Soğuk yeşil çay için
Yeni bir çalışma 1350 mg yeşil çay özü ve 50 mg C vitamini almanın zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalan cildin kızarıklıklarının azalttığını gösterdi. Yeşil çay cildin UV ışınlarına karşı doğal enflamatuar tepkisini azaltmaya yardımcı oluyor. Bir miktar yeşil çayı demleyin, buzdolabında bekleterek soğuk için.
Çikolata yiyin
Yüksek kaliteli bir bitter çikolata sağlıklı bir tansiyon seviyesini desteklemekten çok daha fazlasını yapıyor. Alman araştırmacılar 12 hafta boyunca her gün yüksek flavanoidli kakao içen kadınların UV ışınlarına maruz kaldıktan sonra ciltlerinde yüzde 25 daha az kızarma meydana geldiğini, kan akışının çok daha iyi gittiğini, daha nemli kaldığını ve daha yumuşak bir cilde sahip olduklarını açıkladı. İster toz ister bar şeklinde olsun daha fazla flavanol almak için en az yüzde 70 kakao içermeli... Eğer kalori hesabı yapıyorsanız porsiyonlarınızı ölçülü tutun.
Yemeklere domates püresi ekleyin
Büyük manav veya pazardan alışveriş yaparken ilk zorlandığımız kısım hangi gıdayı nasıl seçeceğimiz oluyor. Hangileri salata, hangileri yemek için daha iyi? Bunu öğrenmenin en kolay yolu sormak tabii ki... Satıcılara danışın, tavsiye alın.
Hastalarıma daha fazla sebze tüketmeleri gerektiğini söylediğimde çoğu tatlarından şikâyet ediyor. Çok yavan olduklarını söylüyorlar. Ancak bu şikâyetler sebze dünyasının çeşitliliğini henüz keşfetmediklerinden kaynaklanıyor. İşte benim besin deposu favorilerimden birkaçı:
- Pazı: Bu yeşil yapraklı bitki A, C, K vitaminleriyle demir ve kalsiyum zengini. Çiğ de tüketebilirsiniz ancak pişirmek daha iyi. İstediğiniz gibi pişirebilir ve ıspanağın yerine koyabilirsiniz.
- Sarmısak sapı: Bu tuhaf görünümlü kıvrık saplar sarmısağın bir parçası. Daha hafif sarımsak aromasına sahip olup aynı muhteşem besin maddelerini taşırlar. Birçok yerde kullanılabilirler ancak benim kişisel favorim ev yapımı sarmısak saplı pesto sosu...
- Pancar: Her yerde bulunuyor. Bol miktarda vitamin ve mineral içeriyor. Kesip salatalara ekleyebilir, patates yerine tavada pişirebilir veya dilimleyip patates gibi fırında pişirebilirsiniz. Ayrıca yapraklarının da yenebilir olduğunu unutmayın!
- Kiraz:
Yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol, hem kadın hem de erkeklerde birinci ölüm nedeni olan koroner kalp hastalığının ana etmenlerinden. Yapılan çalışmalar çikolatanın ana maddesi olan kakaonun kan basıncı ve kötü kolesterolü düşürerek kalbe destek olduğunu gösteriyor. Kakaodaki flavanol, hücrelerin serbest radikallerden gelen hasara karşı direnmelerine, kan dolaşımını düzenlemeye, kan pıhtılarının oluşma potansiyelini azaltmaya ve damarları rahatlatmaya yardımcı oluyor. Kakaodaki oleik asit de kötü kolesterol seviyesini düşüren tekli doymamış bir yağ. Canınız hâlâ çekmediyse, çikolatanın mutluluk hormonları olarak bilinen seratonin ve endorfin seviyelerini yükselttiğini de aklınızda tutun. Ancak, faydası dokunabilmesi için sütlü veya beyaz değil, bitter çikolata tercih etmelisiniz. Fakat piyasada satılan işlenmiş bitter çikolatalar yeteri kadar flavanol içermez. Sağlıklı bir bitter çikolata için etikette şunlara dikkat edin:
En iyisi en koyusu
-- Yüzde 70 veya daha fazla kakao oranı olan, ilave şeker içermeyen veya çok az içeren koyu renkli çikolatalar alın.
-- Palm ve hindistancevizi yağı yerine kakao yağından yapılmış çikolatalar tercih edin.
-- Kötü kolesterol seviyesini yükselten hidrojene veya kısmen hidrojene yağlar içermemesi gerek.
Sadece kendisini tüketin
Eğer çikolatayı hamur işleri, karamel, tatlı dolgular veya marşmalov gibi başka şeylerle birlikte tüketiyorsanız bu, yarardan çok zarar verir. Benzer şekilde, normal beslenmenizin üzerine çikolatayı eklemek de size ekstra kalori ve kilo olarak döner. Bunun yerine normalde tükettiğiniz tatlı veya abur cuburlar yerine çikolatayı koymaya çalışın. Diğer abur cuburlar gibi çikolatayı da dozunda tüketmelisiniz. Günde 28-30 gramla kendinizi sınırlamaya çalışın.
- Meyve-sebzeler: Maksimum faydayı sağlamak için her renkten seçmeye özen gösterin.
- Tam tahıllar: Kinoa, esmer pirinç, karabuğday gibi tam tahılların enflamasyon önleyici özelliği var. Yavaş sindirildikleri için kan şekerini birden yükseltmiyorlar.
- Deniz ürünleri ve yağsız et: Kırmızı et birçok sağlık problemiyle bağdaştırılan doymuş yağlar içeriyor. Balık bu konuda daha sağlıklı. Ayrıca yağsız et ve kümes hayvanları da ölçülü tüketildiğinde bu konuda fayda sağlayabilir.
