Merhaba Güzin Abla, ben ailemin baskısından o kadar bıktım ki ne yapacağımı bilmiyorum. Annemle asla anne-kız ilişkisi yaşayamadım. Hatta bir kere bile annemle oturup dertleşemedim, onu sevdiğimi söylemedim, onu öpemedim.
Aslında ergenlik döneminden geçiyorum, bir genç kız olarak her zamankinden daha fazla annemin desteğine ihtiyacım var. Ama bırakın destek olmayı, hep benim önüme çıkıp her şeyime engel oluyor.
O kadar baskıcı ve beni öyle zorluyor ki, örneğin yazın kısa kollu tişört giymemi istemiyor, hiçbir arkadaşımla vakit geçirmeme izin vermiyor. Bu devirde tüm arkadaşlarım hem gündüz hem de gece geziyorlar...
Ben geceyi geçtim gündüz bile dışarı çıkıp arkadaşlarımla buluşamıyorum, onlarla gezemiyorum.
Sürekli evdeyim ve evi temizlemek zorundayım, yoksa kızıyor.
Ben de genç bir insanım ve gezmek dolaşmak istiyorum ama izin verilmiyor.
Bir de benim bir sevdiğim var; o da benimle vakit geçirmek istiyor ama annem izin vermediği için onunla da buluşamıyorum.
Sevgili ablacığım, sizinle kanser hikâyemi paylaşmak istedim... Benden habersiz ve izinsiz mememe adeta bir gecekondu gibi yerleşen kötü kitleyi doktorum vücudumdan attı çok şükür. Şimdi sıra verdiği zararları telafi etmekte...
Geçen yıl bugün hayatıma iznim olmadan dahil olan o davetsiz misafiri sonunda vücudumdan ve hayatımdan çıkardı sevgili doktorum Prof. Dr. Necati Özen. Onunla sarsıcı bir şekilde tanışmam sonrasında aylarca devam eden yorucu bir tedavi süreci geldi. Şu an 3 aylık periyodik kontrollerimle devam ediyoruz. Şükür yolunda gidiyor her şey...
Elbette kanserle tanıştıktan sonra çok zor günler geçirdim, çok acı çektim. Bugün hayata yeniden gülümsüyorsam, bu büyük bir mücadelenin ve yaşama bağlılığımın sonucudur...
Sevdiklerimin desteği, duaları ve doktorlarıma olan büyük inancımın da sonucu elbette.
Bugün ise yeni hayatımın yıldönümü.
Açıkçası bu yeni hayattaki 1. yaşım.
Her zaman yaşamı sevdim ama artık daha da çok seviyor ve her anından daha çok keyif almaya çalışıyorum.
Merhaba Güzin Abla çok zor durumdayım, çocuğuma bakamaz oldum. Evde sürekli huzursuzluk, kavga var... Ne yapacağımı bilmiyorum, eşime güvenemiyorum.
4 yıllık evliyim, 5 aylık bir kızım var. Doğum yaptıktan sonra annemin evine gittim.
Eşim 20 gün yanımda kaldı sonra evimize döndü.
Ondan 1 hafta sonra da ben evimize gittim. Ama bu süreçte tartışmalarımız oldu, bebeğime de tek başına bakamayınca annemin yanına döndüm.
Bu süreçte eşim internet üzerinden bir kızla tanışmış. Onu günde 10 kez aramış.
Sonra başka kızlarla da görüşmüş. O kızlarla arkadaşlarının evinde buluşmuşlar. “Cinsellik olmadı aramızda” diye yeminler etti, ama ben inanmadım.
Ben bu ayının başında geldim yanına, tesadüfen telefonuna bakarken öğrendim tüm bunları. Başta inkar etti, yeminler etti. Sonra kızlara ulaştım. Onlar her şeyi anlatınca kendi de itiraf etmek zorunda kaldı.
Sevgili Güzin Abla, ben 25 yaşında bekar bir kızım. Bundan aylar önce internetten biriyle tanıştım. Birbirimizi sevdik, sonra yanıma geldi, yüz yüze görüştük.
Evlenecektik... Fakat onun aklına bazı sorular takıldı, kararsız kaldı. Böyle yapınca ayrılmak istedim ve ayrıldık. İki gün sonra pişman oldum tekrar barıştık...
Fakat bir hafta sonra bu sefer o ayrılık kararı aldı. Aradan aylar geçti, o “unutamadım seni” diye mesaj atınca tekrar konuşmaya başladık.
Ancak yine ilişkimizi yürütemedik ve ayrıldık...
Ayrıldıktan birkaç ay sonra onunla tekrar görüşebilmek için kimliğimi gizleyerek internette yeni bir hesap açtım.
Mesajlarıma cevap verdi. Bir süre konuştuktan sonra ona kimliğimi itiraf ettim. Beni affetti ama artık benimle bir ilişki istemediğini söyledi.
Çok ağrıma gitti, laf olsun diye ‘istersen çevremden birini sana ayarlayayım’ dedim.
“Sen bilirsin” diye yanıt verince daha da zoruma gitti ve onu bir kız arkadaşımla tanıştırdım.
15 yaşındayım, liseye gidiyorum. Korona döneminde maske takarken sorun yoktu. Kendimi hiç güzel bulmuyorum. Arkadaşlarım güzel olduğumu söylüyor. Fakat sadece arkadaşım oldukları için öyle diyorlar.
