FIFA Dünya Kupası’nın açılış maçında ev sahibi Katar’a 2 gol atan Ekvadorlu Enner Valencia’dan sonra Belçika’yı Kanada karşısında galibiyete taşıyan Michy Batshuayi’nin bu performanslarıyla Fenerbahçeli futbolcuların kupada attığı gol sayısı 3 oldu. Sarı lacivertliler bu oyuncuların golleriyle birlikte kupada Barcelona ve Paris Saint Germain ile birlikte en golcü kulüp haline geldi.
3 Gol: Fenerbahçe (Batshuayi - Valencia) 3 Gol: PSG (Messi, Mbappe, Soler) 3 Gol: Barcelona (Gavi, Ferran Torres)
SAHADA DA BİRLİK OLSANIZ YA!
Almanya Milli Takımı, Dünya Kupası maçı öncesi FIFA’nın takım kaptanlarının ‘One Love’ kol bandı takmasını yasaklamasını protesto etti. Oyuncular, Japonya maçı öncesinde takım fotoğrafı çektirirken ağızlarını elleriyle kapatarak poz verdi. Elbette bu protesto takımın maçı kaybetmesiyle farklı bir boyuta dönüştü. Alman medyası oyuncuların saha dışındaki birlikteliğini oyunda göremediklerini yazarak oyunculara ağır eleştiriler yaptı.
İSPANYA REKORLARI ALT ÜST ETTİ
İspanya ilk maçta Kosta Rika’yı 7-0 yenmekle kalmadı rekorları da alt üst etti. İlk yarıda 537 başarılı pas yapan İspanyollar resmi olarak Dünya Kupası’nda elde edilen en yüksek sayıya ulaştı. 1043 pas girişiminin 976’sında başarıya ulaşan Luis Enrique’nin öğrencileri rekorları alt üst etti. Rekorlar bununla da sınırlı kalmadı elbette. Yüzde 82 ile topa sahip olan İspanya bu alanda da rekor kırdı.
JAPONLAR'DAN EV SAHİPLERİNE TATLI SÜRPRİZ
Arjantin'i 2-1 yenen Suudi Arabistan kupanın en büyük sürprizine imza atmakla kalmadı. Oynadığı futbolla da turnuvada daha çok işler yapacağının sinyallerini verdi. 26 oyuncusunun toplam değeri 30 milyon Euro olan Suudi Arabistan neredeyse 20 katı değerindeki 650 milyon Euro’luk Arjantin’i mat etti. Takım değeri bir Messi bile etmeyen Arabistan’da golleri atan Al Shehri (1 milyon Euro) ve Al-Dawsari (2 milyon Euro) 3 milyon Euro’luk piyasa değerine sahip.
OTOBÜS ÇEKMEDİLER, OYUNLA YENDİLER
Herve Renard yönetimindeki Arabistan oyun tarzıyla da fark yarattı. Herkes onlardan deyim yerindeyse kale önüne otobüs çekmesini beklerken onlar tam tersi hem ofsayt taktiğiyle hem de rakip yarı sahada presle Arjantin’in oyununu bozdular. Ve hem dünyaca ünlü yıldız Lionel Messi’nin Arjantin’inden 36 maçlık yenilmezlik serisini aldılar hem ülkelerinde resmi tatile sebep oldular hem de grubun dengesini daha ilk maçtan bozdular.
HERVE RENARD FARKINI BELLİ ETTİ
Onun için söyleyecek çok şey var aslında. İki farklı takımla Afrika Uluslar şampiyonluğu kazanan ilk teknik direktör olan Renard, Fas’ı da 20 yıl sonra 2018 Dünya Kupası’na götürmüştü. Ve son olarak parlak CV’sine 2022 Dünya Kupası’nda Arjantin galibiyeti ekledi.
MESSI-RONALDO'YU BIRAK GUILLERMO OCHOA'YA BAK
Herkes Messi ve Ronaldo‘yu konuşurken bir kupa efsanesi olan Guillermo Ochoa bir kez daha sahneye çıktı ve “Herkesi unutun. Dünya Kupası benim sahnem” dedi. Dünya Kupası ve Meksika deyince akla ilk gelen isim kaleci Ochoa oluyor. Her 4 yılda bir yaptığı kurtarışlarla kendini hatırlatan Ochoa geçtiğimiz gün de Lewandowski’nin penaltısını kurtararak kupa modunu aktif hale getirdiğini bir kez daha gösterdi.
