Kenan Başaran

Cesur olan Aybaba değil Bayern'dir

25 Nisan 2013
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, hocaları Samet Aybaba’nın sezon başında cesur davranarak takımın başına geçtiğini söylüyor.

Oysa cesaret dediğin, yıllarca hayalini kurduğu göreve gelen Aybaba’nın yaptığı değil, ligde uzakara şampiyon olan ve Avrupa’da Barça’yı dağıtan Heynckes’i gönderen Bayern’in yaptığıdır.

SEZON başına bir ‘geri pas’: Önceliği mali disipline veren Beşiktaş yönetimi, futbol takımında profil düşürme karar aldı. Mümkünse bonservissiz ama iş görecek futbolcu alınırken,  ‘illa da şampiyonluk’ diye tutturulmayacağı beyan edildi. ‘Feda’ kampanyasıyla taraftar ürün almaya teşvik edildi ama bir yanda da ‘beklentisiz’ kılındı. Beşiktaş’ın ligin ilk devresinde ‘başarılı’ gözükmesinin iki nedeninden biri bu beklenti düşüklüğüydü. Kimin uydurduğu bilinmeyen “Bu takım küme düşer” söylemi sürekli sıcak tutulunca ilk devre elde edilen derece de haliyle ‘büyük başarı’ sayıldı. İlk 5’teki takımlara karşı galibiyet sayısı sadece 2!..

SAMET AYBABA ÇOK MU CESUR DEDiNiZ?

SAMET Aybaba ve ekibinin başarılı addedilmesinin ikinci nedeni de G.Saray ve Fenerbahçe’nin yanı sıra Trabzonspor ve Bursaspor’un da kötü olmasıydı. Aykut Kocaman, “Şampiyonluğu ilk devre kaybettik” derken bu durumu kast etmiyor muydu?
Yani Beşiktaş’ı iyi gösteren ezeli rakiplerinin kötü bir devre geçiriyor olmasıydı. İkinci devre gerçek gün yüzüne çıktı ama aslında ilk yarıdan da belliydi. Çünkü Beşiktaş ayağına gelen liderlik şanslarını kullanıp eşik atlayamamıştı.  Bir üst kalibreye geçecek potansiyeli yoktu…
Bu potansiyel eksikliği takımdan mı kaynaklanıyordu, hocadan mı? Fikret Orman, Aybaba’nın sezon başında büyük bir cesaret örneği gösterip görevi kabul ettiğini söylüyor. Öncelikle ortada cesaretten ziyade bir ‘can atma’ durumu olduğu niye gözardı ediliyor? Yıllardır Beşiktaş’ı çalıştırmayı hayal eden Samet Aybaba’nın görevi kabul etmesi için cesarete değil, sadece bir ‘teklif’e ihtiyacı vardı.

4 yıllık imzaya inanan kimse varmı?

YÖNETİM gelince… Orman geçen hafta Mustafa Denizli takımın başına geçmediği için başarıyı kaçırdıklarını söylerken aynı zamanda Aybaba’nın da fişini çekmiş oluyordu. Orman, NTV’ye telefonla bağlanırken bile Aybaba’ya dair tabir-i caizse top çeviriyordu. Herkes dün akşamdan bu yana Bayern’i konuşuyor. Konuşulması gereken sadece Bayern’in Barça’yı paramparça etmesi değil. Konuşulması gereken bir de Bayern’in yönetim kültürü. Mesela onlar Şampiyonlar Ligi’ni alsalar da Guardiola’dan vazgeçmeyecekler. Heynckes gidecek. İşte size cesaret! Avrupa’ya gidip gitmeyeceği belirsiz Beşiktaş ise hocası hakkında hâlâ daha karnından konuşuyor! 4 yıllık bir imza var ama arkasında durulmasını gerektiren güven var mı? Yok. Peki nedir bu kandırmaca!.

