Paylaş
ANADOLUBANK’ın “1. Tarım Buluşması” geçtiğimiz hafta Söke’de gerçekleşti. Başta çiftçiler olmak üzere pamuk sektörünün önde gelen temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantıdan önemli mesajlar çıktı. Anadolubank Tarım Bankacılığı Bölüm Başkanı İlhan Küçükahmetler ve Söke Ticaret Borsası Başkanı Salih Deniz Günal’la toplantının sonuçlarını görüştük.
ÇİFTÇİNİN YOL ARKADAŞI - İlhan Küçükahmetler, “Anadolubank olarak tarım ve gıda sektörüne büyük önem vermekteyiz. Tarım bankacılığında ise sakin ve güçlü adımlarla ilerliyoruz. Kendimizi ‘Çiftçinin Yol Arkadaşı’ diye nitelendirmemiz, daha doğrusu böyle bir yaklaşımla sektörel çalışmalarımızı yürütmemiz çiftçilerimiz tarafından ilgiyle karşılandı. Bunu Söke’de de gördük. Çünkü yol arkadaşlığı, Anadolu’nun kültürü ve mayasında var. Bankamızın stratejisi çiftçilerimizle her zaman dostluk ve dayanışma içinde olmak, vefa duygusunu hep ön planda tutmaktan geçiyor. Onların dertleriyle dertlenmek, çözüm beklentilerini yüksek sesle dile getirme arayışlarına destek olmak istiyoruz. İşte Anadolubank’ın ‘Tarım Buluşmaları’ bu amaçla başladı ve her ay Anadolu’nun bir başka köşe köşesinde yeni bir konu başlığıyla devam edecek. Bilindiği gibi pamuk çok önemli bir ürün. Katma değeri çok yüksek. Söke bölgemiz ise pamuktan hiç vazgeçmedi, iyi de yaptı. Söke Ticaret Borsası’nın destekleriyle böylesine ses getirici bir etkinliğe
katkı vermiş olmaktan dolayı çok mutluyuz” diyor.
HAYAT KAYNAĞI – Salih Deniz Günal ise, “İsmail Bey, toplantıyı siz yönettiniz ve gördünüz ki, pamuk sadece Söke tarımı için değil, aynı zamanda bölge ekonomisi için de hayat kaynağı konumunda. Yaklaşık 400 bin dönümlük ovamızın neredeyse tamamında pamuk ekiliyor. Çiftçimiz pamuk tarımında çok başarılı, verimde yüksek değerler alıyoruz. Ama maliyetler bizi perişan ediyor. Toplantıda hemen bütün katılımcılar söz aldı, kendi bakış açılarıyla sorunlar ve beklentiler konusunda görüşlerini ortaya koydular. Tabii her geçen gün artan maliyetlerin en ciddi sorun olduğu hususunda geniş mutabakat var. Yanı sıra uygulanan ithalat politikası pamuk çiftçisi açısından olumsuz bir tablo yaratıyor. Ayrıca her isteyenin istediği ülkeden pamuk ithal ediyor olması yine bizleri olumsuz yönde etkiliyor. İthal ürünün sadece mahlıç pamuk olması sebebiyle yan ürünler diğer ülkelerde kalıyor, bu da ülke ekonomisini kayba uğrattığı gibi bir de cari açığı yükseltmekte” diye konuşuyor.
SONUÇLAR ORTADA - Salih Deniz Günal, “Türk Ekonomisinde Pamuğun Yeri ve Önemi” konu başlığını taşıyan Söke toplantısının sonuçlarını ise şöyle değerlendiriyor: “Sürdürülebilir üretim için gerekli/yeterli prim verilmeli. 50 kuruşluk destek mutlaka artırılmalı ve çiftçinin beklentisi karşılanmalı. Mazot, gübre, ilaç gibi temel girdilerde KDV-ÖTV çerçevesinde vergi maliyetlerinin iadesi sağlanmalı. Pamukta ithalat aldı başını gidiyor. Gümrüklerdeki kontrolsüz ithalat kesinlikle denetim altına alınmalı. Destekleme primleri çiftçi tarlaya inmeden ödenmeli ki, üretim hazırlığı yapan çiftçi biraz nefes alsın ve alışverişini yapabilsin. Son olarak çok önem verdiğimiz bir konu ‘Söke pamuğunda markalaşma’dır. Bunun ön şartı da pamuk kalitesinin yükseltilmesi olacaktır. Yükselen ürün kalitesi ile bir ‘Söke markası’ yaratmak mümkün hale gelecektir diye düşünüyoruz. Tabii bunun başka şartları da var ama markalaşmayı gerçekleştirdiğimiz takdirde hem katma değer, hem de çiftçimizin geliri artacak. Bu vesile ile Anadolubank’
a sektör temsilcilerini bir araya getirdiği için teşekkür ediyorum.”
Paylaş