Kenan Başaran

O şampiyon takıma dönüş sinyali verdi

30 Eylül 2018
Beşiktaş, sezon başından beri ‘tek devre’lik oyunlarla sonuca gitmeye çalışıyordu. Dün ilk defa Kayserispor karşısında 90 dakikayı daha derli toplu oynayıp kazandı.

Şenol Güneş, geçen hafta F.Bahçe derbisi sonrası Larin için, “Güvensiz, ezik ve donuk kaldı” dedi. Bu sözlerde aynı zamanda Love’ın Kayserispor maçına atamasını da yapmış oluyordu.

Beşiktaş, Kayseri karşısında da topu geriden çıkarma sorunuyla uğraştı uzun süre. Bu sıkıntı artık kronikleşiyor. Üstelik Oğuzhan ve Ljajic de bir iki defa gelip topu çıkarmaya çalışsa da çözüm olmadı. Bu durumlarda da gözler uzun oynayan Caner’i arıyor. Ama Caner Erkin de pas oyununu by-pass ediyor. Güneş’in bu sezonki büyük açmazı bu...

Karşılaşmanın 29. dakikası bir kırılma anıydı (Tanıl Bora’nın ‘kırılma anı’ yazısını okusam da bu ifade kullanacağım!)

29’da Karius, Kana Bıyık’ın müthiş şutunu tam klasik bir Alman kaleci gibi çıkardı.

Aklıma Toni Schumacher gelmedi değil...

Bilal Başacıkoğlu, Gönül-Quaresma hattını koridor yaptı ama Beşiktaş’ın golü de bu kanattan geldi. Beşiktaş, hızlanıp topu çabuk kullandığı ilk atakta golü buldu.

37’de benzer bir atakta da Quaresma pozisyona girdi. Atamadı çünkü ayağının dışıyla vuramadı! Ama 71’de attı çünkü dışıyla vurdu...

Ertuğrul Sağlam, Bilal’i sağ kanada çekerek ikinci devreye başlarken, hücum alanına da daha çok oyuncuyla yerleşti.

Yazının Devamını Oku

Derbide iki kulüp de 3’er puan kazandı

28 Eylül 2018
F.Bahçe ile Beşiktaş isteseydi eskisi gibi demeç savaşına tutuşabilirdi. Ama, bu kez öyle olmadı. Koç, Orman’ı güzel şekilde ağırladı, Güneş, küfürleri duymadı, Çarşı, teşekkür etti.

EĞER istenseydi, son derbiden sonra da Beşiktaş ve Fenerbahçe kulüpleri karşılıklı olarak demeç savaşlarına girebilirdi.

Nasıl olacaktı?

Beşiktaş yönetimi, “Teknik direktörümüz Şenol Güneş, eski başkanımız Süleyman Seba ve futbolcumuz Caner Erkin’e yapılan küfürleri kınıyoruz...” derdi

Bunun üzerine Fenerbahçe de muhtemelen şu açıklamayla karşılık verirdi: “Beşiktaş taraftarının Fenerbahçe’ye ettiği küfürleri alkışlayıp onaylayan Şenol Güneş’e tepki göstermeyen Beşiktaş yönetimi, önce özeleştiri yapsın...”

Ama böyle olmadı. Beşiktaşlı yöneticiler de, Güneş de ve siyah beyazlı taraftarlar da gayet iyi ağırlandıklarını ve bir sorun yaşamadıklarını söyledi. Güneş, kendisine dakikalarca edilen küfürler için “Duymadım” dedi. O gün statta olanlar için bu mümkün değildi. Çarşı grubu, eskisi gibi ses şiddetine maruz kalmadıklarını, büfenin açık olduğunu vs. açıklayarak, sarı lacivertli yönetime teşekkür etti.

Yani Güneş, kısır döngüyü kırmak için yediği küfürleri sineye çekti. Taraftar da hiç yüksünmeden ezeli rakibene teşekkür edip, yeni bir sayfanın açılmasına destek verdi.

