Merhaba Güzin Abla, ben 29 yaşında bir kızım. 3 yıl sevgililik ve 6 ay nişanlılık süreci yaşadım.
Çok seviyordum, gözüm ondan başkasını hiç görmedi.
Üniversitemi bir kenara bırakarak onunla bir yola girdim.
Gittikçe kendimi ona teslim ettim, göremedim, anlayamadım...
Onunla bazı çok özel şeyler yaşadık. Ben öyle şeyler yapmak istemediğimi söyledikçe, o beni ikna etti...
Ben de her yaşadığım olaydan sonra utancımdan kendime olan öz saygımı kaybettim.
Ayrılma konusuna gelince evlendikten sonra ailesiyle birlikte oturmamı istedi ve kabul etmedim.
Aslında ben de istiyorum ama yaptığım şey yanlış olur mu diye kara kara da düşünüyorum.
Sevgilim benim için çok değerli o olmasa çok mutsuzum ama o 30 yaşında ve ailem bu yaş farkı yüzünden ilişkimize karşı çıkacak biliyorum.
Hayatımda ilk defa böyle hissediyorum, o da beni çok seviyor...
Bana, “Benim erkeksi ihtiyaçlarım oluyor. Ben seninle olmak, birlikte yaşamak istiyorum” dedi. İlk başlarda kabul etmedim ama ona çok güveniyorum, asla yalan söyleyecek, beni yarı yolda bırakacak biri değil ama “bazen de aşığım diye böyle hissediyorum” diyorum.
O benimle evlenmeyi çok istiyor, yarın evlenelim desem, hemen evleniriz.
Beraber olursak da biliyorum, ben de o da çok mutlu oluruz, daha çok birbirimize bağlanırız.
Ama yine de tereddütteyim.
◊
Merhaba abla, kendimi yalnız hissediyorum anlatmazsam da içimde kalacak ve böylesi daha kötü... Ben 20 yaşındayım, bu yıl üniversiteyi kazandım. Birkaç güne kadar okula başlayacağım. Biz iki kardeşiz, bir de ablam var. O 24 yaşında.
Ablam 4 yıllık evli ve şu an da hamile, doğumuna da çok az kaldı, tam benim üniversiteye gitmeme denk geldi doğumu... Benim sana anlatmak istediğim, ablam sürekli bana ters davranıyor...
Sen bir iş yapmıyorsun, yazın çalışmadın, anne baba parası yiyorsun gibi ithamlarda bulunuyor. Annem yevmiyeci, arada tarlaya gider çalışır. Babam da emekli oldu, çalışmıyor artık.
Babam bize hiç bakmaz, bütün desteği, maddi manevi annem karşılıyor. Demem o ki annem her ikimize de eşit para veriyor. Markete, pazara gitsin, hep annem alır ihtiyaçlarımızı, ablam ise hep “bende para yok” diyor.
Benim de üniversite için ihtiyaçlarım çok, bana da para lazım. Evlendiğinden beri annem hep ona para verir alır, yedirir, içirir. Ama sanki ben evliyim de, annemin parasını yiyormuşum gibi hissediyorum. Çünkü öyle hissettiriyorlar. Ben bekar bir kızım ve ablam beni kendiyle kıyaslıyor.
Oysa ablam evli şimdi de doğum yapacak, özelde doğum parasını ve şimdi de annemden istiyorlar, altın küpe falan da istiyorlar.
Sanki annem çok zengin de... Babam zaten yardım etmiyor ama ben anlam veremiyorum, evlendiği halde hep “param yok” demesine.
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü yaklaşırken...
Korkunç barınaklar...
Korkunç toplama yöntemleri...
Vasıfsız, acımasız barınak işçilerinin elinde heder olan garip hayvanlar...
Mama lobisi ve lüks vergi tüketimine giren mamalar...
Hayvan düşmanı kişilere uygulanamayan ceza yaptırımları...
Hayvan suçlarına uygulanamayan cezalar...
Merhaba Güzin Abla, ben bir adamı 2 yıldır seviyorum. Onu sevdiğimi anneme de itiraf ettim. Annem onun başka biriyle yaşadığını söyledi... Oysa bu adamla benim birlikte olma hayalim vardı. Ona daha önce yazmıştım, o da bana beni istediğini belli etmişti.
Annem o evli gibi bir şey deyince ağlama krizine girdim, o kadar üzüldüm ki ona küfürlü mesajlar attım... Neredeyse aklımı kaybetme noktasına geldim...
Onu deli gibi kıskanıyorum, bu kıskançlık yedi bitirdi beni. Onu diğer kadınla hayal ettikçe tükendim.
Onu ölümüne seviyorum. Annemi ve abimi onun için sildim. “Engel olursanız yüzümü göremezsiniz” dedim. Pes ettiler ve sustular...
Sevdiğim adamın annesi de beni istemiyor. İşin tuhaf tarafı annemi seviyor ama bana gelince garip oluyor bu kadın... Tutku oldu o adam benim için... Gecem gündüzüm her şeyimdi o benim. Ona karşı derin bir hasret, susuzluk gibi bir his uyandı içimde.
Başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrendiğimden beri uyuyamıyorum. Hayatın anlamı neredeyse bitti...
Bayramda beni sevdiğini söylemeye çalıştı ama ben kadını duyduğum için ona inancım bitti.
Merhaba Güzin Abla, ben 32 yaşında çalışan bir kadınım. 3 sene önce bir erkekle tanıştım, kısa süre içinde birbirimize bağlandık.
Ancak sevdiğim adamın ilk evliliğinden 2 çocuğu var, ailem bunu bilirse evlenmeme izin vermez, diye bu bilgiyi yıllarca onlardan sakladık.
İki sene önce nişan tarihi aldık fakat annem bir gün sevdiğim adamın yüzüne karşı babası hakkında hakaretler yağdırdı. “Senin babanla yıldızım hiç tutmadı, onu sevemedim” tarzında bir şeyler söyledi. Sırf bu yüzden nişanımız bozuldu ama biz birbirimizden asla vazgeçmedik.
Ta ki bu seneye kadar, sonuçta şubat ayında nişan yaptık. Zorlukların üstesinden gelip ağustosta düğün yapmayı düşünüyorduk.
Düğün hazırlıklarını yaptık, her şeyimiz tamamlanmıştı ama anneme bir telefon gelmiş ve nişanlımın 2 çocuğunun olduğunu söylemişler.
Annem ‘ayrılacaksın yoksa hakkımı sana helal etmem, bizi mezara sokacaksın’ diye çok kırıcı konuştu.
Ben de lanet ettim her şeye... Sevdiğim adamdan ayrıldım. Çok acı çektim, ancak daha sonra dayanamadım, aradan birkaç hafta geçtikten sonra tekrar geri döndüm, onun yanına gittim.
Bizler ilkokulda yurt bilgisi, lisede mantık, sosyoloji, felsefe, okuyan, ilk ve ortaokul ile liseyi karne notu kaç olursa olsun bitirme sınavına girerek bitirmiş bir nesiliz...
Biz her dönem 3 yazılı 1 sözlü imtihan olan nesiliz...
Biz kopya çeken ama kopya hazırlarken öğrenen bir nesiliz...
Yakınının, dostum dediğinin cenazesine “tatildeyim” diye gitmeyen nesil değiliz...
Biz şahsiyet sahibi olması için her şeyden sorumlu tutulan, kendine güvenen, sevgiyi saygıyı, dostluğu, vefa duygusunu bilen, yerine göre başkalarının yaşamı için kendi yaşam tarzından fedakârlık eden nesiliz...
Biz arkadaşımızın ailesini kendi ailemiz kabul eden, yaşam anlayışını buna göre dizayn eden, psikolojik sorunlarını aile ve mahalle ilişkileri içinde parasız çözen, anasına, babasına, ailesine egosundan fedakârlık edip maddi manevi kol kanat geren nesiliz...
Biz bugün 40 yıllık arkadaşlarını köşe bucak arayan, öğretmeninin elini öpmek için yarışan nesiliz.
Sevgili Güzin Abla, ben 19 yaşında genç bir kızım. Geçen sene yani 18 yaşına yeni girdiğim günlerde büyük bir beyin rahatsızlığı geçirdim ve o yıl üç kez beyin ameliyatı geçirdim. 1.5 ay hastanede yattım.
Doktorlar benim içim ya ölür ya sakat kalır demişler. Ama Allah’a şükür iyileşip eski halime döndüm.
Ama asıl sorunum başka.
Beni ameliyat eden doktorlardan birine âşık oldum. Kendisi hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Sadece okuduğu üniversiteyi ve mezun olduğu yılı biliyorum; onu da sosyal medya hesabından öğrendim. Kendimce bir hesap yaptım ve onun benden 16 yaş büyük olduğunu anladım. Yani 35 yaşlarında olmalı. Biliyorum benimki imkânsız bir aşk.
Bir kere ben onun yanına yakışmam zaten. O koskoca bir doktor, Bense açıktan lise okuyorum şu anda. Tedavi sürecinde çok kilo aldım ve bu yüzden vücudumda çok selülit oldu.
Kilolarım gitti eski halime döndüm ama onlar hâlâ var. Bu yüzdende çok özgüvensizim.
Güzin Abla ben bu adamı sevmekten nasıl vazgeçebilirim, nasıl unutabilirim onu? Sürekli sosyal medyadan fotoğraflarına bakıyorum.