Yazının Devamını Oku

Sana gitme demeyeceğim

21 Nisan 2013
SAHADAKİ futbol analizinden önce sahanın kendisine iki laf edelim:

Sanırım TRT’nin 80’ler dizisi Manisa 19 Mayıs Stadı’nda çekiliyor(!) Memleketin en güzel ikliminde; üstü ve yanları açık bir statta çimleri koruyamayan bir memleket futbol düzeninde top sekteriyoruz vesselam..
Maç öncesi muhabbetler gerçekleşti ve Gekas golü attı. Hem de 2. dakikada. Yunan forvet fena halde Tanju Çolak havası estiriyor. Mekânı ve zamanı iyi seçiyor. Beşiktaş defansının kronik sıkıntılarını katık etmeden golün marifetini Akigolara maledelim.
Daha başlama vuruşuyla Akhisar, defans arkasına sızma eylemleri yapacağını belli etti ve 2. dakikada da golü buldu. Geriye düşmesine rağmen topa ipotek koyan Beşiktaş, oyuna hükmetmeye başladı. Nihayetinde beraberliği de buldu. Ne var ki Pektemek’e övgü düzmeye kalmadan Gekas yine rol çaldı. Escude’nin tehlikeyi savma anlayışı enteresan. Uzaklaştırdığı toplar genelde rakibe gidiyor. Oysa ‘uzaklaştırılan top’un da bir şuuru olmalı, değil mi!

KULÜBEDE SİVOK FANTEZİSİ!

İlk golde olduğu gibi ikincisinde de Kartal’ın savunma hattında derinlikten eser kalmamıştı. Böyle bir defansa karşın Sivok’un yine yedekte tutulması fantezisine ise hiç girmeyelim!..
Aybaba, geçen maçların aksine rakibin sağından gelmesinde kusuru Holosko’da buldu. Evet, Slovak’ın ilk yarım saatte esamesi okunmadı ama oyundan almak yerine uyarılsaydı daha iyi olmaz mıydı? Çünkü Fernandes olmadığında rakibi göbekten delme işinde Oğuzhan’a eşlik edecek kimse olmuyor. Açıkçası ben Veli ile bu ‘göbek işi’ne girmem(!)..
Gökhan Süzen, son adam olması hasebiyle illa ki atılacaktı. Fakat pozisyon dışarıdaydı. Neyse ki McGregor, -tüm memleketi şaşırtma pahasına- penaltıyı çıkardı. Yenilen üçüncü golden sonra Beşiktaş defansının toplu istifa vermesi lazım. Rakibe böylesine ‘bedava kafa vuruşu’ verilir mi, veriliyormuş! 30 metreden gol yemekse ayıp değil. Yiyenin kusuru değil, atanın hüneridir o. Ligin sempati şampiyonu Akhisar, için iyi bir ‘idman maçı’ oldu ve galiba bu ligde kalacaklar.

Yazının Devamını Oku

Kartal'a Ak Parti modeli

18 Nisan 2013
Beşiktaş’ı yeniden yapılandıran Orman yönetimi reform niteliğinde bir tüzük değişikliği taslağı hazırladı.

Üst üste 6 yıl başkanlık yapan kişi ancak 3 yıl ara verdikten sonra yeniden aday olabilecek.

Geleceğe dair gelirler harcanamayacak. Bütçe dışı harcamadan yönetim sorumlu olacak.

Kulüp bütçesi bundan sonra borsadaki dahil tüm şirketlerin bütçesini de kapsayacak.

BU memlekette ‘tüzük’ kelimesini cümlesinde kullanan her kişi Ece Ayhan’ı yad etmekle mükelleftir. Büyük şair, ‘Yalınayak Şiirdir’ şiirindeki “Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim” dizesi ‘büroktratik oligarşi’yle savaşanların dilinde bir slogan olagelmiştir. Misal Başbakan da sıklıkla müracat eder bu dizeye.
Beşiktaş, tüzük değişikliği için gün sayıyor. Üyelere sunulacak değişiklik taslağı kulübün internet sitesinden paylaşıldı. Önemli ve bana göre yerinde müdahaleler var. Tüzük, Beşiktaş’ın bir daha ‘Feda yılı’ ilan etmesine mani olmayı hedefliyor. Bu bağlamda yönetimlerin harcamalarına önemli kısıtlamalar getirip, onları görevden ayrılsalar da sorumlu kılmaya devam ediyor. Yani artık ‘batır git’ dönemi kapanacak. Genel kurulun cevaz vermediği oranlarda borç yapan yönetimler ‘ortaklaşa ve zincirleme’ sorumlu olacak. Daha da önemlisi bir yönetim, gelecek yıllara ait gelirleri harcayamayacak. Ancak kendi görev süresi içine giren gelirlere el sürecek. Hasılı yıllardır Beşiktaş’ta alışık olduğumuz ‘gelir kırdırma’nın önüne geçilecek. Galatasaray ve Fenerbahçe’de gelecek dönem gelirlerine dair tüzüklerinde böyle bir şerh bulunmuyor.
Zamanında ödenmeyen kamu borçlarından doğan ceza ve faiz yükü de yönetimin hesabına yazılacak. Kulübün taşınmazlarına dair tasarruflar da yine yönetimin görev süresiyle sınırlandırılıyor.
Dikkat çekici bir değişiklik önerisi de denetim kuruluyla ilgili. Buna göre yönetim gibi artık denetim kurulu da ibra edilecek. Bu da kulübün daha sıkı denetlenmesi anlamına geliyor. Denetim kurulu, kulübün mali açıdan zarara uğratıldığı yargısına ulaşırsa kongre çağrısı da yapabilecek.