Evet, bunlar rakibin soyunma odalarına gidip tebrik eden, Kadıköy’de ezeli rakibini de bir yemekte ağırlayan Ali Koç’un yarattığı kredi sayesinde. Eğer siyah beyazlı yöneticiler, geçen sezonlardaki derbilerdeki gibi karşılansaydı, dediğim gibi o zaman maç sonu herkes yaşadığı en ufak sıkıntıyı bile büyütüp bir suçlamaya dönüştürürdü. Son derbideki gibi karşılıklı insani ilişkiler ve ortamlar yaratılmaya devam edilirse, gün gelir o cezalarla dahi bitirilemeyen küfürler de kesilebilir... Bu meyanda skor 1-1 olsa da iki kulüp de 3’er puan aldı.

QUARESMA, ŞENOL GÜNEŞ’i ÇILDIRTMAK MI İSTİYOR?

Yazının Devamını Oku

O Quaresma nasıl sahada kaldı?

25 Eylül 2018
ŞENOL Güneş, geldiğinden beri F.Bahçe-Beşiktaş derbisi, esasen F.Bahçe-Güneş derbisine döndü. Güneş, öncesinde gerilime çokça yenildi. Dün, sakin kaldı ama 2. devre müdahaleleri isabetsiz çıkınca galibiyeti kaçırdı.

Güneş, sürprizle derbiye başladı. Kanattan gelen Babel, rakiplerin korkusudur. Güneş, Babel’i en uca attı ve kanatları Quarema-Lens ikilisine bıraktı.

İlk resmi maçında Atiba, idare etti. Ama Babel’in golüne kadar takımı ayakta tutan Karius ve baskıya karşı iyi top çeviren savunmaydı.

Hasan Ali’nin direkte patlayan şutu dahil, golü koklayan F.Bahçe’ydi. Beşiktaş, ‘sıfır pozisyon’dan gol buldu. Nasıl mı? Pepe’nin savunmayla karışık gönderdiği uzun topu Babel aldı, iki rakibine rağmen şut fırsatı yaratıp mükemmel bir gol attı. Gol, Babel’in mükemmel tekniğinin eseriydi. Elbet Güneş, uzun toplarla Babel’i beslemeyi planlamıştı ama Pepe’nin ağırlıkla uzaklaştırmaya dönük bir topundan golün geleceğini sanırım ummuyordu.

İlk devre Quaresma ve Lens kanatları etkin kullanamazken geriye koşmakta da nazlandılar. Portekizli ile Oğuzhan uyumsuzdu.

54’te Lens’in son vuruşuyla sonuçlanan bir paslaşma gösterisi sundu Beşiktaş. Bu an siyah beyazlıların oyunun tüm inisiyatifini ele geçirdiğini gösteriyordu.

Güneş’in Oğuzhan-Lens ikilisini Ljajic-Larin ile değiştirmesi kırılma anı oldu.  Hemen gelen beraberlik golü sonrası bu değişiklik sıkıntıyı daha da büyüttü.

Çünkü Beşiktaş topun egemenliğini kaybetti ve maç ‘atan kazanır’a döndü. Bu saatten sonra 1 puan kazançtı artık ve dualar da Karius’aydı.

COCU’NUN KONTRATI YIRTILDI(!)

Yazının Devamını Oku

Kızıl saçlı kurtarıcı: Babel

21 Eylül 2018
Tek devrelik Beşiktaş izlemeye devam ediyoruz.

İlk devre yeni tanışmış bir grubu andırıyordu siyah beyazlılar.

Maçı Beşiktaş’ın efsane kaptanı Sanlı Sarıoğlu ile yan yana izledim. Sanlı Kaptan, defalarca sinirlenip elini masaya vurup ayağa kalktı. Niye?

Çünkü Oğuzhan gibi mahir ayaklar bile final pasın şiddeti veya yönünü doğru ayarlayamadığından atak ölüyordu.

Ljajic’le birlikte ayağa kısa paslaşma artsa da kalite yükselmiş değil. Bir türlü düzeltilemeyen bu zeminle de zor. O sağlıklı hibrit çimler, daha hızlı pasa olanak sağlıyordu.

Yazının Devamını Oku

Kadıköy’e bu kez favori gitmeyecek

16 Eylül 2018
BEŞİKTAŞ’ta bu sezon iç sahada ilk dakikadan itibaren anlamsız bir sabırsızlık ve sinir harbi içinde görünüyor.

