Gürkan Dural

Topyekûn mücadele edilmeli

28 Şubat 2021
 Bursaspor’un son dönemlerinde, kimlik arayışına girdiğini görüyoruz.

Saha içerisinde yapılan bir takım değişiklikler, kısıtlı olan kadro bünyesinde henüz neticeler sunamazken; saha dışında da yönetimsel açıdan ciddi sorunlar baş gösteriyor.
Bir ordunun her daim ‘lider’ karakteriyle komutanı, hem karizmasıyla hem de oluşturduğu etki ile birlikte, o ordunun başarılı olmasında kilit faktöre sahiptir.
Şayet; ‘lider’, sahip olduğunu vasfını yerine getirebildiği takdirde, hem O’nun yolundan ilerleyenler, hem de kendisi, çığır açabilecek hale gelebilir ki tarihsel düzeyde bunun pek çok örneği de bulunmaktadır.
Futbol ikliminde de benzer durum söz konusu…

*
Bugün elde edilen çeşitli başarılara baktığımızda; saha içi ve saha dışında etkin isimlerin başarıda önemli roller oynadığını, ‘kaos’tan düzene geçiş evresinde sorumluluğu alarak, geminin kaptanı edasını görürüz.
Bugünün Bursaspor’una baktığımızda ise, hem saha içi, hem de saha dışında güce sahip bir ‘lider’in bulunmadığına rastlıyoruz.

Yazının Devamını Oku

Oyunun kilidini açmak için tempo gerekiyor

20 Şubat 2021
Topa sahip olmak, geçmiş futbol düzeninde olduğu kadar etkileyici bir faktör olmaktan çıktı.

Yakın geçmişe baktığımızda; Pep Guardiola’nın Barcelona’sı, ‘tiki-taka’ diye adlandırılan futbol ile özdeşleştirilirken, daha fazla topa sahip olma da ön plana çıkıyordu.
Daha sonrasında Guardiola, her ne kadar ‘tiki-taka’dan nefret ettiğini, aslında tüm amacın oyunu rakip sahaya yıkarak, rakibi bunaltmak olduğunu söylese de, vakti zamanında pek çok ekip bu yol ile oyuna hükmetmek istedi.

TOPA SAHİP DEĞİLKEN KALEYİ ABLUKAYA ALDI

Gelelim bugünümüze...
Günümüzde artık, topa sahip olmak eskisi kadar sonuca direkt olarak etki etmediği gibi, Bursaspor özelinde de bu durumun yankılarını görebiliyoruz.
Oyun aslında belli bir ezber haline gelen formata değil, oyunculara göre şekilleniyor.
İkinci yarının ilk maçında Bursaspor, Adana Demirspor deplasmanında boy gösterdi.

Yazının Devamını Oku

Umut devam ediyor

11 Şubat 2021
Bursaspor, her daim tehdit oluşturabilecek ve sahip olduğu potansiyel ile birlikte de ‘sürprizleri’ olağanlaştırabilecek bir niteliğe sahip.

Bunun esintilerine Giresun deplasmanında şahitlik ettik.
Bunca vaka ve sakatlığa karşın, sahaya çıkan gençlerin ortaya koyduğu yürek ve mücadele, Bursaspor kimliğinin, ağırlığını rakibine son derece hissettirdi.
Öyle ki; A’dan Z’ye maçın tüm parametrelerinde Bursaspor’un üstünlüğünü gözlemledik.

BAZI MAĞLUBİYETLER SİLKELENMEYİ GETİRİR

Mevcut şartlar altında, Süper Lig’e yükselmenin bu sezon kaçınılmaz olarak görüldüğü dönemde, neticede kaybedilen 3 puan her ne kadar bir yandan yaralasa da, bu mücadelenin sezonun kalan bölümlerinde yansıtıldığında, nice 3 puanları kazandıracağına inancımız tam.
Bilhassa; her ne kadar Giresunspor’un da vakalar ve sakatlıklardan yana canının sıkkın olduğunu belirtsek de, neticede 8 maçlık üst üste galibiyet serisi yakalayan ve ligin en formda takımına karşı mücadele verdiler.
Bazı mağlubiyetler ‘hayırlıdır’ esasen, silkelenmenin de yolunu açar.

Yazının Devamını Oku

Kritik viraj

6 Şubat 2021
Sürprizlerle dolu bir sezon yaşıyoruz.

TFF 1. Lig’de neredeyse her hafta, farklı bir ekip soyunma odasından ‘lider’ pozu veriyor.
Makas da takımlar arasında git gide daralırken, belki de sezon sonuna ilişkin en kritik süreçlerden birini geçireceğiz.
Bu kapsamda Bursaspor’un da fikstürü, zorlu ancak kağıt üzerinde potansiyel favori maçlarını da içerisinde barındırıyor.
Önümüzdeki Giresunspor ve Tuzlaspor maçları, bu noktada Timsah’ın kalan haftalarına ilişkin önemli bir belirleyici unsur olacak.
Aslında baktığımızda fotoğraf bizlere umut vadediyor.
Bu mücadelelerden çıkarılacak puanlar, hatta galibiyetler; Bursaspor’u sonraki haftalarında daha da rahatlatır bir duruma getirirken, aynı zamanda sonraki 6 maçın nispeten zorluk düzeyi daha düşük olması, bir anda takımı üst sıraların sahibi yapabilir.
Aksi halde ise telafi için hata payı git gide azalacak…

AYNI DİSİPLİNLE MÜCADELE EDİLMELİ

Yazının Devamını Oku

Göz göre göre gitti

3 Şubat 2021
Ekonomisi giderek düşen, pandemi etkisiyle birlikte de pek çok gelirden mahrum kalarak sezon bazında genç oyuncularına yönelen Bursaspor’un, Ali Akman’ın transferinden ‘yetiştirme bedeli’ dışında kazanç sağlayamayacak olması, her yönden oldukça sıkıntılı.

Kulübün şiddetle gelire ihtiyaç duyduğu bu dönemde, potansiyel en yüksek kazanımın sağlanacağı oyuncu, göz göre göre gitti.
*
Sözleşmenin imza tarihi, bizlere kulüp atmosferinden uzakta sakince bu işin bitirildiğini gösteriyor.
Akman cephesi; imza sonrasındaki 3 aylık süreci ya analiz edemedi, ya da fırsatlar, tepkilerden daha cazip geldi. Bilemiyoruz…
Öyle ya da böyle, takımın alnının teriyle ortaya koyduğu bir mücadele var.
Bu yönde tepkilerin odağındaki bir genç oyuncu ne denli kendini takıma verebilir, en ihtiyaç duyulan dönemde kadro dışı hangi tarafa ceza olur, kulübe destek için oyuncuların dahi serzenişte bulunduğu bugünlerde diğer oyuncuların bu sürece reaksiyonu nasıl olur…
Bunlar tamamen muamma ve ikilem oluşturuyor.

Yazının Devamını Oku

Gençlik başımda duman

28 Ocak 2021
Brezilya’nın efsane oyuncusu Sokrates, meşhur 1982 yılının takımı için şöyle der; “Bu takım, hayal gücü, idealizm ve şiirin birleşimi. İnsanlar onların hayallerini yansıttığımız için bizi izlemeye geliyorlar. Futbol sahasında güzellik, zaferlerden daha önemlidir.”

Bu bağlamda düşünecek olursak, futbol denildiğinde ilk olarak akla güzel oyun, aidiyeti yüksek taraftar, bir anda değişen hikayeler gelir değil mi?
Artık değil, futbol günümüzün endüstriyelleşme sürecinde çığır açar hale geldi.
Transferler kısa vadede popülasyonu ve marka değerini öylesine artırıyor ki, sportif başarısızlıkların dahi önüne geçebiliyor.
Bu endüstriyelleşme çağında geçmiş dönemlerde amatör ruhla oynanan futbolun aktörleri, şimdilerde devasa bir iş kolunda işleyen çarkın dişleri.
Nasıl ki, AR-GE’si yapılmış, hayatı daha kolay hale getiren ürünler talep görüyorsa, futbolcular için de aynı durum geçerli...
Yeter ki bir ışık görülsün.

GÜN IŞIĞI, BULUTLARIN ARDINDAN DEĞİL SAHADAN GELDİ

Bugünün Bursaspor’unda, gençler de kendilerine fırsat tanındığında neler başarabileceklerini gösterdi.

Yazının Devamını Oku

Gençliğin azmi

26 Ocak 2021
GIPTA ile baktığımız ‘yetiştiren’ Avrupa kulüpleri, her yıl 5-6 genç oyuncusunu direkt sahaya sürmez; potansiyeli yüksek birkaç genç oyuncusunu, etrafında deneyimli ve yetenekli oyuncularla çevreler ki, sahadaki o birkaç potansiyele, uygun, konfor alanı yaratabilsinler.

Bursaspor’a bir bakalım...
Gerek Süper Lig, gerekse TFF 1. Lig bazında her daim en fazla genç oyunculara süre veren ekiplerin başında geldi.
Ancak buradaki önemli nokta; şans verdiğiniz kadar, mevcut potansiyel yeteneklere ne denli uygun bir oyun ortamı yaratabildiğinizdir.
Geçtiğimiz yıllarda ne yazık ki, ‘deneyimli’ isimlere daha fazla güven aşılandı, daha fazla tolerans tanındı.
Performans gözetmeksizin, kağıt üzerindeki sergiledikleri her daim birinci öncelik oldu.
Nitekim, bu eski düzen de takımı, şu an bulunduğu seviyeye doğru düşüren en büyük etkenlerden birisiydi.
Bir kez daha vurgulamakta fayda var; bir genç oyuncunun kendini gösterebilmesi, verdiğiniz süre kadar oluşturduğunuz oyun yapısı ile de doğrudan ilişkilidir.

YAŞANAN ZORLUK BURSASPOR’A FIRSAT DOĞURDU

Yazının Devamını Oku

Antalya kampında dersler çıkarılacak

14 Ocak 2021
SEZONUN belki de, en umutsuz futbolunu gördük sahada…

Bugüne kadar Bursaspor’un doğru ne yaptığı ne varsa, bundan çok daha uzak bir görüntüdeydi takım.
Öyle ki; henüz ilk dakikalardan itibaren panik havası, buna bağlı olarak gelen bireysel hatalar ve oyun organizasyonunun bir türlü sağlanamaması, Bursaspor’un havluyu erken atmasına neden oldu.
Aslında mücadelede temponun düşüklüğü ile birlikte, Antalya ekibinin son zamanlarda topu rakibe teslim ederek sergilediği çabuk oyun, Bursasporlu oyuncuları ne yazık ki uyuttu.
Rakamlara yansımasa da, oyunun genelinde Bursaspor daha fazla topa hükmeden taraf olarak görülürken, verim bazında ise Antalya ekibi, sonuç odaklı direkt oyunu ile tabelayı lehine kısa sürede çevirdi.

DOĞRU OYUNU OYNAYAN TAKIM TURU GEÇTİ

İşin aslı; bu ana dek, her karşılaşmada belli bir mücadele düzeyinin üzerine çıkan ve doğru bir oyun planı ile sahada olan takımın, elbette kötü oynadığı karşılaşmalar da olacaktır.
Ancak; protokolde, ağır misafirlerin bulunduğu ve genç oyuncuların da kendilerine ay yıldızlı formanın kapılarına açabileceği bir fırsat yakalanmışken, önceki maçlara nispeten gençlerin sönük kalmaları da ayrı bir eleştiri konusu.

Yazının Devamını Oku