Sezon genelinde pek çok zorlu geçti kulüp, geçmeye de devam ediyor...
Belirsizlikler etrafında sorunlar günbegün artarken, buna ‘dur’ diyebilen irade ne yazıktır ki ufukta görünmüyor.
Haliyle, takımın ‘başarısı’ sorgulanıyor. Kötü gidişatta her zaman bir günah keçisi arandığı gibi Bursaspor’da da, sürekli olarak farklı isimlere eleştiri oklarının yöneldiğini görüyoruz.
Belki teknik heyet ve oyuncular içlerini dökebilme imkanı bulsa, kim bilir neler anlatacak, neler söyleyecekler.
Takım da büyük ölçüde futbol karantinasına tabii tutulduğundan yalnızca buz dağının, görünen tarafına şahitlik edebiliyoruz.
BU SEZON SAKATLIK VE CEZALAR SONLARDA KALDI
DENEYİM EKSİKLİĞİNDEN PEK ÇOK SORUN OLDU
Esas meseleye gelelim; Bursaspor’un mücadelesi neden önemli ve takım başarılı mı?
Düşünün...
Her yeni süreçte bir takım sözler ve umutlara etrafında çıkılan yolda, her daim bir belirsizlik, kaos hakim.
Emeğin maddi karşılığı verilmediği gibi, kimi zamansa sizleri yönetenler tarafından maneviyatınız da sorgulanıyor.
Bir anda sudan çıkmış balık misali oyuncular, kendilerini sert, çetin geçen lig arenasında buluyor; haksızlıklara dahi isyan eden tek kesim yine teknik ve oyuncular oluyor.
Açıkçası Bursaspor için, doğru organizasyon şeması ve huzurlu bir iklim ne yazıktır ki oluşturulamadı.
Bu etrafta oyuncular, saha içerisindeki mücadele devam ederken, her daim bir kaos kültürü hakim oldu.
AVRUPA’DA GENÇ OYUNCU KURTARICI OLMAZ!
Uzun yıllar boyunca, kademe kademe ilerleyen başarı grafiğinde her daim ivme yakalayarak bugün en üst seviyede kenti temsil eden Frutti Extra Bursaspor, pek çok sıkıntılı süreçten geçmesine karşın; ortaya koyduğu direnç ile umut vaat ediyor.
Zira; pek çok ilkin yaşandığı geçtiğimiz sezon bakıldığında ekibin, kısa sürede lige olan adaptasyonu ve bilhassa taraftarıyla oluşturduğu etkileşim, Avrupa mücadelelerinin kapılarını açmıştı.
Dahası...
LİGİN PARMAKLA GÖSTERİLEN EKİBİ
Tehditkar ve dinamik bir görüntü çizmesiyle de, ligin parmakla gösterilen ekiplerinden biri haline gelinmişti.
Bu sezona gelindiğinde ise her ne kadar inişli çıkışlı bir grafik yaşansa da, sezon boyunca uğraşılan onca sıkıntının ardından takımın bir şeyi daha başardığını görüyoruz; istikrar.
Özellikle bu seviyede kalabilmek ve bunu üst üste ikinci sezonda da aynı çizgide sürdürebilmek, oldukça takdire şayan bir konu.
Başarının tek bir yönü olmadığı gibi, pek çok faktöre de bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
‘Bursaspor’ markasından yola çıkacak olursak, hedeflerin her daim zirveye odaklı olması gerekliliği, gerek kentin dokusundan, gerekse kulübün geçmişte gerçekleştirdiği ve tarihinden görülüyor.
Ancak, mali açıdan düzensizliğin getirdiği pek çok sorunlar, yönetim noktasındaki beceriksizlik, takım ile kentin bütünleşmesini gerçekleştirememesi gibi bir çok faktör, günden güne Bursaspor camiasını, vasatizme sürüklemiş durumda...
Bunun örneğini son 6 yıla baktığımızda verebiliriz.
LİGİN EN GOLCÜ TAKIMIYKEN AVRUPA’YA GİDEMEDİ
Akıllara ilk gelen 2014/15 sezonunda, ligin en golcü ekibi olmasına karşın Avrupa fırsatı yalnızca 2 puan ile kaçmıştı.
O günden bugüne dek olan süreçte Bursaspor, Süper Lig’deki Avrupa hedefinden giderek uzaklaşırken, sonraki sezonlarda ateş hattının tedirginliğini yakından hissetti.
Adanaspor karşılaşması da, bu mücadelelerden birisi olacak.