Güneş’ten tribündeki en küçük taraftara kadar sirayet eden bir kaos ruhu var. Bu hâl oyuncuları topa değil, rakiple ağız dalaşlarına itiyor. Misal, rakibin daha 3. dakikada yerden ağır kalkması, “Zaman çalıyorlar” duygusu yaratıyor. Oysa, aynı kayıp, Gönül taç atmaya hazırlanan Quaresma’dan topu aldığında da oluşuyor. Caner’in bir bardak suda fırtına yaratan hareketleri, Gönül’ün kendi arkadaşlarına dönen tepkileri de cabası...

İlk 45’in fotoğrafı futbol olarak şöyleydi: “Beni de görün” diyen Ljajic’in çırpınışları. Caner ve Quaresma, merkez bir oyuncunun geldiğinden bihaber davranıp sadece kanattan top taşımayı sürdürdü. Ki bu arkadaşlar, iki top ortaladıysa 5 top da kaybetti.

 Oysa dişe dokunur iki pozisyonda da Ljajic vardı; birini Lens kullanamadı diğerinde de kendisi, duran top organizasyonunda iyi bir şut çıkardı. Lens öyle bir devre geçirdi ki insan, “Babel’in sahadan sürünen hâline razıyım” diyor.

Güneş’in 2. devre onu yanında tutması sürpriz olmadı. Soyunma odasında yapılan uyarılarla da birleşince Babel’in oyuna girmesi hemen etkisini gösterdi. Malatya ceza sahası çevresinde kurulan baskı biraz sonra skora da yansıdı. Talisca’nın golcülük mirasını bu sezon Pepe taşıyor. Akhisar ve Antalya gibi Malatya da golü yiyince futbolda hücum diye bir plan olduğunu aklına getirdi! Ve açıkçası hücumları Beşiktaş’tan çok daha etkiliydi. Takım zorlanırken Karius, “Kuzum, yakışıklı olduğunuz kadar da iyi kalecisiniz de” dedirtti...

‘YILIN SÜPER GOLCÜSÜ PEPE’

Geçen çarşamba gecesi beIN Sports ve TFF’nin ortaklaşa düzenlediği ‘2017-18 Futbolun Süperleri’ ödül gecesinde ‘Yılın Süper Defans’ı seçilen Pepe, böyle giderse gelecek sezon ‘Yılın Süper Golcüsü’ ödülünü alacak! Portekizli 5. gole ulaşarak kariyer rekorunu kırdı. Bu sezon Beşiktaş’ta Real Madrid’deki eski takım arkadaşı Ramos’un rolüne soyundu.

10 KiŞi KALDI AMA DAHA DA ÇOĞALDI

BAZEN

Yazının Devamını Oku

Ben size facialar vaat ediyorum!

14 Eylül 2018
Koç, bugünden bakınca aslında işinin belki de en kolay tarafının Aziz Yıldırım’ı seçimde yenmek olduğunu görmüştür.

ALİ Koç, teknik direktörü Phillip Cocu’ya destek açıklaması yaparken aslında Demokles’in Kılıcı’nı medyanın eline verdi. Koç’un “Çok büyük bir facia olmadığı taktirde devre arasına kadar hiçbir şey yapmam” açıklamasında ‘facia’ diyerek güçlü bir şerh düşüyor ama bizim medya kültürümüz, en ufak puan kaybında bile “Cocu gidiyor” haberlerine konu yapacaktır.

Değişim ateşi 24 saatte yakılabilir ama yeni yapı için 24 ay bile belki yetersiz kalabilir. Koç, bugünden bakınca aslında işinin belki de en kolay tarafının Aziz Yıldırım’ı seçimde yenmek olduğunu görmüştür. Daha zor olan en son 3.2 milyar lira olan 20 yıllık borç mirasını taşımak, kulübe sirayet etmiş bir yönetim şeklinin arızalarını ortadan kaldırmak. Tam da bu noktada Koç’un rahat çalışabilmesi için futbol takımını tartışmanın göbeğinden uzak tutması lazım. Bu yüzdendir ki “Facia bir sonuca rağmen biz Cocu ile bu yola baş koyduk” demeli.

Churchill’in “Size sadece kan, zahmet, gözyaşı ve ter vaat ediyorum” sözünün futboldaki karşılığı bu olsa gerek...