Ömer Ali’nin büyük hatasını çok iyi değerlendiren Bertuğ 12.dakikada attığı golle Başakşehir’in tüm hesaplarını bozdu. Bu gol aynı zamanda ilk yarıda Hatayspor’un bulduğu tek pozisyon oldu. Başakşehir topa sahip olan taraftı ancak istediği oyunu bir türlü uygulayamadı. Özellikle Volkan Demirel rakibin üstün yanlarını iyi çalıştığını Başakşehir’in oyununu bozarak çok iyi gösterdi. Emre Belözoğlu, bu sezon Okaka, Munir, Deniz, Aleksic ve Berkay beşlisini kullandığı maçlardaki üretkenliği ilk 45’te bulamadı. İkinci yarıyla birlikte Başakşehir fabrika ayarlarına döndü. Çabuk yön değiştirmelerle kanatlardan alışık olduğumuz organizasyonlarına dönen Başakşehir 3. bölgedeki etkinliğini artırdı. Bu sayede 60-65 arası iki gol bularak öne geçtiler. Ancak Ömer Ali’den sonra bu kez kaleci Volkan’ın hatasıyla beraberlik golünü kalesinde gören yine Başakşehir oldu. Golden sonra ani hücumlarla rakibin dengesini bozmaya çalışan Hatay bu planında başarılı oldu.
Ev sahibi, hızlı taç atışına reaksiyon veremeyen rakibini çaresiz yakalayarak 5 dakika sonra yeniden öne geçti. Serdar Gürler’in son dakikadaki golü Başakşehir’in kurtarıcısı oldu. Hatay’da kısa sürede önemli işlere imza atan Demirel dünkü performansıyla Belözoğlu ile birlikte yeni dönemin parlayan hocalarından olduğunu bir kez daha gösterdi.
Başakşehir grup liderliği için çıktığı maçta Hearts’ı farklı yenip Konferans Ligi’nde son 16’ya kaldı. Maça alışık olduğumuz pas oyunuyla başlayan Başakşehir rakibin presine rağmen soğukkanlı oyunundan taviz vermedi. Ndayishimiye’nin golüyle rakibin direncini kısa sürede kıran Başakşehir özellikle Aleksic’in merkeze yaklaşıp Deniz’in kendini biraz daha ön tarafa atmasıyla Okaka ile savunma arkasında önemli boşluklar bulmaya başladı. Bu anlardan birinde Serdar farkı ikiye çıkararak Başakşehir’in soyunma odasına daha keyifli gitmesini sağladı.
BELÖZOĞLU FARK YARATTI
2. bölümde değişikliğe giden Belözoğlu, Berkay-Ömer Ali ikilisini sahaya sürdü. Değişiklikten saniyeler sonra Ömer Ali’nin asistinde topu ağlara gönderen Berkay olunca bir teknik adam dokunuşunun hemen sonuç verdiği anlardan birini izlemiş olduk. Emre Belözoğlu teknik adamlıkta daha çok mesafe kat edeceğinin sinyallerini sadece son 16’ya kalarak değil oyun yelpazesinin genişliğiyle de ispatlamış oldu. Şu bir gerçek Başakşehir direkt hücumu tercih etmeyen bir takım ama oynadığı pas oyunu ve kadro genişliği Konferans Ligi’nde final oynaması için fazlasıyla yeterli...
ALKIŞLAR ÇALIMBAY’A
Maç öncesi Rıza Çalımbay ligi düşünerek ‘rotasyona gidebiliriz’ demişti. Öyle de oldu. Yatabare, Saba ve Njie gibi hücumda değişmez oyuncuları kenarda tutan Çalımbay liderlik için büyük önem taşıyan maça farklı bir 11’le başladı. Gole kadar Sivas’ın pozisyonu dahi yoktu. Sonra beraberliğe rağmen skoru tutmayı başaran Sivas, oyun anlamında keyif vermese de gruptan lider çıkmayı başarması her şeyden önemliydi. Üç sezondur kısıtlı imkanlarla Avrupa’ya götürdüğü Sivas’ı bu kez grup lideri olarak son 16’ya taşıyan Çalımbay ve oyunculara kocaman bir alkış...
