İzmir’in önünde molozlar var

“Bayraklı İzmir’in yeni Vip Alan’ı olacak.”

Haberin Devamı

Ben demiyorum bunu İzmir’in ileri gelenleri söylüyor.
Gökdelenler yükselecek, plazalar yapılacak, önünde de yat limanı oluşturulacak.
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, geçenlerde bir TV programında Bayraklı sahiline konulan koltuğa oturmuş yatırımcıları bölgeye çağırıyordu. Başkan Karabağ hizmetlerini anlatırken yapıların çoğunun gecekondu olduğunu, ama temizlik hizmetinin zengin fakir mahalle ayrımı yapılmadan sürdürüldüğünü söylüyordu. “Bravo başkan” dedim, oturduğum sandalyeden kalkıp alkışladım Karabağ’ı.
“Çevre düzeni ve temizlik medeniyet ölçüsüdür, kültür meselesidir” bunu da söyle Başkan Karabağ... diye mırıldandım kendi kendime. Ve İzmir’in ilk kurulduğu yeri bugüne kadar gezmeyişime hayıflanarak, ilk fırsatta adım adım Bayraklı turu yapmaya karar verdim, Başkan Karabağ’ı izlerken.
* * *
Lakin benim Bayraklı turu yapmayı planladığım şu günlerde, bir fotoğraf ve şikayet mektubu geldi.
İnanamadım fotoğrafı görünce... Tekrar tekrar baktım ve araştırdım. Maalesef doğruydu.
New York’un ticari, kültürel ve finansal merkezi Manhattan gibi olacak denilen Bayraklı’da moloz yığınları öbek öbek duruyordu. Gelen şikayet mektubunda, “İzmir Çevre Müdürlüğü’nün hemen önündeki Kula Mensucat Fabrikası’nın arazisindeki bu molozları kimse kaldırmıyor. İzmir’in ‘Vip Alanı’ olarak düşünülen bu bölgenin bu kadar ihmal edilmesi yüreğimizi sızlatıyor. Valilik belediyeye havale ediyor, belediye ise herhangi bir işlem yapmıyor. Bu konuda İzmir’i seven bir bürokrat ne zaman çıkacak da konuya el atacak? Umudumuz yok, ama yine de sizin bu konularda hassasiyetinizi bildiğimiz için içimizi dökmek istedik. Belki sesimizi ilgililere duyurursunuz” diyordu.
* * *
Evet çevreci Mehmet Barış’ın sesini duyan olur mu bilmiyorum ama, bildiğim bir şey var.
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın, o molozları oradan kaldırtmadığı sürece temizlikten bahsetmeye hakkı olamaz.
Bayraklı Büyükşehir’e, Büyükşehir Çevre Müdürlüğü’ne ya da Çevre Müdürlüğü Belediye’ye görev pas ediyorsa bu şehir marka olamaz.
İzmir’in önünde bu moloz yığınları durduğu sürece İzmir marka olamaz.

Haberin Devamı

Turgutreis’te denizi kirletenleri durdurun

Haberin Devamı

Bodrum Türkiye’nin tatil cennetlerinden.
Ünü sınırlarımızı aştı, Avrupa’da Amerika’da dalga dalga yayılıyor.
Dünya şöhretleri gelip bu şehrimizin güneşinden, denizinden, kumundan yararlanıyorlar. Kıyılarında yüzüp, tekneleriyle koylarında konaklıyorlar.
Lokantalarında yemek yiyip, esnafından alışveriş yapıyorlar, döviz bırakıyorlar.
Gel gör ki bazı işletmeciler kendi ayağına kurşun sıkıyor
Bacasız sanayi denilen turizmi farkında olmadan bitiriyor.
Yaz boyu sayısız şikayet mektubu aldık.
Yakınmalara yayınlarımızda yer verip, yetkilileri göreve çağırdık.
Diğer işletmecilere ders olur, çevreye saygısını unutanlar da kendini çeki düzen verir sandık.
Ama yanılmışız.
Yaz bitti, hâlâ, “denizi kirletiyorlar” şikayetleri geliyor.
Turgutreis’ten arayan Mahire Tuncay, “İbrahim Bey, burada 5 yıldızlı bir otel var. SPA hizmeti de veren bu otel, atık sularını arıtmadan denize bırakıyor. Yanındaki dere fosseptik akıyor. Ve bu sular denize karışıyor. Denizin üstü köpük köpük. Şikayet etmediğimiz yer kalmadı. Belediyeye yaptığımız şikayetlerden sonuç alamadık. Durumu Ankara’ya bildirdik, ilgilenen yok. Bu otelin denizi kirletmesine ne kadar daha göz yumulacak. Lütfen bunları yazın. Belki adam gibi bir yetkili çıkar da çevre düşmanlarının Bodrum’un denizinin kirletilmesini durdurur” dedi.
* * *
Turgutreis Belediye Başkanı Sayın Mehmet Dinçberk, geçen gün pasta kesip zabıtanın kuruluş yıldönümünü kutladığınız amirinizle birlikte o otelin kirlettiği ileri sürülen derede bir inceleme yapmaya ne dersiniz?

Haberin Devamı

Çöp konteynerlerinin kapağı kapatılsın

İbrahim Bey,
Bodrum Yalıkavak’ta, Gündoğan’da çöp konteynerlerinin kapakları açık bırakılıyor. Bu hem kokuya neden oluyor, hem de kediler, köpekler o çöpleri dağıtıyor. Bu turistik ilçeye hiç yakışmıyor. Çöp konteynerlerinin kapağı kapatılamaz mı? Temizlik işçilerine çok zor mu
geliyor bu acaba...
ATİLLA ORAY

Yazarın Tüm Yazıları