Mehmet Öz

Kalbiniz için sağlıklı rakamlara ulaşın

16 Nisan 2017
Kalbiniz, hem gençliğinizde hem yaşlılığınızda sağlığınızın en önemli parçalarından biridir. Kalbiniz ne kadar kuvvetli olursa, kalp atışlarınız da o kadar iyi olur, bu da yaşınız ilerledikçe o kadar iyi hissetmeniz anlamına gelir. Kalp sağlığınızı nasıl koruyacağınızı birkaç basit adımla öğrenin.

RAKAMLARLA KOLESTEROL

Kolesterol vücudunuzda farklı formlarda dolaşır ve bazıları sağlığınız için zararlıdır. LDL (düşük yoğunluklu lipoprotein) yani kötü kolesterol, doktorların kanınızdaki kolesterolün düşürülmeye ihtiyacı olup olmadığına karar vermek için kullandığı kolesterol rakamıdır. Kolesterolünüzü ölçmek için basit bir kan tahlili yapılması yeterlidir. Eğer 40 yaşın altındaysanız LDL’nizi 130 mg/dl‘nin altında tutmaya çalışın. Eğer 40 yaşın üstündeyseniz 70’in altında tutun.

KOLESTEROLÜ DÜŞÜRMEK İÇİN

Yalnızca yaşam tarzınızı değiştirerek kolesterolünüzü düşürmenin çeşitli yolları vardır. Kolesterolü düşürmenin en önemli kurallarından biri kilo vermektir. Haftanın birkaç günü spor yapmak ve meyve-sebze, tahıllarla dolu dengeli bir beslenme planı uygulamak da kolesterolünüzü düşürmeye yardımcı olurken birkaç kilo vermenize de vesile olabilir. Sigarayı bırakmak da HDL yani iyi kolesterolünüzü artırarak kalp krizi riskini azaltır. 

RAKAMLARLA TANSİYON

Yazının Devamını Oku

Kanserle savaşan 6 besin

2 Nisan 2017
türlerine anti-anjiyogenez diyor. Anti-anjiyogenez, kanserli tümörlere kan akışını durdurarak, büyümeleri için ihtiyaç duydukları besin maddelerinden onları mahrum bırakıyor. Anti-anjiyogenez diyetlerin başlıca besin kaynaklarından bazıları şunlar:

MAİTAKE MANTARI

Anti-enflamatuar özelliğe sahip. Çin’de diyabet ve hipertansiyon tedavisinde kullanılıyor. Vücudu beta-glukan’la besleyerek kanserli hücrelerin büyümesini yavaşlatıyor. 

CEVİZ

Araştırmalar, kanser tedavisi gören hastalarda ceviz tüketmenin kas kütlesi ve fonksiyonlarını korumaya yardımcı olduğunu öne sürüyor. Aynı zamanda anti-enflamatuar özelliklere sahip.

TOFU

Hayvanlarda tümör gelişimini önlediği gösterilen izoflavonları bünyesinde barındırıyor. Miso ve edamame yani diğer soya ürünleri de harika birer izoflavon kaynağı.

Yazının Devamını Oku

Sağlıklı beslenmeye geçiş için 7 tarif

26 Mart 2017
Artık baharın çanları çalmaya başladı, birçoğumuz yaz öncesi biraz kilo verip daha iyi hissetmek istiyoruz. Aşağıdaki tarifler sayesinde en sevdiğiniz yemekleri yiyor gibi hissedip aslında daha sağlıklı versiyonlarını tüketiyor olacaksınız. Üstelik lezzetlerinden ödün vermeden...

Burgerinizi fırında hazırlayın

Eğer kalori tasarrufu yapmak ve daha az yağlı yemek istiyorsanız kendi hamburgerinizi fırında pişirmeniz iyi bir tercih olacaktır. Etinizi tavada yaptığınız zaman muhakkak yağ kullanmanız gerekecektir ancak eti fırına koyduğunuzda yağ kullanma zorunluluğunuz ortadan kalkar. Yapmanız gereken tek şey burgerinizi hazırlayıp 190 derecede 8-10 dakika pişirmek. 