Sezon boyu kısıtlı ve yaşlı kadroya rağmen tüm kulvarlarda mücadele etmeye devam ettiler. Cluj karşısında son zamanların en iyi futbolunu oynadıklarını söyleyebilirim. Hem topa sahip olup hem de sabırla pas yaparak rakibin istediği oyunu oynamasına izin vermediler. İlk yarı Yatabare’nin golü takımın moralini daha da artırdı. 2. devrede de üstün oyununu sürdüren Sivas, Gradel ve Yatabare’nin golleriyle çok rahat sonuca ulaşt
2'DE 2 İLE CEVABI İLETTİ
Maç öncesi Romanyalı bir muhabirin “Sivas gibi küçük bir takım Romanya’da defalarca şampiyonluk yaşamış Cluj karşısında nasıl bir futbol sergileyecek?” sorusuna Rıza hoca en güzel cevabı içeride de kazanıp liderlik koltuğuna oturarak vermiş oldu.
BAŞAKŞEHİR TUTUKTU
Liderlik için sahaya çıkan Başakşehir ilk 15 dakikalık bölümde topa sahip olarak dengeli bir oyun tercih etti. Tam da bu anlarda kaleci Muhammed’in asistinde gelen Aleksic golü işleri daha da kolaylaştıracak gibiydi. Ancak Fiorentina’nın Kouame üstünden sağ kanattan kurduğu oyun Luka Jovic’le sonuçlandı ve maça kısa sürede yeniden denge geldi. Fiorentina’nın Leao’su diyebileceğimiz bir potansiyele sahip Kouame her iki golde de fark yaratarak galibiyette ön plana çıktı. Fiorentina, İstanbul’daki mağlubiyetten gereken dersleri çıkarmıştı.
Başakşehir alıştığımız oyun anlayışından uzak bir görüntü sergiledi. Yine de umutsuz olmaya gerek yok. Liderlik için, Hearts ile içeride oynayacakları, son bir şansları var. Bugüne kadar iyi oyunla buralara kadar gelen Başakşehir’in bu şansı iyi kullanacağından şüphem yok...
Paderborn Üniversitesi mezunu olan Schmidt aynı zamanda bir makine mühendisi. Yaklaşık 8 yıl mesleğini severek yaptı. Ailesiyle vakit geçirmek, yürüyüşe çıkmak ve Bruce Springsteen dinlemek en büyük tutkusu. Hiçbir zaman antrenör olmayı gerçekten istemedi hatta ailesi için işi bırakmayı bile düşündü ama şimdi en çok arananlardan biri.
GEGGENPRES KODA EKLENDİ
Alman ekolünden geldiğinden Benfica’nın kodlarına kısa sürede ‘geggenpres’si ekleyen 55 yaşındaki teknik adam, takım istatistiklerinde gözle görülür bir yükseliş sağladı. Benfica şu an Portekiz Ligi’nde rakip sahada en fazla top kapma ve sahasında en az top kaybetme istatistiklerinde ilk sırada.
İLGİNÇ TATİKLER UYGULUYOR
Darwin Nunez başta Roman Yaremchuk, Everton ve Jota gibi pek çok yıldızı kaybetse de Schmidt, yerlerini Gonçalo Ramos, Joao Victor, Enzo Fernandez ve Alexander Bah gibi umut vaat eden oyuncularla doldurdu. Bu transferleri yaparken 60 milyon Euro da kâra geçtiler. Kadro kadar sistemi de değiştiren Schmidt, yüksek yoğunluklu prese dayalı asimetrik 4-2-3-1’e geçti. Benfica’nın yapısı, sisteme rağmen son derece akıcı. Topun etrafındaki sayısal üstünlüğü korumak, takımın temel ilkelerinden biri. Schmidt topa sahip olmanın tüm aşamalarına kontrollü bir yaklaşım sağlayan baskın taktikler geliştirdi. Savunma yaparken, rakibe çok fazla şans tanımadan son derece agresifler. İlginç taktiklerin yanı sıra son derece yetenekli ve gelecek vadeden bir kadroları var.
