İhsan Yılmaz

Selçuk Demirel’in çizgileriyle ‘Yerle gök arasında’

10 Şubat 2025
İNGİLİZ yazar ve sanat eleştirmeni John Berger, “Selçuk Demirel’in işi gücü, bir bakıma sürekli bir günlük tutmak... Sözcüklerden değil de çizgilerden oluşan bir günlük cinsi” diye tanımlıyor dünyaca ünlü çizerimizin çalışmalarını.

O günlüğün çevre felaketine ait notlardan oluşan sayfalarını ‘Yerle Gök Arasında’ sergisinde bir araya getirmişti.

Fransa’da yaşayan ve çizimleri Le Monde, Le Monde Diplomatique, The Washington Post, The New York Times, The Wall Street Journal gibi dünyanın saygın gazete ve dergilerde yayımlanan Selçuk Demirel’in  yaklaşık 35 yıllık eserlerinden bir seçki içeren ‘Yerle Gök Arasında’ başlıklı sergi, Institut Français Türkiye tarafından geçen yıl İstanbul’da açılmıştı.  Çevre, iklim değişikliği ve göç sorunları üzerine Demirel’in desenlerini bir araya getiren sergisi Ankara ve Eskişehir’den sonra bugün Bursa Nilüfer Belediyesi Meteor / Balat Kültürevi’nde açılıyor.

Bursa Türk-Fransız Alliance Française Kültür Derneği ve Nilüfer Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen serginin saat 18.30’da gerçekleştirilecek açılışına sanatçı Selçuk Demirel, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Nadia Fanton da katılacak.

CENNET GEZEGENİ CEHENNEME ÇEVİREN İNSANIN YANSIMALARI

Demirel’in “Cennet gezegeni cehenneme çeviren insanın yansımalarına” yer verdiği desenleri için hazırlanan katalog metninde şöyle deniyor:

“Hayatın kasvetli gerçeklerinin bunaltıcı hâle geldiği, harekete geçmemize dair verilen her ihtarın bizi felce uğrattığı bir zamanda Selçuk’un kalemi bizi hem yatıştırıyor hem de canlandırıyor. Çünkü Selçuk Demirel vizyon sahibi bir şairin yumuşaklığını ve keskinliğini dışa vuruyor. Bu retrospektif bizi, çevre ve sürdürülebilir kalkınma konusunun uluslararası düzeyde bahsedilmeye başlandığı, ancak günümüzün küresel ve mecburi farkındalığının olmadığı 1990’lı yılların başlarına kadar uzanan çizimlere geri götürüyor. 30 yılı aşkın bir süredir, sanatçı şiirsel ya da yakıcı imgelerle bizi sarsıyor, bazen bize uzun uzun öğütler veriyor, sıklıkla da bir yol açıyor. Bizi bir araya getiren ve kurtaran bir gülümsemeyi tetikleyerek bizi yeniden harekete geçiriyor. Bu sergi turuyla Selçuk’un eserlerini karakterize eden bu insanlık dolu keskin şiirselliğin bize (yeniden) ilham vermesini dileyerek, bu şiirselliğe saygı duruşunda bulunmak istiyoruz.”

Yazının Devamını Oku

Edebiyatta kedi mucizesi

5 Şubat 2025
EDEBİYATÇILARI, sanatçıları en çok etkileyen canlıların başında kuşkusuz kediler gelir. Birlikte yaşadıkları dostlarından esinle pek çok eser üretmişlerdir.

Bizde kitap isimleriyle hemen akla gelen Bilge Karasu’dur mesela. ‘Ne kitapsız Ne Kedisiz’, ‘Göçmüş Kediler Bahçesi’ ile onları eserlerinin merkezine yerleştirdi. Enis Batur ‘Kediler Krallara Bakabilir’ derken, Ülkü Tamer denemelerine ‘Kediler ve Kitaplar’ adını koydu.

Çok sık üzerinde durulan kedi konusunu tekrar gündeme getirmemin nedeni yeni yayımlanan bir kitap.

Heike Reinecke ve Andreas Schlieper’in ‘Büyük Yazarlar ve Kedileri’ adlı araştırma kitabı Altuğ Sami İçilensu çevirisiyle Sahi Kitap tarafından yayımlandı. Haruki Murakami, Raymond Chandler, T.S. Eliot, Truman Capote gibi yazarlarla Gustav Klimt, Frida Kahlo, Paul Klee gibi sanatçıların ve faklı alanlardan pek çok ünlü ismin kedilerle ilişkilerini anlatan kitap “Her kedi, doğanın bir mucizesidir” diyen Leonardo da Vinci’nin sözünün edebiyat ve sanat dünyası için de ne kadar doğru olduğunun örneklerinden oluşuyor.

