Paylaş
Büyükşehir Belediyesi, Valilik ve İl Turizm Müdürlüğü birçok çalıştay ve planlama ile Bursa turizminin geleceğini tartışıyor.
Bursa genelini değerlendirdiğimizde elbetteki sadece Bursa merkez değil, ilçelerde de turizm konusunda ciddi potansiyeller var.
İşte bu potansiyelin kente katkısını daha da artırmak için bir çok kesim kafa patlatıyor.
Bursa turizminin önemli unsurlarından birisi de İznik bölge turizmi.
İznik’te kapalı olan müzenin açılması, diğer turizm değerlerinin yeniden ortaya çıkarılma çabalarını da izliyor, görüyoruz.
Bursa’nın turizmdeki bir diğer önemli objesi ise Termal Turizm.
Bildiğiniz gibi sıcak su kaynaklarının da olduğu Bursa’da öne çıkan merkezdeki termal kaplıcalar, İnegöl Oylat ve Orhangazi’deki Keramet Ilıca.
Keramet Ilıca her ne kadar termal turizm konusunda bir arpa boyu yol alamasa da, önceki dönem belediye yönetimi termal turizm konusunda somut ve önemli adımlar atmıştı.
Eski belediye yönetimi, hem Keramet bölgesinde hem de Çakırlı bölgesinde bazı alanları Termal Turizm alanı ilan etmişti.
Bu imar düzenlemesinden sonra ise Çakırlı ve Keramet Bölgesine bazı yatırımcılar gelmiş, buralarda termal tesisler kurmak için de kolları sıvamıştı.
Aslına bakarsanız, bölgenin plan düzenlemelerinde termal turizm alanı ilan edilmesi kolay olmamıştı.
Eski yönetim bu konuda büyük uğraşlar vermiş, hem o bölgede arsaların katma değerini artırmış, hem Orhangazi Belediyesi’ne ait daha önce değersiz gibi görünen arsalar, bu sayede ciddi rakamlara ulaşmıştı.
Bu bile başlı başına bir organizasyon olmasına rağmen, ne yazık ki termal turizm konusunda Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerden sonra deyim yerindeyse çivi dahi çakılmadı.
Neden öyle oldu, çalışmalar neden durdu, o bölgede daha önce olan hareket hangi sebeple durağan hale geldi bilinmez.
Ama bildiğimiz bir şey var ki o da Termal Turizm fırsatının bu şekilde kaçırılacak olmasıdır.
Ne Çakırlı’da, ne Keramet’te son 1,5 yılda hiçbir umut vadeden bir çalışmaya rastlamadık.
Yatırımcılar ise zaten ortada yok.
Oysa, bölgede arsa satın alan bazı yatırımcılar bölgeye ciddi bir yatırım yapıp termal otel ve tesisler hayata geçirecekti.
Hatta bu konuda çalışmalarına dahi başlamışlardı.
Şimdi bu çalışmalardan eser yok.
*
Çakırlı’daki termal turizm alanında tesis çalışmasına başlayan firma çalışmasını tamamen durdurdu.
Yine Keramet Ilıca yakınlarında Avrupa’nın en büyük Termal Aquapark’ını inşa etmeyi planlayan yatırımcı da çalışmalarını tamamen durdurdu.
Elbetteki bu tür çalışmalar ve yatırımlar devlet desteği daha da önemlisi yerel yönetim destekleri ile yapılabilecek projeler.
Yerel yönetim bu tür yatırımcının önünü açmazsa, daha da kötüsü böyle yatırımcıların önüne taş koyarsa o şehirde iyi bir gelecekten bahsetmek de asla mümkün olmaz.
Daha önce termal turizm yada diğer konularda yatırımcı gelsin diye ağaca çıkanlar varken, bugün bu hantallık ne yazık ki turizm konusunda Orhangazi’nin umutlarının yeniden yok olup gitmesine neden oluyor.
*
Kimse kusura bakmasın.
Bu şehrin vizyona ve büyük düşünmeye ihtiyacı var.
‘Küçük olsun benim olsun’ mantığından uzak, yeni kaynaklar, şehre yeni vizyon katacak atılımlara ihtiyacı var.
Sanayi ve tarımı güçlü olan Orhangazi için her fırsatta en önemli değerin turizm olacağını her fırsatta dile getirdik.
Bu görüşümüz de her daim geçerlidir.
Tarih turizmi mümkün olmayan Orhangazi, doğa ve termal turizm konusunda payına düşeni alabilir.
Ama bu anlayışla değil.
Termal Turizm konusunda acilen yeni bir vizyon ortaya konulmalı, gereken adımlar da mutlaka atılmalıdır.
Yoksa bu şehir yine küçük olsun benim olsun mantığından kurtulamadığı gibi bugüne kadar elde ettiği kazanımların da avuçlarından kayıp gitmesini uzaktan seyreder.
Orhangazi ve Orhangazi’yi yönetenler artık şuna ne bir şekilde karar vermeli.
Çok büyük bir köy mü, yoksa önü açık, vizyonu geniş, büyüyen ve değerini daha da artıran bir şehir mi?
Kararı elbette şehri yönetenler verecek.
Paylaş