Okulda maskemi daha hiç açmadım. Bir kere açmayı denedim, herkes yüzüme baktı. Çok rahatsız oldum ve hemen kapattım. Şimdi de yasaklar kalktı. Kimse maske takmıyor. Kimse takmazken ben takınca da kendimi dışlanmış gibi hissediyorum.
Maskemi çıkarınca da insanların yüzüne bakamıyorum. Rahat bir şekilde gülemiyorum. Gülünce burnum genişliyor, o görüntüyü insanlar görsün istemiyorum.
Bu yüzden gülemiyorum ama maske varken sıkıntı yoktu. Lisede biliyorsundur ki çok fazla zorbalık yapılıyor. Çok huzursuzum ve ne yapmalıyım?
Rumuz: Dışlanmış gibiyim
Ameliyat parası biriktirmek için yemek yemiyorum
Arkadaşlarım burnum büyük olduğunu ve estetik ameliyatı olmamı istiyor. Ben de ameliyat parası biriktirmek için yemek yemiyor, su bile içmiyorum...
Burnumu hiç beğenmiyorum. Okulda maskemi açamıyorum, yemek yiyemiyorum, su dahi içemiyorum. Maskeye bağımlı hale geldim.
Merhaba Güzin Abla, ben 22 yaşında, İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nde okuyan bir kızım. Bu yıl mezun oluyorum. 5 yıldır çok iyi giden bir beraberliğim var. Sevgilimle okul bittikten sonra evlenmeyi düşünüyoruz.
Ancak annem bu ilişkimi ilk baştan beri onaylamadı. Çünkü sevgilim mühendis ama devlette kadrolu çalışmıyor. Üç yıl özel sektörde çalıştı, şu an ise ekonomik durumlardan dolayı İngiltere’ye gitti. Orada bir yıl kadar çalışıp para biriktirmeyi düşünüyor. Para biriktirdikten sonra Türkiye’ye dönüp benimle evlenmeyi daha sonra birlikte İngiltere’ye gitmemizi planlıyor.
İlk başlarda bu planına karşı çıktım ama sonra bu düşüncesi bana da mantıklı gelmeye başladı. Annem sevdiğim adamın İngiltere’ye gittiğini de bilmiyor, eğer bilse daha da çok karşı çıkar birlikteliğimize...
Ben onu çok seviyorum ve atanıp atanmamasını çok dert etmiyorum, İngiltere’ye gidersek ikimiz çalışır geçiniriz diye düşünüyorum. Bir yandan da ailemin vereceği tepkiden korkuyorum. İşte bu yüzden size soruyorum, ne yapmalıyım?
Erkek arkadaşım İngiltere’ye gittikten sonra kendi alanında doktora yapıyor, orada vize süresini uzatıp çalışacakmış. Çevremdeki herkes atanmamı ve atanmış biriyle evlenmemi bekliyor, bu beklentilerden etkileniyorum ben de ister istemez. Bu arada sevdiğim kişi iyi biri ve bana değer veriyor. Bu nedenle çevrenin saçma beklentisi yüzünden bu ilişkiyi bitirmek istemiyorum.
Rumuz: Aile ve çevre baskısı
YANIT
Sevdiğin genç aldığı karar kendine göre haklı olabilir.
Merhaba Güzin Abla, ben 3 yıllık evliyim, 3 tane pırlanta gibi evladım var. Eşimle görücü usulü evlendik. Onun üçüncü, benim ikinci evliliğim bu...
Eşimle görücü usulü evlenmeme rağmen onu çok seviyorum. Onun önceki evliliğinden bir çocuğu var, benim eski eşimden çocuğum yok...
Aslında ben çocuğu olan biriyle evlenmek istemiyordum ama beni “eski eşimle görüşmüyorum” diye ikna etti.
Başlarda her şey iyi güzeldi.
Eşim çocuklarına son derece bağlı, çok iyi bir baba ama çok iyi bir eş diyemeyeceğim ona. Yeteri kadar değer vermiyor bana, çok kıyaslama yapıyor, çok hakaret ediyor.
İnsanı mutlu edecek sözler söylemiyor.
Bunları dile getirince de “ben sevgimi sözlerle dile getiremem. Davranışlarımla gösterebilirim ancak” diyor.
Merhaba Güzin Abla, ben 21 yaşında bir kadınım. Bir senedir çok güzel giden bir ilişkim var. Kendisine çok aşığım, aynı zamanda o da bana âşık biri. Bu beraberliğimizde her şey çok iyi gidiyor, çok mutluyuz. Birlikte vakit geçirirken de çok iyiyiz. Uzun lafın kısası sanki birbirimiz için yaratılmış gibiyiz.
Ne yazık ki tek anlaşamadığımız bir konu var... Sevgilim benim 10 senelik en yakın kız arkadaşım ve kuzenimle görüşmemi istemiyor.
Bir senedir bu konuda ayrı düşüyoruz ve o kesinlikle bu iki kişiyle olan dostluğumu kabullenemiyor.
Bunun sebebi ise geçmişimde yaşanmış cinsellik de içeren ilişkiler...
Kuzenim ve yakın arkadaşımın geçmişte ilişki yaşadığım kişileri tanıyor olmalarını sorun ediyor...
Aslında erkek arkadaşım geçmişte bir şeyler yaşadığımı sorun etmeyen olgun biri, ki ben ona bu konuda asla yalan söylemedim.
Her zaman dürüst oldum.