Karbonhidratsız hamur hazırlayın

Bir öğünün kalorisini düşürmenin kolay yollarından biri de karbonhidratı kesmektir. Ancak çoğu zaman karbonhidratı çıkarmak daha az lezzet anlamına gelir. Kinoalı pizza sayesinde hem en sevdiğiniz yemeği hâlâ yiyebilmiş olacak hem de sağlıklı bir şekilde tüketmiş olacaksınız. Yapmanız gereken tek şey, kinoa, kabartmatozu, tuz ve zeytinyağını blender’da karıştırıp 200 derecede 12 dakika pişirmek. 

Muzla pişirin

Gerçekten tatlıya çok düşkünseniz ancak tariflerin çoğundaki kalori  ve yağ sağlığınızı etkiliyorsa, şanslısınız. Ezilmiş muz; ekmek, muffin, kek, kurabiye ve birçok diğer tarifte tereyağı yerine kullanabileceğiniz harika bir alternatiftir. Her bir parça tereyağı için yemeğe bir muz katın. Yağ yerine muz kullanmak hem tariflerinizi hem vicdanınız hafifletecek!

Pirinç yerine karnabahar pilavı

Pilavdaki karbonhidratı ve kalorileri azaltırken aslında pilav yiyormuş gibi hissetmenin en güzel yollarından biri pirinç yerine karnabahar kullanmak... Karnabahar pilavı küçük bir porsiyon başına 25 kaloridir. Beyaz pirinç 218 kaloriyken, esmer pirinç ise 140 kaloridir. Ayrıca karnabahar, 2015-2020 beslenme rehberlerine göre bol miktarda lif, potasyum, C Vitamini, K Vitamini ve B6 Vitamini gibi besin maddeleri içerir. 

Yazının Devamını Oku

Tembel tiroidinizi nasıl uyandırırsınız?

19 Mart 2017
Yorgun hissediyor, kilo veremiyor, konsantre olamıyorsanız dikkat! Tiroidinizi şarja takmanız gerekebilir. Basit adımlarla metabolizmanızı canlandırın, tiroid fonksiyonlarınızı iyileştirin.

Hem sağlıklı besleniyor hem spor yapıyor ama yine de kilo veremiyor musunuz? Yapılan araştırmalar birçok insanın neden bu durumu yaşadığını açıklıyor. Bu durumun en büyük nedenlerinden biri tiroid. Tiroid hormonları metabolizmamızı  ve organ işlevlerimizi düzenler. Kalp atışlarını, kolesterol seviyesini, vücut ağırlığı, enerji, kas kasılmaları ve rahatlamaları, cilt ve saç dokusu, bağırsak fonksiyonları, doğurganlık, menstrual düzen, hafıza, ruh hali ve diğer vücut fonksiyonlarını doğrudan etkiler. Yeterli tiroid hormonu olmadan vücut işlevlerimizin birçoğu yavaşlar. Eğer daha fazla yağ yakmak, enerjik hissetmek ve metabolizmanızı canlandırmak istiyorsanız bu önerilere bir şans verin:

Bu üçlüye dikkat!

Tirozin, iyot ve selenyum üçlüsü tiroid hormonunuzu düzenlemede harikalar yaratan üç önemli yapı taşını sağlar.

Tirozin: Tiroid hormonunuzun fonksiyonlarını düzgün şekilde yerine getirebilmesi için avokado, muz, kabak çekirdeği, susam ve yumurta gibi besinleri tüketin.

Selenyum: Buğday rüşeymi, tam tahıllar, ceviz ve sarımsak, soğan, mantar ve ıspanak gibi sebzeler selenyum zenginidir.

İyot: Tiroid hücreleri iyodu emebilen tek hücre türüdür. Yemeğinize birazcık deniz tuzu ekleyin. Vücudumuz tarafından kolaylıkla emilebilen doğal iyot içerir.