KEDİ SEVGİSİ NOBEL KAZANDIRIR

Kitapta kedilere özel bir sevgi besleyen kişiler arasında şaşırtıcı derecede çok sayıda Nobel Ödüllü isim bulunuyor. Hemingway’den Lessing’e, Churchill’den Hesse’e ve T.S. Eliot’a kadar.

Bu, Nobel ve kedi sevgisi arasında bir bağ kurmak için yeterli bir kanıt olabilir mi bilinmez ama sonuç kazanma şansının yüksek olduğunu gösteriyor.

Son yıllarda Nobel Edebiyat Ödülü’nün verileceği tarih yaklaştığında çıkan dedikodularda adı anılan ama bugüne kadar kazanamayan Japon yazar

Yazının Devamını Oku

Dirimart Londra’da galeri açıyor

3 Şubat 2025
İSTANBUL Dolapdere ve Beyoğlu Meşrutiyet Caddesi üzerindeki Alexandre Vallaury imzalı eski Union Française binasında olmak üzere iki mekanda faaliyet gösteren Dirimart küresel sanat piyasasına Londra’dan açılıyor.

Kurumun uluslararası ilk galeri mekânı olma özelliğini taşıyan Dirimart Londra’nın 2025 yılı içerisinde sanatseverlere kapılarını açacağı duyuruldu.

Uluslararası saygın galerilerin adresi Mayfair’de yer alacak Dirimart Londra,  zemin kat dahil olmak üzere iki katta toplamda 275 metrekarelik sergileme alanına sahip olacak.

2002 yılında kurulan Dirimart, Ayşe Erkmen, İnci Eviner, Sarkis ve Nuri Bilge Ceylan gibi Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının yanı sıra, Shirin Neshat, Sarah Morris ve Tomokazu Matsuyama gibi uluslararası isimleri de temsil ediyor.

Photo London, Frieze Sculpture, Venedik Bienali, Art Cologne, ART SG ve The Armory Show gibi prestijli sanat etkinliklerine katılan galerinin kurucusu Hazer Özil, “Londra’daki yeni galeri mekânımızı açmak, global hedeflerimizi ileri taşımak ve Dirimart’ı uluslararası bir galeri olarak konumlandırmak adına cesur bir adım niteliğinde” diyor.

Renovasyonu, New York merkezli mimarlık ofisi studioMDA tarafından gerçekleştirilen galerinin galerinin açılış sergisi ve programı önümüzdeki günlerde açıklanacak.

Londra’ya açılan ilk Türkiye merkezli galeri Pi Artworks olmuştu. Yeşim Turanlı’nın kurucusu olduğu İstanbul’un önemli galerilerinden Pi Artworks’un Londra şubesi 2013 yılında açılmıştı. 

Türkiye bağlantılı bir diğer galeri ise

Yazının Devamını Oku

Futbol da edebiyata dahil

31 Ocak 2025
Şair Nihat Özdal’ın sanat ve edebiyat dünyasının futbolla ilişkisine dair denemelerini bir araya getirdiği ‘Futbol Yuvarlaktır’ kitabı Kırmızı Kedi Yayınları tarafından yayımlandı.

Kitabı ‘güçlü bir serbest vuruş’ diye nitelendiren sıkı Galatasaraylı Enis Batur yazdığı önsözde edebiyatçıların futbola olan ilgisizliğine değiniyor: “Edebiyat adamlarının, sanatçıların sporla tutkulu ilişkiler geliştirmeleri her zaman yadırgatıcı görünmüştür nedense: Sanıyorum, soyutlama eğilimi yüksek uğraşların insanları için somut cephesi ağır basan bir alan sayılıyor spor. Gövdeyle zihni böylesine kısır çizgilerle birbirinden ayırmak yanlış oysa. Sporun, zihinsel dayanaklarını yok saymak iyiden iyiye yanlış ayrıca: Bütün başarıların arkasında performansı yönlendiren zekâ bekler.”