Kazanılırsa, zorlu fikstür öncesinde umutlar yeşermiş bir şekilde, motive ve daha da önemlisi bir hedef dahilinde sahaya çıkılacak; puan kaybında ise sezonun geri kalanı, formaliteden öteye geçemeyecek.
7 HAFTADIR KAZANAMIYORLAR
Rakip Adanaspor her ne kadar, ateş hattının 2 basamak üzerinde yer alsa da sadece 3 puanlık bir fark var; dolayısıyla düşme korkusunu yakından hissettiklerinden güçlü bir motivasyon ile sahada olacaklar.
Son mücadelelerine bakıldığında 7 haftalık galibiyet hasretleri var ki, teknik adam değişikliği yaramamış görünüyor.
Değişiklik öncesinde araya galibiyetler sıkıştırabildiğinden ateş hattının üzerinde olan Adanaspor, Emrah Bayraktar’ın göreve gelmesiyle henüz kazanamadı.
Ve savunmada da ciddi alarmlar verdiler.
HÜCUM OYUNU OYNANMALI
Mali kriz, her geçen gün daha da derine işlerken; beklentilerin odağındaki sportif başarılar da gelemeyince, ‘kaos’ iklimi son yılların hakimi oldu.
Elbette bu kötü gidişatta suç payının tek bir yönde, tek bir odakta toplanması yalnızca fotoğrafın çok küçük bir kısmını bizlere gösterir.
Fotoğrafın bütününde, özellikle son 5 yıldan beridir süre gelen yönetimsel başarısızlık direkt olarak kendisini gösteriyor.
Neticesinde bu durum, günden güne artan bir krize sürüklediği gibi, doğrudan etkilediği sportif anlamda da hedeflerin daha da küçülmesine de yol açabiliyor.
KAMAT’IN YAPTIĞI GÜNAH ÇIKARMA AYİNİ GİBİYDİ
Ancak; kötü bir gidişatta, yahut işlerin rayında olmadığı bir anda insanların karşısına çözüm odaklı çıkılıyorsa, bunun gayretleri icraatlar ile temellendirilmelidir ki, bir umut ışığı görülebilsin...
Geçtiğimiz gün, sayın Erkan Kamat suskunluğu bozarak, yalnızca kulüp televizyonunun karşısına çıktı ve yaklaşık 88 dakikalık sürede içini dökerek, soru işaretlerini gidermeyi amaçladı.
TOFAŞ Basketbol Takımı, oldukça zorlu bir virajı geride bıraktı.
Mücadelenin son anları, eşine az rastlanır bir durum oluştururken; parkenin ‘son güleni’ Bursa ekibiydi.
O anlara geleceğiz fakat öncesinde oyuna geniş bir parantez açmak gerekiyor.
Beşiktaş Icrypex, Bandırma ekolünün bir yansıması adeta...
Bandırma basketbolunun, Türk sporuna armağanlarından kurulu kadrosu ile dinamik ve kompakt bir oyun sergileyen takım niteliğine büründüler ki, şampiyonluk yarışındaki birçok ekip için de tehdit oluşturdular.
OYUNDAKİ KOPUKLUK ENDİŞE VERİCİ
Bu kapsamda TOFAŞ Basketbol Takımı adına, bireysel performansların yardımlaşmaya dayalı takım kimliği adı altında gerçekleşmesi, galibiyetin belirleyicisi olabilirdi fakat; oyunun belli bölümlerindeki kopukluk, heyecanın son ana kalmasına sebep oldu.
Bursaspor da böyle bir maçı geride bıraktı.
Özellikle yeniden takım kimliğinin oluştuğunu, oyunsal bütünlüğün mücadele ile harmanlandığını görmek, galibiyeti getirdiği kadar camiaya umut da getirdi.
Rakibin ligdeki konumu ve düşüş gösteren performansı nedeniyle, karşılaşma öncesinde farklı bir galibiyet Bursaspor için nefes olabilir diye düşünürdük; ancak, son anlara doğru gerçekleştirilecek geri dönüş, her daim daha kalıcı, daha özgüveni artıran daha motivasyon yükseltici nitelik taşır.
BU HİKAYENİN BAŞLANGICI DÖNÜŞ İLE SÜKSE GETİRDİ
Takım, özellikle bunu ‘isyankar’ kimliği ile başarırken, asıl güveni ve umudu artıran faktör de bu oldu.
Yoksa, saha içine yönelik baktığımızda bu maçtan elde edilecek bir galibiyet, camia tarafından olağan kabul edilirdi ki, oyun içerisindeki değişken, ‘olağandışı’ bir galibiyeti Bursaspor’a getirdi.
Takımın ve camianın da ihtiyacı olan buydu.