Yazının Devamını Oku

Oğuzhan ile iklim akdeniz

16 Nisan 2013
BURSASPOR karşısına çıkardığı kadroyla maçın kaybedilmesinde başrolü oynayan Samet Aybaba, dün nispeten daha makul bir kadroyla çıktı.

Yine de iyileşen Sivok’un kadroya alınmaması bir soru işaretiydi.
Veli ve Necip sadece mücadele ile ortasaha görevinin yerine getirildiği yanılgısından ne zaman kurtulacaklar? Buna rağmen ilk bölümde bu bölgede üstünlük konuktaydı. Bu takımda servis yapacak yegane adam Fernandes. O serbest oynayınca Beşiktaş organize atak geliştiremiyor. Portekizli kafasına göre oynayacaksa Oğuzhan illa ki sahada olmalı çünkü ikisinin kafası birbirine benziyor.
Rakip takımlar için Beşiktaş analizi yapmak çok zor değil, hocalar futbolcularına şunu diyordur: “Arkadaşlar soldan yükleneceğiz!” Hepsi bu...

EVET U-21 AMA...

ANTALYA’nın kalabalık ataklarını cezalandıracak bir Beşiktaş da yoktu, set oyununda pozisyon yaratacak bir Beşiktaş da... Holosko ile Olcay’ın kanat değiştirmeleri de sonuç vermedi. Net fırsatlar bulan Şifo’nun takımıydı. İlk 45’te Kartalları şaşırtan tek şey McGregor’un üst üste iki top kurtarmasıydı!.
Aybaba, baktı ki takımın kımıldamaya niyeti yok Oğuzhan’ı 55’te sahaya sürdü ve iki dakikada da karşılığını aldı. Bu çocuğu Aybaba kadar Abdullah Avcı da gözardı ediyor. Evet U-21’de ama en az bir kez A Milli yapılıp kıymet gösterilmeliydi. Ayrıca medya da Salih Uçan’a gösterdiği şevkatin en azından yarısını bu gençten esirgememelidir. Hasılı Kartal’da Oğuzhan ile birlikte ileri uçta verkaçlar ve araya kaçmalar arttı. Pektemek de kendisini daha iyi göstermeye başladı. Fakat farkı artıracak fırsatların bonkörce harcanması kabul edilir değildi.

TRİBÜNÜN İŞARETİ

BEŞİKTAŞ, maça sıkıcı ve sezonu kapatmış bir iklimde başlamıştı. Öyle ki oturup değişen tüzük taslağını okusanız daha iyiydi hani! Bu kara iklimi

Yazının Devamını Oku

Hocaların ‘şamar toplantısı’!

11 Nisan 2013
SAMET Aybaba, ‘dobra’ bir hoca! Bunu Çukurova coğrafyasından olmasına bağlayanların emsalleri de Fatih Terim ve yardımcısı Hasan Şaş...

Şeffaflığa pek alışık olmayan bir toplumda birinin sözünü esirgemeden (ve de tartmadan) konuşması ‘dobra’lık sayılıp “Helal olsun, kimseye müdanası yok” denilerek, alkışlanır. Amiyane tabirle bu ‘Gaz’ı verenler böylece güzel bir ‘malzeme’ bulmanın sevinciyle ellerini ovuşturur. Bir ‘dobra’ kişiyle söze “Siz çok dobra bir insansınız...” beylik cümlesiyle başlamak da adettendir!

