Şehrin dinamikleri daha fazla inisiyatif almak zorunda

Gözyaşları dinmiyor.
Binlerce hikaye yarım kaldı ve her gün depremde hayatını kaybeden ya da yaralı olarak kurtulanların hikayeleri ile karşılaşıyoruz ve içimiz tekrar tekrar yanıyor.
Depremin gündemden asla çıkarılmaması gerekiyor elbette.
Her daim diri ve canlı tutulması gereken bir konu.
Çünkü geçmişte ne kadar büyük acılar yaşarsak yaşayalım, bir süre sonra unutuldu gitti.
Sonra bir sonraki deprem acısı ile karşılaşana kadar sanki hiç yıkımlar, ölümler yaşanmamış gibi sürdü gitti hayat.
Artık unutmamak, unutmayıp yapılması gerekenleri de herkesin ve her kurumun yapması şart.
***
Deprem gündeminden uzaklaşmadan, her şehir de üstüne düşeni yapmak zorunda.
Kentsel dönüşümler başta olmak üzere, tüm şehirler özellikle bu konuda yapılması gerekenleri, atılması gereken adımları acil bir şekilde atmalıdır.
Aksi halde gördüğümüz gibi tecrübesi de çok ağır oluyor.
***
Orhangazi’de durum ne peki?
İlçenin yapı stoğunda durum ne?
Daha önce bazı hususlara burada değinmiştim.
Öncelikle ilçenin rakamsal verilerine bakmak gerekiyor.
İlçe merkezinde konut sayısı 40 bin civarında.
Buna bağlı olarak apartman sayısı ise 17 bin ila 18 bin arası diye görünüyor.
İmar İşleri Müdürlüğü’nün verilerine göre tahmini bir rakamla söyleyecek olursak Orhangazi’nin yapı stoğunun yüzde 60’ı 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş.
Yani yapı stoğumuzun büyük bir bölümü eski.
Aslında bu oran bir çok kente göre daha düşük.
Büyükşehirlerde, büyük ilçelerde neredeyse yapı stoklarının yüzde 80’e yakın bölümü eski binalardan oluşuyor.
Orhangazi’de bu oranın düşük olması sevindirici olsa da, 18 binanın yaklaşık 12 bininin eski olduğunu söyleyebiliyoruz.
Bu hali ile bile büyük bir oran olarak dikkat çekiyor.
Diğer kentlere göre Orhangazi’de eski bina oranının biraz da olsa düşük olmasının sebebi ise son yıllarda yeni imar alanlarının üretilememesi olarak söylenebilir.
Şehir merkezinde özellikle eski yerleşim alanlarının büyük bir bölümünde eski tek ya da iki katlı binalar yıkılıp, yerlerine çok katlı binalar yapıldığını da görüyoruz.
Bu noktada ise şu sorun ortaya çıkıyor.
Orhangazi’nin eski dar sokaklarına yapılan bu yüksek katlı binaların tamamı bitişik nizam ve çok daireli olunca, dar sokaklarda başka bir sorun ortaya çıkıyor.
Araç sayısının fazlalığı ve sokakların darlığı olası bir faciada bu noktalara girilmenin neredeyse imkansız hale gelmesine neden olabilir.
***
Yukarıda sizlere bazı rakamlar verdim.
Peki bu rakamların bir veriye dayandığını ya da resmi rakamlar olduğunu söyleyebilir miyiz?
Ne yazık ki hayır.
Çünkü görünen o ki Orhangazi’de bu konuyu dert edinen hemen hemen hiç kimse yok.
Oysa, en azından Orhangazi için resmi makamların elinde sağlıklı bir veri olmalı.
Bina sayısından, 2000 yılı öncesi yapılmış binalara kadar her birinin net envanterinin olması gerekiyor.
Ama ne yazık ki böyle bir veri kimsenin elinde yok.
***
İnisiyatif alınması gerekiyor.
Sadece deprem ya da şehrin yapı stoğu konusunda değil, her konuda bu şehrin dinamiklerinin artık inisiyatif alması gerekiyor.
Devlet kurumlarından tutun da, Orhangazi Belediyesi’ne, Ticaret ve Sanayi Odası’na ve diğer tüm ilgili STK’lara kadar herkesin bir sorumluluk alması, elini taşın altına koyması şart.
Koca bir köy görüntüsünden kurtulup, ne yaptığını bilen bir ilçe haline gelmemiz şart.
Aksi halde yine koca bir köy olarak yolumuza devam edeceğiz.
Elimizde ne bir veri ne de sağlıklı bir kayıt olmadan günü birlik yaşayıp gideceğiz.
***
İlçe dinamikleri sadece bu konuda değil.
İlçenin geleceğini ilgilendiren her konuda artık somut bir şeyler yapmak zorunda.
Bu şehre kısa, orta ve uzun vadede yeni planlamalar gerekiyor.
Şehrin imarı, yeni kentsel dönüşüm planlamaları, tarımının sanayisinin en azından korunması ya da geliştirilmesi için kısa, orta ve uzun vadeli tüm plan çalışmaları yapmak zorunda.
Mümkünse artık bu şehri yönetenleri biraz dertli görmek isteriz.
Dertli değillerse, dertli olacaklara görevlerini devredebilirler mesela.