Paylaş
Söyleyecek çok sözüm, anlatacak çok hikayem var.
Ama ondan daha çok, dinleyecek sözüm, dinlemek istediğim binlerce insan var.
Şimdi Hürriyet ve Kelebek ailesi bana “Git ve dinle o insanları. Dinle ve hepimize anlat” diyor.
Gideceğim...
Umutsuzluğun kader kabul edildiği mahallelere gidip öncelikle çocukları, anneleri ve tüm insanları bulacağım.
Onlara umut vereceğim, onlardan umut alacağım.
Hep birlikte umutsuzluğun kader ve alınyazısı olmayacağını ispat etmeye çalışacağız.
Sorunu olan çok insan var.
Ama hepimize yetecek kadar umut da var fırsat da...
Medyanın pek girmediği, toplumun gözü önüne pek getirmediği mahallelere gideceğim.
O genç insanlarla, kadınlarla ve çocuklarla konuşacağım.
Dertlerini dinleyeceğim.
Ve onlara Meksika’nın harika atasözünü anlatacağım:
“Bizi gömmek istediler ama bilmiyorlardı ki biz tohumduk...”
Evet, tohumuz...
Ve yeşereceğiz.
Bu sayfada yarından itibaren hüzünle harmanlanmış olsa bile ille umut olacak.
Yeşerecek tohumların umudu.
İlk buluşmamız yarın.
Köşemin adı “Kalbimi koydum” olacak. Bu isim o çok sevdiğiniz şarkımdan ibaret değil. Bu benim hayata bakış açımın bir diğer ismi...
Yüreğimi koyacağım bu işe de...
İlk konumuz Tarlabaşı’nın harika çocukları...
Umut tohumlarından yeşeren çocuklar.
Paylaş