Ve ayrıca “Facia sonuç” dediğiniz ne olabilir ki? Misal G.Saray’ın Kadıköy’de F.Bahçe’yi 3-0 yenip, ‘geleneğe’ son vermesi midir?

Peki G.Saray’ın altın çağı nasıl başlamıştı? Bir ‘facia sonuç’la.

Fatih Terim’li G.Saray, Sami Yen’de 4-0, Kadıköy’de 3-2 kaybetmişti? O sezon sonunda G.Saray şampiyon olmuş ve üst üste 4 yıllık serinin yolu açılmış ve bu yol da UEFA Kupası ve Süper Kupa ile taçlanmıştı. Galatasaray, Fenerbahçe’den 6 yediğinde de Terim gönderilmemişti... Ali Koç, sadece F.Bahçe’yi değil, Türkiye futbol kültürünü de değiştirme görevini üstlenmeli. Ki bu kültür değişirse Fenerbahçe’deki değişim de daha kolay gerçekleşir....

LUCESCU, 100 METRECİ DEĞİL, MARATONCUDUR

MIRCEA Lucescu

Yazının Devamını Oku

'Sıfır yabancı' da olsa, bu kafayla yerli yetişmez

7 Eylül 2018
Yabancı oyuncuya hiç izin verilmese bile özellikle üç büyükler altyapıda oyuncu yetiştirmez. Onlar yine Anadolu kulüplerinden ve gurbetçilerden beslenir.

FUTBOLDA yabancı kuralı son 10 yılda 8 kez değişti. Evveli de var. Ben futbolla ilgilenmeye başladığımda takımlarda 2 yabancı bulunuyordu. Sonra 3’e çıktı.

Şimdi bir kez daha değişecek ve 14 olan yabancı oyuncu sayısının kademeli olarak indirilmesi söz konusu. Temel amaç altyapıları öne çıkarmak.

Peşinen söyleyeyim ki yine yabancı sayısı ‘sıfır’ olsa da istenilen sayıda kaliteli yerli futbolcu yetişmeyecek. Yabancı meselesi sürekli değişen eğitim sistemine benziyor. Oysa lazım olan bir sistemde sebat etmektir.

Fatih Terim, Türkiye Futbol Direktörü sıfatıyla Haliç Kongre Merkezi’nde 2015’te 2 gün boyunca futbolumuzun yeni yapılanmasını anlatırken en önemli argümanı 14 yabancıydı. Ama kimseye illa 14 yabancı al denilmiyordu. Sınır genişletildi ki Tarık Çamdal gibi değerinin çok üzerinde bonservis bedellerine ulaşan yerliler ortaya çıkmasın.

Yazının Devamını Oku

Medel ya stopere ya da kulübeye!

5 Eylül 2018
Beşiktaş başarıyı, ‘sürdürülebilir’ kılmakta zorlandı. Yönetim-takım uyumu bozuldu. Saha içinde Güneş’in radikal hamleler yapması şart. Kilit tercih de Medel’dir

Beşiktaş, iki sezon üst üste şampiyon olurken anahtar, sahada ve saha dışında sağladığı uyumdu. Hem Şenol Güneş formdaydı hem Fikret Orman yönetimi. Ve elbet başarıyla birlikte taraftar da örnekti... Ancak Beşiktaş da, bu ülkede sıkça görüldüğü üzere, başarıyı taşımakta ve sürdürülebilir kılmakta zorlandı.
Üç büyüklere bakıldığında kadro kalitesi ve potansiyeli açısından bugün de şampiyonluğun en büyük adayı diyebilirsiniz Beşiktaş’a. Ama başarı için en önemli kriter sağlıklı kimyadır. Bu da ego yönetiminden ekonomik tabloya kadar bir çok unsura bağladır. Beşiktaş’ın tadı niye bozuldu? Bakalım.

 

MARCELO VE TOSUN’U ÇOK ARADILAR

Geçen sezon Şampiyonlar Ligi’ne odaklandığından ligi uzun bir süre “Nasılsa kazanırım” duygusuyla hareket etti.

Şampiyon olunan iki sezondaki kadroda değişimleri yeni transferle tolere edildi. Ancak geçen sezon aynı başarı sağlanamadı. Koca Pepe, Marcelo’yu aratırken, Negredo da bir Cenk Tosun olamadı.

 

Yazının Devamını Oku