TOSHACK’TAN AYBABA’YA

AYBABA da ‘dobra’ konuşarak Beşiktaş’ta göreve başladı: “Beşiktaş’ın hedeflerine en uygun isim bendim. Yine de listede 10., 11. tercih olduğumuzu biliyoruz. Bunu hepimiz biliyoruz.” Aybaba, eşofmanları üzerine geçirdikten sonra da üslubunu korudu. Biraz Toshack’a benzemiyor değil hani. Olcay-Messi kıyaslarından menemenin faydalarına kadar yaptığı espriler futbolcularına ‘inek’ benzetmesi yapan Galli kadar soğuk terler döktürmese de bir mizaç benzerliği seziliyor.
Jean Tigana, Bernd Schuster gibi ‘soğuk’ ve lafın ağızlarından kerpetenle alındığı hocalardan sonra Aybaba, gazetecilerin yüzünü güldürdü. Mustafa Denizli de medyaya konuşmayı sever fakat o aynı zamanda bir ‘Medya kurdu’dur. “27. haftada şampiyon adayları azalacak” sözüyle herkesi haftalarca meşgul ederken o işine bakardı. Aybaba’nın bizi en fazla meşgul eden açıklamasıysa “Menemen partisi yapıyoruz” oldu.

ALAYCI CEVAPLAR

YENGİLERDEN sonra keyiflenen “Kızım yenilirsen eve gelme dedi” diyen Aybaba, yenilgilerde ise ‘Posta’ koymayı seviyor. Arena’daki Galatasaray mağlubiyetinden sonra hava toplarından pek iyi olmayan Holosko’yu tek forvet oynatmasına yönelik soruyu alaycı bir yaklaşımla savuşturmuş ardından toplantıyı bitirip yanımızdan geçerken “Allah Allah, ben bilmiyorum Holosko’nun kafa vuramadığını siz biliyorsunuz” diyerek, tepkisini sürdürmüştü.
Pazartesi Bursa’da da kısa bir açıklama yaptıktan sonra “Soru almayacağım” bile demeden yerinden kalktı. Zor bela yönelttiğimiz iki soruya da yine kerhen yanıtlar verdi ve “Siz her şeyi biliyorsunuz ya” diyerek iğnelemekten geri durmadı. Kameraman arkadaşların “Hocam kameralara dönerek konuşur musunuz” ricasına da “Başka şeyler de yapayım mı” diyerek yanıt verdi.

KOCAMAN VE GÜNEŞ FARKI

Yazının Devamını Oku

Her seçim bir kaybediştir

9 Nisan 2013
AYBABA, sahaya sürdüğü ilk 11’i daha ilk 10 dakikada bozabilirdi, çünkü resmen ‘soldan soldan geliyorlar’ diye bağırıyordu Bursa’nın golü.

Evsahibinin golleri baskılı oldukları bölümde değil, Beşiktaş ataktayken geldi. Hücumda kaptırılan toplar iki gole maloldu. Bursa savunma ve hücumda yekvücutken Beşiktaş, iki parçaydı: Geride bir dörtlü, ileride ise bir üçlü! Mehmet Akgün’e atfedilen ‘ara bağlantı’ ise evlere şenlikti!
Tek forvet olarak iyi maçlar çıkartan Holosko ile başlaması beklenen Aybaba, tercihini uzun sakatlıktan yeni çıkan Pektemek’ten yana kullandı. Escude ve Mehmet Akgün seçimlerinin tutmadığı da açıktı. Daha önce iki kez solda oluşan arızaya 37. dakikalarda müdahale eden Aybaba, dün ne hikmetse seyirci kaldı.

Üçüncülük de tehlikede...

İkinci yarıya Akgün-Necip değişikliğiyle başlanması kaçınılmazdı. Bundan ötürü hoca alkışlanacak değil! Hatta 7 dakika sonra Holosko’yu alması da... Hoca hatadan dönmüş ama kâr etmek için çok gecikmişti! Bursa’nın 3. golü de bunu teyid edecekti zaten. Yeşil-beyazlılar sahaya hem kalitelerini hem de ruhlarını koyup üç puanı hak etti. Batalla’yı izlemek büyük bir keyif.
Dentinho mu? Belli ki Brezilyalı, Aybaba’nın kendisini oynatmayacağı garantisi alınıp Lucescu tarafından ‘Türkiye tatili’ ile ödüllendirilmiş (!)...
Oscar Wilde’ın dediği gibi “Her seçim bir kaybetiştir” evet, Aybaba, kadro seçimiyle dün kaybetti. Ama hayır, Beşiktaş şampiyonluk şansını kaybetmedi. O şansı, bir iki kez kapısına dayanan liderlik koltuğuna oturamayarak zaten daha önce kaybetmişti. Beşiktaş, dün 3’ncülüğü de kaybetme noktasına geldi.