TAKIMIN KALBİ ENZO FERNANDEZ
Bu sezon 25 yaş ortalamasına sahip Benfica’nın en heyecan verici oyuncusu 21 yaşındaki Enzo Fernandez. Temmuzda 12 milyon Euro’ya River Plate’den transfer edilen oyuncu şimdiden Busquets sonrası Barcelona orta sahasının en önemli adayı. Oyunun temposunu ayarlama ve bölgelerde başarılı bir şekilde ilerleme konusunda kilit bir rol oynayan Enzo, progresif pas (öne doğru) konusunda da maç başına 10 gibi bir ortalamaya sahip. Hücumda Nunez’in yerini alan 21 yaşındaki Ramos da sezonun dikkat çeken isimlerinden. Altyapıdan çıkan genç futbolcu, bu sezon 16 gole (10 gol, 6 asist) etki etti. Schmidt ile savunmada şans bulan bir diğer altyapı ürünü ise 18 yaşındaki Antonio Silva.
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde bu sezonun peri masalı hiç şüphe yok ki Club Brugge’den geldi. B Grubu’nda Atletico Madrid, Porto ve Leverkusen ile oynadığı 4 maçta 10 puan toplarken tek gol dahi yemeyen mavi siyahlı takım, şimdiden tur atlamayı garantiledi.
Belçika Ligi’nde son 7 sezonun 5’inde şampiyon olan Club Brugge’ün başarısının sırrını öğrenmek için, 4 yıl bu kulüpte scout olarak çalışan Halis Yen ile konuştum. Halen Sint-Truiden Kulübü’nde U16 takımının antrenörlüğünü yapan Yen, dikkatle okunması gereken bilgiler verdi. Club Brugge’ün yapılanması nasıl?
Teknik direktör Carl Hoefkens kulüpte neleri değiştirdi? Ferran Jutgla, Raphael Onyedika, Bakar Sylla ve Kamal Sowah gibi oyuncular nasıl birer yıldıza dönüştü?
Tüm bu soruların cevaplarını Halis Yen’den öğrenelim...
SADECE ALTYAPIDA 33 SCOUT GÖREV YAPIYOR
· Club Brugge için ‘yeni Ajax’ yakıştırmaları yapılıyor; akademiden A takıma kadar kulüpteki yapılanmayı anlatır mısın?
Club Brugge, 2012 yılında Bart Verhaeghe’nin kulübün en büyük hissedarı olmasından sonra önemli adımlar attı. Sadece altyapıda 33 tane scout var. Gözlemci ağı ülkenin her noktasına dağılmış durumda. Belçika, ülke olarak futbola ve spora yatırım yaptı.
TESiSLERi YENiLEYiP ANTRENÖR YETiŞTiRDiLER
İstanbul’da da aynı baskıyla başladılar. Oyuncuların birbirine yakın ve hızlı olması, Okaka’nın sırtı dönük toplardaki başarısı ve servisleri sağ taraftan Caiçara-Deniz Türüç ikilisinin çizgiye basarak oyunu genişletmesini beraberinde getirdi. Bu anlarda Deniz Türüç’le ilk golü bulan Başakşehir “Devam edecek” diyen Emre Belözoğlu’nu haklı çıkardı. İlk goldeki dönüşüyle Rigaslı futbolcuları oyundan düşürerek Deniz Türüç’e asist yapan Okaka bu kez kornerde yaptığı kafa vuruşuyla ilk yarının skorunu belirledi.
OKAKA BELİRLEYİCİ OLDU
İlk yarıda sağ tarafı etkin kullanan Başakşehir ikinci bölümde oyunu sol tarafa yıktı. Serdar-Munir ve Deniz-Traore değişiklikleriyle kanatları tazeleyen Başakşehir düşürdüğü vitesi 60’tan itibaren yeniden yükseltti. Maçın en iyisi Okaka bu kez karşı presle başlattığı atağı son dokunuşla bitiren oyuncu oldu.
KADRONUN HAKKINI VERİYOR
Şu bir gerçek Başakşehir alternatifli kadrosunun hakkını son derece iyi veriyor. Oyuna kim girerse girsin büyük katkı yapıyor. Bu da beraberinde hem göze hoş gelen hem de keyif veren bir Başakşehir getiriyor. Club Brugge ile birlikte Avrupa’da gol yemeyen iki takımdan biri olan Başakşehir bu sonuçla ilk sıradaki yerini korurken tur atlamayı garantiledi.
OYUNUNDAN ÖDÜN VERMİYOR
Rakip kim olursa olsun kendi oyunundan ödün vermeyen Emre Belözoğlu ve öğrencileri UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde daha çok yol kat edecek gibi görünüyor. Devam filmlerinin sonunda yazdığı gibi “To be continued” (devam edecek). Evet, bir sonraki bölümde neler izleyeceğiz şimdiden büyük merakla bekliyoruz.