Yeni doğan yavruların hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan, bulaşıcı hastalıkların başında parvo geliyor. Kanlı bir ishale neden olduğu için bu şekilde bilinen viral kaynaklı bu hastalık çok hızlı ilerler ve kolayca bulaşabilir.
Enfekte köpekle bir arada olan diğerlerinin yakalanma riski çok yüksektir.
Parvolu hayvanın dışkısıyla direkt temasın yanı sıra bulaştığı mama kabı, oyuncak, kıyafet, yatak kullanımı da bulaşmaya zemin hazırlar.
Hastalık etkeni parvovirüs vücuda girdikten sonra 4 ila 14 günlük bir kuluçka süresi sonunda kendini gösterme başlar. Kusma ve basit bir ishalle başlayan hastalık 24-48 saat içindesizlik, iştahsızlık, karın ağrısı bulgulara eşlik eder.
Basit gibi gözüken ishal şiddetlenir ve kanlı görünüm alır. Hasta hayvan aşırı su kaybettiği için dehidrasyon ortaya çıkar. Başlangıçta tespit edilen hastalıklarda tedavi şansı vardır. Tedavi yaptırılmazsa virüs kalp kasında tutulur. Taşikardi, hipotermi (düşük ateş), kan kaybı, nabız düzensizliği ve bağırsakta sıvı birikimi ortaya çıkabilir.
Bağışıklığı düşük yavrularda tedavi daha zordur ve her zaman iyi sonuçlanmayabilir. Annesi aşılı, yeterince anne sütü almış, aşılama ile bağışıklığı güçlendirilmiş köpeklerde hastalık riski düşük, vücut direnci yüksektir.
Aşılı annenin yavrularını sahiplenmek, yavruyu anneden erken ayırmamak, 50-55 günlük olunca mutlaka aşı programını başlatmak hastalık riskini azaltır.
Cezai yaptırımların yetersizliği, suçu net olarak tespit edilmesindeki zorluklar, suç tanımının yeterince belirgin olmaması nedeniyle ya para cezası kesildi ya da işlem yapılamadı.
Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Polisi tam da bu noktada bir boşluğu dolduracak gibi gözüküyor.
*
Geçen hafta temel eğitim kursları yapılan yeni polis branşında ilk etapta 260 personel görevlendirilecek.
Veteriner fakültesinden mezun olup polislik mesleğini seçenlerin ağırlıkla tercih ettiği yeni birimde görev alanlar; hayvanlar, çevre ve doğa ile ilgili suç ihbarlarında görev yapacak.
İşin içinde polis olması suça eğilimli olanlar açısından caydırıcı gözükebilir ancak suçu sabit olanlarla ilgili cezalar para düzeyinde kalırsa sonucun çok da değişmeyeceğini düşünüyorum.
*
Özellikle kedi sahiplenme oranı son bir yıl içinde ciddi oranda arttı. Kedi köpek sahiplenmeden önce bakımı, beslemesi, sağlığı, eve uyumu, ırk seçimi gibi konularda sık sık gerek telefonla gerek yüz yüze danışmanlık veriyoruz.
Irk seçimi ilk sorulan sorulardan...
Eğer köpek besleyecekseniz nerede yaşayacağı, yaşam alanının büyüklüğü önemli bir faktör.
Iri ırk enerjisi yüksek bir köpeğin yaşam alanı apartman daireleri değil. Daha geniş, hareket kısıtı olmayan alanlara ihtiyacı var. Çiftliğime, bahçeme, işyerime bekçilik yapsın düşüncesindeyseniz her insana sevgiyle yaklaşan, başını okşayanı dost bilen köpeklerden uzak durmanız yerinde olacaktır.
Köpek ırklarının gerek fiziksel gerek sosyal özelliklerine ilişkin internetten detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
DİŞİ Mİ, ERKEK Mİ OLMALI?
