Paylaş
Kazlıceşme istasyonundan alıp, trene binip antremanlara beraber giderdik. Hayali bir an önce Galatasaray formasını giymekti. Saygı dolu bir çocuktu...
O zamanlar gazeteye her döndüğümde "Yakında bir çocuk ortaya çıkacak, adı da Emre..." derdim.
Ama daha ismi çıkmadığından dolayı, gazetede kendisini kimse gaye almadı. Ama birileri vardı, başta Fatih Terim, bu futbolcunun yakında bir Hagi olacağını bildiğinden yavaş yavaş forma şansı vermeye başladı. Oynadıkça büyümeye başladı. Artık Emre para kazanmaya başlamıştı, önce ailesini Kazlıçeşme'deki evinden çıkarttı, Floryaya taşıdı...
Bir yandan tüm aileyi mutlu etmişti. yeni bir dünya kurmuştu. Şöhreti gittikçe artıyor Galatasaray'ın aranan oyuncusu oluyordu. Bu gençlikten sonra Avrupa kapıları da açıldı, gitti geldi, sonunda ailesi Fenerbahçe'ye gitmez diyordu, ama kafalarında her zaman Fenerbahçe vardı. Çünkü Babası Fenerbahçe'liydi.
Milli takım kaptanlığına gelen Emre ancak gittikçe kabına sığmamaya başladı... Ne zaman olsa hemen hemen tüm yarışmalarda isyankar olmadan durmayı beceremedi. Emre'yi acaba kim bukadar azdırdı. Şöhretmi, paramı?
Zaman su gibi akıyor, yeni Emre'lerde filiz gibi çıkmaya başlıyor, Emre'nin futbol sanatı az bir zaman sona erecek. işte o zaman bakalım bu yaptıklarını, kendini bir oto kontröl altına alacak mı? Benim o zamanlar tandığım Emre olmak için biraz yol kat edecek mi? Yoksa 'ben buyum değişemem' mi diyecek?
Çünkü bu futbol geriye bakıldığında ne şöhretler yedi. İnşallah Emre Belezoğlu da aynı durumlara düşmez, bir kalemde futbol aleminden kopup gitmez...
Uslan Artık Emre...
Paylaş