Paylaş
Hawes, Doğu ile Batı’nın birleştiği eşsiz konumu ve Rusya ile olan coğrafi yakınlığından dolayı İstanbul’u seçtiğini söyledi. Başrollerinde Rami Malek, Rachel Brosnahan, Caitriona Balfe, Laurence Fishburne’ün yer aldığı filmin birçok sahnesi İstanbul’da çekildi.
Hatta posterinde bile İstanbul var.
“Hikâyede Rusya’nın Primorsk limanında geçmesi gereken hesaplaşma sahnesi de aslında İstanbul’da çekildi” dedi filmin yönetmeni James Hawes.
Sadece Caitriona Balfe’nin hayat verdiği “Inquiline” kod adlı muhbirin evi, filmde İstanbul’da gibi gösteriliyor. Aslında bu sahneler Marsilya’daki Martigues köyünde çekilmiş. İzlerken “Acaba burası İstanbul’un neresinde” diye düşünmüştüm. Meğer Marsilya’daymış!
Filmde Rami Malek’in canlandırdığı Charlie, CIA’de çalışan başarılı bir bilgisayar dehasıdır. Mutlu bir evliliği olan Charlie’nin hayatı, eşi Sarah’nın (Rachel Brosnahan) Londra’daki iklim değişikliği konferansında teröristler tarafından kaçırılıp vahşice öldürülmesiyle altüst olur.
Sarah’nın katillerini bulmaya
kararlı olan Charlie kişisel bir intikam yolculuğuna çıkar.
Fatih Akın’ın yeni filmi “Amrum” Cannes’da dünya prömiyerini yapacak
Fatih Akın’ın merakla beklenen yeni filmi “Amrum” dünya prömiyerini bu yılki Cannes Film Festivali’nde gerçekleştirecek.
Fatih Akın, sinema dünyasında önemli başarılara imza atıyor.
2004 yılında “Duvara Karşı” ile Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan Akın, 2007 yapımı “Yaşamın Kıyısında” ile Cannes’da ‘en iyi senaryo ödülü’ne ve ‘Avrupa film ödülü’ne layık görülmüştü.
2009’da “Soul Kitchen” Venedik Film Festivali’nde ‘jüri büyük Ödülü’nü alırken, 2017’de Cannes’da prömiyer yapan “In the Fade” filmiyle başrol Diane Kruger ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülünü kazanmış, film aynı yıl Altın Küre Ödülü’nü de kazanmıştı.
Fatih Akın’ın yeni filmi “Amrum” 1945 baharında II. Dünya Savaşı’nın son günlerinde Kuzey Denizi’ndeki Amrum adasında geçiyor.
Cannes Film Festivali direktörü Thierry Frémaux basın toplantısında filmle ilgili çok özel bir detayı paylaştı.
Aslında bu projeyi uzun yıllardır çekmeyi hayal eden Fatih Akın’ın sinema öğretmeni Hark Bohm’muş.
Akın’ın hâlâ yakın dostu olan ve birçok projede birlikte çalıştığı hocası Bohm, hikâyeyi Amrum Adası’nda geçirdiği çocukluk anılarına dayandırmış.
Ancak artık yaşından dolayı
yöntemen koltuğuna oturmak istememiş ve eski öğrencisi Akın’dan bu filmi çekmesini istemiş. Yani hikâye hocasının emanetiymiş.
Paylaş