ŞOSTAKOVİÇ’İN MAÇ YOLCULUĞU

Özdal’ı Türk edebiyatında top koşturan, futbolla sıkı fıkı olmuş Orhan Kemal, Haldun Taner ve Ülkü Tamer geleneğine bağlıyor Enis Batur. Futbolun inceliğinin peşinde gidenlere örnek olarak da ünlü Rus besteci Dmitri Şostakoviç’i gösteriyor:

Yazının Devamını Oku

İstanbul’a yolu düşen edebi kahramanlar

29 Ocak 2025
DÜNYA kültür tarihinde ilhamını İstanbul’dan alan eserleri bir araya getiren ‘Hikâye İstanbul’da Geçiyor’  sergisi açıldı geçen hafta İstiklal Caddesi’ndeki Meşher’de.

Sergi, Voltaire’in Candide’inden Lord Byron’ın Don Juan’ına, Virginia Woolf’un Orlando’sundan Pierre Loti’nin Aziyade’sine, Ian Fleming’in James Bond’undan Jules Verne’in İnatçı Kareban’ına yolu İstanbul’dan geçen kahramanların izinde bir yolculuğa çıkarıyor ziyaretçisini.

16. yüzyıldan günümüze farklı zamanlarda ve çeşitli edebî türlerde üretilmiş eserlerdeki İstanbul’un izini süren sergi, fantastik öykülerden grafik romanlara, bilimkurgudan casusluk hikâyelerine Batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul tahayyüllerini inceliyor.

Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabın merkezde olduğu seçkide yazarlara ait elyazmaları, nadir ilk baskılar ile imzalı ve ithaflı kitaplara farklı kaynaklardan gravür, resim, nota kitapçığı, film, afiş gibi çeşitli yapıtların yanı sıra yayımlanan Türkçe çeviriler ve gazete kupürleri eşlik ediyor.

Serginin küratörlüğünü üstlenen Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin özellikle tarihî romanlarda daha görünür olan Doğu-Batı ayrımı, oryantalizm, Türk algısı gibi değerlendirmelerin bu serginin doğrudan konusu olmamakla birlikte, sunulan malzemelerin bu olanağı da sunduğuna dikkat çekiyorlar.

Pierre Loti gibi İstanbul’da yaşayıp yazanlar kadar oryantalist bir bakış açısıyla hayalini kurduğu doğuyu temsilen hayali bir İstanbul anlatanlar da mevcut.

DON JUAN HAREMDE NE YAŞADI

İngiliz şiirinin en ünlü temsilcilerinden

Yazının Devamını Oku

Bir romancı olarak Ferdi Tayfur

27 Ocak 2025
Şarkılarıyla ve filmleriye milyonların sevgilisi olmuştu Ferdi Tayfur. Arabesk müziğin en büyük isimlerindendi. Eğitimi yoktu ama şarkılarını kendi yazıp söylüyordu. Senaryo yazıp oynadığı, yönettiği filmleri de vardı.

Peki yayımlanmış üçü roman ve biri anlatı türünde olmak üzere dört kitabı bulunduğunu biliyor muydunuz?

Bu yılın ilk günlerinde kaybettiğimiz Ferdi Tayfur’un kitaplarını yayımlayan Berfin ve Kora Yayınları’nın sahibi İsmet Arslan’la karşılaştım bir sergi açılışında.

Ünlü sanatçıyla yakın bir yayıncı yazar ilişkisi içinde olduklarını anılarının eşliğinde anlattı.  Ferdi Tayfur, hastalığından önce yeni bir roman dosyası göndermiş ama bir takım aksilikler yüzünden eline ulaşmamış İsmet Arslan’ın. Bir de üzerinde çalıştığı yarım romanı varmış. Kitapların yayınlanması için şimdi veraset işlerinin sonuçlanması gerekiyormuş.

Ferdi Tayfur’un kendi hayatından da kesitlerin bulunduğu, bir tür anı romanı ‘Şekerci Çırağı’ 2003 yılında yayımlanmış ve dört baskı yapmış. Şu anda da baskısı yokmuş.  2008 yılında ikinci romanı ‘Yağmur Durunca’yı çıkarmış ve bu roman da iki baskı yapmış. 2013 yılında  anlatı türündeki ‘Bir Zamanlar Ağaçtım’ı, 2017 yılında da ‘Paraşütteki Çocuk’ romanını kaleme almış ve yayınlamış. Vefatından sonra ‘Bir Zamanlar Ağaçtım’ kitabının da baskısı tükenmiş.

Ne yalan söyleyeyim, hiçbir kitabını okumamıştım Ferdi Tayfur’un. Merak ettim. Elinde bulunan üç kitabını gönderdi İsmet Arslan.

