Paylaş
Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan aldığım telefonun ucundaki sesin heyecanı ile uyandım geçen sabah... Engelli kızlarımızın başarılarından haberiniz var mı? Doğuştan duymuyorlar, konuşamıyorlar... Yokluk içerisinde geçmiş çocuklukları...
Hemen gittim Konya’ya. Eski Konya Stadı’nın içerisindeki antrenman tesislerinde buluştuk. Gözlerinin içi parlıyordu Gülçin ve Selver’in... İşaret dili çevirmeni ile başladık röportajımıza.
Akraba evliliği sebebi ile hayatlarında müziğin ne olduğunu bir ömür bilmeyecek olan bu kardeşler sorularımı dudak okuyarak anladılar. Birlikte ağladık, birlikte güldük iki saat boyunca. İşte olimpiyat şampiyonu Şeker kardeşlerin hikayesi...
Fotoğraflar: Murat ŞAKA
* Doğuştan mı işitme engellisiniz? Kaç yaşındasınız?
- Selver Şeker: Evet. Ablamın da benim de doğuştan. Ben 20 yaşındayım.
- Gülçin Şeker: 24 yaşındayım. Bir ablamız ve bir küçük kardeşimiz daha var. Ablam duyuyor ama diğer üçümüz maalesef işitme engelliyiz. Annemle babam akraba evliliği yapmışlar. İşitme engelli olmamız bu yüzdendir diye düşünüyorum.
* Akraba evliliklerine kızıyor musunuz?
- Gülçin: Evet hem de çok kızıyoruz.
* Neden başka sporları değil de tekvandoyu tercih ettiniz?
- Selver: Ben ilk önce kick boksa gittim. Çok fazla beğenmedim. Daha sonra tekvandoya gittim ve çok sevdim.
Hırslı biriyim ve bence tekvando tam bana göreydi. Hocamız Hüseyin Toprak’ın da bunda çok payı var.
- Gülçin: Ben de önce Selver’le birlikte kick boksa gittim. Ama çok bana göre bir olmadığına karar verdim. Daha sonra tekvandoya yazıldık. Hocamız Hüseyin Toprak’ı çok sevdim. Bu yüzden zaten dünya üçüncüsü oldum.
* Okula gidiyor musunuz?
- Gülçin: Ben gitmiyorum. 5. sınıfta bıraktım.
- Selver: Ben şu anda 10. sınıfa devam ediyorum. Liseyi bitirdikten sonra tekvando antrenörü olmak istiyorum.
ANNEM BOHÇACI BABAM İNŞAAT İŞÇİSİ
* Aileniz ne iş yapıyor?
- Selver: Annem bohçacılık yapıyordu. Masa örtüsü, perde gibi şeyler satıyordu mahallelerde ama şimdi yapmıyor. Dört sene önce bıraktı. Babam da inşaat işçisiydi. Bir süre önce o daha çok yorulduğu için bıraktı.
* Evlenmeye niyetiniz var mı?
- Gülçin: Olabilir ama her şeyin hayırlısı.
- Selver: Ben düşünmüyorum. Spora devam etmek istiyorum. Hedefim önümüzdeki olimpiyatlarda da şampiyon olup üst üste 3. kez olimpiyat şampiyonu olmak. O nedenle evlenmek istemiyorum.
* Daha önce hangi şampiyonlardaki başarılarınızı anlatır mısınız?
- Gülçin: Ben geçtiğimiz sene Samsun’da yapılan olimpiyatlarda dünya üçüncüsü oldum.
- Selver: 2013 yılında Bulgaristan Sofya’da ve geçen sene Samsun’da olimpiyat şampiyonu, 2015 yılında da Avrupa şampiyonu oldum.
* Günlük hayatta en çok zorlandığınız şeyler neler?
- Selver: En çok sıkıntıyı araçların kornalarını duymadığım zaman yaşıyorum. Korna sesini duyamadığım için çok zor oluyor.
Dudak okumayı biliyorum o yüzden insanlarla karşı karşıya geldiğimde çok fazla sorun yaşamıyorum.
MÜZİK DİNLEYEBİLMEYİ ÇOK İSTİYORUM
* Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Selver: Aslında bunları anlatmak beni üzüyor. Ben çocukken, bir dönem annem ve babam çalışmıyordu.
Çok sıkıntı çektik. Anneannem bize yardım ediyordu. Bir engelli maaşı alıyorduk.
