İsmet Solak: Birinci Büyük Meclis'ten bugüne

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Dünya üstünde, çocuklara armağan edilmiş bir başka bayram yok. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın yüceliği buradan başlıyor.

23 Nisan, Ankara'da çok daha görkemli kutlanırdı. Bu kez yağmur engeldi. Yağmur berekettir. Ama, bunu çocuklara nasıl anlatırsınız?

Sabah saatlerinde, yine aynı coşku vardı. Aylar süren hazırlıklar birden ıslanıverdi. Sevinç çığlıkları ve neşeyle evlerinden fırlayan minikler, iç çekerek geri döndüler. Yine de, kendi bayramlarıydı ve gururla övündüler:

‘‘23 Nisan geldi, sevinelim gülelim

Arkadaş çiçeklerle güllerle dolu elim.’’

Tam 15 yıl önce, Mustafa Kemal Palaoğlu ile Birinci TBMM'yi konuşmuştuk. Birinci TBMM, Palaoğlu'nun doktora teziydi. Tüm gizli celse zabıtlarını ve diğer belgeleri tek tek incelemişti. Dün de BRT'de beraberdik:

- 80 yıl önceyi düşünün; halk yorgundu, bitkindi, yoksuldu, çaresizdi ve ezikti... Askerlerimiz terhis, silahlar teslim edilmişti... Yeni bir diriliş, yeniden bir milli mücadele gerekiyordu. Ama para yoktu, cephane yoktu, ordu yoktu... TBMM, işte bu yoklukların içinden yeni bir güneş gibi doğuyordu.

Mustafa Kemal ve arkadaşları, 19 Mayıs şafağında yaktıkları meşale ile yola çıktılar. 'Devlet öncüsü' kongrelerden geçtiler. Ulusal ve demokratik örgütlenmenin odağı TBMM'ne ulaştılar. Peki, bu nasıl bir meclisti?

- Büyük Atatürk'ün 19 Mart 1920 tarihli genelgesindeki gibi, 'Selahiyeti fevkaladeyi haiz meclis' idi. 'Bütün manasıyla mesul bir Meclis' idi. Bize özgü ve hadiselerin zorlamasıyla oluşmuş; üyelerin anlatımıyla, 'Müessisan' yani kurucuydu. 'Mübdi ve muciz' yani, yaratıcı ve icazet verici idi.

Bu meclisin idelojisi neydi?

- Birinci TBMM'nin ideolojisi, Müdafaa-i Hukuk ideolojisi idi. Bunun da özü, Ulusal Egemenlik ve Tam Bağımsızlık idi.

Tam bağımsızlık ruhu neydi?

- Kuvayi Milliye Ruhu... Kuvayi Milliye 'Ulusal Güçler' demek... Teknik terim olarak ilkin Balkan Harbi'nde kullanılmıştı. Ama, Kurtuluş Savaşı'na damgasını vurmuştu. Tam bağımsızlığın ruhu işte buydu!

Bu meclisin özellikleri neydi?

- Birinci TBMM kurucu idi, yeni bir devlet kuruyordu. Hem illerden, hem de İstanbul'daki Meclisi Mebusan'dan temsilcileri vardı. Dönemin süresi zamanla değil, büyük bir amaçla sınırlıydı; Vatanın kurtuluşu ile...

Yetkilerini nasıl kullanırdı?

- Titiz ve kıskançtı... Bu Meclis, yetki devrini düşünmek bile istemezdi. Cephede yoklukların, parasal sıkıntıların had safhada çekildiği anda bile, yasa gücünde kararname yetkisi vermedi. 1922 yılında 11, 12 ve 13 Nisan'da geceli gündüzlü süren gizli celselerde 'Vaziyet-i Maliye Hakkında' istenen yetki yerine yasa çıkarıldı. Yetki devri, sadece Sakarya Meydan Savaşı'nda, Başkomundan Atatürk'e verildi. O da uzun tartışmalar sonunda...

Peki ama, bu meclis nasıl tanımlanırdı?

- Anlatmak kolay değil. Tüm devlet fonksiyonlarını; yani yasama, yürütme ve büyük ölçüde yargıyı bile kendisinde toplamış bir meclis. Doğrudan terfi ettirir, mahkeme kararlarını onaylar, bozar ya da değiştirirdi.

Savaş anında neler yapmıştı?

- Çarpıcı işler yaptı. Bir örnek. O yıllarda tütün tekeli Fransızlar'da. Fransız Tütün Rejisi, bizim mebuslarımız için kutularda sigara yaptırmış... 15 Nisan 1922 günlü oturumda kıyamet kopar; ‘‘Buraya imtiyaz için gelmedik, biz halkız ve halkçılıkla iftihar ederiz...’’ Ve sigaralar reddedilir.

Birinci TBMM işte buydu... Ve örnekleri de çoktu. Bir de bugünü düşünün.

Bugünkü Meclis'te, imzasının arkasında durmayan saylavlarımız var.

Yazarın Tüm Yazıları