Şarkılarında hakim olan duyguları, yaşadığı, etkilendiği olayları anlatıyor romanlarında. Benim için asıl sürpriz yazarlığında değil, alıntıladığı ya da kitaplarında adını andığı ünlü felsefecilerin ve yazarların isimleri oldu. Son dönemlerinde de Rus klâsiklerine merak sardığını ve onları okuduğunu söyledi İsmet Arslan. Ferdi Tayfur’un entelektüel yanını keşfetmiş oldum böylece.

KİERKEGAARD’IN AŞK TARİFİNDEN ETKİLENMİŞ

Yazının Devamını Oku

Nuri Bilge Ceylan Amsterdam ve Dolapdere’de

22 Ocak 2025
SANAT kariyerine fotoğrafla başlayan usta yönetmen Nuri Bilge Ceylan biri yurtdışında diğeri İstanbul’da olmak üzere iki sergiyle gündemde.

Hollanda’daki ilk sergisi Amsterdam’da bulunan Eye Filmmuseum’da 18 Ocak’ta açıldı. 1 Haziran tarihine kadar devam edecek sergi, Ceylan’ın ödüllü filmleri ile manzara fotoğraflarını ilk kez bir araya getiriyor. Bu birliktelik, sanatçının fotografik bakışını, kompozisyon duyarlılığını ve evrensel temaları Türkiye’den bir perspektifle ele alma biçimini gözler önüne seriyor.

Ceylan’ın eserlerinde manzaralar filmlerinde olduğu gibi yalnızca arka plan olarak değil, karakterlerin iç dünyalarını yansıtan ve şekillendiren unsurlar olarak yer alır.

Sergide ayrıca, Ceylan’ın uzun metrajlı filmlerinden oluşan ve çoğunluğu müze koleksiyonunda yer alan 35mm formatında filmlerinin gösterildiği bir gösterim programı da yer alıyor.

YOLDA SERİSİ DEVAM EDİYOR

Geçen yıl İstanbul Modern’de açtığı ‘Başka Bir Yerde’ sergisinde Türkiye’nin yanı sıra, Hindistan, Gürcistan, Çin, Fas ve Rusya gibi dünyanın farklı coğrafyalarında çektiği fotoğrafları sergileyen Nuri Bilge Ceylan bu serisini yeni ve daha önce görülmemiş fotoğraflarıyla sürdürüyor. Dirimart Dolaptere’de bugün açılan ‘Yolda’ sergisinde bu kez, Ceylan’ın Cezayir, Çin, Hindistan, Mısır, Rusya, Türkmenistan ve Türkiye gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde çektiği portreler bir araya getirilmiş.

Nuri Bilge Ceylan

Sergiye eşlik eden aynı isimli video ise, yaratım sürecinin perde arkasından küçük bir kesit ortaya koyuyor ve üretim süreci ile ortaya çıkan eserleri belli bir kurguyla bir araya getirerek ikisi arasında herkes için farklı algılanabilecek bir koşutluğun kapısını aralamaya çalışıyor.

İzleyiciyi, farklı coğrafyalar arasında kişisel bir yolculuğa çıkarmanın yanı sıra insanın evrensel hikâyesine de tanıklık etmeye davet eden Yolda sergisi 23 Şubat’a kadar görülebilir.

Yazının Devamını Oku

Yapay zekâdan müzikli edebiyat tarihi

17 Ocak 2025
Dijital müzik platformu Spotify’de görüp dinledim önce, yapay zekâ yardımıyla hazırlanmış müzikli edebiyat tarihini.

Türk edebiyatının yazar ve şairlerinin biyografilerini müzik eşliğinde anlatan bir albüm. Instagram ve YouTube hesaplarından da yayınlanmış. Hazırlayan ‘Yap Ayt’. Biyografisinde Türkçe edebiyat öğretmeni ve yazar olduğu bilgisi var.

‘Edebiyat Koleksiyonu’ adı verilen ve üç seriden oluşan albümlerin ilki Ahmet Hamdi Tanpınar ile başlıyor, Peyami Safa, Baki, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Oğuz Atay, Orhan Kemal, Yahya Kemal, Adalet Ağaoğlu, Halide Edip Adıvar, Halit Ziya Uşaklıgil, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Fuzuli gibi isimlerle devam ediyor ve Kemal Tahir ile son buluyor.

Edebiyatçının eserlerinin adından yola çıkılarak oluşturulan biyografi metnine yapay zekâ ile oluşturulmuş müzik eşlik ediyor. Bir metin okunduğu için çoğunluğu rap tarzı müzikler.



Benim ilk dinlediğim geçen hafta kaybettiğimiz

Yazının Devamını Oku