Paylaş
Merhaba Güzin Abla, çok acayip bir durumun içindeyim. Hasret, sevgi, entrika, masumiyet gibi şeylerin hepsini aynı anda yaşıyorum. İlişkimde hem sevgi hem öfke hem aşk hem de nefret var. Aynı anda nasıl olabilir sence?
Aynı işyerinde olduğum çocukla çok yoğun ama saf bir flört yaşadık üç ay önce. Farklı ailelere sahip olmamız ve aynı işyerinde çalışmamızın getirdiği sorunlardan ötürü kavuşamadık ya da bu onun bahanesiydi.
Gözü hâlâ bende biliyorum, fark ediyorum. Ama öğrendim ki aynı işyerinde benim evli bir arkadaşıma da yazıyor değişik bir amaçla.
Üstelik ondan başka genç bir kıza da mesajlar attığını gördüm.
Belki de beni kıskandırmak amacıyla mı bilemiyorum ama bunu fark ettiğimde midem bulandı. Tesadüfen mesajları gördüm ve dayanamayıp okudum. Sanki ilahi olarak korunuyorum.
Arkadaşıma tabii ki tavır aldım ama onun hiç haberi yok neden böyle davrandığımdan. Ona aramızdakileri anlatmadım.
Nasıl olsa bir şekilde öğrenecek. Benden öğrensin istemedim.
Bu genç bana bir şekilde mesaj verebilmek için mi bu tarz şeyler yapıyor yoksa gerçekten derdi çapkınlık yapıp bir şekilde kadınlarla birliktelik yaşamak mı?
Benim farklı olduğumu biliyor. Onu sevdim, çok sevdim. Şiirler yazdım, yazılar yazdım. O kıymetimi bilemedi. Çevremde de onu kimse onaylamıyor.
Ne yapmalıyım hislerim karışık... Ah bir de kendime sözüm geçebilse...
Ruhsal olarak kopamıyorum, onun sadece tesadüfen hayatımda olmadığını hissediyorum. Aramızdakilerin ilahi bir güç tarafından yönetildiğini düşünüyorum. Onu sürekli rüyamda görüyorum. Bu da kopmama engel oluyor.
◊ Rumuz: Acayip bir durum
YANIT
Sevgili kızım, önce şu aklını taktığın “ilahi bir güç bana yön veriyor, ilişkimizi yönetiyor, beni koruyor” gibi düşüncelerden vazgeç. Elbette zaman zaman hayatımızı ilahi bir güç yönetir, bize fırsatlar verir, iyi insanlarla tanışmamızı sağlar ya da tam tersi bize kötü insanlar tanıtarak doğru yolu bulmamızı, ayaklarımızın yere sağlam basmasına neden olur.
Ama böyle sadece seni yönlendirdiğine inandığın o güce kendini bırakır, hiçbir şey yapmazsan, çok hayal kırıklığı yaşar, çok acı çeker, çok zarar görürsün. Çünkü Allah bize akıl vermiştir ve bizi özgür irademize teslim etmiştir.
“Duygularıma söz geçiremiyorum” diyorsun mektubunda. Ama belli ki karşındaki genç uçarı biri… Gününü gün etmekten başka bir amacı yok.
Seni de etkilemiş olmaktan çok keyif alıyor.
Senin onu sevmen, ona duygusal mesajlar atman, şiirler yazman onu çok gururlandırıyor olmalı.
Ama onun asıl amacı kadınlarla hoşça vakit geçirmek, senin de söylediğin gibi birliktelik yaşamak.
Bu açıdan sen ona uygun olmayabilirsin. İyi ki de uygun değilsin. Çünkü bu tür adamların duygularla, sevecenlikle, insani değerlerle alakası yoktur.
Sen sanıyorsun ki, ona karşılık vermediğin, ayrı aile yapılarına sahip olduğunuz ve aynı işyerinde çalıştığınız için ilişkiniz yürümedi.
Çok büyük yanlış!
“O kıymetimi bilemedi. Üstelik çevremde hiç kimse onu onaylamıyor” diyorsun.
Çok doğru! O senin değerini bilecek bir yapıda değil. Büyüklerin de tecrübelerine dayanarak onun sana uygun olmadığını görmüşler.
Şimdi senin de yapacağın onların öğütlerine uymak, görüşlerine saygı duymak, böyle bir genç için de hâlâ “Seviyorum ne yapayım?” şeklindeki çocuksu ve saçma ısrarından vazgeçmek.
Hele sanki onun senin hayatına ilahi bir güç tarafından yönlendirdiğini düşünmen çok yanlış. Aman kızım sakın ha, Hayatını yakarsın.
Paylaş