- Sağlıklı yağlar: Ekstra sızma zeytinyağında bulunan polifenoller çok güçlü antioksidanlar. Avokado ve çiğ kuruyemiş gibi diğer sağlıklı yağlar da enflamasyonla savaşmaya yardımcı.
- Baharat: Zencefil, zerdeçal ve tarçın gibi taze baharat ve bitkiler diğer iyi bilinen enflamasyon önleyici. Aşırı tuz yerine bunları kullanın.
- Çay: Bedeninizi sakinleştirmek için bitki çayları da iyi alternatifler. Günde bir-iki fincan taze bitki çayı içmeye özen gösterin.
BAKIN, BUNLAR DA SUÇLULAR
Pancar yaprağı
Pancar yapraklarını atmayın! Günde yarım kâse pişmiş pancar yaprağının kalbinize faydası gerçekten büyük. Bu göz ardı edilen yapraklar harika bir çözülebilir lif kaynağıdır ve kolesterol emilimini bloke etmeye yardımcı olur. Bu yapraklar aynı zamanda tansiyonu düşürmeye yardımcı olan potasyum bakımından da oldukça zengindir.
Kanola yağı
Kanola yağındaki bitki sterolleri vücudunuzun kötü kolesterolü emmesini önlemeye yardımcı olur. Kanola yağı aynı zamanda vücuttaki enflamasyonu azaltmaya yardımcı antioksidanlar içerir. Faydalanmak için günde sadece bir yemek kaşığı kullanmanız yeter.
Bitter çikolata
1- Spor kan şekerinizi düşük tutar
Diyabet riskiniz en çok ne yediğinizden ve ne kadar spor yaptığınızdan etkilenir. Spor yapmak vücudunuzu, kan şekerinizi düşük seviyede tutmaya yardımcı olan insülin hormonuna karşı daha hassas hale getirir. Bu da kan şekerinizin gün içinde sürekli normal seviyede kalmasına yardımcı olur.
2- İşlenmiş yiyecekler kontrolü zorlaştırır
Çok fazla işlenmiş şeker veya un içeren tatlı yiyeceklerden uzak durmalısınız. Bu yiyecekler kan şekerinizi aniden yükselterek vücudunuzun kan şekerini kontrol altında tutmasını zorlaştırır ve uzun vadede sizi diyabete sürükleyebilir.
3- Doktorun söylediklerine kulak verin
Kolesterolünüzü sağlıklı şekilde kontrol altında tutmayı öğrenmelisiniz. Eğer yüksek kolesterolünüz varsa muhakkak onu düşürmeniz gerek. Evet, genlerinizi değiştiremezsiniz ama doktorunuz kolesterolünüzü düşürmeye yardımcı ilaçlar yazabilir ve siz de beslenme, yaşam tarzı gibi faktörlere dikkat ederek kalp sağlığınızı daha fazla koruyabilirsiniz.
Diyabet, kalp hastalığına en çok etki eden faktörlerden biridir. Kan şekeri ne kadar yüksek olursa kalbi besleyen damarlar o kadar zarar görür ve bu da kalp krizi riskini artırır.
Denise Richards’ın yumuşak saç sırrı
Denise Richards’ınkiler gibi muhteşem saçlar için olgun bir avokadoyu bir kâsede ezin ve bir yemek kaşığı zeytinyağı ekleyin. Karışımı yıpranmış saça, özellikle de uçlarına uygulayın. Bir duş bonesi takarak 20 dakika bekleyin, iyice durulayın ve şampuanlayın. Bu terapiyi iki haftada bir yapın.
Jennifer Anniston’ın pürüzsüz gözaltı sırrı
Ünlü aktris kırışıklıklara karşı her gece gözlerinin altına vazelin sürüyor. Sabah uyandığında da gözlerdeki şişlikler için bir kaba su doldurup içine buz koyuyor ve yüzünü suya batırıyor. Soğuk su damarları büzüştürerek kan akışını yavaşlatıyor ve şişliği önlüyor.
Catherine Zeta-Jones’un parlak saç sırrı
Saç uzmanları yıllardır saçlardaki hasarı en iyi şekilde onarması için bira kullanıyor. Birayı doğrudan saçınıza sürün ve beş dakika bekletin. Sonra şampuanlayın. Bunu haftada bir, ılık birayla uygulayın.
Kabızlık herkesin başına gelebilir ve kabızlık diye adlandırdığımız şey, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Günde üç ve haftada üç arası olan bağırsak hareketleri normal kabul edilir. Eğer her zamanki düzeninizde gitmiyorsanız, bir kabızlık söz konusu olabilir.
Örneğin normalde günde üç defa tuvalete çıkıyorsanız, iki gün boyunca tuvalete gitmemek kabızlık kabul edilebilir. Ancak normalde birkaç günde bir gidiyorsanız, kabızlık yaşıyor olmanız için tuvalete çıkamamanız bir haftayı bulabilir.
Beslenme: Yedikleriniz, bağırsak hareketleri üzerinde büyük etkiye sahiptir. Düzenli tuvalete çıkmanızdaki en büyük faktörlerden biri liftir. Kabızlık probleminiz varsa meyve-sebze ve tam tahıl tüketiminizi artırmayı deneyebilirsiniz.
Su: Yüksek lifli besleniyor olsanız bile vücudunuz susuz kalıyor olabilir. Aldığınız suyun çoğu vücudunuz tarafından emilse de sindirim kanalınız da işlerin düzenli gitmesi için suyun birazını kullanır. Eğer kabızlık sorunu yaşıyorsanız gün içinde bir-iki bardak daha fazla su içmeyi deneyin.
Egzersiz: Egzersiz bağırsaklarınızı çalıştırır. Günde sadece 20 – 30 dakikalık bir yürüyüş bile işe yarayabilir.
Kafein: