Topa sahip olmak yetmiyor

Öyle ki; oyundaki rakamsal bazdaki üstünlükler tabelaya yansıtılamadığı gibi, ligdeki zor günlerin de nedenlerinden birini oluşturuyor.
Şöyle bir yakın süreçte oynanan müsabakalara bakacak olursak;

27 MAÇIN 16’SINDA RAKİPLERDEN ÜSTÜNDÜ

Son 5 karşılaşmanın ortalamasına göre, Bursaspor yüzde 57,6’lık topa sahip olma oranıyla birlikte ligdeki pek çok ekibin önünde yer alıyor.
Ligde 27 maçı geride bırakan Bursaspor, 16’sında rakiplerine oyun üstünlüğü de sağlamış durumda...
Ancak ligin puan cetveline baktığımızda durum hiç de burada olduğu kadar parlak değil.
Daha iyi anlamlandırabilmek için, iki maça bakmak da yeterli olacaktır.

4 MAÇTA ZİRVEYİ GÖRDÜ AMA PUANI ALAMADI

Bursaspor, bu alanda zirveyi gördüğü Altınordu ve Tuzlaspor karşılaşmalarında yüzde 67’lik bir oran ile topa sahip oldu ancak her iki müsabakadan da mağlubiyet ile ayrıldı.
Yine son maçlara bakıldığında Bolu deplasmanında, yüzde 60’lık bir oyun üstünlüğü ve rakibin de eksik kalmasına karşın kaybedilen 2 puan bulunuyor.
Yine bu örnekleri ligin ilk yarısındaki Gençlerbirliği deplasmanıyla çoğaltabiliriz ki o maçta da yüzde 60’lık topla oynama üstünlüğüne karşın, 2-0’lık mağlubiyet ile Bursa’ya dönüldü.
Bursaspor, bu alanda yüksek rakamları gördüğü pek çok mücadeleden çeşitli kayıplar ile ayrıldı.

TOP RAKİBİN, PUAN BURSASPOR’UN OLUYOR

Aksine topa sahip olma oranının, nispeten daha düşük olduğu ligin ikinci yarısındaki Altınordu ve Samsunspor maçlarından 4 puan çıkardı.
Yine baktığımızda ilk yarıda da yüzde 40’larda topla oynamasına rağmen gelen Balıkesirspor ve Ankara Keçiörengücü galibiyetleri var.
Elbette bu durum bizlere fotoğrafın tamamını göstermiyor ancak fikir veriyor.
Şöyle ki;
Bursaspor, topla daha fazla oynadığı, daha fazla sahip olduğu müsabakalarda oyun planını oluşturamadığından büyük zorluklar yaşıyor.
Birçok mücadelede en fazla topa dokunan isimlerin stoper tandemindeki oyuncular ve çoğu zaman ön libero pozisyonunda gördüğümüz Burak Altıparmak oluyor.
Ve yan paslaşmalar da her ne kadar rakamları yukarı doğru çekse de tabela bazında sonuç yansıtmıyor.

PAS BAĞLANTISINI KURMAKTA ZORLANIYOR

İsmail Yüksek’in ligin ilk yarısındaki performansı hatta bu noktada Kerem Şen gibi genç ve dinamizmi yüksek isimlerin varlığı, orta alandaki bu top paylaşımını uygun bir mertebeye ve sonuç aldıracak niteliğe kazandırabiliyordu.
Ancak son haftalarda gördük ki, Bursaspor orta alanda da oyun kurmakta, pas bağlantısı oluşturmakta zorlanıyor.
Teknik heyetin muhakkak ki buna yönelik çalışmaları olacaktır.
Özellikle orta alanın gücü, bu ligin en bariz gerçeği.

TOPLA HIZLI ÇIKAN TAKIM BAŞARIYI YAKALIYOR

Orta saha dinamizmini koruyan, topla hızlı çıkan ve çabuk düşünen oyunculardan kurulu ekipler bu ligde avantaj sağlıyor.
Bursaspor şu anki görüntüsü itibarıyla ne yazık ki bunu tam anlamıyla sergileyemedi.
Bu yüzden ki; belli bir hücum ve organizasyon şablonuna sahip olamadığından kör dövüşü şeklinde geçen maçlar izledik.
Hatta hücumların pek çoğu, bazı gollerin oluşumu dahil olmak üzere spontane gelişerek bireysel yeteneklerin performanslarını ortaya koymaları sonucunda geldi.
Bu durum ligin geride kalan haftalarında da böyle olursa Bursaspor hem savunma hem hücum aksiyonlarında oldukça büyük sorunlar yaşayabilir.

AYAKLARI YERE BASAN BİR TAKIM BEKLİYORUZ

Baktığımızda her şey mücadele ile olmuyor.
Ne kadar canını dişinize de taksanız, oyun bütünlüğünü korumadan galibiyet ışığı görülmüyor.
Milli ara döneminde oyuncuların, teknik heyet ile iletişiminin arttığını da düşünürsek; önümüzdeki mücadele ile birlikte Bursaspor’un daha kendinden emin, daha ayakları yere sağlam basan ve eksiklerin de dönmesiyle birlikte daha bir takım bütünlüğünü korumasını umut ediyoruz.
Bekliyoruz da...
Zira; artık geri dönülemez yollara girdik.
Şu sıralar yapılacak bir hatanın telafisi çok ama çok zor olacaktır, belki de hiç olmayacaktır!
O sebeple Bursaspor’un ilk etapta takım bütünlüğünü koruması kadar oyun bütünlüğünü de oluşturması gerekiyor.
Diliyoruz ki Ankara Keçiörengücü mücadelesi, bunun için güzel bir ışık olur.