Kedi sahiplenecekseniz uzun ya da kısa kıllı oluşunun yanı sıra hareketli ya da daha miskin yapıda oluşuna göre bir seçim yapabilirsiniz.
Birçok bilinmezle hayatımıza giren virüsle ilgili evcil hayvan sahiplerinin teirginlikleri had safhada.
Hasta sahiplerimiz ‘testim pozitif çıktı kedime bulaşmasından korkuyorum’, ‘kızım COVID hastası. Köpeğini evime getireceğim, köpekten bana bulaşmasından endişeliyim’, ‘filyasyon ekibine sorduk köpeğinize bulaşırsa ölür yanıtını aldık ne yapacağız şimdi’, ‘köpeğim corona pozitif biz de de COVID çıktı durumu kötüye gider mi’, ‘birkaç gündür misafirimiz olan kedinin sahipleri hastalanmış kedide bir şey var mıdır’ sorularıyla telefona sarılıyorlar.
HAYVANLARA BULAŞMIYOR
Salgın ilk başladığında evcil hayvanlarını panikle sokağa bırakanlar olmuştu.
Hastalığın evcil hayvanlardan kaynaklanmadığı, hayvanlara bulaşmayacağı konularında elimizden geldiğince bilinçlendirmeye çalıştık.
Meslektaşlar olarak bu konuda epey başarılı olduk ancak ilgisiz, bilgisiz kişilerin yorumları nedeniyle hastalık durumundaki kişilerin endişeleri artıyor.
Buradan bir kez daha söyleyelim evcil hayvanınızdan size ya da sizden evcil hayvanınıza COVID-19 bulaşmaz.
Hekimcilik oynayarak evcil hayvan sahiplerini yanlış yönlendirenlere karşı doğru bilgileri verme konusunda veteriner hekim olarak kendimi sorumlu hissediyorum.
Yavrulara ‘4 aylıktan önce aşı yapılamayacağı, ağırlığı 1.5 kilo olana kadar aşının ölümüne neden olduğu, 2 aşı arasında en az bir ay zaman bırakılması’ sosyal medyada dolaşan yalan yanlış bilgilerden bazıları...
BİLİMİN IŞIĞINDA
Şimdi gelelim yıllarca süren bilimsel çalışmalar sonucu ortaya konulan doğrulara:
Yavru bir hayvana 45 günlük olunca iç dış parazit ilaç uygulaması yapabiliriz. Kedi annesinin yanındayken sahipleri uygulamayı yaptırmaktan imtina edebiliyor bu yüzden ilk yapılması gereken uygulamalar arasındadır.
İLK 60 GÜNLÜKKEN
Yavru kedi ya da köpek 60 günlük olduğunda ilk aşısını yapmak isteriz.
Bulaşıcılığı yüksek öldürücü bu hastalık idrar, kan, salya, kusma sonucu çevreye yayılır, bunlara temas eden bir başka kedinin enfekte olma ihtimali yüksektir ancak karma aşıları yapılmış olan kediler hastalığa karşı bağışık olduklarından virüsle temas etseler bile hastalanma riskleri oldukça düşüktür. Hastalık yavru kedileri olduğu gibi yetişkin kedileri de etkileyebilir.
*
İshal, dışkıda kan, yüksek ateş, iştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı hastalığın başlıca semptomları arasındadır.
Ağız ve burun boşluğu yolu ile vücuda giren virüs lenf yumrularında tutular. Çoğalarak kan yoluyla diğer organlara yerleşir.
Virüs enfekte kedinin beyaz kan hücrelerine saldırı.
Hayvanın bağışıklığı düşer bu da diğer hastalıkların oluşumuna zemin hazırlar. Kanlı ishal nedeniyle kırmızı kan hücreleri azalır ve hastada anemi baş gösterir.
İLAÇ TEDAVİSİ YOK
Virüs kaynaklı bir hastalık olduğundan ilaçla tedavisi yoktur.