Eğer bu semptomlar varsa

Tiroidin yeterli çalışmaması durumundaki semptomlar değişiklik gösterebilir ve herkeste aynı belirtiler görülmez. Eğer aşağıdaki semptomlardan iki veya daha fazlasını yaşıyorsanız tahlile gerek olup olmadığı konusunda doktorunuza danışmalısınız:

Yazının Devamını Oku

Ruhunuzu besleyen gıdalar

12 Mart 2017
Son zamanlarda halsiz ve keyifsiz mi hissediyorsunuz? Bunun sebebi yedikleriniz olabilir. Tükettiğiniz besinler birçok şekilde, nasıl hissettiğinizi etkiler. Hadi, hangi besinlerin ruh halinize iyi gelebileceğine bir bakalım…

ÇİKOLATA

Gerçekten ruh halinize iyi geliyor. Önemli olan doğru çikolatayı seçmek ve miktarını abartmamak. 2009’da yapılan bir çalışma, stresi azaltmaya ve ruh halinizi yükseltmeye yardımcı olmak adına, günde yaklaşık 40 gr. bitter çikolata yemeyi öneriyor.

DOMATES

Likopen antioksidanı bakımından zengin olan domatesin depresyonu azaltmaya yardımcı olduğu düşünülüyor. İçindeki E vitamini ve folik asit ile depresyon riskinin azalması arasında bir ilişki olabileceği öne sürülüyor. 

TURUNÇGİLLER

Portakal, mandalina limon, greyfurt gibi meyvelerin enerji artırdığı kanıtlandı. Bunları tüketmek, stresi azaltmaya, mutluluğun artmasına yardımcı olur. Temiz ve ferah kokular olarak algıladığından, zihinde ferahlık ve arınma hissi yaratır. 

Yazının Devamını Oku

7 adımda kendinizi yenileyin

5 Mart 2017
Devamlı hareket halinde misiniz? Aktif ve yoğun bir yaşam tarzı elbette harika ancak zaman zaman yorucu da olabiliyor. Dinlenmek için kendinize ayıracağınız bir gün, stresinizi azaltmaya, bedensel ve zihinsel huzurunuzu yerine getirmeye yardımcı olacaktır.

Bir dinlenme günü belirleyin

Birçoğumuz dinlenme gününün hafta sonuna denk gelmek zorunda olduğunu düşünsek de aslında bazılarımızın fişi çekmeye hafta ortasında ihtiyacı var. Size en çok uyan günü seçin ve normal rutininizin bir parçası haline getirin.

Dinlenme gününe hazırlık

Bu gün için ajandanızı boşaltın. Bu, doktor randevularınızı o güne denk gelmesin diye tekrar ayarlamak da olabilir, tüm ufak günlük işleri başka günden halletmek de olabilir. En yakınlarınıza bile bu günü kendinize ayıracağınızı söyleyin. Tek başınıza, yapacak işleriniz olmadan kalarak dinlenme gününüzü daha verimli geçirirsiniz.

Güne ‘doğa’ vitamini ile başlayın

Yapılan birçok araştırma doğa ile bütünleşmenin fiziksel ve zihinsel sağlığa faydalarının olduğunu gösteriyor. Bunu birçok şekilde kendinize uydurabilirsiniz. Doğada yürüyüşe çıkabilir, bisiklete binebilir veya sadece dışarıda oturarak güneşin ve bitki çayınızın tadını çıkarabilirsiniz. Tüm dış faktörleri eleyerek (iş mail’leri, sosyal medya, yapılacaklar listesi vb.) gerçekten iyi hissetmeyi başarabilir ve dışarıdaki güzelliklere odaklanabilirsiniz.

Meditasyon olarak okuma

Heyecanlı ve sürükleyici bir kitap veya makale okurken dış dünyadan tamamen koptuğunuzu siz de hissediyorsunuz değil mi? Tüm dikkat dağıtıcı faktörlerden kurtulup kitap okumaya biraz vakit ayırarak stresinizin bir anda nasıl kaybolduğunu fark edeceksiniz.

Yazının Devamını Oku

Kışın kalbinizi daha çok sevin

26 Şubat 2017
Kalp krizi veya felç elbette her an meydana gelebilir, fakat kış aylarında daha fazla görülür. Neden mi? Bunun yanıtını kimse henüz kesin olarak bilmiyor.

Soğuk havalar kan basıncının artmasıyla bağdaştırılır. Düşük sıcaklıkların, damarların daralmasına sebep olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Kan basıncının yani tansiyonun yükselmesi, kişinin kalp krizi veya felç riskini artırıyor. Özellikle de obezite, yüksek kolesterol veya diyabet gibi diğer risk faktörleri de mevcutsa… Kar küremek gibi kalbe daha çok oksijen gerektiren ani aşırı eforlar da kalp krizi ve felç riskini artırıyor.

