fonksiyonlarının doğru çalışmasına yardımcı olurken aynı zamanda gereksiz açlık krizlerinizi de önleyecek. Yatağınızın yanına bir bardak su koyarak sabah için kendinize bir hatırlatma yapabilirsiniz. Gün içinde de su içmeye devam edin. Unutmayın ki su içmek aynı zamanda cildinize de yansıyacak.
3- Sağlıklı beslenin
İşlenmiş gıdalarla vedalaşın. Bunlar, yüksek oranda yağ ve şeker içerdiğinden en iyi halinizde olmanızı engeller. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, yaban mersini gibi antioksidanlar ve somon gibi sağlıklı yağlar içeren doğal besinler tüketerek hem vücudunuzu arındırın hem de kilo verin.
1- Gün içinde az acıkmak için sahurda bol miktarda protein yiyin. Sahurun gözdelerinden biri de kuru meyvelerdir. İyi bir lif ve anti-oksidan kaynağıdır. Lif, suyu emerek sizi daha uzun süre tok tutarken anti-oksidanlar kanserle savaşmaya yardımcı olur. İhtiyacınız olan proteini almak için süzme yoğurt ve çiğ kuruyemiş tercih edin.
2- Sahur aynı zamanda bol sebze tüketmek için çok uygun bir zamandır. Biraz sebzeyle güzel bir omlet yapabilirsiniz.
3- Özellikle sahurda şekerli yiyeceklerden uzak durun. Şekerli gıdalar öğleden sonra açlık krizine girmenize neden olabilir. Ayrıca hem sahur hem de iftarda bol miktarda su içmeye özen gösterin.
4- İftardaysa yağsız et ve daha fazla sebze, meyve ile esmer pirinç veya tam buğday makarnası gibi tam tahılları seçin.
1- Sırt üstü yatın
İyi bir uykunun sırrı sırtüstü uyumaktır. Sırtüstü yatmak aynı zamanda yerçekiminin diyaframı aşağıya çekmesini sağlayarak reflünün verdiği rahatsızlığı azaltır ve göğüskafesinizi genişleterek daha derin nefes alabilmenizi sağlar. Sırtüstü yatmaya alışmak ilk başta zor gelebilir fakat dizlerinizin ve boynunuzun altına birer yastık yerleştirerek daha hızlı ve kolay alışabilirsiniz. Ayrıca reflü oluşumunu önlemek için yatağınızın başını birkaç kitapla kaldırabilirsiniz.
2- Rutin oluşturun
Şaşırtıcı gelebilir fakat uyku saatlerinizin tutarlılığı kaç saat uyuduğunuzdan daha önemli. Tutarlı bir uyku rutini sürdürdüğünüzde uykunun belirli evrelerinde vücudunuz bazı hormonlar salgılıyor. Düzenli uyku uyumadığınız zaman bu hormonların salgılanması duruyor ve her bir biyolojik evrede aksamalar meydana geliyor. Bir uyku düzeni oluşturun ve ona uymaya özen gösterin. İster hafta içi ister hafta sonu olsun, her gece yatağa aynı saatte girmeye ve sabahları aynı saatte uyanmaya çalışın.