Anne yanından ayrılmaması gereken 30-35 günlük hayvanları verip antiparaziterlerinin yapıldığını söyleyenlere de iki aylık yavru kedi ya da köpeğin tüm aşılarının yapıldığını iddia edenlere de denk geldik, geliyoruz. Parazitlerinin yapıldığı iddia edilen hayvanların kısa bir süre sonra pire ve kurt şikayetiyle kliniğimizi ziyareti rutin haline geldi.
Yavru bir kedi ya da köpeğe 45 günlükten önce antiparaziter ilaç uygulanamaz. 60 günlükken aşı programı başlatılır, aşıların tamamlanması en iyi ihtimalle 40-45 günü bulur.
Bebeklik aşısını yaptırdık diyenler de oluyor. Hayvan sahibinden aşı karnesini istiyoruz karne verilmediğini öğreniyoruz. Veteriner hekim evcil hayvana aşı yaptığında karne düzenler, karneye aşının etiketini yapıştırır, imza ve kaşesiyle onaylar. Karne yoksa aşı yapılmamıştır. Aldatmacayı daha organize biçimde yapanlar da var. Herhangi bir aşı karnesine nereden buldukları şüpheli aşı etiketini yapıştıranlar ya da başka hayvana ait bir karneyi teslim edenler...
Bu kişilerin yaptıklarının dolandırıcılıktan çok da farkı yok. Üstelik evcil hayvana gerçekten aşı yapılmasına engel olup sağlığı ile oynamaları da cabası.
Bursa’da kliniklerin kendi bastırdıkları ya da ilaç-aşı firmalarının promosyon olarak verdiği karneleri kullanma dönemi bitti. Bursa Veteriner Hekimler Odası’ndan alınan seri numaralı tek çeşit pet pasaportu kullanılıyor. Farklı tipte bir karne veriliyorsa şüpheli yaklaşmak da fayda var.
Sağlıkla kalın aşısız kalmayın...
Köpeğinizin göbek deliğinin olduğu yerde fındık ya da ceviz büyüklüğünde bir şişlik gözlemlediyseniz göbek fıtığı olabilir. Böyle bir durumda veteriner hekiminizle görüşmeniz faydalı olacaktır.
Fıtığa cerrahi müdahale yapılıp yapılmayacağına muayene ve kesin teşhis sonrası karar veririz. Karar verirken fıtığın boyutları, büyüme eğiliminde olup olmadığı önemlidir. Küçükse operasyondan yana tercih kullanmayız ancak düzenli kontrollerle durumun takip edilmesi iyi olacaktır.
Büyük çaplı fıtıklar çok hareketli ve sıklıkla havlayan köpeklerde daha hızlı büyüme eğilimine girebilir. Bu gibi durumlarda en sağlıklısı ameliyattır. Fıtığın büyük olduğu vakalarda bağırsak gibi organlar fıtıkla bütünleşebileceğinden operasyona kısa sürede karar verilmesi önem taşır.
Göbek fıtığı operasyonlarında fıtık içeri yapıştığı yerden ayrılır. Doku kesilerek alınır veya karın boşluğuna geri itilebilir. Bu kararı operasyon sırasında veteriner hekim verecektir.
Operasyonun başarısı kadar iyileşme sürecinde tavsiyelere uyulması da köpeğin hızlı biçimde sağlığına kavuşmasında etkilidir.
Operasyon sonrasında alan kısıtlaması tavsiye ederiz. Kısıtlamadaki amaç atlama, zıplama gibi ani hareketleri yapmasının önüne geçmektir. Dikişlerin zarar görmesi engellenmeli, gerektiğinde yakalık kullanılmalıdır. Reçete edilen ilaçlar düzenli kullanılmalı, yara bakımı ihmal edilmemelidir.
Sürekli havlama davranışı sergileyen köpeklerde operasyon sonrası havlamanın en aza indirilmesi için yaşam alanının değiştirilmesine de ihtiyaç duyulabilir. Havlamasını tetikleyen etkenlerden uzaklaştırılması sağlanabilir.