* Aileniz bu başarılarınız karşısında eminim çok gururlanıyordur...
- Selver: Evet. Tekvandoya başlamamız konusunda ailemiz çok istekliydi. Bizi çok teşvik ettiler. İkimizin de başarılı olacağına çok eminlerdi. Her zaman çok güveniyorlar. Spor hepimizin yüzünü güldürdü.
* En çok neyin özlemini duyuyorsun?
- Selver: Müzik dinleyebilmeyi çok istiyorum. Klipleri izliyorum ama şarkıyı anlayamıyorum. Bazen çok az da olsa melodiyi duyabiliyorum. En çok da seni ve İbrahim Tatlıses’i seviyorum.
AİLEME EV ALDIM
* Maddi anlamda hayatınızda neler değişti?
- Selver: 2013 Bulgaristan’da olimpiyat şampiyonu olduktan sonra 125 bin liralık ödül kazandım. Bununla bize yetecek bir ev aldım.
Annemle babamı Umre’ye gönderdim. Çok istiyorlardı. Şeref aylığına bağlandım. 2 bin 700 lira alıyorum aylık.
- Gülçin: Ben de şeref aylığına yeni bağlandım. Önümüzdeki aylarda bana da maaş verecekler.
SALİHA KÜÇÜKSOLAK
Selver ve Gülçin ablanın izinden gitmek istiyorum
* 16 yaşındayım. Lise 3. sınıfa gidiyorum. Tekvandoya 11 yaşında başladım. İlk başta karateye gidiyordum. Bıraktım. Tekvando daha cazip geldi. Hüseyin Hoca çok arkamda durdu. Bana çok emek verdi. İlk başta ufak dereceler alıyordum. Sonrasında daha çok çalıştım ve Gençler 49 kiloda Türkiye Şampiyonu oldum. Selver ve Gülçin ablanın izinden gitmek ve olimpiyatlarda derece almayı umuyorum.
Üniversitede sporla ilgili bir bölüm okumak ve sonrasında antrenör olmak istiyorum.
ANTRENÖR HÜSEYİN TOPRAK
OLİMPİYAT ŞAMPİYONU OLDUKTAN SONRA KADERLERİ DEĞİŞTİ
* Hüseyin Bey sizi tanıyabilir miyim?
- 42 yaşındayım. Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Kulübü’nün antrenörüyüm. Sporculuğum da dahil olmak üzere 32 yıldır bu işin içindeyim. Milli tekvandocuyum ve milli takım antrenörüyüm. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nden mezunum.
* Kaç senedir Selver ve Gülçin’le çalışıyorsunuz?
- 2011 yılında çalışmaya başladık. 6 sene oldu.
* Bu beklediğiniz ya da hedeflediğiniz bir başarı mıydı?
- Tabii ki. Buraya geldiklerinde ilk önce benimle tanıştılar. İşitme engelli olduklarını bilmiyordum. Onların yeteneğini fark ettim. Hatta Selver’e “Sen şampiyon olursun” dedim. Çalışmaya başladıktan 2 sene sonra olimpiyat şampiyonu oldu. Sonrasında Türkiye Spor Yazarları Derneği ile tanıştı. TSYD kulüp olarak Selver’e çok destek oldu.
Aynı şekilde Konya Gençlik ve Spor Müdürümüz Ömer Ersöz’e de teşekkür etmek istiyorum. Onlar da çok destek oluyor. Cumhurbaşkanımıza, Gençlik ve Spor Bakanımıza ve İşitme Engelliler Spor Federasyonunu yetkililerine de desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Çocukları bu seviyeye getirmek için elbirliği ile çalıştık.
* Haftada kaç gün antrenman yapıyorlar?
- Haftada 4 gün antrenmanları var. Her antrenmanımız 4 saat sürüyor.
YİYECEK EKMEK BULAMADIKLARI OLDU
* Sizce spor hayatlarını nasıl değiştirdi?
- Maddi ve manevi anlamda çok şey değişti. Buraya gelmeden önce gittikleri yerler onları kabul etmemişti.
Ben kabul ettim. Yaklaşık bir buçuk sene anne babaları benimle görüşmeye gelmedi. Komşularıyla geldiler zaten kayıt olmak için. Ailelerin durumu kötüydü.
