Paylaş
O’nun sakatlığını tolore etme adına, ligin başından bu yana en formda bölgen olan savunma hattıyla oynamak durumunda kalıyorsun! Üstüne bir de kalende gol görüyorsun! Mustafa Pektemek ve Koita bomboş fırsatları değerlendirse, maç daha ilk yarıda 3 olacak! Derken ‘olmayacak gollerin adamı’ Berkan çıkıyor sahneye. 1-0 geride kapattığında bile ‘Buna da şükür’ diyeceğin ilk yarı sonunda beraberliği getiriyor.
Yani, sana adeta ikinci bir şans geliyor. Ama değerlendiren kim?
Göztepe’nin dünkü hali için ‘11 uyuyan adam’ diyebilirsiniz... ‘Acemiler mangası’na da itiraz eden olmaz! Ben bir adım daha gidiyor ve ‘Utandıran futbol’ diyorum. Belki Berkan, diğerlerinden biraz ayrılabilir, o kadar.
Stoperinden gelen geri pasta ‘özgüven patlamasından’ penaltıya neden olan kaleciden tutun, dripling yaparken çime takılan orta sahaya, kendi kendine çalım atan kanattan, 1.5 yıldır gizlenen forvete kadar ne ararsan var! Kabul edelim ki, Beto bu sezon henüz eski formunda değil. Gassama mevcut haliyle ‘artı değer’ üretmekten çok uzak. Son haftaların iki formda ismi Soner yetersiz, Mossoro yetersiz. Berkan’ın şapkadan tavşan çıkardığı gol dışında, akıllarda kalan 3 pozisyon üretti mi Göztepe? Tribünü ayağa kaldıran bir şut, bir final pası izlediniz mi?
Geride kalan maçlarda, Göztepe adına kalite eksikliği en çok göze çarpan konuydu. Ancak dünkü takımın, mücadele olarak da sınıfta kaldığını söylemek gerek.
Evet, hakem Ümit Öztürk tepki çeken kararlar verdi. Tribünden de büyük tepki gördü. Ancak Göztepe, Kasımpaşa gibi bir takıma karşı evinde 4 gol yiyor, en az 4 yüzde 100’lük pozisyon veriyorsa, böylesine kaybedilen bir maçın ardından sorunu yalnızca hakemde aramak, yarınlara yapılacak en büyük yanlış olur.
Paylaş