Tabii ki soğuk hava tek neden değil. California’da yapılan bir araştırma, kalp krizi ve felçten ölüm oranlarının kışın ani hava sıcaklığı değişimi görülmeyen yerlerde de arttığını gösteriyor. Peki öyleyse diğer risk faktörleri neler?

Depresyon ile bağ var

Tatil stresi ve mevsimsel depresyon büyük rol oynuyor. Depresyon ile kalp krizi arasında güçlü bir bağ var ve uzun süren stres de kalp kriziyle bağdaştırılıyor. Diğer teoriler arasında kış aylarında sporu eksik etmek ve sağlıksız beslenmek, tatil zamanı aşırı alkol tüketmek gibi faktörler yer alıyor.

Felç ve kalp krizi semptomlarını biliyor olmak oldukça önemli. Semptomlar kişiden kişiye değişse de felcin uyarıcı semptomları arasında görüş kaybı, denge problemleri veya suratın tek tarafının çökmesi yer alıyor. Kalp krizi semptomları arasında ise göğüs ağrısı, göğüste basınç ve hatta nefes darlığı yer almakta… Bunların yanında mide bulantısı veya aşırı terleme de yaşayabilirsiniz.

Kalp sağlığınızı artırın

Kış aylarında bu önlemleri alarak kalp krizi ve felç riskinizi azaltın

-- Aşırı efor isteyen ani hareketlerden kaçının. Eğer yapmanız gerekiyorsa dinlenerek yapın.

Yazının Devamını Oku

Kış alerjinizden nasıl kurtulursunuz?

19 Şubat 2017
Dışardaki polenler kışın gelmesiyle birlikte yok oldu. Bu sefer de evlerimizde saklanan alerjenler başa bela. Soğuk havada sık sık burun çekme sıkıntısı yaşıyorsanız, işte yardımcı olabilecek birkaç ipucu...

Bahar alerjilerini tanımlamak kolay. Ama iç mekân alerjilerinin sebebini belirlemek daha zor. Bunun nedeni evinizde birçok potansiyel alerjen kaynağı olması ve siz evde oldukça bunlara maruz kalmanız. Belirtilerinize dikkat etmeye çalışın. Günün hangi saati olduğuna, evin neresinde olduğunuza, sıcaklık, nem ve kişi ya da hayvanların varlığı/yokluğu gibi faktörlere dikkat edin. Diğer birçoğu gibi bu çevresel faktörler mevsimsel çileniz hakkında aydınlanmanıza yardımcı olacak.

- TETİKLEYİCİ FAKTÖR 1: SICAKLIK

Hava kışın büyük ölçüde kurur. Evlerimizdeki sıcaklık da bu kuruma etkisine katkıda bulunur. Sıcak hava burnunuzu, genzinizi ve gözlerinizi kurutarak hassasiyetini artırabilir.

YAZ KENARA: Ortamı rutubetlendirmek ve havaya gereken nemi vermek probleminize çözüm olacak. Çoğu insan bu işin tek çözümünün nem aygıtları olduğunu zannetse de su dolu metal veya seramik bir kap da işinize yarar. Kabı kaloriferin üzerine koymanız yeterli. Kap ısındıkça su sıcak havaya doğru buharlaşacak ve nem katacak.

- TETİKLEYİCİ FAKTÖR 2: EVCİL HAYVANLAR
Hayvan kepeği bilinen bir alerji nedeni ancak kış aylarında bu problem daha da büyüyor. Bunun nedeni, iç mekânda daha fazla vakit geçirdiğinizden hayvan kepeğine daha çok maruz kalmanız. Dolayısıyla daha ciddi reaksiyonlara yol açıyor.

YAZ KENARA: Antihistamin ilaçlar alerjik reaksiyonları bloke etmeye yardımcı oluyor. Bir hayvana yaklaşmadan 30 dakika önce uyku hali yapmayan bir antihistaminik alın. Bu sayede zaten başlamış olan bir alerji atağından uzak durmuş olursunuz.

- TETİKLEYİCİ FAKTÖR 3: TOZ

Yazının Devamını Oku