Yeri geldi yiyecek ekmek bulamadılar. Harabe denecek bir yerde yaşıyorlardı. Selver ilk geldiğinde çok agresifti. Hayata karşı çok kızgındı.
Kadın sporcuların yanında bile üzerini değişemiyordu. Şu anda tüm bunların tam tersi. En disiplinli, başarılı ve saygılı sporcumuz.
Her dediğimizi yapıyor. Olimpiyat şampiyonu olduktan sonra kaderleri değişti.
Ailesine ev aldı. Devlet sporcusu oldu ve şeref aylığına bağlandı. Bunun dışında ödül de aldı. Şimdi 3. kez şampiyon olmak istiyor ve kendine araba almak gibi bir hedef belirlemiş. Bir kez daha şampiyon olursa 200 cumhuriyet altını ödül alacak.
* Şu anda kaç öğrenciniz var?
- TSYD kulübümüzde işitme engelli var. Bunun dışında 7 öğrencim daha var.
* İşitme engelli sporcularla çalışmak sizin açınızdan daha mı zor?
- Eğer işitme engelli sporcular çalıştırıyorsanız her şeyden önce sabırlı olmanız gerekiyor. Çünkü iletişim kurmak diğerlerine göre daha çok zaman alıyor.
Selver ve ablası ilk geldiklerinde yaşam koşullarından dolayı adapte açısından zorlanıyorlardı. Antrenörleri olarak onlara yeri geldi abilik yaptım.
Onlara sporun disiplinini yavaş yavaş anlattım. Ve sonrasında çok disiplinli sporcular oldular. İkisi de bunun en güzel örneği.
TSYD KONYA ŞUBE BAŞKANI RECEP ÇINAR
* TSYD’nin 8 ilde şubesi var. Konya da bunlardan biri.
Türkiye’de ilk biz kulüpleştik. 8 branşta faaliyet gösteriyoruz.
Yaklaşık 400 sporcumuz var. Ağırlığı tekvandoya veriyoruz.
Biz sadece yazarak değil aynı zamanda spor yaptırarak da hizmet veriyoruz.
Selver bizim gözbebeğimiz.
Maddi manevi her zaman yanlarındayız.
Engelli sporcularımıza destek olmaya devam edeceğiz.
Haftanın dört günü antrenman yapan Şeker kardeşlerin en büyük hedefi bir sonraki olimpiyatlarda şampiyon olup ülkelerini gururlandırmak.
KONYA GENÇLİK HİZMETLERİ VE SPOR İL MÜDÜRÜ ÖMER ERSÖZ
ÖNEMLİ OLAN İMKAN VERMEK
* Konya’da işitme engelli sporcular için çalışmalarınız ne zaman başladı?
- 2011 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı kurulduktan sonra bu çalışmalara ağırlık verildi.
Hükümetimiz engelli sporcularımıza her anlamda destek oluyor.
İki sene önce Gençlik ve Spor Bakanlığımız illere bir engelli otobüsü bir de minibüsü yolladı.
Sporcularımızı evlerinden alarak antrenman yapacakları tesislere getiriyoruz. Aynı şekilde de sporcularımız evlerine dönüyor.
Birçok branşta uluslararası arenada başarılar kazanmış sporcumuz var.
Bunun dışında Ampute 1. Ligi’nde Konya takımımız bulunuyor. Selver’in yarıştığı olimpiyatlarda 8 Konyalı sporcu şampiyon oldu. İçlerinden halter, judo, karate gibi farklı branşlar var.
* Bu başarıları neye bağlıyorsunuz?
- Ağırlıklı olarak işitme engelli sporcularımız. Ama fiziksel engeli bulunan sporcular da var. Mesela Sibel ve Yasemin adında iki haltercimiz var.
Onlara eve personel göndererek yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Sporcularımızı tesislere getirebileceğimiz sürece ve antrenörler doğru planlama yaptığı takdirde bu başarılar geliyor.
Önemli olan imkan verebilmek.
Her branşta yeterli sayıda antrenörümüz var.
* Bakanlığınızın bir ödül yönetmeliği var değil mi?
- Evet bakanlığımızın bir ödül yönetmeliği var.
Dünya, Avrupa ve olimpiyatlarda derece alan sporcularımıza maddi destek sağlanıyor.
Bir de sayın cumhurbaşkanımız Konya’ya geldiğimiz zaman sporcularımıza altın takdim etti.
Paylaş