Yazının Devamını Oku

Bir Niang bir de Fernandes

1 Nisan 2013
MAÇIN en çarpıcı görüntüsü Almeida’nın ‘kader’e isyanıydı. İki sezondur biz onun sakatlıklarından bezmişken o nasıl bezmesin ve isyan etmesin ki...

Futbolculuk iyi fizikten ziyade sağlam bir psikoloji gerektiriyor. Her defasında ‘sil baştan’ yapmak her meslek erbabının harcı olmasa gerek... Portekizlinin özelinde yaşanan bu makûs sekans, esasen Aybaba’lı sezonun da ‘kısa filmi’dir.
İlk çeyrekte Mersin’in 2-0 öne geçmesi oyunun hakkıydı. Veli-Necip-Fernandes üçlüsü kağıt üstünde durduğu gibi durmuyordu sahada. Almeida talihsizliği mecburen ezber dizilişe dönüşü sağladı. Niang’ın gayreti ve hakemin başarılı avantaj uygulamasıyla oluşan ataktan çıkan gol sürprizdi. Attığı gole sevinmeyen Fernandes, belli ki hafta içinde çıkan haberlere tepki gösteriyordu. Fakat gol haricinde Fernandes’in doğru düzgün bir atak organizasyonu yapamaması da ilk 45’in dikkat çeken noktalarındandı.

MESSİ’NİN TERSİ

MESSİ’nin her maç gol atması, Beşiktaş’ın da her maç gol yemesinin haber değeri yoktur! Kaleci, Kartal’ın 30 yıllık kronik bir sorunudur. Cordoba’yı çıkarın kenara, kim için “Hey gidisi” dersiniz ki... McGregor’un altıpas dokunulmazlığını kullanmaması bir yana, bir ‘duran yan top’ta defansın bu kadar gömülmesi de hatadır.
İkinci bölüme ‘fırça’yı yemiş bir ekibin arzusuyla başladı Beşiktaş ve semeresini de 5 dakikada aldı. Kartal’a golünü atan Nobre, bu sefer kafasını takımının kalesi için kullandı ve adeta kendisini siyah beyazlı sevenlerine affettirdi (!). Bu onun talihsizliğiyken, golün geldiği korner öncesi Fernandes’in attığı depar da Beşiktaş’ın talihiydi.
Golden sonra Mersin sadece 65-70 arasında baskı kurabildi. Beşiktaş, 3. gol için bir çok fırsatı hesapsızca harcadı. Neyseki bu defa ‘oyunu tuttu’! Peki ne olacak bu Niang’ın basiretsizliği? İyi futbolunu gollerle süslemeyi fazlasıyla hak ediyor. İkinci 45’te tam bir Fernandes şov izledik. Sahanın her yerinde ve her pozisyonunda oynadı. Sanki birilerine “Ben oynarsam bu takım kazanır” mesajını verdi!..

Yazının Devamını Oku

Süper Lig’den kaliteliydi

31 Mart 2013
Lider Erciyes’i geçen hafta deplasmanda deviren Çaykur Rizespor, zorlu periyoda iyi bir başlangıç yapmıştı.

Önümüzdeki haftalarda Süper Lig iddiası taşıyan Manisa ve Buca ile de oynayacak olan Rize için Adana maçı çok kritikti ki konuk da dün çok cüretliydi.
Yüksek tempolu ve her anı heyecan dolu bir maç izledik. Yarım düzine gol görebileceğimiz maçın tek golle kapanmasında kalecilerin mahirliği başroldeydi. İki takımın ortaya koyduğu futbolu Süper Lig’de bile izleyemiyoruz. Sakat ve cezalı enflasyonundan ötürü Rize’ye ancak 16 personelle gelebilen Adana’nın pamuk işçilerinin gayretini andıran çabası alkışlamalı. Depetris’in golü öncesinde Rize’nin ‘Barçavari’ top gezdirmesi de maçın taktire şayan yanlarındandı. Denizli’nin tecrübesiyle Rize, Süper Lig’e şampiyon olarak terfi edebilir.

Yazının Devamını Oku