Çıldırın çıldırın!

KOLUNU şöyle bir sıvazlıyor. Sonra saatini gösterip tribündeki onbinlere soruyor...

Saat kaç?

Hep birlikte bağırıyorlar...

20.45.

Ve soruyu soran kişi, ligin bitimine daha haftalar kala inanç dolu bir sesle tribündeki kalabalığa şampiyonluk sözü veriyor.

Ve sözle birlikte gün, saat ve mekanı da belirliyor. Sonra söz verdiği tarihte Ali Sami Yen’in çimlerine çıkıp yine onbinlere soruyor...

Saat kaç?

Yanıt geliyor...

20.45.

İşitmedim kaç?

20.45.

Ve bir soru daha soruyor...

Şampiyon kim?

Yer-gök inliyor...

Cimbom- Cimbommm...

Sonra hep bir ağızdan bir şarkıya başlıyorlar...

Çıldırın çıldırın Cimbom için çıldırın!

Gerçekten çıldırtıyor bu Cim Bom... Düşündükçe çıldırtıyor... Parasız-pulsuz, sorunlu ve sakat bir ordu tüm kaleleri yıkıp nasıl şampiyon olabilir?

Soruşturup- araştırıyorum bir ipucu yakalayamıyorum. Başkalarını dinliyorum hatta tartışıyorum yine de somut bir sonuç yok.

Öyleyse, bu başarının sırrı o kolunu sıvazlayan adamda!

Evet, o adamda. Bana göre onda!

Böyle düşünürken, Sayın Polat çıkıp bir beyanatla bu konuya kendisinin de şaşırdığını vurguluyor. Ve diyor ki...

Bu başarı ve bu şampiyonluk bir tez konusudur!

Onbinleri ayaklandıran o adam da, işin içinden çıkamıyor. Ve kerametin sadece kendinde olmadığını, sanki bu demeçle vurguluyor.

Daha da öteye gidip, akademik bir araştırma öneriyor...

Öyleyse işin sırrını çözene dek aramaya devam... Ve ararken de hep bir ağızdan bir şarkı söyleyelim mi.

Çıldırın çıldırın. Cimbom için çıldırın!

* * *

BU iş,
gerçekten bir tez konusu. Araştırırken, gözüm bir habere takıldı...

G.Saray’ın 25 kişilik kadrosunda 16 futbolcu ilk kez şampiyonluk sevinci yaşamış!

Yani... Şampiyonluğa aç bir kadro.

İyi de, saymaya kalksan Beşiktaş’ta da aynı sayıda futbolcu bulursun. Niye şampiyon değil.

Geç öyleyse. Kerameti başka yerlerde ara.

Kadronun çapı- kalitesi mi? Olamaz... Kadronun yarısı sakattı. Üstelik F.Bahçe’yi saymaya kalksan, sanki dünya karması...

Öyleyse, keramet bunda da değil.

Aşırı Galatasaray sevgisi olabilir mi?

Bir noktaya kadar. Profesyonel bir futbolcu için sevginin de bir sınırı vardır.

Öyleyse?

Sevgi muhabbeti de boş. Başka yerlerde ara bu şampiyonluğun sırrını!

Peki nerelerde arayıp bulacağız be kardeşim...

Kaçıp giden Kalli’nin attığı temelde mi. Bazı özel isimlerin aklında mı. Yönetimin duruşunda tavrında mı. Tepeden tırnağa yerli malı bir teknik kadronun becerisinde mi... Tribündeki taraftarın vefasında mı. Yoksa kolunu durmadan sıvazlayan o adamda mı. Kimde?

Ama sayın Polat da, "Şampiyonluğumuz ve başarımız bir tez konusudur" diyorsa... Bu şampiyonluğun sırrı gerçekten araştırmaya değer. Ve ararken de hep bir ağızdan söyleyelim...

Çıldırın çıldırın Cimbom için çıldırın!
Yazarın Tüm Yazıları